birçok yazarın siyasi başlıklara değinmemesi

değinirsek mevcut hükümeti eleştirirsek fetöcü terorist oluruzda ondan değinmiyoruz. biliyoruz ki bu ülkede cumhurbaşkanını eleştirmek cumhurbaşkanına hakaret olarak algılanıyor.

siyaset mi var ortada alüminyum nesine değinip dert edinecez!

zamanında değindik de noldu. burası türkiye, akıl sağlığı için ilgilenmeyeceksin.

çünkü hiçbir şey değişmeyecek. olan yine bizim psikolojimize olacak.

tercih meselesi, saygı duyulası.

(bkz: ben)

siyasi başlıklar genelde yaşı olanların sustuğu ve gençlerin konuştuğu başlıklardır. bir olgunluk belirtisidir. tecrübeleri ışığında konuşmanın bir şeyi etkilemediği, tam aksine ayrışmayı arttırdığı bilincinde olan hayat tecrübesi edinmiş insanların siyasi konularda fikir belirtmemesidir.
ülkemizde tartışma kültürünün birbirini düşman gibi görmek, doğruyu bulmak için değil de kendi görüşünü karşı tarafa kabul ettirmek için, olması sebebiyle boş iş olarak görülmektedir. fikrinizi beyan ettiğinizde eğer muhatabınız bu fikri beğenmiyorsa bakın anlaması gerekmiyor, bir kelime hoşuna gitmemiştir ve sizi hemen karşı tarafın adamı olmakla yaftalayacaktır. e böyle ezbere, kopyala yapıştır şekilde konuşulduğu ortamlarda düşünceni açıklamanın önemi olmadığını bilen olgun insanlar susmayı tercih ederler.

"söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" cümlesi bu durumu açıklamaya kafi zannımca..

içinden geçerimde ağlayacak çok çocuk çıkar.

bunca ay deĝindik de ne oldu? ya şikayet edildik ya tanımımızı editlemek zorunda kaldık. kendime otosansür uygulamaktan nefret ettiğim için ve akıl sağlığımı korumak adına, bundan sonra siyasi başlıklara üvey evlat muamelesi yapacaĝım. değinsek de bu ülke değişmeyecek. okey??

yahu ne dedikodusu allahsen. ülkenin neresini tutsan elinde kalıyor. sosyal refahın olmadığı, ekmek bulamadığımız yerde ne konuşalım? karın tokluğu gelir önce. bunu sağlamanın yolu da tartışmak, konuşmak, gerekirse aktif rol almaktan geçer. ne yapalım karnımız açken picasso mu tartışalım?

bizim nesle yapılan en büyük yanlış bizi apolitik büyütmeye çalışmalarıydı. çünkü hemen her ailede siyasetten başı yanmış biri vardı. farkında olmadan büyük kötülük yaptılar.

sonumuz şöyle olabilir :

ben zaten ülkenin halinden ve siyasetten sıkılmış buraya girmisim, açılan başlıkları görmem bile canımı sıkmaya yeterken bir de tanım girip, o başlığın altındaki tanımları okuyup sinirlenmek istemediğim için hiç bakmıyorum.

kara mizah yapıp siyasi konulara değiniyorum dilim döndüğünce ve elverdiğince. izahı olmayan şeyin mizahı yapılır.

siyaset sahnesinde piyon bile değiliz sadece dekoruz, diye düşünüyorum. gündemi liseden beri takip ediyorum, yıllardır okuyorum, bir kaç yıl öncesine kadar konuşuyor yazıyordum da. fark ettim ki herkes kendi arasında konuşup tartışıyor. bağımsız hukuk, tarafsız medya, halkına değer veren bürokrasi çok önemli. hiç bir şey değişmediği gibi daha kötüye gidiyor. dibin dibine iniyoruz. hiç bir şeyi kontrol edebileceğimize inanmıyorum. hele de sedat peker'in açıklamalarından sonra iyice tiksindim. haaa, açıklamalardan sonra da bir şey değişmez. bizim dışımızda, kartlar sürekli yeniden dağıtılıyor, yeni oyunlar kuruluyor, yeni hesaplar yapılıyor. bu ülkenin lanetidir bilinçsizlik ve unutkanlık. kendi küçük, kontrol edebildiğim hayatıma odaklıyım, orada mutluyum.

ekleme: eskiler bilir, hatırlar, mehmet ağar'ın 18 yaşında kızı öldü 90'ların sonlarında. evlat acısı gibi acı yoktur. insanı delirtebilir. her şey bir yana, evlat acısı insanı çok olgunlaştırır, başka bir algılayış noktasına götürür. insanı değiştirir mutlaka. evlat acısının değiştiremediğini, kim nasıl değiştirebilir.

yılmışlık ve (bkz: yankı odası) endişesi bunun en önemli nedeni. tabii ki ya göte gelirsem hesabı da önemli bir diğer etken.

@köşe yastığı kardeşime katılıyorum. yazdıklarını hepsi dosdoğru. şunu ekleyeyim; yurtdışında kısa süreliğine de yaşamış biri olarak şunu gördüm, kimse siyaset konuşmuyor orada. herkes hayatını yaşıyor. kimse ilgilenmiyor siyasetle.
benim siyasetim oy sandığında harcadığım 2 dakikadır. o da vatandaşlık görevi olduğu için.

ne yalan söyleyeyim hiç ilgimi çekmiyor ve siyaset konusunda yeterince bilgiye sahip değilim bu yüzden başlıklara tıklamıyorum bile.

haklı olarak değinmediği başlıklardır. evlerden ırak aman aman.

birçok yazarın halinin kalmamasından kaynaklıdır. ne düşünüyorsun? sorusuna ben artık düşünmüyorum cevabını vermekteyiz.