christiaan lieverse
tüm gün boyunca aklımdan çıkmayan ve beni büyüleyen eseri ile duygularımı allak bullak eden sanatçıdır. hollandalı sanatçı christiaan lieverse1971 yılından beri özel seriler hazırlayan ressam ilk olarak hybrid serisini oluşturdu. 2008'de tematik bir dizi olan 'lieverse hybrids' ile başladı. dana derisi üzerine çizilmiş kadın suretlerinden oluşan bir seridir.bu serinin nedeni, bir ineğin yumurtasına %99,9 insan dna'sı enjekte edildiği bir üniversite deneyi hakkında bir gazete haberiydi. yani ineğin kendisinin bile %0.1 dna'sı vardı. lieverse, “böyle bir melez insan-inek nasıl görüneceğini hayal etmeye başladım” diyor. projelerinde zıtlık arayışı karakteristiktir; resimlerinde olduğu kadar fotoğraf çalışmalarında da. kusur ve mükemmellik. gurur ve yenilgi. acı ve zafer. soğukkanlılık ve empati. diğer iki seri ise asphalt series ve the rug project.
beni etkileyen eserini ise internette gezinirken gördüğüm ve contemporary istanbul da sergilenen eseridir. the rug project serisine dahildir ve kilitler üzerine çizilmiştir. gerçek kadın yüzlerinden yansıma olarak yaratılan altın oran yüzlü kadın çizimlerinin kilim üzerine çizilmiş halidir. daha önce sevdiğim bir arkadaşımla yaptığım sohbette eserlerin içimizde oluşturduğu hazla alakalı konuşmuştuk. işte bu eseri gördüğüm an o sohbetin haklılığını damarlarıma kadar hissediyorum. tanrının sevgili kulu olmasının nişanesi olarak böyle mükemmel yetenek verilen sanatçılar listesinin başındaki sanatçıdır benim için. eserlerini artık yakından takip edeceğim ve günlerce içimde yeni filizlenen duygularla günlerce yapacağım.
işte beni etkileyen ilk eser

ve diğer örnekleri


beni etkileyen eserini ise internette gezinirken gördüğüm ve contemporary istanbul da sergilenen eseridir. the rug project serisine dahildir ve kilitler üzerine çizilmiştir. gerçek kadın yüzlerinden yansıma olarak yaratılan altın oran yüzlü kadın çizimlerinin kilim üzerine çizilmiş halidir. daha önce sevdiğim bir arkadaşımla yaptığım sohbette eserlerin içimizde oluşturduğu hazla alakalı konuşmuştuk. işte bu eseri gördüğüm an o sohbetin haklılığını damarlarıma kadar hissediyorum. tanrının sevgili kulu olmasının nişanesi olarak böyle mükemmel yetenek verilen sanatçılar listesinin başındaki sanatçıdır benim için. eserlerini artık yakından takip edeceğim ve günlerce içimde yeni filizlenen duygularla günlerce yapacağım.
işte beni etkileyen ilk eser

ve diğer örnekleri


devamını gör...
avgi
dokuzbin yıl önce yaşamış bir genç kız.
gözlerini hayata yumduğu yerde, yunanistan'ın teselya bölgesinde bulunan theopetra mağarası'nda 1993 yılında bulundu. yüzü bilim adamları tarafından aslına uygun olarak tekrar oluşturuldu.

18 yaşlarında olduğu düşünülen genç kıza yunanca’da şafak anlamına gelen avgi ismi verilmiştir.

isveçli arkeolog ve aynı zamanda heykeltraş olan oscar nilsson tarafından inşa edilen avgi atinada bulunan akropolis müzesinde sergilenmektedir.
gözlerini hayata yumduğu yerde, yunanistan'ın teselya bölgesinde bulunan theopetra mağarası'nda 1993 yılında bulundu. yüzü bilim adamları tarafından aslına uygun olarak tekrar oluşturuldu.

18 yaşlarında olduğu düşünülen genç kıza yunanca’da şafak anlamına gelen avgi ismi verilmiştir.

isveçli arkeolog ve aynı zamanda heykeltraş olan oscar nilsson tarafından inşa edilen avgi atinada bulunan akropolis müzesinde sergilenmektedir.
devamını gör...
dünyanın en güzel kokusu
kızımın kokusudur... evlat kokusu cennet kokusudur.
devamını gör...
lilly sabri
bana ilk önerildiğinde başına ingilizce isim koyan boş influencer özentisi erkek youtuber zannettiğim ve cahilliğimde boğulduğum ecnebi fıtnesscı abla.
soy adının sabri olmasını saymazsak bence yerküreye düşmüş bir kar tanesi bu kadın.
ev için verdiği egzersizleri 2 ay boyunca eksiksiz yaptım ve aynada bana o değişimi göstertti.
tabi, lilly sabri olmasaydı, bunun yerine erkek bir fizyoterapist o hareketleri gösterseydi ne kadar izlerdim ne kadar uygulardım meçhul.
fiziğinle, gülüşünle, esnekliğinle seviyorum seni kadın.
dur biraz daha toplayayım şu vücudu seni bulup sana evlenme teklifinde bulunacağım.
soy adının sabri olmasını saymazsak bence yerküreye düşmüş bir kar tanesi bu kadın.
ev için verdiği egzersizleri 2 ay boyunca eksiksiz yaptım ve aynada bana o değişimi göstertti.
tabi, lilly sabri olmasaydı, bunun yerine erkek bir fizyoterapist o hareketleri gösterseydi ne kadar izlerdim ne kadar uygulardım meçhul.
fiziğinle, gülüşünle, esnekliğinle seviyorum seni kadın.
dur biraz daha toplayayım şu vücudu seni bulup sana evlenme teklifinde bulunacağım.
devamını gör...
güne bir söz bırak
''cihân nâmındaki bir maktel-i âma yolum düştü
hükûmet derler anda bir nice salhâneler gördüm.'' ziyâ paşa
yâni; ''dünya isminde toplu ölümlerin, kıyımların yapıldığı yere yolum düştü de orada adına hükûmet derler, nice kesim yerleri (mezbahâneler) gördüm.''
hükûmet derler anda bir nice salhâneler gördüm.'' ziyâ paşa
yâni; ''dünya isminde toplu ölümlerin, kıyımların yapıldığı yere yolum düştü de orada adına hükûmet derler, nice kesim yerleri (mezbahâneler) gördüm.''
devamını gör...
vincent van gogh
van gogh ile ilgili şu güzel alıntıyı paylaşmak geçti hatırımdan.
“bugün van gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.”
eduardo galeano
“bugün van gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.”
eduardo galeano
devamını gör...
ayşe düzkan
türkiye feminist mücadelesinin en önemli uğraklarından birisi kabul edilen pazartesi dergisinin kurucularından olan ve de uzun süre derginin yayın yönetmenliğini yapmış feminist yazar.
türkiye feminist mücadelesine emeği katkısı elbette büyüktür kendisinin.
feminist dergi, pazartesi dergisi, özgür politika, yeni yaşam gazetesi, radikal, kaosgl gibi yayınlarda yazmıştır.
ayrıca halen çatlak zemin, 5 harfliler, sendika.org, artı gerçek vb. yerlerde yazmaktadır.
bir yazar, editör ya da muhabir olmasının yanında feminist politikaya yaptığı katkılarla yer etmiştir zihnimizde.
kendisini 1980'den bugüne feminist olarak tanımlayan ayşe düzkan'ın feminist politika ile tanışması türkiye feminist hareketinin ilk zamanlarına ve kadın çevresi yayıncılığa kadar dayanır.
1988'de türkiye'de feminist mücadelemizin ilk kıvılcımlarından olan dayağa karşı mücadele yürüyüşünün ve cinsel tacize karşı mor iğne kampanyasının da emektarlarından, örgütleyicilerindendir.
çalar saat, erkekliğin kitabında yazmaz bu ve behiç aşçı kitabı adlı üç de kitabı vardır.
ayrıca çevirileri de az değildir.
ben onun çevirdikleri arasında en çok erkek doğrama cemiyeti manifestosu'nu severim.
(bkz: valerie solanas).
esasen kitap 1967'de yayınlanmış radikal feminist bir manifestodur, fakat tatlı bir edebi metin olarak ele alarak çok severim ben kitabı.
ayşe düzkan diyordum, kendisi khk ile kapatılan özgür gündem gazetesinin nöbetçi genel yayın yönetmenliğini yapmış olduğundan 1 buçuk yıl kadar da hapis yatmıştır. 2018 yılındaki bu elim hadiseden bu yana aramızdadır.
son olarak sevdiğim bir kaç yazısını da bırakıp entrymi sonlandırayım.
çirkinlik hakkı
yanında olmak yan yana durmak
feminizm ve sömürgecilik
%99 için feminizm manifestosu üzerine
dip not: twitter'da bu gece beni takip ettiği için çocuk gibi mutlu olduğum yazar kişisi. *
türkiye feminist mücadelesine emeği katkısı elbette büyüktür kendisinin.
feminist dergi, pazartesi dergisi, özgür politika, yeni yaşam gazetesi, radikal, kaosgl gibi yayınlarda yazmıştır.
ayrıca halen çatlak zemin, 5 harfliler, sendika.org, artı gerçek vb. yerlerde yazmaktadır.
bir yazar, editör ya da muhabir olmasının yanında feminist politikaya yaptığı katkılarla yer etmiştir zihnimizde.
kendisini 1980'den bugüne feminist olarak tanımlayan ayşe düzkan'ın feminist politika ile tanışması türkiye feminist hareketinin ilk zamanlarına ve kadın çevresi yayıncılığa kadar dayanır.
1988'de türkiye'de feminist mücadelemizin ilk kıvılcımlarından olan dayağa karşı mücadele yürüyüşünün ve cinsel tacize karşı mor iğne kampanyasının da emektarlarından, örgütleyicilerindendir.
çalar saat, erkekliğin kitabında yazmaz bu ve behiç aşçı kitabı adlı üç de kitabı vardır.
ayrıca çevirileri de az değildir.
ben onun çevirdikleri arasında en çok erkek doğrama cemiyeti manifestosu'nu severim.
(bkz: valerie solanas).
esasen kitap 1967'de yayınlanmış radikal feminist bir manifestodur, fakat tatlı bir edebi metin olarak ele alarak çok severim ben kitabı.
ayşe düzkan diyordum, kendisi khk ile kapatılan özgür gündem gazetesinin nöbetçi genel yayın yönetmenliğini yapmış olduğundan 1 buçuk yıl kadar da hapis yatmıştır. 2018 yılındaki bu elim hadiseden bu yana aramızdadır.
son olarak sevdiğim bir kaç yazısını da bırakıp entrymi sonlandırayım.
çirkinlik hakkı
yanında olmak yan yana durmak
feminizm ve sömürgecilik
%99 için feminizm manifestosu üzerine
dip not: twitter'da bu gece beni takip ettiği için çocuk gibi mutlu olduğum yazar kişisi. *
devamını gör...
yazarların favori iç giyim markaları
bim ve a 101.
devamını gör...
dunyalikisi
severek okuduğum,ekonomi ile ilgili güzel bilgiler veren ve adana'yı seven kültürlü yazar.
devamını gör...
robnaja
kadın sesi'ne fetiş derecesinde düşkün olan ben için sitedeki en güzel sesli kadın.
buradan bir teklifim olacak kendisine, lütfen kahkahalarını içeren bi single filan çıkarsın, cenk'in arka bahçesi ile yaptıkları yayın kesmiyor çünkü beni.
bir de ben ölüp dirilip geri gelmeden önceki halimde sanırım burada konuştuğum ilk insan.
sözlüğe güzel başlangıç yapmışım yani sayesinde, sağolsun.*
buradan bir teklifim olacak kendisine, lütfen kahkahalarını içeren bi single filan çıkarsın, cenk'in arka bahçesi ile yaptıkları yayın kesmiyor çünkü beni.
bir de ben ölüp dirilip geri gelmeden önceki halimde sanırım burada konuştuğum ilk insan.
sözlüğe güzel başlangıç yapmışım yani sayesinde, sağolsun.*
devamını gör...
ankara çinçin vs istanbul bağcılar
istanbul bağcılar, rio de janeiro ise, ankara çinçin, guantanamo körfezidir.
çinçin her türlü bu versus'u alır.
çinçin her türlü bu versus'u alır.
devamını gör...
andromeda galaksisinde yer alan en gizemli nötron yıldızı
tanımlarını beğenerek okuduğum kıymetli bir yazar.
devamını gör...
30 yaş altı yazarlar uçurulsun kampanyası
arttırıp 90 yaş diyorum. böylelikle sözlük daha hızlı çöküşe geçebilir ve sonu gelir.
devamını gör...
kekstra
yıllar boyu sınıf arkadaşları tarafından dışlanan gürbüz'ün tek aşkıdır. arkadaşı kalmayan gürbüz, kendini kekstraya vermiştir. adeta kekstrayla yatıp kekstrayla kalkmaktadır. bir gün nazlı ismindeki kendini zeki zanneden yellozun önünde gördüğü kekstrayı midesine indirecekken; kurnazlığı tutan nazlı, kekstrayı ters çevirerek sevenleri ayırmıştır. kekstrayı sıradan bir kek sanan gürbüz, göz yaşları içinde olay yerinden ayrılmak durumunda kalmıştır.
gürbüz hüngür hüngür ağlarken sırasında oturup şen şakrak kekstra yiyen yelloz nazlı ve gürbüz'ü senelerce dışlayan nazlı yandaşlarına yazıklar olsun!
gürbüz hüngür hüngür ağlarken sırasında oturup şen şakrak kekstra yiyen yelloz nazlı ve gürbüz'ü senelerce dışlayan nazlı yandaşlarına yazıklar olsun!
devamını gör...
sosyoloji
sosyoloji kelime kökeni olarak latince “socius” ile yunanca “ology” sözcüklerinden türemiştir.
son derece kompleks (yani hemen kavranamayan, anlaşılamayan, çözümü güç olandır.) bir sosyal bilim olan sosyolojiyi tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir.burnu havada bir bilim dalıdır muhatttap olurken dikkat etmek gerekiyor.
sosyoloji; insan davranış, tavır ve hareketlerini daha kitlesel yapıların parçaları olarak görme biçimiyle diğer sosyal bilimlerden ayrılır.
sosyoloji veyahut toplumbilimi, toplum ve insanın etkileşimleri üzerinde yoğunlaşan bilim dalıdır. toplumsal incelemeler sokakta karşılaşılan türlü bireyler arasındaki ilişkilerden evrensel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır.
ülkemizde sosyologlar oturup bir iki kişiyi inceleyelim derse dayak yiyebilir. komple toplumu incelemeye kalktıklarında doğacak sonuç iç açıcı olmayabilir. toplumumuzda sosyolog kişileri, sosyolog olduklarını saklar kendi aralarında bile bu durumu şifreli ifade ederler. bizim toplumumuz henüz incelenmeye hazır olmadığından sıkıntı çıkabilir. dikkat etmek gerekebilir.
sosyoloji insanların ve toplum ilişkilerinin, sosyal davranış, sosyal konum ve toplumsal kurumlarının içtihatlarını inceleyen bilim dalıdır. toplumbilimi, kişileri çevreleyen farklı sosyal yapıların
etkilerini; birey ve grupların sosyal çevreyi şekillendirme yeteneğini gözlemler.
sosyoloji bireyleri küçük ve büyük düzeyde yerel ve evrensel statüde sosyal dünyayı bilimsel yöntemlerle çözümleme yeteneği kazandırır ve bu anlamda eleştirel fikri ve sosyal kişiliği geliştiren özgürleştirici (dayak geliyor dayak) bir düşünme biçimi sunmaktadır.
insan sosyal bir varlıktır. incelenmesi normal olandır. insanı ve toplumu incelememizin önüne kimse geçemez. ilk ayaklanmayı ben yapıyor, direnişi başlatıyorum. tüm toplumbilimci arkadaşları bu direnişe destekçi olmaya davet ediyorum. sonunu düşünen sosyolog olamaz haydin yiğitlerim. incelenmek isteyenler el ele tutuşup müracaat edebilir.
adres bilgilerim ivedi şekilde sizinle paylaşılacaktır. sürçülisan ettiysek affola. saygılar, sevgiler efem.
son derece kompleks (yani hemen kavranamayan, anlaşılamayan, çözümü güç olandır.) bir sosyal bilim olan sosyolojiyi tanımlamak sanıldığı kadar kolay değildir.burnu havada bir bilim dalıdır muhatttap olurken dikkat etmek gerekiyor.
sosyoloji; insan davranış, tavır ve hareketlerini daha kitlesel yapıların parçaları olarak görme biçimiyle diğer sosyal bilimlerden ayrılır.
sosyoloji veyahut toplumbilimi, toplum ve insanın etkileşimleri üzerinde yoğunlaşan bilim dalıdır. toplumsal incelemeler sokakta karşılaşılan türlü bireyler arasındaki ilişkilerden evrensel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır.
ülkemizde sosyologlar oturup bir iki kişiyi inceleyelim derse dayak yiyebilir. komple toplumu incelemeye kalktıklarında doğacak sonuç iç açıcı olmayabilir. toplumumuzda sosyolog kişileri, sosyolog olduklarını saklar kendi aralarında bile bu durumu şifreli ifade ederler. bizim toplumumuz henüz incelenmeye hazır olmadığından sıkıntı çıkabilir. dikkat etmek gerekebilir.
sosyoloji insanların ve toplum ilişkilerinin, sosyal davranış, sosyal konum ve toplumsal kurumlarının içtihatlarını inceleyen bilim dalıdır. toplumbilimi, kişileri çevreleyen farklı sosyal yapıların
etkilerini; birey ve grupların sosyal çevreyi şekillendirme yeteneğini gözlemler.
sosyoloji bireyleri küçük ve büyük düzeyde yerel ve evrensel statüde sosyal dünyayı bilimsel yöntemlerle çözümleme yeteneği kazandırır ve bu anlamda eleştirel fikri ve sosyal kişiliği geliştiren özgürleştirici (dayak geliyor dayak) bir düşünme biçimi sunmaktadır.
insan sosyal bir varlıktır. incelenmesi normal olandır. insanı ve toplumu incelememizin önüne kimse geçemez. ilk ayaklanmayı ben yapıyor, direnişi başlatıyorum. tüm toplumbilimci arkadaşları bu direnişe destekçi olmaya davet ediyorum. sonunu düşünen sosyolog olamaz haydin yiğitlerim. incelenmek isteyenler el ele tutuşup müracaat edebilir.
adres bilgilerim ivedi şekilde sizinle paylaşılacaktır. sürçülisan ettiysek affola. saygılar, sevgiler efem.
devamını gör...
karikatür paylaşırken para cezasına çarptırılma sorunsalı
mesut çevik bu konuyla ilgili vlogunda bilgilendirme yapıyor. artık karikatür paylaşırken iki kere düşünmek gerekiyor.
ticari bir iş olarak yapmasanız da keyfi/eğlence maksatlı ve iyi niyetli sosyal medya hesaplarınızda ya da farklı ortamlarda (forum, blog, sözlük vb) paylaşsanız da bu cezaya tabisiniz. karikatürist site ve blog sahiplerine fikri haklar ve sanat eserlerinin korunması kanunu'na göre dava açabilir, para cezasına çarptırabilir.
ticari bir iş olarak yapmasanız da keyfi/eğlence maksatlı ve iyi niyetli sosyal medya hesaplarınızda ya da farklı ortamlarda (forum, blog, sözlük vb) paylaşsanız da bu cezaya tabisiniz. karikatürist site ve blog sahiplerine fikri haklar ve sanat eserlerinin korunması kanunu'na göre dava açabilir, para cezasına çarptırabilir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
eksik hissetmek dedi...
nasıl eksik hisseder insan?
neyi eksik hisseder?
mesela kuşların ötüşünü duymasam bir sabah, eksik hissederim ben.
o, günlerce aramaz... bir gece arar. ve eksik hissediyorum der.
kuşlar diyordum değil mi? 'sabahın körü' derler. ben 'sabahın şeni' derim. şen olur, şenlik olur...
çok zaman oldu sahi. ne zaman eksik hissedersin takriben?
yine sövüp kapatacağım kabul. yine bağırıp çağıracağım sana. yine sesin sessizliğime karışacak anlıkta olsa.
kime neyi itiraf edeyim ki ben şimdi? eksiklerimi kime anlatayım?
uzun zaman oldu küfür de etmiyorum. özledim...
eksik hissediyorum...
eksiğim çok...
sessim çok kısık bu ara,
sözüm çok sakin,
eksiğim hissedilmiyor...
eksiğim çok fazla tam...
eksiğim...
nasıl eksik hisseder insan?
neyi eksik hisseder?
mesela kuşların ötüşünü duymasam bir sabah, eksik hissederim ben.
o, günlerce aramaz... bir gece arar. ve eksik hissediyorum der.
kuşlar diyordum değil mi? 'sabahın körü' derler. ben 'sabahın şeni' derim. şen olur, şenlik olur...
çok zaman oldu sahi. ne zaman eksik hissedersin takriben?
yine sövüp kapatacağım kabul. yine bağırıp çağıracağım sana. yine sesin sessizliğime karışacak anlıkta olsa.
kime neyi itiraf edeyim ki ben şimdi? eksiklerimi kime anlatayım?
uzun zaman oldu küfür de etmiyorum. özledim...
eksik hissediyorum...
eksiğim çok...
sessim çok kısık bu ara,
sözüm çok sakin,
eksiğim hissedilmiyor...
eksiğim çok fazla tam...
eksiğim...
devamını gör...
eli kasığımda dans etmeme müsaade ediyorsa kocam değildir
çıkıp "banane yahu elin kasığından" diyemiyor ki? ben öyle diyorum. banane edis'ten banane zeynep bastık'tan. herkesin kendi hayatı.
devamını gör...
erdoğan değil intihar eden vatandaşlar suçludur
devran dönünce, "kandırıldık" dedikleri zaman suratlarına tükürüleceği zamanı hevesle beklediğim insan posalarından birinin lafı.
az kaldı oğlum. geliyor.
az kaldı oğlum. geliyor.
devamını gör...
