2000'lere damga vurmuş dillerden düşmeyen şarkılar
romeo - just wait
madcon - beggin
smash mouth - all star
aqua - barbie girl
natasja - calabria 2008
el chombo - chaccaron maccaron
shakira - hips don't lie
technotronic - pump up the jam
bellini - samba de janeiro
blur - song2
franz ferdinand - take me out
baha men - who let the dogs out?
mory kante - yeke yeke
daha çoook var da işin içinden çıkamam biraz daha yazarsam...
madcon - beggin
smash mouth - all star
aqua - barbie girl
natasja - calabria 2008
el chombo - chaccaron maccaron
shakira - hips don't lie
technotronic - pump up the jam
bellini - samba de janeiro
blur - song2
franz ferdinand - take me out
baha men - who let the dogs out?
mory kante - yeke yeke
daha çoook var da işin içinden çıkamam biraz daha yazarsam...
devamını gör...
güne bir yeşilçam şarkısı bırak
devamını gör...
muhteş ikiliyle kafa rock radyo yayını
başmüfettiş lee ve dedektif james carter gibi muhteşem bir ikili olmadılar mı ?
devamını gör...
my sweet pepper land
hiner saleem imzalı çok dilli, sınır hikayeleri temalı 2013 yapımı bir film.
kadrosu da kendi gibi çok dilli çok kültürlü.
başrolde iranlı güzelliğiyle girdiği her filme güzellik katan golshifteh farahani ve korkmaz aslan var. feyyaz duman, suat usta ve yılmaz özdil de oyuncu kadrosunda yer alıyor.
vodka lemon filmiyle tanınan yönetmen bu filmi ilk kürt westerni olarak tanımlamış. filmin aralarına serpiştirilmiş parçaları birleştirince yönetmenin dediği gibi bir kürt westerni ortaya çıkıyor.
film, eski bir peşmerge ile idealist bir öğretmenin aşkı etrafında gelişiyor. ancak ben filmi böyle kuru kuru tarif edemem doğrusu. filmin etrafında geliştiği iki karakter olan baran ve govend, kalıplara sığmayı reddeden ama kalıplar arasında sıkışıp kalmış iki karakter.
filmi böyle tanımlayınca da mutsuz son bekliyor insan ama film mutlu sonlu. *
aslında mizahi dille eleştiriler de yapılmış ve tadında duruyor bu mizahi yön. özellikle govend'in abilerinin sanki tek bir kişiymiş gibi ordan oraya sürüklenip hep bir ağızdan konuşmaları çok hoşuma gitti. açıp açıp o komik sahneleri izliyorum.
filmin afişi de yok olmaya yüz tutmuş odaya afiş asma geleneğini canlandırmak için yapılmış adeta. o kadar güzel bir afiş.
kadrosu da kendi gibi çok dilli çok kültürlü.
başrolde iranlı güzelliğiyle girdiği her filme güzellik katan golshifteh farahani ve korkmaz aslan var. feyyaz duman, suat usta ve yılmaz özdil de oyuncu kadrosunda yer alıyor.
vodka lemon filmiyle tanınan yönetmen bu filmi ilk kürt westerni olarak tanımlamış. filmin aralarına serpiştirilmiş parçaları birleştirince yönetmenin dediği gibi bir kürt westerni ortaya çıkıyor.
film, eski bir peşmerge ile idealist bir öğretmenin aşkı etrafında gelişiyor. ancak ben filmi böyle kuru kuru tarif edemem doğrusu. filmin etrafında geliştiği iki karakter olan baran ve govend, kalıplara sığmayı reddeden ama kalıplar arasında sıkışıp kalmış iki karakter.
filmi böyle tanımlayınca da mutsuz son bekliyor insan ama film mutlu sonlu. *
aslında mizahi dille eleştiriler de yapılmış ve tadında duruyor bu mizahi yön. özellikle govend'in abilerinin sanki tek bir kişiymiş gibi ordan oraya sürüklenip hep bir ağızdan konuşmaları çok hoşuma gitti. açıp açıp o komik sahneleri izliyorum.
filmin afişi de yok olmaya yüz tutmuş odaya afiş asma geleneğini canlandırmak için yapılmış adeta. o kadar güzel bir afiş.
devamını gör...
takiyüddin'in rasathanesi
ya da direkt takiyüddin rasathanesi. osmanlı topraklarında kurulmuş ilk rasathanedir. adı üzerinde, astronom takiyüddin tarafından 1575'te kurulmuştur. zic-i uluğ bey'in* geçerliliğini yitirdiği gerekçesiyle, sokollu mehmed paşa ve hoca sadettin efendi'nin desteğiyle, 3. murat'ın zamanında ve izniyle gerçekleştirilmiştir. döneminin en ileri teknolojilerini barındırıyor, araştırmacılara çalışma alanı sağlıyor, zengin bir kütüphane de barındırıyor idi.
fakat ne yazık ki uzun ömürlü olamadı. kuruluşundan hemen sonra, takvimler 1580'i gösterdiğinde yıkıldı. gerekçesi de "takiyüddin ve yardımcılarının meleklerin bacaklarını izlediği" idi. bu konuda o zamanlar baş gösteren veba salgını ya da deprem afetleri de söz konusudur. ama gene de genel kanı, kurulmasından hoşnutsuz olan ulema mensuplarının ve birtakım tarikatların karşıtlığı sebebiyle yıkıldığı üzerinedir.
neticede osmanlı'nın cahil cühela halk kesiminin osmanlı'ya ödettiği bir diğer ağır bedeldir. buna rağmen gene de topraklarımızdaki modern astronomi çalışmaları oldukça eskiye dayanmakta fakat gerekli ilgiyi hem geçmişte hem de bugün göremediğinden her geçen gün biraz daha unutulmakta, eskimektedir. ta 16. yüzyılda "dine karşı olduğu" gerekçesiyle engellenen astronomi, 400 küsür yıl sonra hala daha aynı gerekçeyle engellenemese de göz ardı edilebilmektedir. bu da bu toprakların laneti olsa gerek.
fakat ne yazık ki uzun ömürlü olamadı. kuruluşundan hemen sonra, takvimler 1580'i gösterdiğinde yıkıldı. gerekçesi de "takiyüddin ve yardımcılarının meleklerin bacaklarını izlediği" idi. bu konuda o zamanlar baş gösteren veba salgını ya da deprem afetleri de söz konusudur. ama gene de genel kanı, kurulmasından hoşnutsuz olan ulema mensuplarının ve birtakım tarikatların karşıtlığı sebebiyle yıkıldığı üzerinedir.
neticede osmanlı'nın cahil cühela halk kesiminin osmanlı'ya ödettiği bir diğer ağır bedeldir. buna rağmen gene de topraklarımızdaki modern astronomi çalışmaları oldukça eskiye dayanmakta fakat gerekli ilgiyi hem geçmişte hem de bugün göremediğinden her geçen gün biraz daha unutulmakta, eskimektedir. ta 16. yüzyılda "dine karşı olduğu" gerekçesiyle engellenen astronomi, 400 küsür yıl sonra hala daha aynı gerekçeyle engellenemese de göz ardı edilebilmektedir. bu da bu toprakların laneti olsa gerek.
devamını gör...
şarkı olmuş şiirler
çok yorgunum
beni bekleme kaptan
seyir defterini başkası yazsın
çınarlı, kubbeli, mavi bir liman
beni o limana, çıkaramazsın
çok yorgunum
beni bekleme kaptan
nazım hikmet ran-mavi liman şiiri'ni cem karaca seslendirmişti.
beni bekleme kaptan
seyir defterini başkası yazsın
çınarlı, kubbeli, mavi bir liman
beni o limana, çıkaramazsın
çok yorgunum
beni bekleme kaptan
nazım hikmet ran-mavi liman şiiri'ni cem karaca seslendirmişti.
devamını gör...
kalıplaşmış anne cümleleri
tabi ki her kızı olan annenin "anne olunca anlarsın."
devamını gör...
okulu bitiremeyen ünlü kişiyi övmek
az önce edip akbayram başlığını okurken gözüme çarpan bir satır bana bunu düşündürttü ya da farkettirdi, bilmiyorum.
şimdi ben araba tamirinden hoşlanıyorsam ve sırf bu yüzden "atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun" deyip sanayide çalışmaya başlarsam, çocuklara gösterilen kötü örnek olup "üniversite kazandı ama okumak istemedi" demek yerine "kafa basmıyor bunun ya" deyip mimlerler ama meşhursan okuyup okumamanla ya da okuyamamanla kimse ilgilenmez, direkt "diğer taraf ağır bastı" derler.
şey gibi işte sosyal medyada çok dönen laf var ya hani "fakir yapınca sapıklık, zengin yapınca playboyluk derler" diye onun gibi bir şey sanırım.
şimdi ben araba tamirinden hoşlanıyorsam ve sırf bu yüzden "atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun" deyip sanayide çalışmaya başlarsam, çocuklara gösterilen kötü örnek olup "üniversite kazandı ama okumak istemedi" demek yerine "kafa basmıyor bunun ya" deyip mimlerler ama meşhursan okuyup okumamanla ya da okuyamamanla kimse ilgilenmez, direkt "diğer taraf ağır bastı" derler.
şey gibi işte sosyal medyada çok dönen laf var ya hani "fakir yapınca sapıklık, zengin yapınca playboyluk derler" diye onun gibi bir şey sanırım.
devamını gör...
forgotten
psikolojik-gerilim türünde olan bir netflix filmi olup süresi 1 saat 48 dakikadır.
jin-seok adında psikolojik sorunları olan bir genç, ailesi ile beraber yeni bir eve taşınır. bir gece abisiyle beraber uyku tutmaz ve yürüyüşe çıkarlar ve abisi bu sırada kaçırılır. abiden 19 gün boyunca haber alınamaz. abi 19 günün sonunda eve geri döner fakat o 19 güne dair hiçbir şey hatırlamaz. jin-seok, abisinin davranışlarında bir gariplik sezer bunu araştırmaya başlar. film, abi geri döndükten sonra ji-seok'un araştırması sonucu gelişen olayları konu alır.
film ile ilgili spoiler içermeyen görüşüm aşağıdadır.
bu film uzunca süredir izleme listemdeydi ve buradaki iyi yorumları da okuyunca bu akşam izledim. normalde gerilim filmleri izlemem, bu sanırım izlediğim 3. veya 4. gerilim filmidir sanırım. bu nedenle bu filmi izlememde jin-seok karakterini oynayan kang ha-neul etkisi büyük oldu. kendisi bence döneminin en iyi oyuncularından ve bu film ile birlikte bir kez daha hayran olmuş bulunuyorum. oyuncuya puanım 10/10.
başta da belirttiğim gibi normalde bu tarz filmler izlemem ama bu filmi sevdim. ne yazsam spoiler olur diye korktuğumdan şöyle söyleyeyim, izlediğim süre boyunca tabiri caizse beynim mıncıklandı. tam tempo düştü dediğim yerde tak diye bir şey oldu. filmin ilk yarısı iyiydi ama ikinci yarısı çok çok daha iyiydi. konusu yazıda durduğu gibi sıradan değil kesinlikle. daha basit bir film beklerken film boyunca kafamın karışmasından, beynimin mıncıklanmasından, diken üstünde olmaktan çok büyük keyif aldım.
normalde bu tarz filmler izlemeyen biri olarak puanım 7,5/10.
jin-seok adında psikolojik sorunları olan bir genç, ailesi ile beraber yeni bir eve taşınır. bir gece abisiyle beraber uyku tutmaz ve yürüyüşe çıkarlar ve abisi bu sırada kaçırılır. abiden 19 gün boyunca haber alınamaz. abi 19 günün sonunda eve geri döner fakat o 19 güne dair hiçbir şey hatırlamaz. jin-seok, abisinin davranışlarında bir gariplik sezer bunu araştırmaya başlar. film, abi geri döndükten sonra ji-seok'un araştırması sonucu gelişen olayları konu alır.
film ile ilgili spoiler içermeyen görüşüm aşağıdadır.
bu film uzunca süredir izleme listemdeydi ve buradaki iyi yorumları da okuyunca bu akşam izledim. normalde gerilim filmleri izlemem, bu sanırım izlediğim 3. veya 4. gerilim filmidir sanırım. bu nedenle bu filmi izlememde jin-seok karakterini oynayan kang ha-neul etkisi büyük oldu. kendisi bence döneminin en iyi oyuncularından ve bu film ile birlikte bir kez daha hayran olmuş bulunuyorum. oyuncuya puanım 10/10.
başta da belirttiğim gibi normalde bu tarz filmler izlemem ama bu filmi sevdim. ne yazsam spoiler olur diye korktuğumdan şöyle söyleyeyim, izlediğim süre boyunca tabiri caizse beynim mıncıklandı. tam tempo düştü dediğim yerde tak diye bir şey oldu. filmin ilk yarısı iyiydi ama ikinci yarısı çok çok daha iyiydi. konusu yazıda durduğu gibi sıradan değil kesinlikle. daha basit bir film beklerken film boyunca kafamın karışmasından, beynimin mıncıklanmasından, diken üstünde olmaktan çok büyük keyif aldım.
normalde bu tarz filmler izlemeyen biri olarak puanım 7,5/10.
devamını gör...
bu başlığa size ait olacak tipik bir wattpad kurgusu özeti yazın
-------- ateist flörtüm, arap şeyhi abdülaziz ve imanlı ben------
bölüm 1: yine her zamanku gibi aptal lanet olası okulumdaydım. tuvalette (bkz: allaha inaniyorum mavisi) şalımı düzeltirken bir yandan da ateist olan platoniğim emreyi düşünüyordum. ahh emre... acaba onu doğru yola iletebilecek miydim?
bölüm 2: tuvaletten çıkarken birine çarpmamla elimdeki kitapları yere düşürdüm. "dikkat etsene be kızım!" dedi emre. yerden kitaplarımı alırken "imana gel, allah yoksa şu dağları kim yarattı" dedim. doğru, dedi ve elindeki kitapla saçını örttü.
bölüm 3: emre ile kendimize 2 odalı nezih bir ev tuttuk. evlenmeye karar vermiştik, doğacak çocuklarımıza isim bile düşünmüştük: kız olursa ümmühümeyra erkek olursa abdurrezakbinsıddık koyacaktık.emre benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi, ben de evlenmeden olmaz dedim. kabul etti, ahh benim gül kokulu sevgilim...
bölüm 4: evimiz arap şeyhi abdülaziz tarafından basıldı
bölüm 5: arap şeyhi abdülaziz tarafından kaçırıldım ve onun 3. karısı oldum
bölüm 6: emre beni kurtarmaya geldi. çok sevinmiştim ama emre o an dedi ki "seni istiyorum abdülaziz, ben aslında gayim."
bölüm 7: abdülaziz grup yapabileceğimizi söyledi ve kabul ettik.
mutlu son...
bölüm 1: yine her zamanku gibi aptal lanet olası okulumdaydım. tuvalette (bkz: allaha inaniyorum mavisi) şalımı düzeltirken bir yandan da ateist olan platoniğim emreyi düşünüyordum. ahh emre... acaba onu doğru yola iletebilecek miydim?
bölüm 2: tuvaletten çıkarken birine çarpmamla elimdeki kitapları yere düşürdüm. "dikkat etsene be kızım!" dedi emre. yerden kitaplarımı alırken "imana gel, allah yoksa şu dağları kim yarattı" dedim. doğru, dedi ve elindeki kitapla saçını örttü.
bölüm 3: emre ile kendimize 2 odalı nezih bir ev tuttuk. evlenmeye karar vermiştik, doğacak çocuklarımıza isim bile düşünmüştük: kız olursa ümmühümeyra erkek olursa abdurrezakbinsıddık koyacaktık.emre benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi, ben de evlenmeden olmaz dedim. kabul etti, ahh benim gül kokulu sevgilim...
bölüm 4: evimiz arap şeyhi abdülaziz tarafından basıldı
bölüm 5: arap şeyhi abdülaziz tarafından kaçırıldım ve onun 3. karısı oldum
bölüm 6: emre beni kurtarmaya geldi. çok sevinmiştim ama emre o an dedi ki "seni istiyorum abdülaziz, ben aslında gayim."
bölüm 7: abdülaziz grup yapabileceğimizi söyledi ve kabul ettik.
mutlu son...
devamını gör...
vur yüreğim
muhteşem bir sertab erener şarkısıdır. akustik versiyonunu ve sözlerini aşağı bırakıyorum;
gün gelir rüzgar, fırtına olur
dertleri gönül kendisi arar da bulur
her gülüş cevap, her cevap günah
olmuyor ne yapsan, içinde kopar bir isyan
tanrı unutmuş olsa da
vur durma vur yüreğim vur
olan olmuş ne olur
hayata bir daha vur
tanrı unutmuş olsa da
vur durma yüreğim vur
olan olmuş ne olur
hayata bir daha vur
gülümse ne olur
bu günler dün olur
hatıralarla yaşanmaz ki yazık olur
gün gelir rüzgar, fırtına olur
dertleri gönül kendisi arar da bulur
her gülüş cevap, her cevap günah
olmuyor ne yapsan, içinde kopar bir isyan
tanrı unutmuş olsa da
vur durma vur yüreğim vur
olan olmuş ne olur
hayata bir daha vur
tanrı unutmuş olsa da
vur durma yüreğim vur
olan olmuş ne olur
hayata bir daha vur
gülümse ne olur
bu günler dün olur
hatıralarla yaşanmaz ki yazık olur
devamını gör...
nilgün marmara
nilgün marmara, slyvia plath, tezer özlü, furuğ ferruhzad bu dört güzel kadın ne yazdıysa içime işler. yaşamın anlamsızlığını, hayat telaşının boşunalığını yüzüme vururlar her seferinde.
devamını gör...
annenin en iyi olduğu konu
benim anneme göre, onun iyi olmadığı konu yok.
tek bir şey desem kızabilir.
annem söz konusu olunca ben haddimi bilirim.
tek bir şey desem kızabilir.
annem söz konusu olunca ben haddimi bilirim.
devamını gör...
en yakın arkadaşın ihaneti
ihanet can yakar, kırar, kanatır. ama sevdiğin ve güvendiğin biri tarafından ihanete uğramak öldürür. inanmak istemezsin, yapmaz dersin ama kendini kandırman gerçekleri değiştirmez. eninde sonunda kabul edersin sırtındaki bıçağı. ihanetin paslı demir kokusunu öğrenin. bir daha yaşamak istemiyorsanız öğrenin. ve herkese güvenmeyin. ihanet güvenden sonra ortaya çıkar.
devamını gör...
18 yaşındaki kıza 3 yıldır cinsel saldırıda bulunan zanlının serbest kalması
“çalıştığı biber tarlasında sancılanınca kaldırıldığı hastanede doğum yapan 18 yaşındaki e.ö.'nün 3 yıl boyunca cinsel saldırıya uğradığı ortaya çıktı. gözaltına alındıktan sonra tutuklanan zanlı, yaptığı itiraz üzerine 12 gün kaldığı cezaevinden adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.“
kaynak
boğazımı düğümleyen haberdir. içimden çok şey geçiyor ama konuşmaya mecalim kalmadı artık.
kaynak
boğazımı düğümleyen haberdir. içimden çok şey geçiyor ama konuşmaya mecalim kalmadı artık.
devamını gör...
tanrıya söylenmek istenen tek kelime
neden?
devamını gör...
uzaklara savrulalım
perdenin ardındakiler grubunun en sevdiğim parçalarından biri. her dinleyişimde beni başka diyarlara götüren bir şarkıdır kendileri. günü bu şarkıyla kapatıyorum. herkese iyi geceler, tatlı rüyalar...
buradan
buradan
devamını gör...
denemeler
başlarken sıkılabilirim gibi bir önyargıyla yaklaştığım ama daha sonra yüzümde tebessümle okuduğum kitap. nerde olursan ol, kaçıncı yüzyılda yaşarsan yaşa demek ki bazı düşünceler her insanda ortak oluyormuş dedim bittiğinde.
kitaplar ve insanlar kısmından: " o kadar ki, bence en orta malı, en çok bilinen, en gösterişsiz şeyleri kendi ışıklı yanlarından görebilirsek, onlardan doğanın en büyük mucizeleri, örneklerin en zenginleri çıkarılabilir, özellikle insan eylemleri konusunda."
kitaplar ve insanlar kısmından: " o kadar ki, bence en orta malı, en çok bilinen, en gösterişsiz şeyleri kendi ışıklı yanlarından görebilirsek, onlardan doğanın en büyük mucizeleri, örneklerin en zenginleri çıkarılabilir, özellikle insan eylemleri konusunda."
devamını gör...

