bir kadınla erkek arkadaş olamaz

bir kadın bir erkek.. arkadaşlık ha no no no sexxx.
kadınlar evden çıkmasın, hatta doğar doğmaz diri diri gömülse de olur ama o zaman kimi düzcez en iyisi eve zincirleyelim falan filan

seviyeden ve arkadaşlıktan bir haber, her kadına/erkeğe sevgili gözüyle bakabilen insanların görüşü. ve bu düşünce leş bir arkadaşlık anlayışından doğuyor bence...

bal gibi de olur.

katılmadığım söz.

zaten halihazırda kadın ile erkek arkadaş olabilir mi seklinde bir başlık vardı. oraya olmaz diye entry girmek daha makul olurdu diye düşünüyorum.

ama bunu bir soru olarak kabul edersek bu soruya hem evet hem hayır şeklinde cevap verebilirim. yani çok nadir.
benim kız arkadaşlarım 8-9 senelik arkadaslarimdir. sabaha kadar club'da zil zurna sarhoş olup gece aynı evde de kaldık yeri geldi tatile de çıktık. hiç de aramızda öyle şeyler geçmedi.
buradan da olabilir sonucu çıkmasın.

eski sevgilimle kısa bir süre ayrılık yaşamıştık. o sırada bunun liseden arkadaşı (sen güveniyorsan ben zaten sana güveniyorum ama dikkatli ol diyerek görüşmesine karşı çıkmadığım erkek arkadaşı) bizim ayrıldığımızı duyar duymaz senden hoşlanıyorum diye mesaj atmış. 6 yıllık arkadaşıydı.
buradan da olamaz sonucu çıkmasın.

aslında çok çetrefilli bir konu.ama bence eğer muhatabiniz sevgiliniz ise karşı cinsten arkadaşlarıyla başbaşa görüşmediği sürece bir sorun yok. eski arkadaş grubu olarak görüşmelerinde bir sakinca görmem.
zaten aldatma potansiyeli görüyorsanız da (sonuçta eşcinsellik durumu yoksa her an her şey olabilir) ayrılın abi. milleti daraltmayın.

sorun nanide sozluk kadinlarina kadinlarimiza kesin en iyi arkadasi bir erkektir.

karşı cinsle iletişime "are you disco- are you cola" ile başlayan arkadaşlarımızın önermesi.

sizin küçük dünyanız size kalsın, biz böyle iyiyiz.

- hayır abi olur mu, dinde- kitapta bile yeri yok. erkek üstün gadından abi
- biz erkeğik ğadınlardan üstünük abi..

olamaz, eğer olursa fikfik yaparlar diyen tiplere şu soruyu sormak gerekir. bir erkek, dişi bir canlıyla (kedi, köpek, at, eşek, tavuk, inek, sinek her neyse) dost-arkadaş olabilir mi?

aman benim manitayı/kızı yemesinler diye düşünen ortadoğu çomarı uydurması.
kendileri mi?
onlar aynı anda 4 taneye kadar yiyebilirler, onlara serbest.

(bkz: susun deli konuşuyor konuş deli)

(bkz: post-monarchist manipulation)

garip bir şekilde moderasyon bu başlığa yazmama izin vermiyor.*
bence olurlar. olamayacağını düşünmek güvensizlik. kendine.

gayet mümkün olabilir de , olsa ne olacak ki? okey mi oynayacaklar? sahilde turlayacaklar mı? bakkala taç blue almaya mı yollayacak? beraber maça mı gidecekler? entel dantel felsefe mi konuşacaklar?

içinde bir cinsel , duygusal enerji ve gerilim barındırmayan kadın erkek yakınlaşmasının ve ilişki biçimlerinin bir anlamı yoktur. yok, çok iyi anlaşıyorlarmış da , yok acayip kafadengiyimiş de, way efendim kankasıymış da hepsi hikaye. değil arkadaşlık okul, iş , komşuluk gibi normal insani iletişim dışında herhangi bir diyalog kurmaya bile gerek yok.

bacınız, kuzeniniz yok mu kardeş sizin? insanlara arkadaşça, kardeşçe duygular beslemenizi sağlayacak mekanizmalardan yoksun mu yaratıldınız?
her türlü değerin üstüne cinsel arzularınızı yerleştirmişsiniz.

yok tabiatmış, yok bilmem ne..
sizin kafanız hep oraya çalışıyor? sorun sizde kardeşim.

denedik oldu, birkaç saat önce kayseri yağlaması yiyorduk hatta. selamınızı iletirim.
p.s: gey değil.
etrafımızdaki tüm kişileri potansiyel partner görme olayı 2010lar sonrası dizi/film sektörüyle kafamıza sokuldu. önceden kardeştik ulan biz. 2010larda ne olduysa oldu, önceden sadece yemeklerine dadandığımız yengelerimiz bile potansiyel fanfinifinfon adayı oldu.

kesinlikle olamaz. ya benim gözüm kayar , ya da karşımdaki hatunun gözü kayar.

bir önermenin geçerli olabilmesi için %100 doğru olması gerekir. geçerlilik % 1'lik skorla dahi bozulur. size kötü bir haberim var; bunun aksini kanıtlayacak en büyük örnek benim. o %1 benim.

en yakın arkadaşım önce babam, sonra çevremdeki erkeklerdir. .

en yakın arkadaşlarmın neredeyse tamamını erkekler oluşturur. kadınlarla arkadaşlık kurmayı sevmiyorum çünkü bunu güvenli bulmuyorum. kadınlar çok sinsi ve içten pazarlıklıdır. asla ne düşündüklerini ve planladıklarını kestiremezsiniz. bu yüzden arkadaşlık ilişkilerinde hep temkinli olmanız gerekir.

şahsen yakın arkadaşım olduğuna inandığım bir sürü kadından tabiri caize " kazıklar" yediğim için, ne kadar sinsi olabileceklerini ayrıntısıyla deneyimlemiş oldum. evet, ağır feministim ama doğruların üstünü kapatacak kadar şuursuz olamam üzgünüm. kadınların kadınlarla arkadaşlıkları samimi söylüyorum çok risklidir.

"kadın kadının kurdudur" lafı çok doğrudur. karşınızda karakteristik olarak kendini geliştirememiş, kendisine yetemeyen bir kadın varsa kaçın ve tüm hayatınızı ondan kaçırın. kıskançlıkları, fesatlıkları hatta sinsilikleri tükenmez. hesapta "en yakın arkadaşının" erkek arkadaşına hatta eşine göz koyanları üstüne gizlice ilişki yaşayanları var. ah ben neler görüyorum çevremde bilseniz. bu yüzden benim gibi net kadınlar, hemcinsleriyle dostluk yürütemiyor. her kadın tabi ki aynı değil ama hayat , arkadaşlık ilişkilerinde deneme- yanılma yöntemiyle ilerleyemeyeceğiniz kadar değerli bence çünkü biriyle arkadaş olduğunuzda ona hayatınızın tamamını açıyorsunuz. yani açık çek. hayatınıza ait özel bilgilerle ne yapacağı tamamen kendi insiyatiflerine bağlı oluyor. böyle bir haddi kimseye tanımayı sevmiyorum.

erkekler ise, komplo bilmez. düzdürler. tabi aksi örnekler illa vardır ama hiç biri kadınlar kadar kaos çıkarmada nitelikli değildir. plancı- programcı, en önemlisi " fesat" değillerdir. patavatsızlığa kaysa bile, acımaz düşündüklerini söylerler. dolayısıyla dürüstlük benim konfor alanım olduğu için dostluklarda erkekleri çok daha güvenli buluyorum. onlarda beni öyle.

hepsinin sevgilileri beni bilir, hepsinin partneri ile tanışırım. sevgilileri olmasa da bağlarımız bozulmaz. gayet beraber vakit geçirir, eğlenir hatta dertleşiriz.

kendi meşrebi düşüklüğünüze kılıf oluşturmayın.

üzgünüm başlığı açan arkadaşım. önermenin içinden geçtim.

olur, şayet benim siyaset, felsefe, aşk ve ilişki, ekonomi vs konuşmuşluğum vardır, kişisel olarak her konuda dertlerini* dinlediğim ve terapi tadında önerilerde bulunduğum zamanlarda olmuştur. hiç birine yan gözle bakmadım. zaten hoşlandığım kızlarla çok samimi arkadaş olmam ben, hoşlandığım kızlarla olan ilişkim samimi arkadaşlarımla olan ilişkimden çok daha farklı bir dinamikle işler. daha temkinli ve yavaş ilerler. arkadaş olarak gördüğüm kızlarla ise hızlı ilerler, maalesef bazen bu hızlı ilerleme durumu yanlış anlaşılıp, samimiyeti flörtle falan karıştırıyorlar. sonra mesafe koymak zorunda kalıyorum.
kişisel tecrübelere dayanmaktadır.

artık çok zor görünüyor. benim neslim sokakta kızlı erkekli saklambaç oynayarak büyümüş bir nesil. arkadaş seçerken de kız erkek ayırmazdık. zaman içinde biriktirdiğim yakın arkadaşlarımın cinslere dağılımı da neredeyse eşit. ama yaşadığımız yirmi yılın sonunda gelinen noktada çocuklar daha anaokulunda birbirinden ayrılıyor. karşı cinsle iletişimleri sınırlı, ortak faaliyetleri neredeyse yok. kızlara farklı, erkeklere farklı davranış biçimleri öğretiliyor. böyle olunca karşı cinsi kendileri gibi bir insan olarak göremiyorlar. karşı cins yalnızca seks yapılacak bir öteki. günlük yaşam pratikleri de ortak ilgi alanları geliştirmelerine engel oluyor. yapacak bir şey yok. dönüş çok zor.

birisiyle arkadaş olacaksam onun cinsiyeti benim için hiçbir zaman bir kıstas oluşturmadı. iyi biri midir, donanımlı mıdır, sohbeti sarıyor mu, güvenebilir miyim? gibi sorularla değerlendirir sonuca göre de yakın arkadaş olmayı seçerim. bu zamana kadar hiçbir erkek arkadaşımla aramda bir şey olmadı. en yakın arkadaşım erkek. gram şüphe duymayız birbirimiz hakkında. bu tarz başlıklarda yazan asla olamaz minvalindeki yazılarla da dalga geçeriz hatta. bu demek değil ki başka insanlar arkadaşıyla sevgili olmuyor. tamamen karakter meselesi. hayata ve ilişkilere bakış açısıyla alakalı bir durum. kısacası bir kadın ve bir erkek arkadaş olabilir ya da olamaz demek gereksiz bir peşin hükümdür. ne demişler herkesin hayatına kimse karışamaz.