uzun bıçaklar gecesi
hitlerin tamamen kontrolden çıkan ss subaylarını ve üst düzey yöneticilerinden intikamını aldığı gece.
devamını gör...
iki insanın arasında bağ oluşmasını sağlayan şeyler
insanlar genelde maddi, duygusuz, basit şeyleri örnek gösterip bunlarla bağ oluşabilir manasında bir şeyler yazmışlar.
zaten hayat hep böyle gidecek zannedenler; birisiyle kalplerinizi değiştirince ne yapacaksınız ? çok merak ediyorum doğrusu.
zaten hayat hep böyle gidecek zannedenler; birisiyle kalplerinizi değiştirince ne yapacaksınız ? çok merak ediyorum doğrusu.
devamını gör...
yıkın heykellerimi
süleyman apaydın'ın şiiridir.
ey milletim,
ben, mustafa kemal'im...
çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,
kurusun damağım, dilim.
özür dilerim...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özgürlük hâlâ,
en yüce değer
değilse eğer...
prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
baş tacı edebiliyorsanız
sanatın içine tüküren adamı...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
anlamı kalmadıysa
yurtta sulh, dünyada barışın.
eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özlediyseniz fesi, peçeyi.
aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
hâlâ medet umuyorsanız
şıhtan, şeyhten, dervişten.
şifa buluyorsanız,
muskadan, üfürükçüden...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
kara çarşafa girsin diyorsanız,
yobazın gazabından ürkerek...
diyorsanız ki, okumasın
kadınımız, kızımız;
budur bizim alın yazımız...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...
özlemini çekiyorsanız,
saltanatın, sultanın...
hâlâ önemini anlayamadıysanız,
millet olmanın...
kul olun, ümmet kalın,
fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
rahat bırakın beni...
ey milletim,
ben, mustafa kemal'im...
çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim,
kurusun damağım, dilim.
özür dilerim...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özgürlük hâlâ,
en yüce değer
değilse eğer...
prangalı kalsın diyorsanız, köleler...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı,
ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
baş tacı edebiliyorsanız
sanatın içine tüküren adamı...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın.
anlamı kalmadıysa
yurtta sulh, dünyada barışın.
eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın.
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
özlediyseniz fesi, peçeyi.
aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi.
hâlâ medet umuyorsanız
şıhtan, şeyhten, dervişten.
şifa buluyorsanız,
muskadan, üfürükçüden...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
kara çarşafa girsin diyorsanız,
yobazın gazabından ürkerek...
diyorsanız ki, okumasın
kadınımız, kızımız;
budur bizim alın yazımız...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
fazla geldiyse size, hürriyet, cumhuriyet...
özlemini çekiyorsanız,
saltanatın, sultanın...
hâlâ önemini anlayamadıysanız,
millet olmanın...
kul olun, ümmet kalın,
fetvasını bekleyin, şeyhülislamın...
unutun tüm dediklerimi.
yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
rahat bırakın beni...
devamını gör...
tanımlarda emoji kullanma sorunsalı
günlük hayatta karşılıklı konuşmalarda mimik ve el kol hareketlerini yoğun kullanan birinin yazışma dilinde bunların karşılığı olarak emoji kullanılmasıdır.
itici değil, samimidir.
itici değil, samimidir.
devamını gör...
günaydın sözlük
yeni, mutlu, huzurlu, dolu bir gün olur umarım. günaydın sözlük.
devamını gör...
öleceğini bilmek rahatlatır mı korkutur mu sorunsalı
dertliyken rahatlatır, her şey yolundayken korkutur. bir şeylerin altından kalkamayacağınızı hissettiğinizde ya da içiniz bunaldığında "zaten ölüp gideceğiz, bunu bu kadar dert etmek neye yarar?" diyerek içinizi rahatlatabilirsiniz. her şey yolundayken bir anda ölüm aklınıza gelince ise istemeden durgunlaşırsınız. yine "zaten ölüp gideceğiz" dersiniz ama bu cümle bu defa rahatlatmaz sizi, korku ve endişe oluşturur. bir şeylerin yarım kalacağı hissi, sevdiklerini bir daha görememe düşüncesi ve en önemlisi kalacak son duygunun pişmanlık olabileceği ihtimali çok korkutur insanı. dengeyi kurmak içinse her anı layıkıyla yaşayabilmek gerekli sanırım. içindeki ölüm korkusunu bütün eserlerine yansıtan ırvin yalom'un da dediği gibi:
"yaşarken yaşayın! insan, yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm, taşıdığı dehşeti yitirir! insan doğru zamanda yaşamazsa asla doğru zamanda ölemez."
"yaşarken yaşayın! insan, yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman, ölüm, taşıdığı dehşeti yitirir! insan doğru zamanda yaşamazsa asla doğru zamanda ölemez."
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sıksa da canımı bazı şeyler ben gülerim.
üzse de beni bazı şeyler ben yine gülerim.
ağlatsa da bazı şeyler ağlarken de gülerim.
çünkü bilirim, gülmek en büyük devrim.
“kahkahasız geçen bir gün, boşa geçmiş bir gündür.” - charlie chaplin *
üzse de beni bazı şeyler ben yine gülerim.
ağlatsa da bazı şeyler ağlarken de gülerim.
çünkü bilirim, gülmek en büyük devrim.
“kahkahasız geçen bir gün, boşa geçmiş bir gündür.” - charlie chaplin *
devamını gör...
hiç büyük kadın yazar olmaması
büyüklüğe kim karar veriyor bilmem neyse konu o değil. asırlarca erkek egemen dönen dünyada toplumlar kadına hangi alanda ne kadar yer açtıysa kadın o kadar varlık gösterebilmiş. yazar, bilim insanı, ressam vb... bundan sonraki bütün benzer başlıklarda bu bitmek bilmeyen geyikleri çevirmeden önce bunu aklınıza sokun bence. yanlış yerden bakan bir görüşü düzeltmek için boşuna isim sıralamayın.
devamını gör...
uğultulu tepeler
heathcliff adında pis bir karekterinde olduğu kitaptır.
--! spoiler !--
kendisini kabul eden yediren doyuran aileyi dağatmıştır. hindley'i alkolik yapmıştır.hindley'in oğlunu uşak yapmıştır. catherine'yi de o öldürmüştür. neyse kendisi de ölmüş. sonunda uğultulu tepeler ve thrushcross grange gerçek sahipleri olan hareton ve cathye kalmıştır.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
kendisini kabul eden yediren doyuran aileyi dağatmıştır. hindley'i alkolik yapmıştır.hindley'in oğlunu uşak yapmıştır. catherine'yi de o öldürmüştür. neyse kendisi de ölmüş. sonunda uğultulu tepeler ve thrushcross grange gerçek sahipleri olan hareton ve cathye kalmıştır.
--! spoiler !--
devamını gör...
srebrenitsa katliamı
bundan tam 26 yıl önce 11 temmuz 1995'te başlayan katliam. 26 yıl önce avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen, kimsenin “dur” demediği bir soykırım. yakın tarihte gerçekleşen en acı verici, en utanç verici olaylardan biri.
srebrenitsa, bosna-hersek'in doğusunda sırbistan sınırına 10 km. uzaklıkta bir boşnak şehridir. şu anda nüfusunun çoğunluğunu sırpların oluşturduğu srebrenitsa şehrinin nüfusunun çoğunluğunu 1992 yılında başlayan bosna savaşı öncesi boşnaklar oluşturuyordu. 1991'de yapılan yugoslavya nüfus sayımlarına göre 36 bin nüfuslu srebrenitsa şehrinde %75.2 oranında boşnaklar %22.7 oranında sırplar yaşıyordu.
1992 yılında büyük sırbistan kurma hayalindeki sırplar, devlet başkanı slobodan milošević ve general momčilo perišić'in desteğini alarak sözde bosna sırp devleti ve sırp demokrat partisi başkanı olan radovan karadžić ve general ratko mladić öncülüğünde bosna-hersek'te etnik arındırma çalışmalarına başladılar.
bosna savaşı'nın başlamasıyla beraber sırp ordusu doğuya doğru hızla ilerledi ve nüfusunun %75.2'sini boşnakların oluşturduğu 36 bin nüfuslu srebrenitsa'yı ele geçirdi. birkaç ay sonra boşnaklar srebrenitsa'yı geri aldı.
ocak 1993'te sırplar boşnakların elinde tuttuğu bölgelere saldırmaya başladı. bijeljina, bratunac ve zvornik gibi sırp saldırısına uğrayan çevre şehirlerden kaçan boşnakların göçü sonucu srebrenitsa'nın nüfusu 60 bine çıktı. srebrenitsa'da gıda, su ve tıbbi malzeme kıtlığı başladı.
16 nisan 1993'te birleşmiş milletler güvenlik konseyi, saraybosna, tuzla, žepa, goražde, bihać ve srebrenitsa’yı birleşmiş milletler korumasına alarak güvenli bölge ilan etti. birleşmiş milletler barış gücü srebrenitsa'ya asker sevk etti. artık bijeljina, bratunac ve zvornik gibi sırp saldırısına uğrayan çevre şehirlerden kaçan binlerce sivil ve srebrenitsa halkı birleşmiş milletler barış gücü’nü temsil eden 429 hollandalı askerin koruması altındaydı. bu tarihten sonra sırp saldırıları durdu ama srebrenitsa çevresindeki sırp kuşatması devam etti. sırplar srebrenitsa’ya gelen insani yardım konvoylarının çoğunu şehre sokmuyorlardı. srebrenitsa halkı açlık, susuzluk ve sefaletle boğuşuyordu.
mart 1995'te radovan karadžić žepa ve srebrenitsa'nın dış dünyadan tamamen koparılması emrini verdi. sırplar gelen insani yardım konvoylarının tamamını engellemeye başladılar.
6-8 temmuz 1995:
sırp kuvvetleri sabaha karşı bombardımana başladılar. boşnaklar kendilerini korumak için daha önce birleşmiş milletler barış gücü'ne teslim ettikleri silahların geri verilmesini istediler fakat isteklerine olumsuz cevap aldılar.
bombardımanın ağırlaşması ve atılan roketlerin sığınmacıların tutulduğu merkezin ve birleşmiş milletler barış gücü'nün gözlem noktalarının yakınlarına düşmesi sonucu hollandalı komutan thom karremans birleşmiş milletler'den yardım istedi. birleşmiş milletler yugoslavya koruma gücü komutanı general bernard janvier bu isteği reddetti.
9 temmuz 1995:
sırp kuvvetleri bombardımanı daha da ağırlaştırdılar, hollanda gözlem noktalarına saldırdılar ve 14 hollandalı askeri rehin aldılar.
10 temmuz 1995:
hollandalı komutan thom karremans sırpların hollanda mevzilerini bombalaması sonucu birleşmiş milletler'den tekrar yardım istedi. birleşmiş milletler yugoslavya koruma gücü komutanı general bernard janvier bu sefer yardım isteğini kabul etti. birleşmiş milletler uçakları şehre ulaşmadan sırplar saldırılarını geçici olarak durdurdu.
general bernard janvier yaptığı basın toplantısında, birleşmiş milletler koruma gücünün bu tepkisizliğini savunarak “herkese bir kez daha hatırlatmak isterim ki, bosna hükümet ordusu birlikleri kendilerini savunacak güce sahiptir. hem srebrenitsa'ya yönelik bir müdahale yapmamız da boşnaklar tarafından istenmemektedir. oradaki durum 1993'teki gibi değil. aldığım bilgilere göre boşnak askerler srebrenitsa yolu üzerindeki hollanda askerlerine ateş etmekte ve srebrenitsa üzerinde uçan nato uçaklarına saldırmaktadırlar. müslümanlar bizi arzulamadığımız bir yola çekmeye çalışmaktadırlar.” açıklamasını yaptı.
birleşmiş milletler yugoslavya özel temsilcisi yashushi akashi de “saldırıları müslümanlar başlatıyor. sonra da birleşmiş milletler ve uluslararası gücü yanlış kararlarına ortak etmeye çalışıyorlar.” diyerek general bernard janvier'in bu açıklamasına destek verdi.
hollandalı komutan thom karremans sırplar 11 temmuz saat 06.00'a kadar güvenlikli bölgeden çekilmezlerse nato uçaklarının büyük bir hava saldırısı başlatacağını söyledi.
11 temmuz 1995:
sırp kuvvetleri beklenen saatte geri çekilmedi. saat 09.00'da hollandalı komutan thom karremans saraybosna'daki birleşmiş milletler merkezinden hava desteğinin yanlış bir şekilde istendiğine dair bir mesaj aldı. saat 10.30'da tekrar gönderilen dilekçe general bernard janvier'e ulaştı. ancak saat 06.00'dan beri havada olan nato uçakları yakıt ikmali yapmak için italya'ya dönmek zorunda kalmışlardı. saat 14.30'da hava desteği sorunu çözüldü ve hollanda'ya ait iki adet f-16 uçağı srebrenitsa'yı kuşatan sırp mevzilerine iki adet bomba bıraktı. bombalardan biri sırp kuvvetlerine ait bir zırhlı personel taşıyıcıyı vurdu, diğeri sırp kuvvetlerine ait bir tanka isabetsiz bir atış yaptı. sırplar bu saldırılara karşılık ellerindeki hollandalı rehineleri öldüreceklerini ve bombardımana başlayacaklarını tehdidinde bulununca saldırılar durdu.
iki saat sonra sırp general ratko mladić sırp kameranlarla birlikte srebrenitsa'ya girdi. akşam saatlerinde mladić, karremans'ı yemeğe davet ederek şehirdeki müslümanların canlarını garanti altına almak için silahlarını teslim etmeleri gerektiğini söyledi. ratko mladić hem srebrenitsa saldırısı'nı hem de bunu takip eden srebrenitsa soykırımı'nı bizzat yönetti.
11-18 temmuz 1995:
11 temmuzu 12 temmuza bağlayan gece 15 bin kadar boşnak, dağları aşarak srebrenitsa'dan tuzla'ya kaçmak için ormanlık bölgeye girdiler. fakat kaçmaya çalışırlarken sırplar tarafından bombardımana tutuldular. birçok boşnak topçu ateşi ve keskin nişancı ateşiyle, bazıları ise sırp askerleri tarafından yakalanarak öldürüldü.
sırp askerleri srebrenitsa içinde kalan boşnak kadın ve çocukları otobüs ve kamyonlarla boşnakların elindeki müslüman bölgelerine gönderdiler. 30 saat içerisinde 23 bin civarı kadın ve çocuk srebrenitsa’dan tahliye edildi.
16 yaş ile 70 yaş arasındaki 8 binden fazla boşnak erkeği ise “savaş suçlusu sanıkları olarak sorguya çekmek” için toplanarak depolara, okullara ve ambarlara dolduruldu ve kurşuna dizilerek toplu mezarlara gömüldü.
11-12 temmuz tarihlerinde sırp general ratko mladić'in hollanda üssünde hollandalı yetkililerle yaptığı görüşmeler sonucu birleşmiş milletler barış gücü hollanda üslerine sığınan 5 bin civarı boşnak sırplara teslim edildi. bunun karşılığında sırplar rehin tuttukları 14 hollandalı askeri serbest bıraktılar.
sırp general ratko mladić kameralar karşısında kimseye hiçbir şey yapılmayacağı ve herkesin güvenle srebrenitsa dışına çıkarılacağı garantisi verdi. kamyon ve otobüslere bindirilen boşnak erkeklere esir değişimi için tuzla'ya gönderilecekleri söylendi.
tüm bu olaylar yaşanırken birleşmiş milletler barış gücü'nü temsil eden ve boşnakları korumakla görevli olan hollandalı komutan thom karremans ve hollandalı askerler boşnak sığınmacıları sırplara teslim etmekten başka bir şey yapmıyordu.
not: akp genel başkanı recep tayyip erdoğan'ın 2012 yılında başlattığı kürtaj tartışmaları üzerine 2002-2013 arası ve 2016-2017 arası sağlık bakanlığı görevini üstlenen recep akdağ isimli şahıs “tecavüze uğrayan kadın doğursun, gerekirse devlet bakar.” minvalinde bir açıklama yapmıştı. recep akdağ'ın bu açıklamasını savunmak için dönemin akp sakarya milletvekili ayhan sefer üstün srebrenitsa katliamı hakkında “bosna’da kadınlar tecavüze uğradı ama doğurdular. anne karnında hepsi öldürülseydi o tecavüzcülerin yaptığından çok daha büyük bir dram, suç ortaya çıkacaktı.” demişti. recep akdağ'ın ve ayhan sefer üstün'ün bu utanç verici açıklamaları da unutulmasın istedim.
srebrenitsa, bosna-hersek'in doğusunda sırbistan sınırına 10 km. uzaklıkta bir boşnak şehridir. şu anda nüfusunun çoğunluğunu sırpların oluşturduğu srebrenitsa şehrinin nüfusunun çoğunluğunu 1992 yılında başlayan bosna savaşı öncesi boşnaklar oluşturuyordu. 1991'de yapılan yugoslavya nüfus sayımlarına göre 36 bin nüfuslu srebrenitsa şehrinde %75.2 oranında boşnaklar %22.7 oranında sırplar yaşıyordu.
1992 yılında büyük sırbistan kurma hayalindeki sırplar, devlet başkanı slobodan milošević ve general momčilo perišić'in desteğini alarak sözde bosna sırp devleti ve sırp demokrat partisi başkanı olan radovan karadžić ve general ratko mladić öncülüğünde bosna-hersek'te etnik arındırma çalışmalarına başladılar.
bosna savaşı'nın başlamasıyla beraber sırp ordusu doğuya doğru hızla ilerledi ve nüfusunun %75.2'sini boşnakların oluşturduğu 36 bin nüfuslu srebrenitsa'yı ele geçirdi. birkaç ay sonra boşnaklar srebrenitsa'yı geri aldı.
ocak 1993'te sırplar boşnakların elinde tuttuğu bölgelere saldırmaya başladı. bijeljina, bratunac ve zvornik gibi sırp saldırısına uğrayan çevre şehirlerden kaçan boşnakların göçü sonucu srebrenitsa'nın nüfusu 60 bine çıktı. srebrenitsa'da gıda, su ve tıbbi malzeme kıtlığı başladı.
16 nisan 1993'te birleşmiş milletler güvenlik konseyi, saraybosna, tuzla, žepa, goražde, bihać ve srebrenitsa’yı birleşmiş milletler korumasına alarak güvenli bölge ilan etti. birleşmiş milletler barış gücü srebrenitsa'ya asker sevk etti. artık bijeljina, bratunac ve zvornik gibi sırp saldırısına uğrayan çevre şehirlerden kaçan binlerce sivil ve srebrenitsa halkı birleşmiş milletler barış gücü’nü temsil eden 429 hollandalı askerin koruması altındaydı. bu tarihten sonra sırp saldırıları durdu ama srebrenitsa çevresindeki sırp kuşatması devam etti. sırplar srebrenitsa’ya gelen insani yardım konvoylarının çoğunu şehre sokmuyorlardı. srebrenitsa halkı açlık, susuzluk ve sefaletle boğuşuyordu.
mart 1995'te radovan karadžić žepa ve srebrenitsa'nın dış dünyadan tamamen koparılması emrini verdi. sırplar gelen insani yardım konvoylarının tamamını engellemeye başladılar.
6-8 temmuz 1995:
sırp kuvvetleri sabaha karşı bombardımana başladılar. boşnaklar kendilerini korumak için daha önce birleşmiş milletler barış gücü'ne teslim ettikleri silahların geri verilmesini istediler fakat isteklerine olumsuz cevap aldılar.
bombardımanın ağırlaşması ve atılan roketlerin sığınmacıların tutulduğu merkezin ve birleşmiş milletler barış gücü'nün gözlem noktalarının yakınlarına düşmesi sonucu hollandalı komutan thom karremans birleşmiş milletler'den yardım istedi. birleşmiş milletler yugoslavya koruma gücü komutanı general bernard janvier bu isteği reddetti.
9 temmuz 1995:
sırp kuvvetleri bombardımanı daha da ağırlaştırdılar, hollanda gözlem noktalarına saldırdılar ve 14 hollandalı askeri rehin aldılar.
10 temmuz 1995:
hollandalı komutan thom karremans sırpların hollanda mevzilerini bombalaması sonucu birleşmiş milletler'den tekrar yardım istedi. birleşmiş milletler yugoslavya koruma gücü komutanı general bernard janvier bu sefer yardım isteğini kabul etti. birleşmiş milletler uçakları şehre ulaşmadan sırplar saldırılarını geçici olarak durdurdu.
general bernard janvier yaptığı basın toplantısında, birleşmiş milletler koruma gücünün bu tepkisizliğini savunarak “herkese bir kez daha hatırlatmak isterim ki, bosna hükümet ordusu birlikleri kendilerini savunacak güce sahiptir. hem srebrenitsa'ya yönelik bir müdahale yapmamız da boşnaklar tarafından istenmemektedir. oradaki durum 1993'teki gibi değil. aldığım bilgilere göre boşnak askerler srebrenitsa yolu üzerindeki hollanda askerlerine ateş etmekte ve srebrenitsa üzerinde uçan nato uçaklarına saldırmaktadırlar. müslümanlar bizi arzulamadığımız bir yola çekmeye çalışmaktadırlar.” açıklamasını yaptı.
birleşmiş milletler yugoslavya özel temsilcisi yashushi akashi de “saldırıları müslümanlar başlatıyor. sonra da birleşmiş milletler ve uluslararası gücü yanlış kararlarına ortak etmeye çalışıyorlar.” diyerek general bernard janvier'in bu açıklamasına destek verdi.
hollandalı komutan thom karremans sırplar 11 temmuz saat 06.00'a kadar güvenlikli bölgeden çekilmezlerse nato uçaklarının büyük bir hava saldırısı başlatacağını söyledi.
11 temmuz 1995:
sırp kuvvetleri beklenen saatte geri çekilmedi. saat 09.00'da hollandalı komutan thom karremans saraybosna'daki birleşmiş milletler merkezinden hava desteğinin yanlış bir şekilde istendiğine dair bir mesaj aldı. saat 10.30'da tekrar gönderilen dilekçe general bernard janvier'e ulaştı. ancak saat 06.00'dan beri havada olan nato uçakları yakıt ikmali yapmak için italya'ya dönmek zorunda kalmışlardı. saat 14.30'da hava desteği sorunu çözüldü ve hollanda'ya ait iki adet f-16 uçağı srebrenitsa'yı kuşatan sırp mevzilerine iki adet bomba bıraktı. bombalardan biri sırp kuvvetlerine ait bir zırhlı personel taşıyıcıyı vurdu, diğeri sırp kuvvetlerine ait bir tanka isabetsiz bir atış yaptı. sırplar bu saldırılara karşılık ellerindeki hollandalı rehineleri öldüreceklerini ve bombardımana başlayacaklarını tehdidinde bulununca saldırılar durdu.
iki saat sonra sırp general ratko mladić sırp kameranlarla birlikte srebrenitsa'ya girdi. akşam saatlerinde mladić, karremans'ı yemeğe davet ederek şehirdeki müslümanların canlarını garanti altına almak için silahlarını teslim etmeleri gerektiğini söyledi. ratko mladić hem srebrenitsa saldırısı'nı hem de bunu takip eden srebrenitsa soykırımı'nı bizzat yönetti.
11-18 temmuz 1995:
11 temmuzu 12 temmuza bağlayan gece 15 bin kadar boşnak, dağları aşarak srebrenitsa'dan tuzla'ya kaçmak için ormanlık bölgeye girdiler. fakat kaçmaya çalışırlarken sırplar tarafından bombardımana tutuldular. birçok boşnak topçu ateşi ve keskin nişancı ateşiyle, bazıları ise sırp askerleri tarafından yakalanarak öldürüldü.
sırp askerleri srebrenitsa içinde kalan boşnak kadın ve çocukları otobüs ve kamyonlarla boşnakların elindeki müslüman bölgelerine gönderdiler. 30 saat içerisinde 23 bin civarı kadın ve çocuk srebrenitsa’dan tahliye edildi.
16 yaş ile 70 yaş arasındaki 8 binden fazla boşnak erkeği ise “savaş suçlusu sanıkları olarak sorguya çekmek” için toplanarak depolara, okullara ve ambarlara dolduruldu ve kurşuna dizilerek toplu mezarlara gömüldü.
11-12 temmuz tarihlerinde sırp general ratko mladić'in hollanda üssünde hollandalı yetkililerle yaptığı görüşmeler sonucu birleşmiş milletler barış gücü hollanda üslerine sığınan 5 bin civarı boşnak sırplara teslim edildi. bunun karşılığında sırplar rehin tuttukları 14 hollandalı askeri serbest bıraktılar.
sırp general ratko mladić kameralar karşısında kimseye hiçbir şey yapılmayacağı ve herkesin güvenle srebrenitsa dışına çıkarılacağı garantisi verdi. kamyon ve otobüslere bindirilen boşnak erkeklere esir değişimi için tuzla'ya gönderilecekleri söylendi.
tüm bu olaylar yaşanırken birleşmiş milletler barış gücü'nü temsil eden ve boşnakları korumakla görevli olan hollandalı komutan thom karremans ve hollandalı askerler boşnak sığınmacıları sırplara teslim etmekten başka bir şey yapmıyordu.
not: akp genel başkanı recep tayyip erdoğan'ın 2012 yılında başlattığı kürtaj tartışmaları üzerine 2002-2013 arası ve 2016-2017 arası sağlık bakanlığı görevini üstlenen recep akdağ isimli şahıs “tecavüze uğrayan kadın doğursun, gerekirse devlet bakar.” minvalinde bir açıklama yapmıştı. recep akdağ'ın bu açıklamasını savunmak için dönemin akp sakarya milletvekili ayhan sefer üstün srebrenitsa katliamı hakkında “bosna’da kadınlar tecavüze uğradı ama doğurdular. anne karnında hepsi öldürülseydi o tecavüzcülerin yaptığından çok daha büyük bir dram, suç ortaya çıkacaktı.” demişti. recep akdağ'ın ve ayhan sefer üstün'ün bu utanç verici açıklamaları da unutulmasın istedim.
devamını gör...
sinik kişilik
bu kişilik türü tutkusuzluk, alaycılık ve aşağılama ile bağlantılı bir yaşam felsefesi sunar. bu insanlara göre ortalama bir insanın devlet işlerini değiştirme gücü olamaz.toplumsal meselelerde aktif rol oynamanın işe yaramayacağını düşünürler.
devamını gör...
hes kodu
süresiz kullanım alınabilen bir kod. acil bir durum nedeniyle hastaneye gelmiştim, tabi ki de telefonun şarjı bitti hastanenin kapısında. sevemediğim teknolojinin bana ettiği bu olur genelde. mağara dönemi usülü, kağıda yazıp cüzdanımın bir köşesine koydum kodumu. bir de ezberledim. tc kimlik numarasından sonra bunu da ezberledim.
devamını gör...
diyalog katili
manidar beyanatıyla diyalogu katleden kişidir. diyalog katili, öyle bir neticesizlik doğurur ki üstüne ne söyleseniz / ne yazsanız anlamsızdır artık. boşluğa düşürür, uçsuz bucaksız evrenimizde çiğ tanesi kadar bile olmadığımızı hatırlatır.
örnek diyalog:
-burnumda tütüyorsun bir bilsen.
+durum bu. *
örnek diyalog:
-burnumda tütüyorsun bir bilsen.
+durum bu. *
devamını gör...
mammillaria elongata lady finger kaktüs
mammillaria elongata lady finger kaktüs, sarı dikenli ve çiçekli özel bir kaktüstür.
kaktüslerin bakımı da çok kolaydır. fazla sulamayı sevmediğinden toprağın nem durumuna bakılıp ona göre fısfıs ile sulanır.
direk güneş ışığı almayan aydınlık ortamda olmalı ve soğuk günlerde dışarı da bırakılmamalıdır.
bitki büyüdükçe gövdesi kalınlaşır, yana yatar ve yavru verir. bitkinin büyüme durumuna göre saksı değişimi de yapılmalıdır.
yavru yaparak büyüdüğü için yavruları ayırarak ya da tohumdan da üretimi yapılır.
çiçeklenmesi yaz ayında olur.
rengarenk çeşit çeşit saksılarla da güzel göründüğünden hediye edilebilecek, tatlı ve şirin bir kaktüs olup, isteğe göre terraryum düzenlemelerinde de kullanılır.
mammillaria elongata lady finger kaktüsümüz
kaktüslerin bakımı da çok kolaydır. fazla sulamayı sevmediğinden toprağın nem durumuna bakılıp ona göre fısfıs ile sulanır.
direk güneş ışığı almayan aydınlık ortamda olmalı ve soğuk günlerde dışarı da bırakılmamalıdır.
bitki büyüdükçe gövdesi kalınlaşır, yana yatar ve yavru verir. bitkinin büyüme durumuna göre saksı değişimi de yapılmalıdır.
yavru yaparak büyüdüğü için yavruları ayırarak ya da tohumdan da üretimi yapılır.
çiçeklenmesi yaz ayında olur.
rengarenk çeşit çeşit saksılarla da güzel göründüğünden hediye edilebilecek, tatlı ve şirin bir kaktüs olup, isteğe göre terraryum düzenlemelerinde de kullanılır.
mammillaria elongata lady finger kaktüsümüz
devamını gör...
ölmüş kişilerin fotoğraflarına bakmak
albüm oluşturup arada bakarsın anlarım. geçmişi yad etmek iyidir. ama çerçeveletip duvara asmak o öldüğü ve sen yaşadığın için kendinden utanmak gibi bir şey olur. sürekli aklında bu olur.
devamını gör...
feministlerin topluma bir yararının olmaması
sözlükte cinsiyetçi başlıklar artmış lol ekşiye geri gidin lütfen
devamını gör...