aşkta kalp mi mantık mı sorunsalı

bitkisel hayata geçmiş insanlara bakın. kalp atsa ne olacak mantık çalışmadıktan sonra.

aşk kalple ilişkili bir duygudur dersek işin edebiyat kısmını yapmış oluruz açıklayayım, aşk ve ışkın(yani zehirli sarmaşık demek) aynı kökten türemişlerdir, aşk insanı sıkan karşıdakinin özgürlüğünü kısıtlar derecesinde sevmeye sebep olan aşırısı “ya benimsin ya kara toprağın” gibi sözlere kadar götüren bir duygudur. ışkın denen bahsettiğimiz sarmaşıklarsa güneş görmek için ağaçlara dolanır ve ağacı tüketirler ağaca sarılarak güneşe ulaşır beslenir ve ağacı kaplarlar. buna benzetilerek kurulmuştur. buradan da kalple ilişkilendirebiliriz. öte yandan aşk denen şey zaten belirli kimyasal tepkimeler ve adrenalin yüzünden olan bir duygu. aşık olmak da birinin sizin adrenalin seviyenizi (ve onunla birlikte salgılanan birkaç hormonu daha) bir anda tavan yaptırması durumunda okuyor ve bunlar sıfıra indiğinde de aşık olma eylemi bitiyor ama bu hormonların gitmesi neredeyse 1-3 yıl sürüyormuş ve karşınızdaki kişi sizi yeniden etkilediğinde bu süre tekrarlanıyor.

bilmiyorum ya. bugüne kadar hep kalbini dinlemiş. ve elinde kırılmış bir kalple kalakalmış biri olacak yine kalp derim galiba. mantıkla yürümez bence bu işler. ayakların yerden kesilmiyorsa, sürekli onu görmek isteyip onu görünce içine biraz su serpilmiş gibi hissetmiyorsan nasıl aşk olsun ki? mantık olursa aşk olmaz zaten. aşk mantıksızdır bütün olmazlara rağmen inat etmektir. sonunda belki enkaz oluyor ama. orasını karıştırmayalım.