toplumların dahiyane buluşu, büyük kandırmaca. muazzam bir emeğin göz boyayan rahatlatıcı karşılığı.

biyolojik bir olay olan doğurma eylemi, beraberinde kadına çocuğu büyütme yükünün büyük kısmını veriyor. belki evrimsel açıdan bakıldığında birçok memeli türü de bu görevi anneye bırakıyor. aslında buraya kadar bir sorun görünmüyor. fakat insan, içgüdüleriyle savaşmaya başlayan bir bilince sahip olunca, işler insansı atalarının izinde kalamıyor.

evin içini çekip çeviren bir kadın ve dışarıda çalışan, maddi yükü sırtlayan bir erkekten oluşan ailede kadın görünmez oluyor, tek gayesi çocukları yetiştirmeye yöneliyor. aile, toplum ve devlet, yolunda gibi görünen bu düzenin bozulmaması adına müthiş bir kavram üretiyor. anneliğin kutsallığı. bu öyle bir kavram ki, en çok inanan, emeğine karşılık arayan anneler oluyor. bir çeşit savunma mekanizması. değerini yüceltecek bir tanım.

kutsiyet ağına düşmüş ve bunu içselleştirmiş olan kadın yüceltilirken, anne olamayan veya olmayan, kutsal mertebesine ulaşamayan kadın bunun baskısı altında eziliyor. baskının altından kalkamayan kadın üreyerek döngünün devamını sağlıyor. artık hayatını adaması gereken bir varlığa sahip olduğunda ise bu kandırmacanın devamını sağlayan role bürünüyor. çünkü buna ihtiyacı var ve emeğin bir karşılığı olmalı. böylece kutsallık kendini yeniden üretiyor.

üremeyi teşvik etmek devletin en önemli uğraşlarındandır. işçi, asker ve vergi ihtiyacı bitmeyecektir. cumhurbaşkanı “en az üç çocuk” diye boşuna bağırmıyor. dikkat edilirse bu konuşmaları da genellikle kadın kollarına yapıyor. onlara diyeceği şeyler bellidir. annelik kutsaldır. cennet annelerin ayakları altındadır.

anneliğin içgüdüsel olduğu tezi ise türümüz için artık tek gerçek değildir. tercihin olduğu bir yerde sadece içgüdüden bahsedemeyiz. eğitim ve üremenin ters orantılı bağıntısını kabul etmek durumundayız. eğitim arttıkça kutsallık azalmaya mahkumdur.

annelik kutsal değildir. cennet de anaların ayakları altında değildir. sadece biyolojik bir olaydır. fakat şu bir gerçek ki; yaşamını başka bir canlıya adamaya rıza kazandıran “kutsallık” buluşu büyük başarıdır.
devamını gör...
annelik elbette kutsaldır. dünyaya bir varlık getirme süreci bedenlerinin içerisinde olmaktadır ve biliyoruz ki "ana" kelimesi doğurucu, yaratıcı anlamında kullanılmaktadır. doğum yapmamış olsa da her kadın annedir.
devamını gör...
herkesin kutsalı olmayabilir.
kutsalımdır. benim yarı tanrı’mdır. allah biliyor. allah’a sarılamadığım gibi ona da sarılamıyorum. allahtan şefkat beklediğim gibi onun da şefkatini arıyorum bu âlemde olmasa da. ve bazen ben de tanrılığa soyunuyorum onu yeniden yaratabilmek için. buna da allah şahit.
devamını gör...
kutlarım, büyük oyunu bozdun. ananlık/annelik artık kutsal değil hepsi bir kandırmacaydı, başın göğe erdi mi? ayrımlaşacağım diye anneliğe bile dil uzatılıyorsa daha ne demeli.
devamını gör...
''annelik kutsal değildir'' denmez, ''annelik benim kutsalım değildir'' denir. önce neyin bilgi neyin inanç olduğunu bilmek gerek. ifadelerin gramatik ayrımını bilmeden 'kutsal budur' veya 'kutsal bu değildir' demek pek komik... insanların kutsalını kabul etmeyip, saygı göstermeyen insan ne diye saygı bekler, o daha da komik...
devamını gör...
nikiforenko üstteki tanımıyla başlığa röveşata atmıştır.
devamını gör...
henüz anne olmadım nasıl bir his olduğunu bilmiyorum. elbette ki özel bir histir ama ben kutsallaştırılmasını doğru bulmuyorum. çünkü bu şekilde davranarak doğal sebeplerle ya da kendi isteği doğrultusunda çocuk sahibi olmayan kadınların kendini eksik hissetmesine yol açılıyor. daha geçen gün bir kadının beren saat'in fotoğrafının altına "hala çocuğu olmadı mı? eksik kadın" yazdığını gördüm.
devamını gör...
insan da olsa hayvan da olsa minicik bir yavrunun ihtiyaçlarını karşılamak göründüğünden daha zordur. doğurmak, emzirmek, hiçbir karşılık beklemeden büyütmek bunlar kutsal şeyler.

doğurup sokağa atan da var 2 günlük bebekleri öldüren de var. bu yüzden her kadının harcı olduğunu sanmıyorum. herkes anne olamıyor maalesef.
devamını gör...
annelik kutsallık değil olsa olsa biyolojik köleliğin devamıdır. bunu savunan eril dişil farketmez herkes içgüdülerinin daimi esiri olan evrimleşememiş canlılardır. annelik babalık aile kutsal değildir. bunlar kültürün sonucunda
hastalıklı geleneklerin sonucunda oluşmuş çürük yapılardır ve daima bireyselliğin, ekolojinin, özgürlük istencinin, kimlik arayışının ve kendini gerçekleştirmenin önündeki yegane eril iktidar söylemleri olmuştur. evet, anneliği savunup kutsallaştırmak bile aslında yozlaşmış eril iktidarın söylemidir ki kendi rezil soyları üreyerek varolan dünyevi işkence çarklarını yeni et bedenler üzerinden devam ettirebilsinler. bu öylesine kök salmış bir hastalıktır ki kadınların kendisi bile 9 ay kölelikten tüm ömürleri boyunca harap oldukları "annelik" rolünün rezilliğine rağmen bunu savunacak kadar eril yoz iradenin tılsımı altında kalmışlardır. aklı olan çocuk yapmaz, yapanları kutsamaz. yapanlar ve hele hele kutsayanlar dünyevi iblislerin, sermayedar para tanrılarının, kredi köleleriyle devletleri yıkan bankaların, çocuk cinayetleri ve tecavüzleriyle yaşayan şeytana tapıcı ruhban sınıfların piyonundan başka bir şey değildir.

(bkz: antinatalizm)
devamını gör...
kadının, binlerce yıl boyunca özel alana hapsedilerek adeta bir kuluçka makinası gibi görülmesiyle çok yakından ilgisi vardır.

(bkz: örtülü kadın düşmanlığı)
devamını gör...
orijinal bir bakış açısı. beğendim.
devamını gör...
kutsal sözcüğünün anlamına baktığımızda:
1.
güçlü bir dinsel saygı uyandıran ya da uyandırması gereken.
2.
tapılacak ya da yolunda can verilecek denli sevilen.

anlamlarına geldiğini görmekteyiz. annelik 2. anlama yüzde yüz girer (çoğu anne diyelim) anne en kıymetlidir, herşey dir. ama ilk anlam konusunda emin değilim. üretkenlik dinsel saygı gerektiriyorsa kediler de oldukça üretken. bir şeyleri kutsal gösterip nemalanmaya gerek yok
devamını gör...
dünya var olduğu andan beri ola gelen durum. tanrıçalar hep ana. anne bereket timsali. üretmek ile alakalı bir durum. üretmek evrensel olarak kıymetli.
biz analarda ondan kutsalız. bence bir mahzuru yok.
devamını gör...
dünyaya sadece bir canlı getirmiş olmak kadını kutsallaştıran olgu değil bence. üzerine yüklenen tüm sorumluluklar ve zorluklar eşliğinde bir canlıyı hayata katacak kadar büyütmesidir.
kadın dünyanın tüm coğrafyalarında dezavantajlar yaşayan cinsiyet, sırf bu nedenle anneliği kendine bazı tehlikelerden korunmak adına kalkan olarak kullanmış ve kullanmaktadır.
bu ikisini bir araya getirince kutsallığı arzulamaktan öte bazı mecburiyetler nedeniyle üzerine almak zorunda kalmış diyorum.
bir söz diyor ki kadınlar zayıftır, anneler ise güçlü. demek ki anne olmak kadını güçlü kılıyor ve toplumdaki kutsal algısı genelde kendinden güçlü olana yöneliyor.
devamını gör...
ilk tanıma katılmadığım başlıktır. bir sürü eksik/yanlış tanımı içinde barındıran, bireyin toplumu oluşturduğu tezinden uzak, ikinci dünya savaşı evrim teorisini kullanan ve demagoji dolu bir tanımlama silsilesidir.

anneliğin kutsallaştırıldığını söyleyen kimdir?
medeniyete uzak afrika kabileleri kutsal(ilahi) annelik üzerine mi inşa edilmiştir?
çin'deki insanlar vergi ödüyor ve finlandiya vadandaşları vergi ödemiyor mudur?
evrimsel açıdan memeliler annelik yapar ve örneğin kuşlar sınıfında annelik görülmüyor mudur?
evrimsel açıdan bakıldığında hormon düzey değişimi ile önce çiftleşme isteği ve yine doğum sonrası oluşan hormon düzeni ile tür devamlılığının ilişkisi yok mudur, doğal seleksiyonda türler arası rekabette avantaj değil midir? hormonlar anneliği tetiklemez mi?
8 çocuk doğuran annenin kutsallığı ile beden sağlığı arasında nasıl bir ilişki kuruluyor toplumda?

daha böyle uzar gider. 7 paragraf var. ancak dayanakları kişisel klişe bütününden ötesini ifade etmiyor.
devamını gör...
tek yönlü ele almış konuyu yazar arkadaş. "ben anneyim, kutsalım ben" diye evde oturup yaşamını çoçuklarına feda ederek, çalışmayan, okumayan, düşünmeyen, kendini geliştirmeyen, sormayan, sorgulamayan cennette arz-ı endam edeceğini zannederek sisteme kendini köle eden kadınları kast ediyor olmalısınız.

hem anne olup hem diğer saydıklarımı yapanlara, ki böyle bir çok kadın var "hamileliğiniz, doğumunuz, uykusuz geceleriniz, birazcık bile yedirebilmek için kırk takla atmanız, iyi bir insan yetiştirebilmek için ve onu hayata hazırlayabilmek için yıllarca çabalamanız bir hiçtir, diyemezsiniz.

ben ne kutsal olmak için, ne de cennet ayaklarımın altına serilsin diye çocuk yetiştirmem, sıradan bir anneyim, fakat bu anneliği değersiz kılmaz.
devamını gör...
içine etmediğiniz başka bir değer kaldı mı sevgili z kuşağı.
devamını gör...
annelik kutsaldır tanımı toplum baskısı dolayısıyla değil, doğanın bir gerçeği olduğu için öyledir. yazar annelikten bahsederken "insan"ın anneliğinden bahsetmiştir.

halbuki her canlı anne olabiliyor ve hemen her canlı yavrusuna annelik içgüdüsüyle bakabiliyor, koruyabiliyor. kısaca anneliğin kutsallığı doğanın bir gerçeğidir. yazarın bakış açısı güzeldir, ama tek bir açıdan bakarak yorum yapmıştır.
devamını gör...
doğurganlik kutsal sayıldı belki ilkel donemde ama simdiki kutsalliğin altını anne duygusu dolduruyor diye dusunuyorum. tıpkı sevincin, hüznün mutluluğun oldugu gibi kavramsal duygular listesinde. anaç deriz hatta içimizi ısıtan bir duygudur annelik. kutsal demek bu kadar göz boyamaya giriyorsa eğer başka bir kelimede başka bir tanımda fazlasıyla yer edinebilir. her insan içten olabilir ya da olamaz, vıcdanı vardir ya da yoktur, dışarda soğuk görünür ya da görünmez. annelik duygusu da, ya vardir ya yoktur. çocuğu olmayan biri bile annelik duygusuyla yarişabilir çünkü onemli olan hissiyatlıktır. dogurganlık da kendi özelinde cok ayri bir yerde bence kucumsenemiycek kadar. varsin olsun annelik kutsal olmasın ya da kutsallastirilmis. annemmm diyen benin o kelimeyi söylerken içimde hisettiğim huzuru, tanrıya dua ederken de bulduğumdan kutsallaşmış demiyeyim ama benim için deģeri kelimelerden öte bir yerde.
devamını gör...
her kadında annelik duygusu yoktur. bu kadınların çoğu mecburen doğurur ve sonuçta ‘kötü anne’ olur. oysa zaten anne falan olmayı hiç istememiştir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anneliğin kutsallaştırılması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim