başkalarının fikirleriyle yaşamak

yaşamaya gelmemiz bile iki başka insanın fikriydi.

bırakmalı, nasıl istiyorsa öyle yaşasın.

muhtemelen varoluşu boyunca sürekli sindirilen, insanların bir adım gerisinde, bir gölge gibi yaşayan, bu durumdan sadece şikayetçi olmakla yetinen insandır.

kendin olamamak...

insanı özünden uzaklaştıran, tabiri caizse uzaktan kumandalı bir aparata dönüştüren hadisedir.

insan kendi için en iyi olanı yine kendisi bilir, fikirde kulis yapmak iyidir ama bunu tam anlamıyla benimsemek zararlı sonuçlara neden olabilir.

yani sonuç olarak ortada güzel bir fikir varsa ondan feyz al ama bunu kendine rol modelmiş gibi yapıştırma.

sonuç itibariyle vereceğin en kötü karar, başkasının fikir tahakkümünde kalmaktan iyidir. sonunda kötü bir sonuca ulaşmış olsan bile en azından kendim seçtim kendim buldum dersin.

kendi istediğini değil milletin işine geleni yapan insanların özelliğidir. kafalarını kiraya vermiş gibidirler ve kendi hayatlarıyla da kumar oynarlar. bazen birilerinden fikir alınır elbette fakat kendi hayatımızı başkalarının eline bırakacak kadar da dış fikirlere kapılmamak gerekir. aksi takdirde yaşadığımız yalnızca başkalarının planladığı bir hayattan ibaret olur.

sıkıntılı konularınızı ağaçlarla konuşun. üç vakte çözüm bulmazsanız ben de bişey bilmiyom.
insan pek güvenilir bir danış değildir.

kimin fikri olduğunu bilerek yorum yapmak gerek. atatürkün fikirleri ile yaşayan birine saygı duyarken, fayda vermeyecek kötü çıkarımlı ilkelere sahip bir başkasının fikirlerine göre yaşayanı da kınarım.

galiba başlık yazarı çevresindekilerin etkisinde kalıp kendi tercihlerini yaşayamayan günlük yaşamı kastetmiş.

henüz fikrine bir inanan olmadıysa
fazla düşünme ne olur
kendinden bir şüphe duyma