1.
eylül 2020 ayında çıkış yapan ac serisinin son oyunu olan oyundur. oyunumuz ragnar’ın oğulları zamanında yaşayan bir viking topluluğunun ingiltere’de kendilerine bir klan kurma ve ev arayışlarını temel alan yine temel konuları olan suikastçi ve tapınakçıları da hikayeye işledikleri bir oyundur
bu oyunda klasik ubisoft bugları ile yine sık sık karşılaşıyor olsak da oyunun önceki diğer iki oyunda yaptığı yan görevleri yapmak zorunda bırakma olayını azaltmış olması güzel detaylar arasındaydı. hikaye bakımından oyuna işleniş ve ilerleyiş şekli güzeldi.
oyunun combat hissi zayıftı. sizi bu konuda çok doyuramayabilir. hikayesi vikingleri seven kişileri çekecek bir hikaye olsa da genel gözden bakarsak herkesi çekebilecek bir hikaye tarzı yoktu ve sizi bir yerden sonra sıkma hissi verebilir.
son olarak şu an malum durumlardan da türkiye’deki hiçbir oyunun hak etmediği gibi bu oyunda bu ücreti hak etmediği ve indirimi bekleyip almanızı önereceğim bir oyundur.
bu oyunda klasik ubisoft bugları ile yine sık sık karşılaşıyor olsak da oyunun önceki diğer iki oyunda yaptığı yan görevleri yapmak zorunda bırakma olayını azaltmış olması güzel detaylar arasındaydı. hikaye bakımından oyuna işleniş ve ilerleyiş şekli güzeldi.
oyunun combat hissi zayıftı. sizi bu konuda çok doyuramayabilir. hikayesi vikingleri seven kişileri çekecek bir hikaye olsa da genel gözden bakarsak herkesi çekebilecek bir hikaye tarzı yoktu ve sizi bir yerden sonra sıkma hissi verebilir.
son olarak şu an malum durumlardan da türkiye’deki hiçbir oyunun hak etmediği gibi bu oyunda bu ücreti hak etmediği ve indirimi bekleyip almanızı önereceğim bir oyundur.
devamını gör...
2.
başlığının yeni açıldığına şaşırmış olduğum oyundur.
devamını gör...
3.
2023 yılında oynayacağım oyundur.
şimdilik youtube veya twitch gibi platformlarda ekmek banıyorum videolarına.
şimdilik youtube veya twitch gibi platformlarda ekmek banıyorum videolarına.
devamını gör...
4.
kırılmış, türkçe yamasını da hazır ettik. malum ortamlara düşmüş. affetmek olmaz dedikten sonra
geçenlerde dan dun indirdim. 48 gb falan olması lazım. kurduk. türkçe yamayı entegre edebilmek için cmd üzerinden yetkilendirmek gerekiyor. benim gibi korsan var ve bu konuda takılmışsa beni bulsun.
herneyse, oyunu henüz oynamaktayım. umarım kendisi de tatmin eder. bitirince editlerim.
geçenlerde dan dun indirdim. 48 gb falan olması lazım. kurduk. türkçe yamayı entegre edebilmek için cmd üzerinden yetkilendirmek gerekiyor. benim gibi korsan var ve bu konuda takılmışsa beni bulsun.
herneyse, oyunu henüz oynamaktayım. umarım kendisi de tatmin eder. bitirince editlerim.
devamını gör...
5.
(bkz: assassin's creed'in artık assassin's creed olmadığı gerçeği)
ubisoft'un artık assassin's creed markasını bitirmesi gerektiğini kanıtlayan oyun. oyun güzel, koskoca ingiltere topraklarını, kasabalarını, önemli karakterleri bir güzel koymuşsun. bir norveçliyiz, dan'lar tarafından istila edilmiş ingiliz topraklarına ayak basıp kasabamızı kurmuşuz bir güzel. tamam işte abi daha salın artık assassinmiş bilmem neymiş. şu oyunun adını sadece valhalla yapıp, animus'u assassin'i çıkarıp başka şeylere öncelik versen zaten efsane bir oyun olacak. ingiltere'de ne tesadüf ki her düşmanımız tapınakçı ya da işbirlikçisi çıkıyor. bu kadar zorlama hikayenin lüzumu var mı cidden? doya doya nehir baskını yapalım, ittifaklar kuralım, kasabamızı büyütelim güzel güzel. bırakın viking olalım ya! assassin viking neymiş allah aşkına?
ubisoft'un artık assassin's creed markasını bitirmesi gerektiğini kanıtlayan oyun. oyun güzel, koskoca ingiltere topraklarını, kasabalarını, önemli karakterleri bir güzel koymuşsun. bir norveçliyiz, dan'lar tarafından istila edilmiş ingiliz topraklarına ayak basıp kasabamızı kurmuşuz bir güzel. tamam işte abi daha salın artık assassinmiş bilmem neymiş. şu oyunun adını sadece valhalla yapıp, animus'u assassin'i çıkarıp başka şeylere öncelik versen zaten efsane bir oyun olacak. ingiltere'de ne tesadüf ki her düşmanımız tapınakçı ya da işbirlikçisi çıkıyor. bu kadar zorlama hikayenin lüzumu var mı cidden? doya doya nehir baskını yapalım, ittifaklar kuralım, kasabamızı büyütelim güzel güzel. bırakın viking olalım ya! assassin viking neymiş allah aşkına?
devamını gör...
6.
eivor paşama elf hançerlerine benziyor diye şekilli bir dagger için 120 opal gömdüm vay nerelere gidem de opal bulam, hançer savuram da taş toplayam şimdi. 100 lvle ulaştım daha gidecek çok yolum var. bence olmuş bir oyun ama çok fazla tekrar eden yer var ve bir süre sonra bıktırıyor.
devamını gör...
7.
ubisoft'un en büyük iki serisinden biri olan assassin's creed'in, şimdilik, son oyunu. 2020 senesinde next gen konsolların da gelişiyle cross-gen bir oyun olarak karşımıza çıkmıştır, diğerleri gibi yine anvil motoru kullanılarak geliştirilmiştir.
çıkışından sonra iki adet dlc ve bir de expansion yayınlandı. epey aktif bir oyun. wrath of the druids ve siege of paris dlc'leri ile dawn of ragnarök expansion'u mevcut (keşke rdr2 gibi oyunlara da böyle bol içerikler gelseydi dedirtti). ben bir iskandinav mitolojisi aşığı olarak balıklama daldım. dawn of ragnarök'un sonuna kadar da gittim. tabii arada çıkan ek hikayeler ve discovery tour da var.
yapan ekip oyun dünyasını iyice izlemiş, gözlemiş. valhalla kendisine red dead redemption 2'den tutun the witcher 3'e, dark souls'lardan tutun legend of zelda'ya kadar alakalı alakasız pek çok oyundan esintiler almış bir oyun, bence sorun da yok, ben buna karşı değilim. oyun zevkini arttıracaksa neden olmasın, illa ki özgün bir iş yapmak zorunda değiller. hele ki ubisoft hiç değil. fakat bu etkileşimlerin tamamını tek bir oyuna yedirmek içi fazlasıyla kalabalık ve yorucu bir iş çıkarmış ne yazık ki. keşke valhalla biraz daha küçük bir oyun olsaymış.
anlayacağınız üzere valhalla gerçekten uzun, çok uzun bir ubisoft oyunu. seveni sevmeyeni çok olmakla beraber, oyunu yüzlerce saat oynayıp, "sevmedim," diyen oyuncuları da arkasında bıraktı.
oyunu deneyim etmeden önce, insan sevmediği bir oyuna neden o kadar vakit ayırır ki, diye düşünüp genelde de kendimi haklı bulurdum, valhalla beni bu konuda yanıltan bir oyun oldu, ilk kez bunu diyenleri tamamen garip bulmadım: oyunu iki kez bitirdim, birinde içindeki her şeyi tüketmeye çalıştım, diğerinde sadece hikaye içeriğinden ilerdim, sonuç olarak oyunu sevip sevmediğimden cidden halen emin değilim.
bunun pek çok sebebi var tabii ama özet olarak benim çıkardığım sonuç; valhalla'nın iyi yaptığı şeyleri çok iyi, kötü yaptığı şeyleri de hakikaten saç baş yoldurtacak kadar kötü yaptığı oldu.
her şeyden teker teker bahsetsem daha iyi olacak sanırım:
görsellik: valhalla'yı bir kez series x'te bir kez de series s'de deneyim edebildim. grafikleri cidden tatmin edici düzeyde. epey yakına girdiğinizde bile texture'lar pek hayal kırıklığına uğratmıyor. karakter modellemeleri de keza tatmin edici fakat sanırım önceki jenerasyona da çıkış yaptığından görsel tarafta pek çok şey aşırı biçimde tekrar ediyor. npc'lerin neredeyse tamamının yüzü aynı, baya bildiğin kadınlı erkekli aynı, saçını sakalını değiştirip bırakıyor haritaya.
yapay zeka: cidden içler acısı durumda kalan şeylerden bir diğeri. bir cyberpunk 2077 faciası değil elbette, hiçbir şey onun gibi olamaz fakat bir önceki oyunda daha iyi bir yapay zeka vardı sanırım. npc'lerden bahsettik mesela, o birbirinin aynısı npc'ler haritanın içinde kafası kopmuş hamam böceği gibi boş boş dolanıyor, witcher'daki gibi bir şeyle meşgul gibi bile değiller, sadece savruluyorlar. bu çok uzun bir oyun. belli bir saatten sonra es geçilebilir bir şey değil. savaş esnasında da fena çuvalladıkları oluyor. kaç kez hiçbir şey yapmadan dayak yiyen npc'yle dövüştüm bilmiyorum. burnunun dibine girdiğiniz halde bin km ötedeki hedefe ok atmaya çalışan okçular mı dersiniz, bile bile gidip alevlerin ortasına atlayıp kendini yakanlar mı dersiniz ne ararsanız var.
combat: combat kısmı bu sevip sevmemekten emin olamama durumunu bende yaratan en önemli etmenlerden birisi. şöyle ki; savaş mekanikleriyle aslında ciddi olarak uğraşmışlar. silah çeşitliliği başta az gibi gelse de ilerleyen kısımlarda, biraz da uğraştıysanız oyunla, epey farklı silahlar elde edebiliyorsunuz. pek çok farklı kombinasyonla fark atak şansları sunuyor. ben genelde, çift mızrak, çift balta, tek uzun kılıç ya da tek ağır balta şeklinde ilerledim. çift kalkan ilerleyen bile var. genel savaşlar parry+attack biçiminde ilerliyor tabii. bir düzeyden sonra, sanırım 300 power gibi bir düzeyden sonra, ortaya bir overpower durumu da çıkıyor. bilhassa, odin'in mızrağını ele geçirdikten sonra iki saniyeden fazla direnebilen bir düşmanla bir daha hiç karşılaşmadım. farklı skin giydirilmiş aynı düşmanları aynı bitiriş animasyonuyla saatlerce öldürüyorsunuz. animasyon girmese keşke dediğim çok oldu.
teknik kısım: 4k 60fps, 4k 30fps ve 1080p 60fps olarak deneyimledim. genellikle bir sorun çıkarmadı. pc'de ilk başta baya sorunluydu, sonradan ne oldu bilmiyorum.
oyun tıka basa bug'la glitch'le dolu. sürekli de güncelleme alıyor. gelen her güncelleme oyunu kıran sorunları kaldırırken yerlerine yenilerini ekliyor. bazı hatalar o kadar tuhaf ki, bile isteye yapılmış zannettiğim bile oldu. karakterin görünmez olduğuna bile şahitlik etti bu gözler. baya baya havada süzülen silahlar filan gördüm :d. kısacası teknik olarak tam bir facia.
şimdi gelelim hikayesine. bundan sonrası spoiler bölgesi.
[spoiler]
valhalla, cinsiyetini kendimiz belirlediğimiz eivor wolf-kissed isimli bir viking savaşçısının norveç'ten ingiltere'ye göç edip oraya klanıyla birlikte yerleşme ve eivor'un bu klanın başına geçme sürecini anlatıyor.
eivor epey bayık bir karakter, pek bir vaadi yok, geralt ya da arthur morgan görmüş gözlere pek bir etkisi olmuyor yani, zaten yapamayacaklarını fark ettikleri için pek de kasmamışlar. kara murat gibi gittiği her yerde zafer kazanan vasat üstü vasat bir karakter. ben kadın eivor'la oynadım. hem erkek olan eivor'un seslendirmesi baya kötüydü hem de görüntüsü odin'in birebir aynısıydı.
yani oyunda bir de mitolojik kısım mevcut. asgard ve jotunheim'a gidebiliyor, odin'i ragnarök'a sürükleyen paranoya ve deliliği izleyebiliyoruz. fenrir'i canavarlaştıran şeyin odin'in korkusu olduğunu düşünürdüm hep, oyun da bunu göstermiş, epey hoşuma gitti. fakat olaylar sonradan gelen expansion'a rağmen yine de neticelenmiyor.
eivor kısmında ingiltere'nin çeşitli bölgelerini pasifize etmeye çalışıyoruz. bir bölge bitince öteki açılıyor. her bir bölgede ayrı hikayeler var. şu an 2 tanesi dışında hiçbirini doğru dürüst hatırlamıyorum. ingiltere'nin pasifize edilmesinden sonra ne olduğu ise oyunda anlatılmıyor.
bir de, eivor'un üvey kardeşi sigurd'un maceralarının anlatıldığı kısım var. klanını büyütmek için ingiltere'ye gelen sigurd'un ani bir biçimde gördüğü vizyonlardan etkilenerek ortalıkta, ben mesih gibi bişeyim, diye dolaşmasını izliyor, girdiği saçmalıklardan çıkmasını sağlıyoruz. onlarca saat hasan mezarcı'nın peşinden koşuyoruz yani. en nefret ettiğim kısımlar bunlardı gerçekten. en sonunda sigurd'u kurtarıp geri getirdiğimizde hikayesi öylece bitiveriyor. sigurd'a ve bize ihanet eden assassin, hidden one basim'in ise ihanetinin sebebini öğrenemiyoruz. anlayacağınız, bu kısım da tamamlanmıyor.
hikayeyi daha detaylı anlatamadım çünkü oyunun üç dört farklı sonu olmasına rağmen hiçbiri tam değil, bütün öyküler yarıda kesiliyor. yüzlerce saat oynuyorsunuz ve hiçbir şeyin sonu size verilmiyor, ne kadar hoş değil mi?
[spoiler sonu]
hikayeler dışında oyunda, hud ekranında farklı renklerle gösterilen birbirinden kanser yan etkinlikler de var. tamamlama manyağıysanız eğer, sonunuz geldi demektir. iğne deliğinden defalarca ok geçirmeniz gerekecek, minik minik taşları yıkılmadan üst üste dizmeniz, mantar yiyip kapılar aramanız, öfkeden çıldırana kadar puzzle çözmeniz ya da bulana kadar sizi yaşlandıracak yağ dolu kavanozlar aramanız gerekecek. gerçekten hayatımda gördüğüm en salakça puzzle'lar bu oyundaydı. aklı olan daha en baştan bulaşmasın.
ekranda mavi renkte gösterilen bazı hikayeler ya da gear'larınızı geliştirecek sandıklar dışında cidden rezaletler. aşırı özensiz ve oyunculukla alakası olmayan kişilerce hazırlanmışlar. o kadar belli ki.
kısa bir özetiyle assassin's creed valhalla işte böyle bir oyun. daha yazılacak çok şey var, belki burada yazdıklarımın üç dört katı. fakat şu yazdıklarımın amacı oyunun ne kadar arada derede kaldığını göstermekti. belki de oyunların artık daha minimal yaklaşımlara ihtiyacı vardır. daha tutarlı ve minimal bir yaklaşımla bu oyun bir başyapıt olabilirdi. şu haliyle ise, sevip sevemediğinizden kolayca emin olamayacağınız bir çorbadan ibaret.
tam bir sabır taşı ve öldürecek zamanı olan biri ya da benim gibi iskandinav aşığı değilseniz asla bulaşmamalısınız.
6/10
oyundan kalanlar:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/07/14/hne98m7xq2zqtss6-t.jpg)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/07/14/rksrrbtlq14qnuk8-t.jpg)
çıkışından sonra iki adet dlc ve bir de expansion yayınlandı. epey aktif bir oyun. wrath of the druids ve siege of paris dlc'leri ile dawn of ragnarök expansion'u mevcut (keşke rdr2 gibi oyunlara da böyle bol içerikler gelseydi dedirtti). ben bir iskandinav mitolojisi aşığı olarak balıklama daldım. dawn of ragnarök'un sonuna kadar da gittim. tabii arada çıkan ek hikayeler ve discovery tour da var.
yapan ekip oyun dünyasını iyice izlemiş, gözlemiş. valhalla kendisine red dead redemption 2'den tutun the witcher 3'e, dark souls'lardan tutun legend of zelda'ya kadar alakalı alakasız pek çok oyundan esintiler almış bir oyun, bence sorun da yok, ben buna karşı değilim. oyun zevkini arttıracaksa neden olmasın, illa ki özgün bir iş yapmak zorunda değiller. hele ki ubisoft hiç değil. fakat bu etkileşimlerin tamamını tek bir oyuna yedirmek içi fazlasıyla kalabalık ve yorucu bir iş çıkarmış ne yazık ki. keşke valhalla biraz daha küçük bir oyun olsaymış.
anlayacağınız üzere valhalla gerçekten uzun, çok uzun bir ubisoft oyunu. seveni sevmeyeni çok olmakla beraber, oyunu yüzlerce saat oynayıp, "sevmedim," diyen oyuncuları da arkasında bıraktı.
oyunu deneyim etmeden önce, insan sevmediği bir oyuna neden o kadar vakit ayırır ki, diye düşünüp genelde de kendimi haklı bulurdum, valhalla beni bu konuda yanıltan bir oyun oldu, ilk kez bunu diyenleri tamamen garip bulmadım: oyunu iki kez bitirdim, birinde içindeki her şeyi tüketmeye çalıştım, diğerinde sadece hikaye içeriğinden ilerdim, sonuç olarak oyunu sevip sevmediğimden cidden halen emin değilim.
bunun pek çok sebebi var tabii ama özet olarak benim çıkardığım sonuç; valhalla'nın iyi yaptığı şeyleri çok iyi, kötü yaptığı şeyleri de hakikaten saç baş yoldurtacak kadar kötü yaptığı oldu.
her şeyden teker teker bahsetsem daha iyi olacak sanırım:
görsellik: valhalla'yı bir kez series x'te bir kez de series s'de deneyim edebildim. grafikleri cidden tatmin edici düzeyde. epey yakına girdiğinizde bile texture'lar pek hayal kırıklığına uğratmıyor. karakter modellemeleri de keza tatmin edici fakat sanırım önceki jenerasyona da çıkış yaptığından görsel tarafta pek çok şey aşırı biçimde tekrar ediyor. npc'lerin neredeyse tamamının yüzü aynı, baya bildiğin kadınlı erkekli aynı, saçını sakalını değiştirip bırakıyor haritaya.
yapay zeka: cidden içler acısı durumda kalan şeylerden bir diğeri. bir cyberpunk 2077 faciası değil elbette, hiçbir şey onun gibi olamaz fakat bir önceki oyunda daha iyi bir yapay zeka vardı sanırım. npc'lerden bahsettik mesela, o birbirinin aynısı npc'ler haritanın içinde kafası kopmuş hamam böceği gibi boş boş dolanıyor, witcher'daki gibi bir şeyle meşgul gibi bile değiller, sadece savruluyorlar. bu çok uzun bir oyun. belli bir saatten sonra es geçilebilir bir şey değil. savaş esnasında da fena çuvalladıkları oluyor. kaç kez hiçbir şey yapmadan dayak yiyen npc'yle dövüştüm bilmiyorum. burnunun dibine girdiğiniz halde bin km ötedeki hedefe ok atmaya çalışan okçular mı dersiniz, bile bile gidip alevlerin ortasına atlayıp kendini yakanlar mı dersiniz ne ararsanız var.
combat: combat kısmı bu sevip sevmemekten emin olamama durumunu bende yaratan en önemli etmenlerden birisi. şöyle ki; savaş mekanikleriyle aslında ciddi olarak uğraşmışlar. silah çeşitliliği başta az gibi gelse de ilerleyen kısımlarda, biraz da uğraştıysanız oyunla, epey farklı silahlar elde edebiliyorsunuz. pek çok farklı kombinasyonla fark atak şansları sunuyor. ben genelde, çift mızrak, çift balta, tek uzun kılıç ya da tek ağır balta şeklinde ilerledim. çift kalkan ilerleyen bile var. genel savaşlar parry+attack biçiminde ilerliyor tabii. bir düzeyden sonra, sanırım 300 power gibi bir düzeyden sonra, ortaya bir overpower durumu da çıkıyor. bilhassa, odin'in mızrağını ele geçirdikten sonra iki saniyeden fazla direnebilen bir düşmanla bir daha hiç karşılaşmadım. farklı skin giydirilmiş aynı düşmanları aynı bitiriş animasyonuyla saatlerce öldürüyorsunuz. animasyon girmese keşke dediğim çok oldu.
teknik kısım: 4k 60fps, 4k 30fps ve 1080p 60fps olarak deneyimledim. genellikle bir sorun çıkarmadı. pc'de ilk başta baya sorunluydu, sonradan ne oldu bilmiyorum.
oyun tıka basa bug'la glitch'le dolu. sürekli de güncelleme alıyor. gelen her güncelleme oyunu kıran sorunları kaldırırken yerlerine yenilerini ekliyor. bazı hatalar o kadar tuhaf ki, bile isteye yapılmış zannettiğim bile oldu. karakterin görünmez olduğuna bile şahitlik etti bu gözler. baya baya havada süzülen silahlar filan gördüm :d. kısacası teknik olarak tam bir facia.
şimdi gelelim hikayesine. bundan sonrası spoiler bölgesi.
[spoiler]
valhalla, cinsiyetini kendimiz belirlediğimiz eivor wolf-kissed isimli bir viking savaşçısının norveç'ten ingiltere'ye göç edip oraya klanıyla birlikte yerleşme ve eivor'un bu klanın başına geçme sürecini anlatıyor.
eivor epey bayık bir karakter, pek bir vaadi yok, geralt ya da arthur morgan görmüş gözlere pek bir etkisi olmuyor yani, zaten yapamayacaklarını fark ettikleri için pek de kasmamışlar. kara murat gibi gittiği her yerde zafer kazanan vasat üstü vasat bir karakter. ben kadın eivor'la oynadım. hem erkek olan eivor'un seslendirmesi baya kötüydü hem de görüntüsü odin'in birebir aynısıydı.
yani oyunda bir de mitolojik kısım mevcut. asgard ve jotunheim'a gidebiliyor, odin'i ragnarök'a sürükleyen paranoya ve deliliği izleyebiliyoruz. fenrir'i canavarlaştıran şeyin odin'in korkusu olduğunu düşünürdüm hep, oyun da bunu göstermiş, epey hoşuma gitti. fakat olaylar sonradan gelen expansion'a rağmen yine de neticelenmiyor.
eivor kısmında ingiltere'nin çeşitli bölgelerini pasifize etmeye çalışıyoruz. bir bölge bitince öteki açılıyor. her bir bölgede ayrı hikayeler var. şu an 2 tanesi dışında hiçbirini doğru dürüst hatırlamıyorum. ingiltere'nin pasifize edilmesinden sonra ne olduğu ise oyunda anlatılmıyor.
bir de, eivor'un üvey kardeşi sigurd'un maceralarının anlatıldığı kısım var. klanını büyütmek için ingiltere'ye gelen sigurd'un ani bir biçimde gördüğü vizyonlardan etkilenerek ortalıkta, ben mesih gibi bişeyim, diye dolaşmasını izliyor, girdiği saçmalıklardan çıkmasını sağlıyoruz. onlarca saat hasan mezarcı'nın peşinden koşuyoruz yani. en nefret ettiğim kısımlar bunlardı gerçekten. en sonunda sigurd'u kurtarıp geri getirdiğimizde hikayesi öylece bitiveriyor. sigurd'a ve bize ihanet eden assassin, hidden one basim'in ise ihanetinin sebebini öğrenemiyoruz. anlayacağınız, bu kısım da tamamlanmıyor.
hikayeyi daha detaylı anlatamadım çünkü oyunun üç dört farklı sonu olmasına rağmen hiçbiri tam değil, bütün öyküler yarıda kesiliyor. yüzlerce saat oynuyorsunuz ve hiçbir şeyin sonu size verilmiyor, ne kadar hoş değil mi?
[spoiler sonu]
hikayeler dışında oyunda, hud ekranında farklı renklerle gösterilen birbirinden kanser yan etkinlikler de var. tamamlama manyağıysanız eğer, sonunuz geldi demektir. iğne deliğinden defalarca ok geçirmeniz gerekecek, minik minik taşları yıkılmadan üst üste dizmeniz, mantar yiyip kapılar aramanız, öfkeden çıldırana kadar puzzle çözmeniz ya da bulana kadar sizi yaşlandıracak yağ dolu kavanozlar aramanız gerekecek. gerçekten hayatımda gördüğüm en salakça puzzle'lar bu oyundaydı. aklı olan daha en baştan bulaşmasın.
ekranda mavi renkte gösterilen bazı hikayeler ya da gear'larınızı geliştirecek sandıklar dışında cidden rezaletler. aşırı özensiz ve oyunculukla alakası olmayan kişilerce hazırlanmışlar. o kadar belli ki.
kısa bir özetiyle assassin's creed valhalla işte böyle bir oyun. daha yazılacak çok şey var, belki burada yazdıklarımın üç dört katı. fakat şu yazdıklarımın amacı oyunun ne kadar arada derede kaldığını göstermekti. belki de oyunların artık daha minimal yaklaşımlara ihtiyacı vardır. daha tutarlı ve minimal bir yaklaşımla bu oyun bir başyapıt olabilirdi. şu haliyle ise, sevip sevemediğinizden kolayca emin olamayacağınız bir çorbadan ibaret.
tam bir sabır taşı ve öldürecek zamanı olan biri ya da benim gibi iskandinav aşığı değilseniz asla bulaşmamalısınız.
6/10
oyundan kalanlar:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/07/14/hne98m7xq2zqtss6-t.jpg)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/07/14/rksrrbtlq14qnuk8-t.jpg)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/07/14/ignvnii0hvjxrupa-t.jpg)
devamını gör...
8.
efsane bir oyun .son serisini heyecanla bekliyorum.
devamını gör...
9.
valhalla billaha güzel oyundur.
devamını gör...
10.
11.
güzel oyun. vuruş hissiyatı ve dövüşler gayet iyi. bir zamandan sonra biraz tekrara düsebilir ama yan görevleri azaltıp ana hikayeden gittiğim icim sıkıntı yok. kar ve kıs mevzusuda rdr 2 den sonra bu kadar güzel yapan oyun bulmak zor.
devamını gör...
12.
şu sıralar sardigim oyun,keyifli gerçekten
devamını gör...
13.
oynanış süresi uzun olsun diye muhabbetler, notlar gereksiz diyaloglarla doldurulmuş.
bir süre sonra diyalogları geçmeye başlıyorsun ve "ulan hikaye neydi ki ben buraya niye geldim" demeye başlıyorsun.
ha aynı şekilde bir süre sonra görevler birbirinin tekrarı olmasa da sanki öyleymiş gibi hissettiriyor. çünkü oynanış süresi uzun olsun istemişler.
ha oyun eğlenceli mi evet fakat senaryo o kadar hantal akıyor ki insanda ki merak duygusunu öldürebiliyor. vaktim kısıtlı kardeşim benim, az biraz oyun oynayıp yatıp sonra ki güne işe gideceğim.
son kademeye geldim sanırım.
bir süre sonra diyalogları geçmeye başlıyorsun ve "ulan hikaye neydi ki ben buraya niye geldim" demeye başlıyorsun.
ha aynı şekilde bir süre sonra görevler birbirinin tekrarı olmasa da sanki öyleymiş gibi hissettiriyor. çünkü oynanış süresi uzun olsun istemişler.
ha oyun eğlenceli mi evet fakat senaryo o kadar hantal akıyor ki insanda ki merak duygusunu öldürebiliyor. vaktim kısıtlı kardeşim benim, az biraz oyun oynayıp yatıp sonra ki güne işe gideceğim.
son kademeye geldim sanırım.
devamını gör...
14.
(bkz: assassins's creed vallaha)
devamını gör...
15.
viking gibi hissettirme konusunda baya başarılı bir oyun. yağmalar, mitolojik öğelerden tutun da ragnar lothbrok'un oğulları ubbe ve ıvar'a bile yer verilmiş bu oyunda. iskandinav mitolojisine takıntı seviyesinde ilgili biriyseniz gayet tatmin edecektir. fakat bir süre sonra görevler tekrar düşmeye başlıyor, bu kötü. oyunun süresi çok uzun tutulmuş ve aynı şeyleri tekrarlamak pek hoş olmuyor. yine de sevdim ve başından kalkamadım. uzun lafın kısası tavsiye ettiğim bir oyun. kesinlikle denenmeli
devamını gör...
16.
sevmem diye girdim oyuna, şimdiye kadar oynamadığıma pişman oldum.
devamını gör...
17.
açık dünyası şahane görünen bir oyun.
devamını gör...