allah varsa afrika'daki çocuklar neden aç sorunsalı

bu tip sorularla inanmamayı seçmek sanki içten içe "biri tatmin edici cevap verse de bende rahatça inansam" hissiyatı veriyor bana. çünkü inanmayan inanmaz ve varsa diye başlayan cümlelere gerek yoktur. yok olduğuna kanaat getirdiğiniz birşey için varsa diye türevler niye üretiyorsunuz.

allah'ın bir düzeni, sistemi vardır. mesela açlar için gökten ekmek yağdırmaz, katilleri taş yapmaz. her şey bir düzen içinde seyreder.

sebepler dünyasında yaşıyoruz, afrika'ya ekmeği sen götüreceksin, katilin cezasını sen vereceksin.

cevabı "her şeyi allah'tan beklediğiniz için" olan soru.

(bkz: teodise)

her çocuk rızkıyla gelir kanka.

soru basit: neden allah beni sınayacak diye o çocuk acı çekiyor?

ok, o çocuğu aç bırakıp bırakmamak, katile ceza vermek benim sınavım olsun. katilinki kendi sınavı olsun vs. vs. soru bu değil.

soru şu: neden o çocuk benim sınavımın aracı? neden ben sınanayım diye bir çocuğun işkence görmesi gereken bir sınav sistemi yaratıyor iyi ve herşeye gücü yeten bir varlık?

kader kavramını anlayamayacak kadar mal olmak.

afirka'da yaşamayan insanlar bakalım oradaki açlığı bitirecek mi yoksa kendi bencil hayatlarına mı odaklanacaklar testi için.
bu hayatta farkında değilsiniz ama sınavdayız. ve emin olun kötülük hep kazanacak. bunu biz yapıyoruz.

buna dini açıdan bakarsak çok geçerli bir soru değil. zaten kuran'da dünyada her şey adaletli olacak, kimsenin hakkı yenmeyecek gibi bir söylem yok. adaletin ahirette olduğunu bildiriyor.
bu dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. ahiret yurdu ise, işte asıl hayat odur, keşke bu gerçeği bilselerdi.(ankebût suresi 64. ayet)

çünkü orada allah yok peygamber izinde şeklinde savusturulacak sorunsal.

dünyada merhamet olsun ve paylaşmalı bilelim diye. hepimize yetecek dünya malı var sadece birilerimiz kendisinde çok fazla olmasını istiyor hepsi bu.

sömürgecilik anlayışını tanrıyla bağdaştırmak ne kadar mantıklı bilinmez.

sayfalarca anlatırım da inanmayan yine inanmayacak. sadece şunu merak ediyorum , cidden bununla mı allahın varlığını sorguluyorsunuz ? ne bileyim üzülüyorum , yazık. bir bakın bakalım oradaki insanlar haşa allah olmadığı için mi aç yoksa gözleri aç , asla doymayan insanlar(!) yüzünden mi ? haşa allah yok demek kolayınıza geliyor ve öyle deyip sıyrılıyorsunuz işin içinden. ne diyeyim inşallah geç olmadan erersiniz hidayete.

bu bir sorunsal da, soru da değil aslında...
sanki başında şöyle bir şey yaşanmış;
''peki, peki, peki.. tamam sen şimdi allah var diyorsun.. peki, allah varsa, afrika'daki çocuklar neden aç?''

bir sorudan ziyade, sıkıştırma amacı güdüyor sanki...
cevap aslında belli de, karşı taraf ikna edilmeye çalışılıyor gibi bir hava var...
''hadi, buna da açıklık getir o zaman.. hadi, hadi..''

hepsinin bir açıklaması var aslında.
(bkz: herkes yalnızsa neden herkes yalnız) gibi..
bunun nasıl bir açıklaması var, afrika'daki çocukların aç olmasının da bir açıklaması var...
ülkemizdeki depremin, bu kadar can almasının bir açıklaması var!

daha dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali...
hayat öyle bir şey ki, kötü de var iyi de...
ayrı ayrı hepsiyle dans edebilmek esas mesele...

allah'ın olması allah'ın dünyada olup biten şeylere müdahale edeceği anlamına gelmez.

kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa adına allah denilen, inanılan bir yaratıcının dünyamızda olup bitenlere karışmadığıdır...

yani bu da bize dinlerin gerçeği söylemediğini kanıtlamaya yetiyor.

kimi tanımlarda başlıktaki sorunsal değil, nedense sorunsalın ateistliğe dair argümanı sorgulanıp güya eleştirilmiş. 'sen ateistsin tanrıya inanmıyorsun, e yokluğunu niye tartışıyorsun' gibi.. oysa soru başlıkta "varsa" diyor.. var diyorsanız soruya bir cevabınız da olmalı. gerisi kaçamak güreş, gerisi demagoji. argümanı ortaya koyanın tanrıya inanmaması da , inananınki gibi bir düşünce, sizi değil yazarını ilgilendirir. siz varsa düşüncelerinizi yazıp gerekçelendirip tartışmalısınız.
kendi nickinde de ateist kullanan biri de, ateistliğini beğenmemiş argüman sahibinin.. 'sorunsala konu olayın tanrıyla ne ilgisi var, insanların suçu' diyor. (sanırsın tanrıyı savunuyor) bu argümanla ateist mi olunur diyor. doğru insanların suçu. ama o suçu işleyip eşitsizliği yaratanlar zaten, dinler cennetler uydurup, bunu tanrının böyle istediğini, öte dünyada hesabını soracağını söyleyip insanları kandırıyorlar. uydurdukları bu masal argümanları dokunulmaz da, yazarın argümanı mı kötü. ateizm bir din ortodoksisinde homojen bir öğreti mi peki.. ateizmde de din benzeri mezhepler mi var ki, siz onunkini ateizm adına beğenmiyorsunuz. asıl bu yaklaşım ateizmi dinleştiren bir yanlışlık içermiyor mu.
tanrıya dair düşüncelerde, önce özgür sonra cesur olabiliyorsanız sorun alınıp yol katedilebilir. ve gerçek bir düşünce paylaşımı olur.

teodise probleminin argümanlarından biridir. teodise probleminde tanrının aynı anda sonsuz güce ve sonsuz merhamete sahip olamayacağı vurgulanır. dünyada acı, ızdırap ve adaletsizliğin varlığı tartışmasız mevcuttur. sonsuz merhamet, merhametin uç noktasıdır ve bunları tolere etmemelidir. bundan dolayı sonsuz merhamete sahip bir tanrı sonsuz güce sahip değildir çünkü çelişirler. veyahut tam tersi. sonsuz güce sahiptir fakat sonsuz merhameti yoktur. "acının sebebi sınamadır" gibi bir argüman sunulsa da yetersizdir. tanrı sonsuz güce sahipse insanları acı çekmeden sınayabileceği bir gerçeklik neden yaratmadı/yaratamadı? merhameti mi eksikti gücü mü ?

klise 1 ateist argumani. yeni ateist olmus kisi argumani.

merhameti, insani 1 merhamet olarak degerlendirmekten kaynaklidir.

hadi 1 aciklama yapalim, basit 1 aciklama,

sen diyorsun ki, ben mesela babayim, veya anneyim, cocugumun ayagina kiymik batsa uzulur direkt yardimina kosarim.

peki tanri, sonsuz merhametliyse, neden 1 kulunun basina 1001 turlu sey geliyor da yardim etmeyi ahirete birakiyor?

1. tanri, mazlum 1 cocuga yardim etmeyi "ahirete birakmaz". yani "sonra" yardim ederim demez. cunku tanri icin zaman soz konusu degildir, yani "sonra" sana gore sonradir, zaman izafidir. tanri icin "sonra"lik yoktur. yani senin zaman standardina gore "sonra" yardim etmis oluyor. dunyanin gunes etrafindaki periyoduna gore yani.

2. bu argumanin temel problemi, tanriyi salt merhamet uzerine degerlendirmesi. halbuki tanri sonsuz merhametlidir, ilmi de sonsuzdur, bilgisi de sonsuzdur, adaleti de, rahmeti de, "es sabur"dur allah ayni zamanda.

es sabur cok sabirli demektir. yani allah kulunu cezalandirmaz direkt, tovbe icin zaman tanir.

senin, aci ceken 1 cocugu gordugunde, olacaklari, basina gelebilecek seyleri vs. dusunmeden direkt yardima kosman, belki bunun senin icin aksi sonuclari olacaksa bile, aslinda noksandir. cunku sabirsiz davranman demektir bu.

olayi daha da acarsak,

tanri sonsuz 1 cennet cehennem yaratiyor, kullarini imtihan ediyor.

siz diyorsunuz ki, iskence ceken cocuklar var.

o cocuklarin iskence cekmemesi icin 2 seyden birini yapmasi lazim,

1. ya kotulerden iradesini alacak, sadece iyilik olacak, bu zaman her seyi yaratma amacinin anlami kalmaz, ayrica ozgur iradeniz elinizden alinmis olur,

2. ya da birisi kotuluk yaptigi an direkt ona ceza verecek. bu zaman yine her seyi yaratma amacinin anlami kalmaz, ve herkes zaten tanrinin oldugunu, kotulugun direkt engellenmesinden bilir.

demek ki tanri, ilmi bol olandir, sabri da oyle. yani her seyi belli 1 programa gore yapmistir, ve kullarina direkt o an mudahele etmez.

aslinda bu da 1 merhamettir, cunku kotu kullarini o an cezalandirmayarak zaman tanir, belki adam tovbe edip cok iyi birisi olacak.

halbuki siz tanriyi, salt merhamet odakli, kendi muradini merhamet icin hice sayan, insani 1 yapiya sahip, aceleci 1 varlik olarak dusundugunuzden bu tarz sacma argumanlari dert etmeniz normaldir.

yöneticileri allahsız olduğu için.