at

aşıkımı yaşatan bir hayvan.
evde besleme şansım olsa bir dakika durmam.

otobur bir memeli hayvan. asaletin sembolü, zarafetin hammaddesi, pırlantanın canlanmış hali.

türk mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. neredeyse tüm destanlarda bir yeri vardır.
türk mitolojisinde gök, yer, alt dünya dan oluşmaktadır. bu üç dünyanı, bu dünyalara has varlıkları vardır. ancak bazen öyle varlıklar vardır ki, bu üç dünyanın varlıkları bir bedende birleşir ve üç dünyanın özelliğini gösterir. bu canlılardan biri,''at''tır.
üst dünyada kanatlı tulpar*, orta dünyada bozkır atı, alt dünyada ise yarı yılan vücutludur.

eski türk şamanları, bu dünyadan diğer dünyaya gittiklerinde at başlı sopalar kullanır. sopa yer altındaki kötü ruhları korkutup kaçırmak içindir.
şamanlar, insanların dertlerini sıkıntıları bu dünyadan öte dünyaya geçerek kutsal güçlere iletir. kutsal güçlerden yardım ister. bunu yaparken de ellerinde at başlı bir sopa bulundurur. at yeraltı dünyasının kötü ruhlarını korkutmak için bu at başlı sopayı kullanır.

kıratlı cotay alp, sarıatlı salay alp, konuratlı alp korıy beg, köroğlu, battal gazi gibi destanlarda yer alan bir çok kahraman atlarıyla anılır. yalnız savaşırken yanlarında ''at'' ve ''tanrı'' dan başka kimse yoktur.


'' ''

hamburger köftesi, sucuğu, kuşbaşı eti meşhur olan bir hayvan. yemedim diyenlerin bile en az bir kere yemişliği vardır.

karslılar için önemli bir yere sahip olan hayvan türü.

toplumların geçmişinde binek hayvanı olmak dışında da rolleri olmuş bir hayvandır. hem savaş vasıtası , hem sosyal ilişkileri belirleyen bir ürün, bir çeşit kültür olmuştur.

affet anne oğlun bir ata aşık oldu.

büyüyünce at olacağım.

amerika kıtası keşfedildiğinde olmayan hayvan türü. olsada binsek.

geçmiş yüzyılların savaşlarında öne atılmış asil hayvan.

yavrusu (bkz: tay) olarak isimlendirilir.

yaralandığında vurulmasına hala bir anlam veremediğim, güzel gözlü ve güzel yeleli, tek toynaklı bir hayvan türüdür..
arap ve ingiliz ırkı diğer türler arasında sıyrılmıştır. bu konuda ingilizlerin, arap atını alıp avrupa sahnesine bizzat kendilerinin sokması ve tanıtması gibi iddialar mevcuttur.
...
günümüzde yalnızca çiftliklerde görebildiğimiz bazen bozkırlarda, tren yolculuklarında da sürüler haline denk gelebileceğimiz, özgürlüğü çağrıştıran ve alabildiğine koşan, insana, kuştan önce veya sonra, özgürlüğü en çok çağrıştıran canlı olarak yakınlık gösterir. insanlarla bağ kurabilen nadide canlılardan biridir aynı zamanda... bu konuda köpek türünden önde geldiği düşünülebilir.
...
çoğu kültürde sadece savaş ve koşu amacıyla edinilip evçilelleştirilegelse de, türk boyları/halkları ve bu halklarla linguistik, folklorik bağı olmasına şaşılarak bakılan, kuzey ülkelerinde, arkadaş canlısı olması ve duygusal bir bağla insana olan bağlılığı esas alınarak evcilleştirilmiş ve yüzlerce yıl, savaşlar da dahil olmak üzere hayatın her alnında ki buna göç ve ölüm de dahil olmak üzere kullanılmıştır. ölüm konusunda şöyle de bir adet vardır türk illerinde, ölen kahramanın atı, onun yanına yahut aynı mezara gömülür, öldüğünde, ona arkadaşlık etmesi beklenirdi. hatta buna, yürekten inanılırdı.
...
toylarda, kurultaylarda, yuğlarda ve akla gelebilen eçher etkinlikte atın kendisinden olduğu gibi, etinden, sütünden ve bir içki türü olan kımızından yararlanılırdı.
...
zamanla islamiyet ve gelişen teknoloji ile birlikte, çeşitli değişiklikler meydana gelmesine rağmen, hala geçmişteki yerini olamasa da, değerini korumaktadır.

1-) bir nesneyi-canlıyı fırlatmak.
2-) bir hayvan.

rengi; al, doru, yağız, kır, kula, ahreç olarak adlandırılan binek hayvanı.

alma alı satma kırı yağızın da bin de biri ille de doru ille de doru derler.

amatör etymolojik yorumuma göre; türkçe de üstüne binmek kelimesinden - atlamak- kelimesinden evrilmiştir,
türklerde atın evcilleştirilmesi o kadar eskidir ki, at isminin mi atlamak fiilinden, atlamak fiilnin mi at isminden geldiğini kestrimek güçtür.
at atlanacak, üstüne binilecek binek hayvanı demektir.

sizin ona bindiğinizi nazikçe hatırlatmadığınız sürece o size biner. bunu istemezsiniz.

ha bir de şeker seviyorlar, şehir efsanesi değil.

duyduğuma göre binici seçen bir canlıymış. ben gölgesinden korkan , evcilleşmez bu denen atı evcilleştirip tüm savaşlarında ona binen iskender’in karizmasına özenmişimdir.

bugünkü at türü "equus" denilen alelade at olup bering boğazı üzerinden (boğaz henüz suya batmamışken) amerika kıtasından asya'ya geçmiştir. bundan bir süre sonra amerika'da soyu tükenmiştir. ilk defa evcilleştirme milattan önce 4000 yıllarında batı avrasya'da, kazak steplerinde yaşayan göçebeler tarafından gerçekleştirilmiştir .