daha bugün taze taze maruz kaldığım sorudur. henüz sıcağı sıcağınayken yazayım.

görüşmenin giriş ve gelişme bölümleri gayet olumlu geçmiştir ve sonuç bölümü gelmiş çatmıştır. ik'cı (olduğundan şüphe ettiğim) hande hanım'ın o harikulade sorusu namludan çıkmıştır:

- eraa bey, bir kaç ay ücret ödemeleriniz geciktiği takdirde buna tepkiniz ne olur?
- hiç hoş olmaz.
- açar mısınız biraz?
- yani herhangi bir firmadan bahsediyoruz değil mi? alelade?
- evet evet farz-ı misal.
- ilk önce şikayet edebileceğim her yere firmayı şikayet ederim. ardından twitter'da ve sözlük'lerde bu rezaleti isim isim, fotoğraf fotoğraf en ince ayrıntısına kadar ifşa ederim ve ilgili yerlere mention'larım. sürecin sonunda bana daha iyi yerlerden yeni iş teklifleri gelir, söz konusu firmanın da itibarı yerleyeksan olur. tepkim tam olarak böyle olur.
- çok acımasızmışsınız eraa bey (kikikiki bir de gülüyor burada gurme).

görüşme kısa bir süre sonra karşılıklı iyi dileklerle sonlandı. ben de acımasız olduğumla kaldım. nerem acımasız yahu? halbûki gayet de acımalıyım. bu acımalı olmuş hâlim. acımasız olmuş hâlimi görmek istemezler. neyse. muhtemelen işe alınmayacağım ve kuvvetle muhtemel bu soruya ''aa ne tepki vericem cağnıım? ben zaten hep bu günü bekliyordum. bir yere işe girsem de maaşlarım yatmasa'' diyen bir ezik işe alınacak. ezik diyorum çünkü bu tam teslimiyetçi insanlar yüzünden sektör bu hâle geldi. yakında iş dünyasında tamamen gönüllü kölelik düzenine geçilecek bu tipler yüzünden.
devamını gör...

dünyayı bembeyaz farz et.
bizler ise çam ağaçları.
bulunduğumuz her bir yer kapatır beyazlığı.
sonra zamanla işler değişir,
bizi de bulur beyazlıklar.
ama değişmez içimiz,
bizim beyazımız bir kamuflaj.
üzerimizi kapatsak da beyazla,
ait değiliz bu dünyaya.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ruh hastası değildir; çocuktur. biz de geçtik o yollardan kim bilir kimlerin canını sıkmışızdır zamanında.
devamını gör...

insanlar sadece kendi fikirlerini değerli görüyor. 'kim ne yazmış?' ya da 'acaba benimle aynı şeyi düşünen var mı?' diye bakmıyorlar.

bol tanımlı bir başlığa girdiğim zaman önce yazacağım tanımdaki anahtar kelimeyi aratıyorum varsa beğeniyorum. sonra yazdığını okumak istediğim yazarı aratıyorum.
devamını gör...

süleyman demirel'in ülkeye attığı kazıktır.

süleyman demirel'in 1992'de verdiği seçim vaadinin sonucunda getirdiği erken emeklilik yasası ile o dönemde birçok insan 30'lu ve 40'lı yaşlarında emekli oldular. oy uğruna getirilen bu yasa türkiye ekonomisine çok ciddi zararlar verdi ve hala vermeye devam ediyor.

çok basit bir şekilde düşünürsek emeklilerin maaşları çalışanların maaşlarından kesilen vergi ile ödenir. bu yüzden sosyal güvenlik sistemlerinin mali sürdürülebilirliği için aktif/pasif sigortalı oranının 4 olması hedeflenir. yani her 4 çalışanın 1 emeklinin maaşını ödemesi hedeflenir. fakat bildiğim kadarıyla türkiye'de bu oran 4 değil 1,6. yani her 1,6 çalışan 1 emeklinin maaşını ödüyor.

bunu daha iyi anlatabilmek için bir örnek vermek istiyorum.

65 kişilik bir aktif ve pasif sigortalı (yani çalışan ve emekli) nüfusun olduğu bir ülke düşünelim. normalde istenilen 52 çalışanın 13 emeklinin maaşını ödemesidir*. fakat türkiye'de erken emeklilik sistemi yüzünden 40 çalışan 25 emeklinin maaşını ödüyor*.

her çalışana 5000 tl brüt maaş verildiğini varsayalım. eğer erken emeklilik ile aktif/pasif sigortalı oranı bozulmamış* olsaydı her çalışanın maaşından %15 gelir vergisi kesilerek her çalışan 4250 tl, her emekli 3000 tl maaş alabilirdi.

fakat aktif/pasif sigortalı oranı bozulduğu* için şu an çalışanlardan %15 gelir vergisi kesersek her emekli sadece 1200 tl alır. emeklilerin geçinebilmesi için gelir vergisini %30'a çıkarırsak her çalışan 3500 tl, her emekli 2400 tl maaş alabilir.

yani erken emeklilik yüzünden günümüzde hem çalışanlar hem de emeklilikler daha az maaş alıyor.

ayrıca günümüzdeki geç emeklilik de o dönemdeki erken emekliliğin bir sonucu.

aktif/pasif sigortalı oranını tekrar yükseltmek için işe yeni başlayan insanların 65 yaşına kadar çalışması gerekiyor. oysa süleyman demirel oy almak için erken emeklilik yasasını getirmeseydi çalışmaya hayatına yeni başlayan/başlayacak bizler 58-60 yaşlarında emekli olabilir ve hem çalışırken hem de emekli olunca çok daha yüksek maaşlar alabilirdik.

yani erken emeklilik yüzünden bugünün gençleri hem daha fazla çalışmak zorunda kalıyor hem de daha düşük maaş alıyor.

not: o dönemde erken emekli olan insanları suçlamıyorum. oy için erken emeklilik yasasını çıkararak ülkenin geleceğini satan süleyman demirel'i suçluyorum.
devamını gör...

2014 yapımı kaan müjdeci'nin yazıp yönettiği başrollerini doğan izci ve ''çakır'' ın paylaştığı filmdir efem..
film 7,4 lük imdb puanını sonuna kadar hak ederken, venedik film festivalinde jüri özel ödülünü almıştır.
bundan sonra yazacaklarımızı spoi takıntısı olanlar okumasın lütfen.
''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''


oldukça sevimsiz bir konu üzerine şekillendirilmiş bir film; köpek döğüşleri....
çok gerçek bir hikaye, bu filmde aslanda gerçek, aslana dayatılan 'erk'likde gerçek...köyden kurtulup şehire gitmek isteyen, öğretmen bile gerçek....

aslan ilkokula giden bir öğrencidir. ayşe isimli arkadaşına aşıktır. okulda gerçekleştirilecek bir piyeste ayşe prenses rolünü oynayacak ve aslan çok istemesine rağmen, prens rolünü muhtarın oğluna kaptıracaktır. kendisi yedi cücelerden biri olan aslan , bu geri plana atılma duygusuyla mücadele edecektir. tam o sırada katıldığı bir köpek döğüşünde ''sivas''ın mücadelesine tanık olacak, mağlubiyetini derinden hissedecektir. döğüşten sonra ölüme terkedilen sivas'a bakacak, ve aralarında merhamet ve sevgiye dayalı bir arkadaşlık doğacaktır.
köy okulunda sivas sayesinde arkadaşlarının ilgisini çeken, ayşenin bile özel ilgisine nail olan aslan, bu varolma mücadelesinde yer alabilmek ve arkalara itilmemek için asla döğüştürmem dediği sivası bile döğüştürecektir.

bu toplumda lessie dizisindeki gibi güllük güneşlik romantik bir hikaye asla olmayacaktır. bu bir var olma mücadelesidir. sivasın var olma mücadelesi ile aslanın varolma mücadelesi toplum tarafından onlara dayatılan isteklerin yerine getirilmesi ile alakalıdır. bu uğurda ikisi de çok yaralar alacak, çok hırpalanacaktır.


filmin çok sevdiğim müziklerinden birini paylaşalım



çok muhteşem bir film. gerçekten çok beğendim...tavsiye ederim.
devamını gör...

akdeniz'in, özellikle de doğu akdeniz'in en önemli limanlarından birisine sahip hatay ilçesidir.

şehir, milattan önce, ıv. yüzyılda makedonya kralı büyük iskender öncülüğünde kurulmuştur. tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuş, doğu anadolu'nun ve halep'in limanı olarak işlev görmüştür.

iskenderun limanının önemi ve işlevi, arap-israil savaşları sırasında beyrut limanı'nın kullanılamaz duruma gelmesinden sonra arttı.
türkiye'nin en büyük demir-çelik tesisinin ve fabrikaların kurulmasıyla birlikte iskenderun, tekrar önemli bir sanayi ve ticaret merkezi konumuna yükseldi.
iskenderun'un simgesi haline gelen, şehrin doğu kesimindeki yarıkkaya'da esen şiddetli rüzgârın uğultusu, zaman zaman uzaklardan bile duyulabilmektedir.
devamını gör...

hiç "ayşegül tatilde"yi okumamış kadar acımasızsınız..

yasaklar kalktı, uzun süredir bunalan halk dışarda, gezmede, piknikte, tatilde. çok normal değil mi ya?

ayşegüller tatilden dönecek, istatistikler yükselecek.

edit: ayşeğül yazmışım, halbuki ben çok okurdum ya niye böyle oldu.
devamını gör...

türk sünnileri, türk alevileri, türk süryanileri, türk ortadoksları, türk deistleri ve türk ateistleri gibi varlıklarıyla renklenen cennet vatanımızın güzide üyeleridir.
devamını gör...

tüm tanımlarını bir tane eksik kalmadan okuduğum yazar. kendisine soracağım soru kesinlikle "neden daha fazla yazmıyorsunuz?" olacaktır.
devamını gör...

armysuzy isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

mö 9. yüzyıl- ms 2. yüzyıl arasındaki yunan edebiyatının temsilcilerindendir.

tragedyalarında insanın kendi kendisiyle mücadelesini anlatmıştır.

bu tragedyalarda insanlar kendi tutkularıyla mücadele eder ve hep yenilgiye uğrar.
devamını gör...

yaşasın balık etliler, üzülsün kuru dörtlüler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

uslanma hiç hep deli kal
büyüme sakın çocuk kal
es deli deli böyle kal
son harmanında sevdanın
tüken toz toz savrula kal
suçüstü bulmalı ölüm
ölürken de sevdalı kal ...kendime öğüt şiirinden.
devamını gör...

19. yüzyılın en etkili ve en meşhur edebiyatçısıdır, yaşadığı dönem avrupada sınıf ayrımlarının en çok dikkat çektiği ve artık yıkılma seslerinin geldiği dönemdir. insanlar onlara üstünlük taslanmasına binlerce yıl sonra ses çıkartmaya başlamıştır.

(bkz: karl marx) (bkz: tolstoy) (bkz: dostoyevski) örneğin karl marx'ın yaşadığı toplum; sınıf mücadeleleri içinde boğulurken marx'ın yazdığı manifesto uzun yıllar sonrasında kendi memleketinden binlerce kilometre uzakta kabul görmüş ve uygulanmıştır. (bkz: ssbc)

victor hugo; kilise baskısından ve batı dünyasındaki sınıf ayrımlarından bıkmış olacak ki islama merak salmış, araştırmış ve islamda baskı altındaki bir sınıf görememesi, hatta fakirliğin erdem sayılması ve budizmdeki gibi hayata müdahaleden uzak olmamaları, bu dinin ifrat ve tefritten uzak olduğunu anlamasını sağlamış. zaten islamın iyi yaşandığı dönemlerde yöneticiler hep fakirlik içinde yaşamış ve halkı el üstünde tutmuşlardır, müslümanların dine karşı bu kadar muhabbet duymasının sebebide budur. hristiyanlıkta alt sınıf içten içe din adamlarından nefret ederken, müslümanlıkta dinini en çok seven alt sınıftır.

victor hugo bu samimiyeti görmüş,
hatta islam peygamberi hz. muhammed* hakkında şiir dahi yazmıştır, fakat anladığım kadarıyla tarihçi gözüyle olaylara bakmış ve müslüman olmamıştır.

(bkz: victor hugo'nun hz muhammed hakkında şiir yazmış olması)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
taa daa
devamını gör...

bana göre türk edebiyatının en iyi beş romanından biri olan, muhteşem bir vedat türkali kitabı. siz 750 sayfa olduğuna bakmayın, bir çırpıda biter. finali ile insanın göğsüne yumruk gibi oturur. küçük burjuva eleştirisi, işçi sınıfı mücadelesi, öğrenci olayları, 50'li ve 60'lı yıllar fonunda bir aşk hikayesi. okuyun, okutturun.
devamını gör...

ekşi sözlüğün eski halini özleyenlerin bulunduğu sözlük.
devamını gör...

tüm dünyada lucky luke olarak bilinir. ismi sadece türkiye'de red kit , macaristan'da da villam vili olarak geçer.
devamını gör...

anne seni sobaya atsa haklıdır.
devamını gör...

oğlunun hamile eşini dövüp kadının düşük yapmasına sebep olan kişidir. daha sonra oğlu ile kavgaya girip, ani bir sinir krizi ile oğlunun başına demir bir çubukla vurmak sureti ile oğlunu yaralar. çar yaptığına pişmandır artık. oğlunun başı iltihaplanıyor ve birkaç gün sonra hayatını kaybetmiştir. ömrünün sonuna kadar acı çekmiştir. 28 mart 1584 tarihinde satranç oynarken yere yığılıp ölüyor. yıllar sonra yapılan otopside civa ile zehirlendiği ortaya çıkıyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim