arabadaki müziği cümle cihana dinletenler

dinlettikleri müzik güzel olunca çok seviyorum kendilerini ama garip gurup şarkıları son ses açınca hayırla yad ettiğim söylenemez.

dinlediklerinin de yüzde 90'ı birşeye benzemediğinden haklı bir sebepleri de yok ben de hiç güzel duygularla anmıyorum kendilerini.

valideleri şenlenir.

eğitim seviyesi düşük, cahil ve varoş tiplerdir.
bunlara, kana kırmızı rengini veren maddeyi sorsan, cevap olarak: "fişne suyu" derler.

dinlettikleri de kulağa tecavüz edip kulak zarına bayrak diken tırıvırı cinsten müzikler. dördüncü sınıf arabesk ( kaliteli arabesk de değil), pavyon havası, dumtaka dumtaka ritimli bitmek bilmeyen komançi ve regaton müzikler . bir ara niğde'yi ziyarete gittiğimde, şehre girer girmez doğan veya şahin marka arabadan yüksek sesli düş sokağı sakinleri müziğine denk gelmiştim, sevdam bir ateş şarkısının ara nağme solosu çalıyordu, iç anadolu'nun bağrından böyle naif bir müzik kulağıma gelince memlekette güzel şeyler de oluyor diye düşündüm, ülkeye dair umutlarım arttı.

kolunu camdan sarkıtamıyorsa istenilen mesajı veremeyeceklerdir.

her şeyin bir adabı var.

görgüsüz eylemi. öyle ki en sevdiğim şarkıyı bile dinlese yine de çok itici ve rahatsız edici.

mahalle arasında ayıptır.
hastası var, uyuyanı var, nöbetten gelmiş doktoru var.. cık, olmaz öyle.

ama trafiğin aktığı yerlerde aşırı keyiflidir.

şöyle mayıs sonuna doğru...
istanbul yolu'nda..

altımda da şöyle güçlü, bastı mı giden bi şey varsa süper zevkli bi olay bu.

aha bu baharda açılışı şununla yapıcam:

herkesin aynı zevk ve ruha sahip olmadığını unutup çok ağır şekilde ana- avrat küfür yiyen ahmaklar.

"müzik dinletme" diye kibarlaştırmanın anlamı var mı.. psikiyatrik bir durum. bir müzik faliyeti değilki o.. 'beni görün, ben varım, bana bakın..' türevi zavallıca bir kimlik haykırışı..
( yazıık la.. bize bişeyler anlatmaya çalışıyor sanki.. kimbilir ne derdi var garibin.. )