antalya'da kadına şiddeti izleyen esnaf

şahsen bende görsem bende umursamam. geçenlerde izmir'de benzeri bir olay yaşanmıştı. genç bir kardeşimiz kadına yardım etmişti. ama mahkemede kadın dayakçısını savunmuştu. yardım eden genç ise 10 yıl hapis cezasına falan çarptırılmıştı.

bence başlık o kadını dövme özgürlüğünü kendinde gören homo erectusun aşşagılık hareketi üzerine açılmalıydı. bu tür başlıklarda odağımız, video açıldığında adamın kadını dövme olayından çok bir esnafın olaya müdahele etmemesi üzerine oluyor. bunu suçun iğrençliğinden çok suça müdahele edilip edilmediğinin tartışıldığı tanım girdilerinde de rahatlıkla görebiliyoruz.

asıl müdahale etmesi gereken birimler varken doğru davranmış olan esnafır.
asıl müdahale etmesi gereken birimler de maske mesafe hijyen kuralına riayet etmeyen vatandaşlarla uğraştığı için olan zavallı kadın bireye olmuştur.

şimdi bir keresinde şiddet gören kadınla adamın arasına girdim adamı ben dövecektim o pozisyona geldik ki , kadın dur o benim kocamdır eşimdir sanane dedi.

o gün bugündür ne izlerim ne müdahele ederim.

şiddetin meşru bir zeminde tartışılması ve buna uygun politikaların güdülmesi siyasi bir yaklaşımla ancak mümkündür. devlet politikaları başta eğitim olmak üzere, ülkede yaşayan tüm bireylere toplumsal cinsiyet,üreme sağlığı gibi eğitimleri vermeli. burada bakılması gereken nokta antalya'daki esnaf değil, yasa koyuculardır.

“esnaf” diye nitelendirmeden önce gelin asıl soruna el atalım.

sorun “esnaflık” mertebesinde değil. sorun “insanlık” mertebesinde ve sorun “antalya’da” olmasında değil, sorun “türkiye sınırları içerisinde” sürekli halde olup halen durdurulamıyor olmasında.

sorun bu.

ve bulunduğumuz ülkede ki asıl sorun; bir şeyin düzelmesi için mutlaka onunla alakalı büyük bir şey yaşanmalı. keşke ilk kadın cinayeti olduğunda, bu cinayetler bu şiddet olayları o zaman son bulsaydı..

sığır sürüsü.

ben de bulaşmak istemem. 2 çocuğum var. polisi ararım, durumu beklerim. çeker vurur, sokar bi bıçak. ne oldu yavrum, geçtin gittin. niyazi oldun.

kadına her türlü şiddeti uygulayanların hala insan içinde olduğu ancak kadını koruma niyeti taşıyan kalplerin ise yıllarca ceza çektiği bir ülkede kim cesaret edebilir kadının sesi olmaya? bir şeyler yapmayanlar, bari yardım eli uzatanlara gölge etmeyin de bir yerlerden sarmaya çalışalım yaralarımızı.

sanki polis de eleştirilmiş bide. kadına vuran ona da vurur. kimse hayatını sokakta bulmadı.

kadir şeker davasının sonucudur.

müdahale etseler ya ölürler ya hapse girerler. görüyoruz yaşananları. insanların içinde az da olsa var olan insanlığı, vicdani öldürdüler...

başkası için hapis yatmak ve canından olmak istemeyenlerin yapması gereken akıllıca bir davranış.

bu tarz olayları " kadir şeker" olayı ile kıyaslamak çok yanlış. biz olayı medyaya yansıttıkları kadar biliyoruz. dosya içeriğini bilmeden yorum yapan insanlara anlam veremiyorum. şiddete elbette müdahale edebilirsin, engel olmaya çalışabilirsin bunun için kimse kimseyi cezalandırmaz. fakat kadir şeker olayı bambaşka sonuçta ortada bıçaklanma sonucu ölen biri var.

kimsenin kimseye bir kahramanlık borcu olmadığını bilen esnaftır.
bakın sakin sakin anlatacağım, hayat candy crush değil, herkesin 1 canı var.

kadının boğazı kesilir, vay orada video çeken dallama, kadın kaybolur, son görüntüleri ortaya çıkar, vay niye gidip yanına derdini sormadın, kadın sokak ortasında dayak yer, vay bir delikanlı çıkmamış kurtaracak. arkadaşlar kimse kimseye iyilik yapmak zorunda değil, kimse kimseye kötülük yapmamak zorunda. kadına dayak atılıyor, bu faaliyetin bir öznesi var, ama bakıyorum faaliyet sindirilmiş bu hakkı kendinde bulan hıyarla ilgili başlık yok, etraf yardım etmemişmiş. şiddetin faaline bir yaptırım olmamasıyla ilgili eleştiri yok, vay halk niye böyleymiş. faalin bu gücü aldığı kaynaklara, bu cesareti kendinde bulmasına neden olan hukuki açıklara isyan yok, aman kimse yardıma inmemiş. siz faalin yenilmezliğini kabullenmişsiniz ama sessiz de durmayı bir şekilde politik olarak doğru bulmadığınız için kendinize yenebileceğiniz düşmanlar arıyorsunuz, dün emine bulut’u videoya çeken adamdı, bugün de esnaf denk gelmiş hayırlı olsun.

hani ortadan kaldırılmış yoksulluk yerine yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz lafı var ya, siz sanırım yardım edilmiş mağdur kadınlar istiyorsunuz. kadının mağdur edilmesiyle hiç derdiniz yok, bunu sindirmişsiniz, öfkenizi kusacak daha güçsüz bir etken bulmaya çalışıyorsunuz. komik yani artık.

türkiye anayasasının 46. maddesinin 2. bendine göre yardıma muhtaç birine yardım etmenin cezası ya hapis ya ölümdür. aynı suçun 2 kere tekrar edilmesi dahilinde halkı aleyhine kışkırtabilirsiniz.

(bkz: kadir şeker)

kavga ayırmaya cesaret etmiyorsunuz diyen tipler hayatında hiç kavga etmemiç ılık sizsiniz asıl benim yakın arkadaşımın amcası kavga ayırırken bıçaklandı öldü. bir diğer arkadaşımın arkadaşı metroda kendine saldıran tinerciyi engellerken tinercinin bıçağı kendine saplandı arkadaş 10yıl ceza yedi. neymiş nevsi müdafa olması için hayati organdan yaralanılması lazımmış adam hayati organdan yaralansa nası müdafa edecek? ben de kaç defa kavga ayırırken ben de dayak yedim. sırf birilerinin kötü tercihi yüzünden dayak yemek zorunda mıyım lan?benim canım herkesin canından daha değerli. maddi boyutu da var. gözümdeki gözlük stepper marka titanyum 2000tl.camları seiko 5000tl.gözlüğe yumruk gelse napcam ben yeni gözlük mü alıcam?

arkadaşlar siz müdahale etmek ile kalbe bıçak saplamayı karıştırıyorsunuz herhalde?

(bkz: boşanma aşamasındaki eşini çocukların gözleri önünde öldürmek)

bu haberde yardıma giden adam da öldürülüyor. o yüzden bu adamların izlemesini ayıplayamıyorum.