aşırı düşünmek
aşırı ayrıntı düşünmek
insanlar
akrabalar
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ekonomi iyi olsa eşle sorun yaşamazdı zaten.
devamını gör...

dangozun biri diri göğüslerini sergilemek yada küçük göğüslerini saklamak içindir demiş.. he anam he size yaşıyoruz bu hayatı sırf sizin gözünüz şenlensin diye.. o kafanızın içinde azıcık bile beyin yok dimi yazık size.. rahat ettiğimiz için takmıyoruz sizin gibi sapıklar olmasa hiç takmayacağız ama
devamını gör...

(bkz: seçi)

şu an standart istanbul türkçesinde kullanılmıyor olsa da çukurova ağzında hâlâ yaşayan eski türkçe bir sözcüktür. fark anlamına gelmektedir. orhan kemal ve yaşar kemal romanlarında bolca kullanılır.

seçisiz de farksız demektir.
devamını gör...

'eğer tribünden gelen sesler süren savaşlardaki mazlumun sesini kısıyorsa futbol da afyondur' demiş şair.

velhasılı bizlerde mankurtlaştırma yaratacak tüm şeyler afyondur.
devamını gör...

başlığa konu düzenleme, 4. yargı paketinin 7. sayfasında yer alan ve ceza muhakemesi kanunu'nun 100. maddesinde düzenlenmiş olan ''tutuklama nedenleri'' başlıklı maddenin 3. fıkrasındaki değişikliğe ilişkin. aşağıda bıraktığım görsel mevcut metin ile yeni metin arasında nerede değişiklik yapıldığını gösteriyor. ceza muhakemesi kanunu 100. maddesinin 3. fıkrasındaki suçlar 'katalog suçlar' diye ifade edilir. normal durumlarda bir tutuklama için şart olan ''kaçma, delilleri gizleme yok etme, tanık mağdur veya başkaları üzerinde baskı kurma'' gibi koşullar bu katalog suçlar bakımından aranmaz ve bu katalog suçlardan herhangi birinin işlendiğine dair kuvvetli şüphe var ise bu şartlara bakılmaksızın tutuklama sebebi var sayılır. söz konusu düzenlemenin görselde eski ve yeni haline bakarak ne dediğimi daha iyi anlayabilirsiziniz.
öncelikle bu düzenlemenin yalnızca cinsel istismar suçları bakımından değil bu fıkrada yazılı bütün suçlar bakımından düzenlenmiş olduğunu söyleyelim. bu açıdan düzenleme tutuklu yargılamayı zorlaştırdığı için ben şahsen olumlu karşılıyorum. zira tutuklama bir güvenlik tedbiri olarak kişinin en önemli anayasal haklarına doğrudan müdahale ettiği için ceza yargılamasında tutukluluğun ''somut delillere dayalı kuvvetli şüphe'' durumunda söz konusu olması ceza hukuku anlamında olumlu. ancak cinsel istismar ve hatta cinsel saldırı suçları bakımından uygulaması hem hukuki hem vicdani olarak çok büyük problem. mahkemelerin çocuğun beyanını somut bir delil görmek kaydıyla -nitekim beyan da bir delil niteliğindedir- tutuklamaya hükmetmeleri mümkün. zaten şu an tutukluluk gerekçesi yazılırken tutuklama sebepleri yazılması gerekmesine rağmen mahkemeler sebebi belirtmeden ''kuvvetli suç şüphesi olduğundan tutukluluğuna'' şeklinde karar veriyorlardı. bu bakımdan bundan sonra da cinsel saldırı ve cinsel istismar dosyalarında beyanı göz önüne alarak ''somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi olduğundan tutukluluğuna'' şeklinde karar vermeleri mümkün. yine de çocuğun beyanını hakimler somut delil olarak kabul etmezlerse maalesef çok canlar yanacağı gibi mevzu içinden çıkılmaz bir hale bürünecek. bu düzenleme belki ''çocukların cinsel istismarı'' hariç olmak üzere diye düzenlenseydi çok daha hukuka ve vicdana uygun olurdu. şu an için endişeleri anlamakla birlikte tecrübelerime dayanarak ben, hakimlerin çocuk beyanını somut delil olarak kabul edip tutuklu yargılama kararı vereceklerini düşünüyorum. en azından buna inanıyorum veya inanmak istiyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cinsel yönelimi beni enterese etmez. arkadaşlığım devam eder önemli olan benim için iyi insan olup olmadığı.
devamını gör...

muzip bir yazardır. küfürlü şiirleriyle tanınır genelde. şiirleri genelde küfürlüdür ama doğrudur. küfürü en yerinde kullanan insanlardandır.
devamını gör...

emeklilikte yaşa takılma meselesi tam olarak halka anlatılamadı buna üzülüyorum çünkü eğer birazcık araştırırsanız devletin bu insanlara yönelik hukuksuzluk yaptığını kanunları geçmişe yönelik uyguladığını görebilirsiniz. bildiğim kadarıyla emeklilikte yaşa takılanlar bir dernek de kurmuşlardı. hiç bıkıp usanmadan bütün sosyal, yazılı ve görsel medyayı kullanarak bu sorunu tekrar tekrar gündeme getirmek gerekiyor. bizim halkımız birazcık balık hafızalı olduğu için (gerçi nasıl balık hafızalı olmayacaksa şu memlekette 3 ayda yaşanan şeylerle isviçre'de tarih kitabı yazabilirsiniz) hiç gündemden düşmemek gerekiyor. çok aşırı derecede üzüldüğüm bir konu çünkü bu insanlar işte çalışmak istediklerinde işe alınmıyorlar çünkü yaşlısınız diyorlar devlete gidip yahu ben bunca sene prim yatırdım bana paramı ver dediklerinde dur bakalım aslanım sen daha gençsin diyor. soruyorum bu adamlar gençse neden iş gücüne alınmıyor ? yok eğer yaşlıysa neden emekli olamıyorlar?
devamını gör...

gözleriniz kamaşıp da ışığımdan kör olmayın diye şeetmiyorum.
bu arada glow up neyse ben onun tersini geçirdim, yanlış anlaşılma olmasın wşclsld.
devamını gör...

bu mobbing olayı iyice çığrından çıktı.devletin kurumundaki her yönetici,müdür,müdür yardımcısı vb insanlar sanki kurum babasının malıymış gibi davranmaya başladı. kafasına göre altına emir vermek, altındakiyle istediği şekilde konuşabileceğini düşünmek gibi şeyleri rahatça yapabiliyorlar. burada sendikalara da önemli görev düşüyor ama sendikalar açıkçası hükümet yalakalığı yapmaktan görevdeki vatandaşı korumaya enerji bulamıyorlar.biatçılık ülkemizi sarmış durumda.kimi gücü yeten kendi adaletini sağlıyor bu sefer üste karşı şunu bunu yaptı diye mesleğinden atılıyor ya da sürülüyor.malesef bu düzenin değişmesi gerekir
devamını gör...

90'lı yıllarda bir adet canavarının olduğu iddia edilen ülkemizin en büyük gölüdür. (bkz: van gölü canavarı)
suyu sodalı ve tuzludur aynı zamanda volkanik bir göldür. nadir türlerden biri olan inci kefalinin evidir.*
devamını gör...

türk sanat müziği denince akla gelen büyük isimlerden müzeyyen senar tarafından yazılmış, okunmuş şahane şarkıdır. daha sonraları nilüfer, gripin vs. gibi sanatçılar da cover'ını yapmıştır.

sözleri:

ne olursun güzelim sevsen beni
yar deyip de sinene sarsan beni
bir gün öldüreceksin
en sonunda sen beni

dalgalandım da duruldum
koştum ardından yoruldum
binlerce güzel sevdim de
en son sana vuruldum
en son sana vuruldum

yaktın yaktın kül ettin erittin beni
mecnuna döndürdün mahvettin beni
aşık gibi sevmezsen
kardeş gibi sev beni
kardeş gibi sev beni

dalgalandım da duruldum
koştum ardından yoruldum
binlerce güzel sevdim de
en son sana vuruldum
en son sana vuruldum
devamını gör...

ortaokulda çirkin olmakla ilgili örnek verirken beni kullanan türkçe öğretmenim... selam olsun sayesinde bir daha hiç tam anlamıyla güzel hissedemedim.
devamını gör...

bir avukatla birşey tartışabilen var mı merak ediyorum, her argüman sonuna avukat olduğunu dolaylı yoldan yada direkt sıkıştırıyorlar.
devamını gör...

ülkede ömür boyu gece hayatı yasaklandı. bu bahaneyle tekrardan, bunlara oy veren herkesin allah bin türlu belasını versin..
devamını gör...

internetten izlediğim dizileri bile ne zaman izleyeceğimi belirlediğim, sabah alarmın sesiyle uyandığım ve neredeyse kimseye güvenemiyor olduğum hayatımdan henüz mutlu değilim. ama her şeyin çok başındayım, en azından sonunda olmadığımı umuyorum. yapacak, görecek, hissedecek çok şeyim var. umutluyum yani. bugün mutlu değildim ama neden yarın kahkaha atamayayım ki?
devamını gör...

en efsaneolan james bond filmi. bundan sonrası hafif spoiler içerebilir;

--! spoiler !--

sadece türklerin anlayabileceği mantıksızlıklarla dolu açılış sahnesinden sonra, adele nin buğulu sesiyle renklenen, efsaneleşen jenerikle birlikte, james bond 'un, unutulmuş, önemsenmemiş bir ajan haline geldiğini anlıyoruz. dönüşü de aslında beklenen heyecanı ve sevinci yaşatmıyor. zira mi6 büyük yara almış, james bond ise eski meziyetlerini büyük ölçüde kaybetmiştir. artık yaşlanmaya başlamış, psikolojisi bozulmuş, ağırlaşmış, neredeyse işe yaramaz olarak görülmüş, adeta feda edilerek ölüme eşdeğer bir göreve gönderilmiştir. sonra düşmanı olan eski ajanla karşılaşır, eski ajan javier bardem ona bir fare hikayesi anlatır. farelerin doğalarının değişip nasıl hemcinslerini yediklerini anlatır ve karşı karşıya duran biri eski biri gözden düşmüş iki ajanın aslında birbirlerini yemeye hazır birer fare olduğunu göstermeye, inandırmaya çalışır. bence filmin zirve anlarından biridir bu.

--! spoiler !--

bunların dışında, filmi diğer 007 filmlerinden ayıran, james bond karakterinin, diğer filmlerdeki gibi her işi kusursuz yapan, hiç yanılmayan kimliğinden kurtulup, insani kimliği üzerine yoğunlaşılması. yani bu yeni 007, nişan alamıyor, barfiks çekemiyor, yanlış kararlar alıyor, hatalar yapıyor. gerçi sonunda bir şekilde toparlıyor her şeyi ama en azından yıllardır ilahlaştırılan bir karakterin aslında içimizden biri olduğu gerçeği, filmi her anlamda daha inandırıcı hale getiriyor.

sonrası ise, bol bol aksiyon, patlamalar, atlamalar, silahlı çatışmalar, ölümler, yaralanmalar falan filan. o cephede değişen çok fazla bir şey yok açıkcası.
devamını gör...

"en uzun, en çaresiz geceni düşün. sabah olmadı mı?
yine olur."
(bkz: çalıkuşu)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim