ders çalışmamak için yapılanlar
devamını gör...
mansur yavaş'ın yeni sosyal medya fotoğrafı
mansur başgan, 13 yaşındaki bir kız çocuğunun çizdiği resmi sosyal medya hesaplarına profil fotosu olarak koymuş.
buradan
buradan
devamını gör...
martı
çok sesli bayağı da yaramaz bir kuş türü.
yan komşu bu eve taşınırken uyardı. 'pek rahatsız ediyorlar. seslerinden uyunmuyor. bağırmaları bir yana çatıda sürekli sanki çocuklar koşturuyor gibi oluyor. korkma sakın ha' diye.
açıkçası kuşları pek severim. bu zamanlar da hoşuma gidiyor. ilk defa bu kadar içli dışlı oldum. vapurda simit atmam ve evde kalan ekmekleri sahile taşıyıp etrafımı sarmaları dışında. şuan bir sıkıntım yok kendileriyle.
bazen deli gibi odamın balkonuna üşüşüyorlar hatta bir kere korkmama neden oldular. minik çocuğu kaptılar sandım. işte biri bu eve taşınırken kulağıma 'aman dikkat kedileri teraslardan martılar kapıyormuş' dedi diyeli biraz ürküyorum. onun dışında kanka bile oluruz bakarsınız.
kuş yahu işte sevin, öpün, koklayın dikkat edin ağzınızı burnunuzu yemesin. benim mıncırasım var onlar beni mıncırır diye ürküyorum.
yan komşu bu eve taşınırken uyardı. 'pek rahatsız ediyorlar. seslerinden uyunmuyor. bağırmaları bir yana çatıda sürekli sanki çocuklar koşturuyor gibi oluyor. korkma sakın ha' diye.
açıkçası kuşları pek severim. bu zamanlar da hoşuma gidiyor. ilk defa bu kadar içli dışlı oldum. vapurda simit atmam ve evde kalan ekmekleri sahile taşıyıp etrafımı sarmaları dışında. şuan bir sıkıntım yok kendileriyle.
bazen deli gibi odamın balkonuna üşüşüyorlar hatta bir kere korkmama neden oldular. minik çocuğu kaptılar sandım. işte biri bu eve taşınırken kulağıma 'aman dikkat kedileri teraslardan martılar kapıyormuş' dedi diyeli biraz ürküyorum. onun dışında kanka bile oluruz bakarsınız.
kuş yahu işte sevin, öpün, koklayın dikkat edin ağzınızı burnunuzu yemesin. benim mıncırasım var onlar beni mıncırır diye ürküyorum.
devamını gör...
insanı değiştiren şeyler
kişinin yaşanan durumlardan dolayı kendini artık önceden düşündüğü ve hissettiği gibi görmemesi, eski ben olmaması istese de olamaması durumuna iten şeyler çoğunlukla travmatik olaylar sonucunda oluşuyor.
yaşananların iz bırakması ve insanı bulunduğu noktadan uzaklaştırması için her insanın kendine has olan sınırını aşmış olması ve bir kaos oluşturması gerekiyor. bu yaşananlar da kalıcı olarak bir değişim yaratıyor.
bizler bu durumun farkına çoğunlukla varamıyoruz. fark ettiğimizde hayatımıza sirayet etmiş oluyor. ama farkındalık, daha güçlü bir gelecek inşası için bir umut vadediyor diye düşünüyorum.
yaşananların iz bırakması ve insanı bulunduğu noktadan uzaklaştırması için her insanın kendine has olan sınırını aşmış olması ve bir kaos oluşturması gerekiyor. bu yaşananlar da kalıcı olarak bir değişim yaratıyor.
bizler bu durumun farkına çoğunlukla varamıyoruz. fark ettiğimizde hayatımıza sirayet etmiş oluyor. ama farkındalık, daha güçlü bir gelecek inşası için bir umut vadediyor diye düşünüyorum.
devamını gör...
kendini troll sananlar
arkadaşlar trollük dediğiniz olay öyle ben trolüm demekle olmuyor, sizi etrafınızdaki insanlar troll ya da değil diye belirler ama siz çıkıp ben trolüm diyorsanız gerçekten sadece salaksınız çünkü iyi bir trol (bkz: lucifer), (bkz: abdulseyidbincabbar) gibiler surekli trolüm demez, bir bordo bereli gibi gelir işini yapar ve gider.
devamını gör...
the cardigans
bence for what it's worth şarkısı güzel.
devamını gör...
sözlüğün kalitesinin çok düşmesi
bu durumu kalitenin düşmesinden ziyade kalitenin hiç artmaması olarak kabul ediyorum.
bu durum hakkında birkaç kelâm etmek istiyorum.
şöyle ki;
karma puan bahsi
bu sistemin varlığı, girilen tanımlarda nitelin değil nicelin daha önemli olduğunu söylüyor bize.
yazarlar bir yarış halinde, üç dört kelimeden ibaret anlık düşündüğünü tanım olarak giriyor.
bu da kaliteyi düşüren yegane sebeplerden biri.
karma sisteminin puanlama metodu, nitelikli tanımlara daha kıymet verecek şekilde yeniden düzenlenmeli diye düşünüyorum.
hiç olmasa da olur da hadi neyse yazma motivasyonunu arttırıyor diyelim.
evet, bilgi kategorisi bunun için yapıldı, gayette iyi oldu.
#317930 tanımda dediğim gibi (bkz: yetmez ama evet). yetmedi.
el emeği göz nuru tanımlar giren yazarlara adres olarak wikipedia'yı göstermek
bu durum epey can sıkıcı olmaya başladı. peki bunu yaparken ne gibi bir argüman sunuluyor? biz buraya kafa dağıtmaya, eğlenmeye geliyoruz deniliyor.
tamam ne güzel hep birlikte kafa dağıtalım.
kafa dağıtma, kafa dağıtma peki neymiş bu kafa dağıtma?
(bkz: bir kezbanla karşılaşıldığında yapılması gerekenler)
(bkz: kafa sözlük'te kızların teklif etmesi)
(bkz: kadın dediğin ince belli ve bakımlı olmalı diyen erkek)
burada asıl sıkıntı bu başlıkların açılıp tanımların girilmesinden çok, bu tanımları girenlerin kendini haklı ilan ederek bilgi tanımları girenlere yallah wikipedia'ya diyerek yol göstermesi olsa gerek.
çaylak(!) yazarlara yapılan adaletsizlik
hukukta temel bir ilke vardır. kanunların geriye yürümezliği ilkesi, kazanılan hakkın geriye alınamayacağı gibi de yorumlanır.
dört beş tane tanım girmesine rağmen kaliteleriyle kendilerini açıp açıp okutturan yazarlar bir gecede çaylak oldu. böyle insanları yazarlıktan çaylaklık mertebesine düşürmek hiç yakışık almadı.
bana yapılan bir eylem olsa bu, 100 karma puanı falan umrumda olmadan bir daha yazmazdım herhalde.
ayrıca;
kalemi sağlam, bilgilerinden nasiplendiğimiz yazarlara şükranlarımı sunuyorum.
mahrum etmeyin bendenizi yazılarınızdan. yazmaya devam ediniz.
kısa bir ekleme: işbu tanım, öznel görüşleri yansıtmakta olup, tartışılmaya her daim açıktır.
bu durum hakkında birkaç kelâm etmek istiyorum.
şöyle ki;
karma puan bahsi
bu sistemin varlığı, girilen tanımlarda nitelin değil nicelin daha önemli olduğunu söylüyor bize.
yazarlar bir yarış halinde, üç dört kelimeden ibaret anlık düşündüğünü tanım olarak giriyor.
bu da kaliteyi düşüren yegane sebeplerden biri.
karma sisteminin puanlama metodu, nitelikli tanımlara daha kıymet verecek şekilde yeniden düzenlenmeli diye düşünüyorum.
hiç olmasa da olur da hadi neyse yazma motivasyonunu arttırıyor diyelim.
evet, bilgi kategorisi bunun için yapıldı, gayette iyi oldu.
#317930 tanımda dediğim gibi (bkz: yetmez ama evet). yetmedi.
el emeği göz nuru tanımlar giren yazarlara adres olarak wikipedia'yı göstermek
bu durum epey can sıkıcı olmaya başladı. peki bunu yaparken ne gibi bir argüman sunuluyor? biz buraya kafa dağıtmaya, eğlenmeye geliyoruz deniliyor.
tamam ne güzel hep birlikte kafa dağıtalım.
kafa dağıtma, kafa dağıtma peki neymiş bu kafa dağıtma?
(bkz: bir kezbanla karşılaşıldığında yapılması gerekenler)
(bkz: kafa sözlük'te kızların teklif etmesi)
(bkz: kadın dediğin ince belli ve bakımlı olmalı diyen erkek)
burada asıl sıkıntı bu başlıkların açılıp tanımların girilmesinden çok, bu tanımları girenlerin kendini haklı ilan ederek bilgi tanımları girenlere yallah wikipedia'ya diyerek yol göstermesi olsa gerek.
çaylak(!) yazarlara yapılan adaletsizlik
hukukta temel bir ilke vardır. kanunların geriye yürümezliği ilkesi, kazanılan hakkın geriye alınamayacağı gibi de yorumlanır.
dört beş tane tanım girmesine rağmen kaliteleriyle kendilerini açıp açıp okutturan yazarlar bir gecede çaylak oldu. böyle insanları yazarlıktan çaylaklık mertebesine düşürmek hiç yakışık almadı.
bana yapılan bir eylem olsa bu, 100 karma puanı falan umrumda olmadan bir daha yazmazdım herhalde.
ayrıca;
kalemi sağlam, bilgilerinden nasiplendiğimiz yazarlara şükranlarımı sunuyorum.
mahrum etmeyin bendenizi yazılarınızdan. yazmaya devam ediniz.
kısa bir ekleme: işbu tanım, öznel görüşleri yansıtmakta olup, tartışılmaya her daim açıktır.
devamını gör...
duyulunca mutlu eden sözler
acıkmışsındır diye getirdim.
devamını gör...
birine geç kalmak
bu benim sayfalarca yazabileceğim bir konu olmasına rağmen hiç var olmamış gibi davranıyorum. yakında kendimi ikna edeceğim inanıyorum.
üzücü bir durum.
üzücü bir durum.
devamını gör...
1000kitap
kullanım kolaylığını ve işlevselliğini çok sevdiğim, ancak ortamından tiksindiğim uygulamadır. derdi kitap olmayan kim varsa bu uygulamada toplanmış sanki; gereksiz, boş tip kaynıyor ve kaliteli paylaşım yapanlara göre sayıca çok fazlalar maalesef. bu nedenle ben de uzun süredir mesaj alımlarını kapattım ve keşfet kısmına da girmiyorum. uygulamayı sadece okuduğum kitapları kaydetmek ve hoşuma giden alıntıları paylaşmak amacıyla kullanıyorum.
devamını gör...
geceye çocukluktan kalan bir ukde bırak
anne sevgisi...
annem hayattaydı ama hiç alakadar olduğunu bilmem. hastane zamanlarımda kardeşlerimi bahane eder günde bir saat de olsa yanıma gelmezdi. bahane çünkü, teyzem bizde kalıyordu istese pek tabii kardeslerimi ona bırakıp, babamla bir saatliğine de olsa gelebilirdi .herkesin annesi yanında olurdu. benim ise babam. o da işten izin alabildiği kadar...
....
-seni çöpün kenarında bulduk! gözlerim doldu, taştı taşacak;
+biliyorum. anneciğim geri atmazsınız degil mi? yüzünde sert bir ifadeyle;
-bilmem, belki atarım. o esnada korkudan yüreğim ağzımda;
+ama beni kopekler, kediler yeeer!
-yerler tabi... titreyen ellerimi karnıma koyup;
+karnımı yerler mi?
-yerler!!! korkuyla kollarima sarilip;
+ellerimi yerler mi?
-ellerini de yerler. ağlayarak ellerimi başıma koyup;
+kafamı bile yerler mi?!
-sorup durma ! her tarafini ,kemiklerini bile yerler! artik hıçkırıklara boğulurum;
-ama o zaman ölürüm ben!
+öööll bana ne? sen benim çocuğum değilsin.
-anneee...
+anne deme bana!
-....
ıkinci sinifa gidinceye kadar ,hastanede degilsem ve annemle evde yalnız kalmışsam her günüm böyle geçermiş. ben aglarken annem de bu duruma çok gülermiş. bunu eski günlerin muhabbeti acildiginda kahkahalarla anlatan annem diyor. aglaya ağlaya üzüntüden şekerim tavan yapar, sonra uyur kalırmışım. (tip 1 diyabetim ) çöpün kenarinda bulduklarindan midir nedir, beni kan çekiyor eski muhitten arkadaşlarımı pek bir özlüyorum. hergün mutlaka bizim çocuklarla buluşup mama su veriyorum...*
annem hayattaydı ama hiç alakadar olduğunu bilmem. hastane zamanlarımda kardeşlerimi bahane eder günde bir saat de olsa yanıma gelmezdi. bahane çünkü, teyzem bizde kalıyordu istese pek tabii kardeslerimi ona bırakıp, babamla bir saatliğine de olsa gelebilirdi .herkesin annesi yanında olurdu. benim ise babam. o da işten izin alabildiği kadar...
....
-seni çöpün kenarında bulduk! gözlerim doldu, taştı taşacak;
+biliyorum. anneciğim geri atmazsınız degil mi? yüzünde sert bir ifadeyle;
-bilmem, belki atarım. o esnada korkudan yüreğim ağzımda;
+ama beni kopekler, kediler yeeer!
-yerler tabi... titreyen ellerimi karnıma koyup;
+karnımı yerler mi?
-yerler!!! korkuyla kollarima sarilip;
+ellerimi yerler mi?
-ellerini de yerler. ağlayarak ellerimi başıma koyup;
+kafamı bile yerler mi?!
-sorup durma ! her tarafini ,kemiklerini bile yerler! artik hıçkırıklara boğulurum;
-ama o zaman ölürüm ben!
+öööll bana ne? sen benim çocuğum değilsin.
-anneee...
+anne deme bana!
-....
ıkinci sinifa gidinceye kadar ,hastanede degilsem ve annemle evde yalnız kalmışsam her günüm böyle geçermiş. ben aglarken annem de bu duruma çok gülermiş. bunu eski günlerin muhabbeti acildiginda kahkahalarla anlatan annem diyor. aglaya ağlaya üzüntüden şekerim tavan yapar, sonra uyur kalırmışım. (tip 1 diyabetim ) çöpün kenarinda bulduklarindan midir nedir, beni kan çekiyor eski muhitten arkadaşlarımı pek bir özlüyorum. hergün mutlaka bizim çocuklarla buluşup mama su veriyorum...*
devamını gör...
sevişmemiş insan asabiyeti
cinsellik çok abartılacak bir mesele değil. olması güzel ama olmazsa da çok bir şey kaybetmezsin.
kafasında bunu kutsallaştıran ve yapamayan (özellikle dini-kültürel nedenlerden olanları), yapanları kıskanan insanların agresifleşmesi mümkün. bilinçli bir insanın böyle bir nedenden sinir yapacağına inanmıyorum dediğim durum.
kafasında bunu kutsallaştıran ve yapamayan (özellikle dini-kültürel nedenlerden olanları), yapanları kıskanan insanların agresifleşmesi mümkün. bilinçli bir insanın böyle bir nedenden sinir yapacağına inanmıyorum dediğim durum.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
uyumadığım gecelerin sabahında göz altlarımdan mor çocuklar doğardı.. mor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanları.
~didem madak
~didem madak
devamını gör...
saça şekil vermeden evden çıkmak
her gün gerçekleştirdiğim eylemdir. dağınık saçı çok seviyorum umursamaz gösteriyor beni.
devamını gör...
atom saati
atom saati, frekans standardı olarak mikrodalga ışınlardaki hiper-hassas geçiş frekanslarını veya elektromanyetik spektrumun optik/ultraviyole bölgesindeki elektron geçiş frekansını kullanan, yeryüzündeki en hassas zaman ölçüm aletleridir. bu hassas saatler, uluslararası saat dağılımı hizmetlerinde standart olarak, televizyon yayınlarında dalga frekanslarının ayarlanmasında ve gps gibi küresel navigasyon uydu sistemlerinde kullanılır.
devamını gör...
beden kitle indeksi
sağlıklı bir yaşam için ne zayıf ne de kilolu olmanız gerekiyor. çünkü her ikisininde sağlığınız açısından dezavantajları var.
önceden boyunuzun son iki hanesinden, 10 eksiği idealdir denirdi. yani 180 cm boyunuz varsa, 70 kg sizin için iyiydi. sonra bundan vazgeçildi ve vücut kitle indeksi (vki) diye bir şey çıktı. yabancı kaynaklarda bu tabir body mass index (bmi) olarak geçer ve dünya sağlık örgütünce kabul edilmiştir.
hesaplamak için formülü ise şu:
vücut kitle indeksi (vki) = vücut ağırlığı (kg.) / boy uzunluğunun metre cinsinden karesi
önceden boyunuzun son iki hanesinden, 10 eksiği idealdir denirdi. yani 180 cm boyunuz varsa, 70 kg sizin için iyiydi. sonra bundan vazgeçildi ve vücut kitle indeksi (vki) diye bir şey çıktı. yabancı kaynaklarda bu tabir body mass index (bmi) olarak geçer ve dünya sağlık örgütünce kabul edilmiştir.
hesaplamak için formülü ise şu:
vücut kitle indeksi (vki) = vücut ağırlığı (kg.) / boy uzunluğunun metre cinsinden karesi
devamını gör...


