anneler oğluna mı düşkün kızına mı sorunsalı
başlık "yaykadını" tarafından 13.12.2020 22:56 tarihinde açılmıştır.
101.
kalp bu, illa ki birine kayar. annenin yapması gereken tek şey bunu belli etmemesi, birini el üstünde tutarken diğerini dış kapının mandalı gibi hissettirmemesidir.
vay anasını be, burada da hep garibanlar varmış. ah be sözlük!*
vay anasını be, burada da hep garibanlar varmış. ah be sözlük!*
devamını gör...
102.
bizlerin favori ebeveyni oluyorsa onların da favori çocukları elbet oluyordur. var da. bence ben bu duruma alıştım. beni yıkacak durumlar haricinde anlayabiliyorum.
anneler, onu anlayabilen ortak noktaları fazla olduğu çocuklarına düşkündür. zevkleri birbirine benzeyen anne-çocuklar daha sağlam ilişki kurarlar.
anneler, onu anlayabilen ortak noktaları fazla olduğu çocuklarına düşkündür. zevkleri birbirine benzeyen anne-çocuklar daha sağlam ilişki kurarlar.
devamını gör...
103.
fikrimce annelerin diğer çocuklarına nazaran ilk sahip olduğu çocuklarıyla aralarındaki bağ başka olur. hele ki de ilk çocuk kız ise bu bambaşka olur.
devamını gör...
104.
hanımlar.. üzgünüm... analar açık ara oğullarına düşkündür.. aldanmayın tatlı sözlere hepsi oğulcu...
devamını gör...
105.
genel konuşamam ama bazı kadınların anne olunca tekrar büyümeye ve kendini aramaya başladığını düşünüyorum. duygu ve mantığın dengelendiği o düz zemine tekrar iniş yapmaları ne yazık ki bazen epey zaman alıyor. biz çoktan büyüdüğümüzde annemizin de yaşamındaki ikinci büyümeye ancak ulaştığını görüyoruz.
sevgi paylaştırmak ya da onu sonsuz hâle getirmek zor. birden fazla ve birbirinden farklı çocukların hepsine aynı derece yakın olmak da zor. bununla ilgili bir sorunum yok. fakat bazı şeylerin çok bariz oluşu ve asla adil olmayışı üzücü. küçükken her şeyi "ben kızım diye mi böyle oluyor"a bağlayışlarım, üç abimin paşalar gibi dolanışı evin içinde.. tuhaf. neyse ki bu kızı yeniden büyüttük, kor ateşlerde yürüttük. bolca da sezen aksu dinlettik.
sevgi paylaştırmak ya da onu sonsuz hâle getirmek zor. birden fazla ve birbirinden farklı çocukların hepsine aynı derece yakın olmak da zor. bununla ilgili bir sorunum yok. fakat bazı şeylerin çok bariz oluşu ve asla adil olmayışı üzücü. küçükken her şeyi "ben kızım diye mi böyle oluyor"a bağlayışlarım, üç abimin paşalar gibi dolanışı evin içinde.. tuhaf. neyse ki bu kızı yeniden büyüttük, kor ateşlerde yürüttük. bolca da sezen aksu dinlettik.
devamını gör...
106.
istisnalar kaideyi bozmaz. türk aile yapısının nasıl bir şey olduğunu hepimiz ilk veya ikinci elden görüyoruz. kız annesiyle birlikte evin her işine koşarken, diğer it evlat bütün gün pc başında pinekleyip anneağ ben acıktım diye buyurabiliyor. bir annenin çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik ikisi arasındaki toplumdan gelen uçurumu dengelemektir. o iti de eğitmeden sokağa atmamaktır.
devamını gör...
107.
bilmem. benim annem takı makı çanak çömleke düşkün. atanamamış derya baykal'dır kendileri. sürekli bir şeyler yapıyor, bir yerleri boyuyor, eve bi geliyorsun kahverengi tepsi beyaz olmuş. bardak altlığı sarıydı siyah olmuş. ya odamdaki telefon standından ne istedin gitmiş beje boyamış. kardeşim en gıcık renk ya. bej don sütyen giyinen kadına bakmam mesela. ben mavi slip don giyiyor muyum? aynı şey.
elinde fırçayla gezen bir anne çok zor. bence en çok el işini seviyor.
elinde fırçayla gezen bir anne çok zor. bence en çok el işini seviyor.
devamını gör...
108.
kızım yok, ben de bir adet oğlan var ama kızım da olsaydı gönül rahatlığı ile diyeceğim şu ki; ikisini de çok severdim. bir çocuk için kendinin diğer kardeşinden daha az sevildiğini hissetmek çok kalp kırıcı. o yüzden evlatlara aynı derecede önem gösterilmeli, sevilmeli, sarmalanmalı.
belki ileride oğlum sayesinde bir kızım olur ve onu da oğlum gibi bağrıma basarım. hayat mucizelerle dolu*
belki ileride oğlum sayesinde bir kızım olur ve onu da oğlum gibi bağrıma basarım. hayat mucizelerle dolu*
devamını gör...
109.
erkek kardeşim, anneme hayatında duyup duyabileceği en kötü şeyleri söyleyip hayatında yapabileceği en kötü şeyi yapmışken annem canım oğlum diyerek ortalıkta dolanabiliyor söyleyeceklerim bu kadar...
devamını gör...
110.
papağanlarına düşkün.
ben de papağanlara düşkünüm, babam da papağanlara düşkün.
iyileşeyim de tekrardan öpücük yağmuruna tutayım onları bi.
ben de papağanlara düşkünüm, babam da papağanlara düşkün.
iyileşeyim de tekrardan öpücük yağmuruna tutayım onları bi.
devamını gör...
111.
anneler erkek çocuklarının en büyük düşmanıdır.
devamını gör...
112.
erkek çocuklarına tabii ki, bunu herkes bilir
devamını gör...
113.
eşit davranmayanlara ya da bir diğerine daha düşkün olanlara cidden anlam veremiyorum ben çocuğum olsa cinsiyet düşünmeden ne kadar da sevgi ve ilgi vereceğimi düşünüyorum sadece.
ama şöyle bir şey var ki kız çocukları ile erkek çocukları arasında fark var sonuçta ve gönlünüzden geçiyor inşallah kızım olur gibisinden..
ben de oğlum olsun isterdim bir kız olarak ve kız kardeşe sahip biri olarak bir tanecik de oğluşa bakayım isterdim. ama tutup oğluşum da oğluşum annelerinden olmazdım hahahahahsd
ama şöyle bir şey var ki kız çocukları ile erkek çocukları arasında fark var sonuçta ve gönlünüzden geçiyor inşallah kızım olur gibisinden..
ben de oğlum olsun isterdim bir kız olarak ve kız kardeşe sahip biri olarak bir tanecik de oğluşa bakayım isterdim. ama tutup oğluşum da oğluşum annelerinden olmazdım hahahahahsd
devamını gör...
114.
anneler o an en çok hangi evladının ihtiyacı varsa ona düşkündür. kız oğlan diye ayırt edebileceklerini düşünmüyorum.
devamını gör...
115.
oğullarına derdim. ama şunu fark ettim, koruma içgüsüyle, en zayıf en duygusal en zorda olana düşkün oluyorlar. ailenin zavallısı kimse, ona kıyamıyorlar.
devamını gör...
116.
bizimki kendine düşkün.
devamını gör...
117.
türkiye'de annelerin geneli oğluna düşkündür. erkeklerde ana kuzusudur bu ikili narsist ve psikolojisi bozuk bir tür olarak çevresine zehir saçmaya ve oğlanın sevdigi kadına travmalar yaratmaya devam etmektedir.
devamını gör...
118.
yazılan tüm tanımları okuduğum ve içimde başkaları adına bir burukluk oluşturan sorunsal. kendimi ve kardeşlerimi düşünmeden edemedim. bir kız bir erkek kardeşim var. ben en büyüğüm, erkek kardeşim de en küçüğümüz. ama hiçbir zaman ayrımcılık hissetmedik. üstte birkaç kişinin değindiği yatırımı hepimize ilgi, istek ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda yaptılar ve hâlâ yapıyorlar da. bu durumda hangimiz favori evlat oluyoruz?
geçenlerde annemle babamla oturmuş sohbet ederken annem çıkıp bir anda ''bir an önce yanımızdan kaçıp ayrılarak kendine bambaşka bir hayat kurmak gibi bir isteğin var mı? kendini sanki misafirmiş ve buraya ait değilmiş gibi hissettiğin oluyor mu?'' diye sordu. ben de böyle bir şey olmadığını söyledim. bir anda gözleri parladı ve dedi ki ''ben de baban da kendi ailelerimizin yanındayken hiçbir yere sığamadığımız için hep bir önce hayatımızı ayırmak istiyorduk. ne onların yanına aittik ne yanlarında mutluyduk ne de rahattık. yıllardır siz asla böyle hissetmeyin diye çabalıyoruz. günün birinde bu evden ayrılırsanız, hayatınızda bir şeyler yolunda gitmezse istediğiniz zaman geri dönün diye hep kapıyı açık tutacağız size.'' dedi.
şimdi böyle diyen bir annenin ve babanın evlat ayrımı yaptığını söylemek ne kadar mantıklı olur? her şey ailelerimizin karakterinde bitiyor arkadaşlar. kendileri bu düzende, bu iğrenç sistemde bir değişiklik yapmak istemedikleri sürece bu döngü böyle gider durur. biz de oturur burada tartışmaya devam ederiz hangi cinsiyetin daha sahiplenilebilir olduğunu, soyun kimden yürüdüğünü, yaşlanınca kimin kime daha çok baktığını. çok konuşuruz daha.
geçenlerde annemle babamla oturmuş sohbet ederken annem çıkıp bir anda ''bir an önce yanımızdan kaçıp ayrılarak kendine bambaşka bir hayat kurmak gibi bir isteğin var mı? kendini sanki misafirmiş ve buraya ait değilmiş gibi hissettiğin oluyor mu?'' diye sordu. ben de böyle bir şey olmadığını söyledim. bir anda gözleri parladı ve dedi ki ''ben de baban da kendi ailelerimizin yanındayken hiçbir yere sığamadığımız için hep bir önce hayatımızı ayırmak istiyorduk. ne onların yanına aittik ne yanlarında mutluyduk ne de rahattık. yıllardır siz asla böyle hissetmeyin diye çabalıyoruz. günün birinde bu evden ayrılırsanız, hayatınızda bir şeyler yolunda gitmezse istediğiniz zaman geri dönün diye hep kapıyı açık tutacağız size.'' dedi.
şimdi böyle diyen bir annenin ve babanın evlat ayrımı yaptığını söylemek ne kadar mantıklı olur? her şey ailelerimizin karakterinde bitiyor arkadaşlar. kendileri bu düzende, bu iğrenç sistemde bir değişiklik yapmak istemedikleri sürece bu döngü böyle gider durur. biz de oturur burada tartışmaya devam ederiz hangi cinsiyetin daha sahiplenilebilir olduğunu, soyun kimden yürüdüğünü, yaşlanınca kimin kime daha çok baktığını. çok konuşuruz daha.
devamını gör...
119.
oğul anneler için aşktır, kız da babalar için.
devamını gör...
120.
bunun fallik dönemdeki elektra ve oedipus kompleksine dayandığını, çocukların ve ebeveynlerin üstlerinden bu kompleksleri tam atamadığını düşünüyorum.
devamını gör...