azra gülendam haytaoğlu

idamda gelse kazığada oturtsanız fayda etmez bu olaylar herzaman olacak kendi çevrenizde bu olayları yapacak insanları barındırmayın dışlayın tavsiyem bu.

bu nasıl bir vicdansızlıktır, bu nasıl bir caniliktir, bu nasıl bir cinayettir aman allahım. aklım, mantığım düşünmeme engel oluyor. inşallah kalan ömrünü her gün işkence çeke çeke, en acı biçimde yaşar, verdiği acının kat kat fazlasını çekmesini gönülden istiyorum.

hastalıklısınız

şimdi bu kıza bunları yapana küfür edince ben sözlükten şutlanacağım ama bu adam çıkacak,mahkemede "kadınlığını kullanarak beni azdırdı" diye ifade verecek ve maksimum 3-5 sene yatıp çıkacak. ne desem boş. içimden sağlam küfürler ediyorum ama işte buraya yazamıyorum. allah belanı versin senin.

çok üzgün, çok öfkeli, çok umutsuzum. bir kız çocuğu annesi olarak tarifsiz kederler ve endişeler içindeyim. bir kadın olarak korkuyorum. bir vatandaş olarak bu kadar değersiz olmanın kalp kırıklığını yaşıyorum.

acımasız bir şekilde öldürülen üniversite öğrencisi. yazıktır günahtır şerefsizler.

o kadar üzgünüm o kadar sinir doluyum ki... elimizden hiç mi bir şey gelmez bu yaşananları engellemek için?ülke olarak bu kadar mı pasif durumdayız? neden sürekli canlarımız yanıyor? evden çıkmaya korkar olduk, yolda yanımızdan biri geçerken göz göze gelmemeye gayret eder olduk (olurda peşimize takılıp bizi takip etmesin diye). bizler yanımızdan geçip giden insanların insafına,vicdanına ve aklı sağlığına terk edildik.

insanlıktan utanır hale getirdiler, nefret ediyorum lan bir can daha gitmiş ,bir şey yazmak istemedim bu konu ile ilgili ancak bazen tepki koymam gerek yeter ya medeniyetsiz bir yaratık bir kadına daha kıydı , bu gibi suçlara caydırıcı cezalar veremeyen herkesin canı cehenneme. ne olacak şimdi ? birinin yaşama hakkını elinden alma ona dokunma cesaretini nereden buluyorsun şerefsiz. ölsün ya öldürülsün bu gibi caniler bunlar ne ıslah edilip topluma dahil edilmeli ne de normal insanlar ile aynı havayı solumalı. ibret olmalı öyle bir öldürülmeli ki aynı aşağılık suçu işlemeyi düşünen biri bile boğazında devletin elini hissetmeli. biliyorum sert oldu ama önlem almazsak yarın sevdiğimiz bir kadın bir başka caniye kurban olmamalı. utanıyor ve sıkılıyorum . suçluyu nasıl ıslah edebilirizi değil suça maruz kalanın hakkını , kötülüğe maruz kalmaktan korkanı nasıl korumalı onu düşünmeliyiz.

içimize parçalayan olayı yaşayan, cani ile mücadele etmek zorunda olan cesur kadındır.

mekanı cennet olsun. allah geride kalanlarına sabır ve baş sağlığı versin. güzel arkadaşım, acını bilemeyiz, neler yazsak, neler döşesek buraya hissedemeyiz. ama senden tek bir isteğim var, bizi affet. seni ve hissettiklerini yeterince anlatamadığımız için, beni ve bizleri affet. bir çocuğun, bir kadının, bir insanın, bir canlının daha ölmediği, ölüm korkusuyla yaşamadığı bir dünya dileğiyle bu uğurda çabalayacağım kardeşim.

sana bu kötülüğü ve haksızlığı yapanlarında en acı şekilde yaşattıklarını yaşamasını diliyorum.

kalbim paramparça.. ahh azra kim bilir ne acılar çektin, biz hayatın içindeyken.. ahhh... :((

artık nefes alamıyorum böyle haberleri görünce
ne zorun var ki bunları yapıyorsun neden abi neden?

beş gündür kayıp olan ve bu sabah cansız bedenine ulaşılan üniversite öğrencisi genç kadın... beş gündür aranıyordu... ailesinin bütün ısrarına rağmen telefon sinyaline bakmayan emniyet bu cinayetin neresinde onu da size bırakıyorum...

katilin adı mustafa murat ayhan.
48 yaşındaki bu alçağın azra ile iş görüşmesi sonrası azra'yı kaçırdığı gelen bilgiler arasında. azra tecavüze uğramış ve işkenceyle öldürülmüş. şiddet pornografisi üretmenek için cinayetin ayrıntılarını burada vermeyeceğim.

ama bir durum var ki her kadın öldüğünde yeniden hortluyor. yalan yanlış ve kadını suçlu gösterecek bir dille yapılan haberler. bakın bu haberler de katilleri cesaretlendiriyor.
genellikle havuz medyasının leş oğlu leş ve ultra mizojinik habercilerinden gelen bu haberlerin çoğu yalan ama bayılıyorlar kadınları suçlu duruma düşürecek şekilde katilin adını gizleyip fotoğrafını buzlayıp haber yapmaya.
örnek verelim mesela, kadın bu gece bilmem kim abide kalacağım demiş, kadın içki içmiş, kadın aldatmış, kadın "iffetsizmiş", kadın gece dışarı çıkmış, kadın bir erkeğin evine gitmiş, kadın bara gitmiş, kadın bir gece bir adamla tanışmış. daha bilmem ne bela...
bunların hiçbiri bir kadının tecavüze uğramasına, öldürülmesine sebep değil elbette olamaz.
ama medyanın bu tantanası katillere tecavüzcülere nasılsa beni değil onu sorgularlar rahatlığını veriyor.
zaten mahkemeler desen hak götüre...
tam da bu cesasızlık gerçeği ve kadının suçlanıp katille empati kurulacağı ön kabülü yüzünden bu ülkede kadınlar her gün daha çok öldürülüyor.
ha istanbul sözleşmesi meselesine de hiç girmiyorum herkes her şeyi biliyor artık...

uzun lafın kısası hem çok öfkeliyim hem de midem bulanıyor.
çünkü biliyorum; pınar gültekin davasında verilen iyi hal indiriminden, aleyna çakır'ın bir numaralı katil zanlısı ümit can uygun' un bütün delillere rağmen aramızda dolaşıyor olmasına, ipek er'in ölümüne sebep olan tecavüzcü uzman çavuş musa orhan'un hiç bir ceza almamasıdan tutun da nadira kadirova' ya, mustafa murat ayhan ve bütün katiller bu düzene güveniyorlar.

bir yandan da bu alçakça düzenden ve bu adaletsizlikler silsilesinden güç alan kadın cinayetleri yüzünden yakın arkadaşlarından birini kaybetmiş bir kadın olarak yazıyorum ben bu tanımı...
doğru, acıdan her defasında bir çığ gibi boğazımda düğümleniyor genç kadın bedenleri.
fakat onlara bir yaşamak, bin direnmek borçluyuz. ben her sabah bu cümleyi yeniden kendisine söyleyenlerden birisiyim.

ama herkes duysun ve bilsin ki, benim tuba'mdan başkalarının azra'sına patriyarkayı cehennemin en derinine gömmeden bize huzur yok! patriyarkayı yıkmadan da bu katliamların sonu yok.

(bkz: tuba tokbaş)
(bkz: aleyna çakır)
(bkz: nadira kadirova)
(bkz: azra gülendam haytaoğlunun)
(bkz: pınar gültekin)
(bkz: ipek er)

edit:imla

sadece oturduğumuz yerden küfretmekle veya bela okumakla kalıyoruz. gündeme baktıkça midem bulanıyor.

biraz önce katilin cesedin üzerine jiletle adını kazıdığını okudum. ayrı eve çıkıp yalnız yaşayan biri olarak dışarı çıkmak istemiyorum. gittiğim markette beni gören biri kafayı takıp beni katledebilir artık bilemiyorum.

gencecik pırıl pırıl bir çiçek daha soldu. üstelik çok vahşice.

bize ne oldu ey ahali, kadınlarımız ne zaman bu kadar mağdur erkeklerimiz ne ara bu kadar cani oldu. lütfen biri bana söylesin bize ne oldu.

"biliyor musunuz?
ben bu çağdan nefret ettim,
etimle,kemiğimle nefret ettim..."
cahit zarifoğlu.

ne güzel demiş değil mi, bu güzel insan?
keşke bu devirde yaşamasaydım, görmeseydim bu zamanları.

bu kadını katl eden cani onunla birlikte bir çok insanı daha katletti,bu kadının ailesi yakınları sevenleri artık içten bir kahkaha atamaz,bir çok insanı aynı anda öldürdü.
biliyorum acılarını dindirmez ama ne üzücü ki adaleti anca cezaevinde sağlanabilir,o da tek kişilik hücreye konmazsa eğer…
üzücü çok üzücü…

yaşanan bunca rezilliğin üzerine gelmiş olan üzücü ve ülke insanının psikolojik dürtülerinin ne kadar vahşileştiğini gösteren bir diğer haberdir. genç kızın öldürülüş şekli yıllar geçtikçe toplumun kafasının nasıl yozlaştığı ve sapıklaştığını gösteren en iyi örnektir. allah belanızı versin.

ben şiddetin olumlu yönde kullanılması gerektiğini savunurum her zaman. insanlık vasıflarını yitirmiş yaratıklar karşısında merhamet duygusunun çok da kullanışlı olduğunu düşünmüyorum.

ibret-i alem diye bir kavram var, hepimiz aşinayız. neden kullanmadığımızı anlamıyorum. bence bu katilleri, vicdan yoksunlarını, insanlık vasfını yitirmiş bu organizmaları dünyadan temizlemeden gerçekten insan olanlara rahat yok belli ki.

azra artık bu dünya üzerinde değil ve evet unutacağız çok kısa zaman sonra. arada paylaşacağız resmini ve azra öldüğü ile kalacak. çektiği acıları kimse hatırlamayacak.

o yüzden azra’nın bunu yaşanmasına neden olan herkesin üzerinde şiddeti olumlu yönde kullanmalıyız. bunu insan olmak adına yapacağız ve dahasını da yapabiliriz.