bir insandan soğumanıza neden olacak şeyler

zaten insanlara karşı soğuk olduğumdan, bahaneye ihtiyaç duymuyorum pek.

hani vardır ya bazı insanlar; başkalarına karşı yüksek krediyle başlarlar ilişkilerine. zamanla o kredi tükenir. ben tersini yapıyorum. yeni tanıdığım insanların kredisi genellikle eksilerde benim için. tanıdıkça ya daha da eksilere doğru iniyor ve komple uzaklaşıyorum ya da gittikçe güvenirsem artıya doğru çıkıyor yavaş yavaş. dolayısıyla yeni tanıdığım insanlardan soğumam epey kolay.

yalan. bu konuda son derece netim.

adil olmadığını gördüğüm her davranış.adalet duygusu önemli. en az vicdan ve merhamet kadar.

bilmiyorum.

herkesin kendine yakışan bir soğutma tarzı var.
birinin yaptığı hareketi öbürü yapsa anında soğuyacakken o biri yapınca kahkahalara boğulup daha da çok ısınabiliyorum.

bu benim esas soğutabilecek huyum olabilir.
adaletsiz davranıyorum neticede ve adaletsizlik soğutucu etkilerin başında gelir benim tarafımdan da ama niyet önemli niyet işte neyse kendimden soğumadan bitireyim.

ısrarcı veya inatçı olması
kibirli olması
kıskanç olması
kontrolcü olması
nankör olması gibi şeyler.

kedi yiyen fare tipi tanım:

- insan olması. evet.

espritüel anlamda sıfır olması
herhangi bir duruma karşı kayıtsız davranması
net olmaktansa bulanık olması
sorgulayıcı birisi olmaması

ekstrem kaba olması.

sorumsuz olması.

hayatı ciddiye almayan,
tuttuğu işi koparmayan,
üslubu da bu minvalde gevşek olan biriyle uzun süre konuşamam.

uyuyan adamdan nefret. *

kibir, bencillik, ego, yer çöp atması, konuşma şekli, hemcinslerine ve karşı cinse davranışları..
bunlar büyük etkendir. merhametsizliği en önemlisi bu.

hayatta ki tek amacının güç olduğunu düşünen yaşamayı bilmeyen insanlar

önyargılarıyla hareket edip her şeyi anladığını zanneden insanlar.

artık bir insandan o kadar çabuk soğuyabiliyorum ki gitgide artıyor nedenleri.

- her zaman kendi derdini anlatmaları . anlat anlatmasına ama insanları sadece dert anlatmak için kullanan insanlardan bahsediyorum. sizin bir derdiniz olduğunda ve o şeyden bahsetmeye başladığınızda 'ya seninki de bir şey mi...' cümlesiyle lafa başlayarak kendi dertlerini dünyanın en büyük olayı gibi görmeye ve kendinden başka kimsenin sorunlarını önemsememeye devam ederler.

-şaka yapıyormuş gibi laf sokan insanlar. lafı direkt soksa o kadar soğumam ama bunu şaka adı altında yaptıklarında soğumama yol açıyor. bunu belirttiğimizde ise şakadan anlamayan ve alıngan birine dönüşüyoruz onların gözünde.

- her şeyin kendi istedikleri gibi olmasını isteyen ve olmadığında çıldıran, ısrar eden insanlar. en kısa sürede kafayı yedirtmeye yeminliler gibi.

- düşüncesiz ve empati yoksunu olmaları. daha da kötüsü böyle olmalarına rağmen kendilerine daha farklı davranılmasını beklemeleri.
anlattıkça her şeyden soğuyorum, şu anlık bu kadar yeter gibi.


edit: bonus olarak bir de kendi yaptığım ve fazlaca soğutan bir davranıştan bahsedeyim.
beni ararsanız yüksek ihtimalle ulaşamazsınız.
görüntülü ararsanız kesinlikle ulaşamazsınız.
mesaj atarsanız belki ulaşabilirsiniz, ruh halime bağlı.*
bir yere çağrıldığımda da müsait değilimdir mesela.

o konuda bir tık nankör ve bencil olduğumu söyleyebilirim. düşüncesiz ve empati yoksunu olan insan kategorisine girecek kadar olduğunu sanmıyorum yine de*. hiç değilse bana böyle davranıldığında önemsemiyorum.

pislik ve iki yüzlülük yapılması. ayrıca ''ben yaparsam gayet olur ama sen yapamazsın'' çapsızlığı.

mesela ''sen'' aylardır düzenli olarak bunu yapıyorsun. beni sürekli ama sürekli aldatmakla suçluyorsun. beni sürekli sözlüklerde aranmakla itham ediyorsun. devamlı ama devamlı hakaretin ve küfürün bini bi para oluyor.

ben kimseyi aldatmadım bugüne kadar.

peki bu kadar tepinmeye zırlamaya ve çirkefliğe rağmen sen rahibe misin? senin sadakatin var mı?

haaaayır!!

mesela bana aranıyorsun derken şans eseri kendin yakalandın. boşluğu bulduğun anda sözlüklere koşan ve bu mecralarda sabahlara kadar pinekleyen sensin. önüne gelenle konuşan da sensin.

bana veya başkalarına sadakat bilmem ne nutukları atacağına kendi yaptıklarına bak.

ama tabii senin tek bildiğin mağduriyet pozları üzerinden birilerinin ilgisini çekmek.

prim kasmak.

ben dünyanın en şanssız kadınıyım tiyatrosunu oynamak.

(haldun taner sahnesinin tadilatı bitince sunalım senin bu oyununu belki beğenirler)

içinde hayata karşı biriken öfke ve nefreti benim üzerime boca etmek.

senin çapsız kurnazlıkların ve öfken bana işlemez.

ben senin gibi sakin bir hayattan gelmiş ve fakat bu hayatın sakinliğinden kafayı üşütmüş biri de değilim.

hayat senin o öfke dolu fanusundan da ibaret değil. en azından benim için değil.

bence sen git pisliğini başka talihsizlere akıt. zira hiç umursamıyorum yaptıklarını.

temiz olmaması arkadaş.

yüzünü yıkamıyor dişlerini bile fırçalamıyorsa benden uzak olsun. parfüm sıkmıyorsa, roll on kullanmıyorsa aman aman güle güle.

yeni gelin gibi nazlanması.

ne istediğini bilmemesi.

söyledikleri ile davranışı birbirine uymuyorsa, söylediği yalana kendi de inanıyorsa, düşüncesiz empati yoksunu insanlardan, sürekli söylenen lafı yanlış anlayıp saldırıya geçen , tüm iletişimini önce ben cevap vericem son lafı ben sokucam diye direten tip insanlardan soğuyorum

başkalarının duygularını pervasızca sömürmeyi kendine hak bulanlar.
debdebeli ve şatafatlı sözlerle iyiliğini düşündüğünü karşıdakine ikna edip işbu faaliyete geçince görmeyen, duymayan, bilmeyen üç maymunlar.
insani değerleri çiğneyen ve yokmuş muamelesi yapanlar.
kendini imtiyazlı sanan başka hayatların hürriyetine saygısı olmayanlar.
fıtratı bozulalı çok olmuş, kendi arzularından başkasını önemsiz gören ve adil biçimde yüzleşmeyi sona bırakan toksik insanlar.

böyükbaşlardan birini görünce önünde fino kopeği gibi debelenen; lakin alt gördüğüne de tepeden bakan karakter.