türk dil kurumu sözlüğüne göre aspiratör demekmiş. mutfak aspiratörü yerine bundan sonra mutfak emmeçi diyoruz.
devamını gör...

selam dostum ben buradayım bir şeye ihtiyacın olursa sadece birkaç adım uzaktayım sesi.
devamını gör...

hemen siyanür sipariş ettim bu utançla yaşayamam, eyvallah.
devamını gör...

bindiği duraktan indiği durağa kadar telefonda aile içi tüm meseleleri ya da iş sorunlarını konuşan tiptir.
devamını gör...

çok unutkan olmama rağmen kimsenin doğum gününü unutmamam. hiç tanımadığım biri söylese bile aklımda kalıyor.
ben seviyorum ama çevrem tuhaf buluyor.
devamını gör...

istanbul'da pandemideki işsiz gençler için yeni iş kapısı olarak nitelendirilen iş.
sırtlarına 6 kiloluk bir hareketli reklam panosu asıyorlar ve günde 5 saat yürüyorlar caddelerde. bunun karşılığında ise günlük 250-300 lira kazanıyorlar.

buradan

çok güzel bir uygulama hem bedenen spor amaçlı hemde ihtiyacı olan bir çok birey için ihtiyaç kapısı.
devamını gör...

çok kötü bir şey.
kararsızlık anlarında en çok ihtiyacımız olan şey bir karar verip kurtulmaktır. yanlış kişiden tavsiye almaya ve o tavsiye her neyse mantıklı bulmaya çok yakın olduğumuz bir durum. tehlikeli.

önümüzde birkaç seçenek var. biz hangisinin iyi hangisinin kötü olduğuna ya da hangisinin mantıklı olduğuna karar veremiyoruz. birkaç gün bu kararsızlık bizi iyice savunmasız hâle getiriyor ve herhangi biri çıkıp "çok kolay! şunu seç." diyor kendinden gayet emin bir şekilde. işte o tavır yok mu o tavır.. söylenen şey saçma olsa bile "acaba?" diye düşündürüyor.
devamını gör...

bir insanı tanımak için kitaplarına bakın, kitaplarındaki altı çizili cümlelere. insanların altı çizili cümlelerini görmeye yarayan harika bir uygulama.
benim okuduğum bir kitapta benim dikkat etmediğim cümleleri başkalarından okuyup kitabı anımsamak çok keyifli.
devamını gör...

camların, kapıların arasından sızan rüzgarla oluşan uğultulu ses bu kategoriye girmektedir.
şu anda duyuyor olduğum ve kış aylarında çok sık duymaya devam ettiğim, beni tek başımayken korkutan sestir.
devamını gör...

rütbeliyse herkesin "komutanım yaa" diye güldüğü kantin çadırında "ya bu adam çok makara birader" dediği askerdir.
normal yeniçeriyse " senin yaptığın şakayı" diye küfür edip, kefere canını alsa da kurtulsak denilen askerdir. zira her şey sınıfsaldır.
devamını gör...

sigara içmeyenlerin üşüştüğü zam haberi başlığıdır. ben de vejeteryanım o zaman etin kilosu 500 tl olsun siz de bu katliama bi son verin diyeyim. makarna sevmiyorum paketi 300 tl olsun.
içmiyorsanız çok da müdahil olmasanız iyi olur zira sigara veya alkollü içecek tüketenler için gayet sinir bozucu bir haberdir.
devamını gör...

ölmek.
devamını gör...

bak şimdi dostum sana bir iyi bir de kötü haberim var.
kötü haber : sen büyük ihtimalle cennete gidemeyeceksin.

iyi haber : hiçkimse gidemeyecek *
devamını gör...

ne diyordu şükrü erbaş? şöyle diyordu: kim kimin derinliğini görebilir, hem hangi gözle?*
bu söze ilk temas ettiğimde açıkçası çok sarsıcıydı benim için. yine bu geceye benzer bir gece yarısıydı, yalnızdım, sıkılıyor ve en kötüsü uyuyamıyordum da. durup bu sözün üzerine düşünmeye başladım. öyle ya düşünmek için biraz durmalı derler.*
evet, durup düşündüm. şimdiye kadar kimlerin derinliğini görebildim, en azından bir kez olsun? ya kim benim derinliğimi görebildi? peki derinlik dediği şey neydi erbaş’ın? en basit haliyle ben kendi derinliğimde hangi bastırılmış hisleri muhafaza ediyordum? benim derinliğimde ne vardı? bir insanın derinliğini görürsek ne olurduk, nesi olurduk? daha kötüsü, her şeyi geçip de ben en azından kendi derinliğimi görecek göze sahip miydim?

haklısınız. hiçbir soruya cevap veremedim. fakat bu, bu cümlenin bende yarattığı etkinin sebebini de açıklıyordu. sebebi buydu, buradaydı, bu kadardı işte: bu derinlik; çoğu zaman görülemeyen, anlaşılamayan, izah edilemeyen soru işaretleri barındıran bir düğümler yumağıydı. derinliğin içini/muhtevasını görmekten ziyade bize düşen derinliğin varlığını idrak edebilmekti. bize kalan orada bir derinlik olduğunun ayırdına varmaktı, hepsi bu. en korkağımız, en cimrimiz, en telaşlımız, en talihsizimiz, en yalnız en aşağılık ve en iyi hasletlere sahip diğerlerimiz. her birimiz kıymetli bir derinliğe sahip benlikleri taşıyorduk içimizde. ve sadece bunu bilmek birçok şeye yarıyordu aslında: çabucak yargılamanın, kınamanın, hor görmenin önüne geçebilirdi mesela bu farkındalık. karşımızdakinin içinde bulunduğu durumu hesap ederek sözlerimizi sarf etmemizi sağlayabilirdi.* bizi empati yapabilen, daha anlayışlı, daha iyi seven, daha güzel kollayan kimselere dönüştürebilirdi. iyi kimselere.

yine de belki bazımız o derinliği görmek mutluluğuna erişmiştir. hatta bazımızın derinliği de görülmüştür ki onlar bizden hayli mutlu olmalılar, böylesi insanlara sahip oldukları için. diğerlerimiz, ötekilerinde sadece bir derinlik olduğunun ayırdına vardıksa ne mutlu bize. ya da bu mesele bu kadar alengirli değildir de ben tüm bunları yine zorlayarak çıkarıp sözlüğe üfürüyorumdur? öyle ya her şeyin olabileceği saatler bunlar.

velhasılı şu cümleye vardım, tüm düşündüklerimin sonunda: ‘kim kimin derinliğinin ayırdına varabilir, hem hangi kavrayışla?’
bizi bir kavrayış sahibi kıl.
devamını gör...

son okudugum sabahhatin ali kitabi genel bir degerlendirme yapacak olursam,

baslarda verilen betimlemeleri cok uzun ve gereksiz bulsamda sonralarinda o kadar uzamadigini gördüm. omerin icinde olan bir seytan olarak tanimladigi sey cogumuzun icinde o düşüncelerden barindigina eminim. sayin sabahattin bey cok detay detay insanin ic dusuncelerine deginmis bunu guzel buldum cogu kitapta ic dusunceler bu kadar uzun olmaz. bunun yani sira evliligin bu kadar korkunc bir sey olarak gorunmemesi gerektiginin kanisindayim para bulmak gecinmek icin bu kadar dusulmemeli, para bir aracken amac olmamali ya. omeri cok yanlis buldugum macideden kendimden parcalar buldugum da oldu ozellikle omer icin yazdığı o mektupta durup durup dusuncelere daldim. cok gercekte olmasi muhtemel bir temasi var. fakat omere cok kizginim insan biricik karisini son bir görmek istemez mi tahliye olurken, onunla duzelip bir yuva kurmak sevgiyle evinin tuglalari ormek istemez mi korkak herifin teki. yüzü bile yok macidenin yuzune bakicak o meyhanedeki yaptiklari neydi ben macidenin yerinde olsam hayatta katlanamaz musade vermezdim. gercekten cok sinirliyim sana ömer yaziklar olsun. bi de bedri konusu var oraya deginecek olursam beni heyecanlandirdi boyle bir asigin olmasi. hayallerimde bedri ve macide beraber o yuzden huzurluyum.
devamını gör...

minareden atlarım, bayramınızı kutlarım.
devamını gör...

cinsiyetçi başlıkların görüldüğü anlardır. bu başlıklar genellikle kadınları hedef alır.
devamını gör...

birtakım kutlamalar...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: manga'nın birinci olamaması)
devamını gör...

vaktiyle bizim türkçe öğretmenimiz derdi ki;
şey öyle bir şeydir ki hiçbir şeyle birleşmez.
*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim