101.
hesabın kitlendiği zaman en önemli detay oluyor, o zaman anlıyorsun.
devamını gör...
102.
içki gelmeden ikramların gelmesi.
devamını gör...
103.
tuğla duvarın üstünde sokak lambası tarzı ışıklandırmalar, denizaltı penceresi tasarımlı pencereler.
devamını gör...
104.
meze tabaklarinin, cay tabagi boyutunda olmasi.
devamını gör...
105.
hiç kimse yazmamış yada benim miyop gözlerim seç(e)medi: manzarası.
devamını gör...
106.
genelde çalışanların sizi ilk girişte kibar bir şekilde karşılaması, yine garson vs diğer görevlilerin size iltifat etmesi, kibar davranması, faturaya yansıyacaktır :)
devamını gör...
107.
garsonların elinde kazık ile dolaşıp servis açması; mekanın sahibinin kazık fabrikasına da sahip olduğuna dalalettir.
devamını gör...
108.
devamını gör...
109.
menüde fiyat yazmaz
devamını gör...
110.
sipariş ettiğiniz içeceğin yanında küçük bir kurabiye gelmesi (genelde içecek tabağının hemen dibine konur). bunu en son çay sipariş ederken yaptılar ve 5 kişi olmak suretiyle bizden 35 lira şöğüşlemişlerdi
devamını gör...
111.
genelde menüye baktığımda farkına vardığım durumdur. bazen bazı yerlerde öyle fiyatlara rastlıyorum ki "ulan acaba çıkışta buranın tapusunu üzerine mi yapacaklar" diyorum.
tanım : bir tespit.
tanım : bir tespit.
devamını gör...
112.
son gittiğimiz mekanda elinde kahve servisi ile osmanlı giyimli bir beyefendi geldi. kahve ile kahve altlığının arasında peçete vardı. bir çok güzelleme cümlesinin ardından peçete yakıldı. kahve alev alev bardak bakırdan. hayır bardak ısındığı için soğumadan da içemiyorsun. bardak soğurken kahve de soğuyor. ben sunum istemiyorum arkadaş ben kahvemi sıcak içmek istiyorum. ne öyle yeni gelin evi gibi.
devamını gör...
113.
küçük olması
devamını gör...
114.
mekana girişte arabanızın kapısı açılıyorsa geçmiş olsun artık geri dönüşü pek mümkün olmayan bir yola girilmiştir.
devamını gör...
115.
kazık satması.
devamını gör...
116.
devamını gör...
117.
menüde fiyat olmamasından
devamını gör...
118.
bir ara mado'ya gidip çay istediğimi hatırlıyorum. çayın porselen tabakta, ve yanında bir bardağın içine koyulmuş çiçek ile servis edildiğini gördükten sonra arkadaşıma döndüm ve şöyle dedim:
- "kanka sıçtık galiba..."
- "kanka sıçtık galiba..."
devamını gör...
119.
devamını gör...
120.
oturduğunuz gibi gelen cam şişe su.
devamını gör...