41.
o kıyamazsa başkası kıyar. her türlü kıyılırsın.
devamını gör...
42.
ne yalan söyleyeyim.
dikkatinizi çekerim şu noktaya; ben çatır çatır kıyarım.
fecihi kıyarım, huyum böyle.
dikkatinizi çekerim şu noktaya; ben çatır çatır kıyarım.
fecihi kıyarım, huyum böyle.
devamını gör...
43.
ahh o ne güzel bir hisdir..
buldunuz mu bırakmayınız..
buldunuz mu bırakmayınız..
devamını gör...
44.
muazzam bir duygudur. yaşamanızı dilerim.
devamını gör...
45.
o birileri annem ve babam oldugunda altinda ezildigimi hissettiren durumdur.
devamını gör...
46.
"ben bu hayatı izlemek için gelmişim." cümlesini kurdurur. çevremde hep görüyorum, ben de "yıkılmadım, ayaktayım, dertlerimle baş başayım.." diyorum işte..
merhamet sen ne güzel duygusun..
merhamet sen ne güzel duygusun..
devamını gör...
47.
biz hep kıyılan ilk kişi olduk, gözden ilk çıkarılan, olmasa da olurlardan olduk. anlayışlı olduk, kimsenin kişisel alanlarına saldırmadık, fikirlerine saygı duyduk diye mi oldu?
devamını gör...
48.
sonsuza kadar sürmeyen geçici bir durum.
süresi uzun ya da kısa olabilir ona sözüm yok ama birinin kıyamadığı olacak kadar çok sevmek sonsuza kadar sürmüyor kendimizi kandırmayalım.*
"hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler hiç sevmemiş gibi gittiler."
süresi uzun ya da kısa olabilir ona sözüm yok ama birinin kıyamadığı olacak kadar çok sevmek sonsuza kadar sürmüyor kendimizi kandırmayalım.*
"hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler hiç sevmemiş gibi gittiler."
devamını gör...
49.
olmak istediğim yer.
devamını gör...
50.
er geç münasip yerdeki o şırınga tüpü doldurur. ayık olalım,uçmayalım
devamını gör...
51.
beni geriyor.
hani güçlü insanlar vardır ki tercihimdir. herkesin tercihleri vardır, benim tercihim güçlü insanlar. çünkü kendim mızmız, her şeyden şikayet eden, en ufak olumsuzluk sonrası dünyası kararan biri değilim. öylesi ile anlaşamam.
haliyle seçimin bana getirdiği insan tipi belli. sanki hayatı boyunca hiçbir olumsuzluk yaşamamış, hiç kötü bir anı olmamış, hiç ağlamamış gibi oturuyor karşında. hiç şikayeti yok ama belki bir gün önce evde tek başınayken ağladı, bilemezsin. ketum. gocuman. kimseye eyvallahı yok. artık başka insanlar ile nasıl anlar yaşadıysa sözünün üstüne söz söylemeye korkuyorlar. dağ taş gibi duruyor orada.
ve işte o insanın gözünde seninle ilintili kocaman bir yumuşak bakış oluyor. bir bakıyor sana, sanki hiç zarar vermezmiş gibi. zarar veren herkesin karşısına dikilir gibi. bir şey söylüyorsun ya da yapıyorsun, arkasına yaslanıyor, gözünde görüyorsun o öfkeyi ama 5 saniye sürüyor. biraz fazla sürse o öfke çok belli bağıracak, bu bana uymaz diyip çekip gidecek, tüm ipleri koparacak ama o bakış geri geliyor. gözüne bakarken okşuyor seni, sarıyor, korkma benim yanımda sana kimse hiçbir şey yapamaz diyor.
ve işte bundan daha korkunç bir şey yok. birinin kıyamadığı insan olmak, o bakış, o şefkat tehlikelidir arkadaş. o sıcaklığa alışmak insanın ayarını bozar. insan değişir çünkü, zaman geçer şefkat azalır, kızgınlıklar boyu aşar, sesler yükselir. ve o alışık olmadığın öfke o gözlerde dakikalarca durduğu zaman eskisi kadar sevilmediğini anlarsın. bir bakışla seni artık sevmiyorum der. ağzı ile dese belki inanmazsın ama gözleri ile dese inkar edemezsin.
beni bu nedenle geriyor. niye bakmıyon insanlara uzun uzun diyorlar, bu yüzden bakmıyorum. çünkü alışmamak lazım insanların bakışına.
bi de sana kıyamayan insana karşı sorumluluk hissi oluşuyor, o da ayrı dert. üzmek, kırmak, kavga etmek falan mümkün olmuyor, üzülür diye korkuyorsun. hep içe atarak yaşıyorsun her şeyi.
o yüzden yine ne diyoruz gençler.
y a s ı k.
hani güçlü insanlar vardır ki tercihimdir. herkesin tercihleri vardır, benim tercihim güçlü insanlar. çünkü kendim mızmız, her şeyden şikayet eden, en ufak olumsuzluk sonrası dünyası kararan biri değilim. öylesi ile anlaşamam.
haliyle seçimin bana getirdiği insan tipi belli. sanki hayatı boyunca hiçbir olumsuzluk yaşamamış, hiç kötü bir anı olmamış, hiç ağlamamış gibi oturuyor karşında. hiç şikayeti yok ama belki bir gün önce evde tek başınayken ağladı, bilemezsin. ketum. gocuman. kimseye eyvallahı yok. artık başka insanlar ile nasıl anlar yaşadıysa sözünün üstüne söz söylemeye korkuyorlar. dağ taş gibi duruyor orada.
ve işte o insanın gözünde seninle ilintili kocaman bir yumuşak bakış oluyor. bir bakıyor sana, sanki hiç zarar vermezmiş gibi. zarar veren herkesin karşısına dikilir gibi. bir şey söylüyorsun ya da yapıyorsun, arkasına yaslanıyor, gözünde görüyorsun o öfkeyi ama 5 saniye sürüyor. biraz fazla sürse o öfke çok belli bağıracak, bu bana uymaz diyip çekip gidecek, tüm ipleri koparacak ama o bakış geri geliyor. gözüne bakarken okşuyor seni, sarıyor, korkma benim yanımda sana kimse hiçbir şey yapamaz diyor.
ve işte bundan daha korkunç bir şey yok. birinin kıyamadığı insan olmak, o bakış, o şefkat tehlikelidir arkadaş. o sıcaklığa alışmak insanın ayarını bozar. insan değişir çünkü, zaman geçer şefkat azalır, kızgınlıklar boyu aşar, sesler yükselir. ve o alışık olmadığın öfke o gözlerde dakikalarca durduğu zaman eskisi kadar sevilmediğini anlarsın. bir bakışla seni artık sevmiyorum der. ağzı ile dese belki inanmazsın ama gözleri ile dese inkar edemezsin.
beni bu nedenle geriyor. niye bakmıyon insanlara uzun uzun diyorlar, bu yüzden bakmıyorum. çünkü alışmamak lazım insanların bakışına.
bi de sana kıyamayan insana karşı sorumluluk hissi oluşuyor, o da ayrı dert. üzmek, kırmak, kavga etmek falan mümkün olmuyor, üzülür diye korkuyorsun. hep içe atarak yaşıyorsun her şeyi.
o yüzden yine ne diyoruz gençler.
y a s ı k.
devamını gör...
52.
sevilmek.
devamını gör...
53.
hissettiğim için yıllardır şükrettiğim duygu. herkesin yaşamasını isterim. birinin kıyamadığı olmak da kıyamadığın birinin olması da o kadar nadide duygulardan ki, hele ki bu devirde. adeta mucize.
devamını gör...
54.
hasret kaldığım, belki de hiç hissedemediğim bir duygu...
devamını gör...
55.
birilerinin kıydığı olarak bize yabancı gelen cümle.
devamını gör...
56.
herkes en az birinin kıyamadığıdır. biz anneler ne için varız sanıyorsunuz?
devamını gör...
57.
birinin zaafı olmaktır ama bir laf vardır bilir misiniz? en çok da kıyamadıklarımız kıyar bize...
devamını gör...
58.
o duyguyu yaşamak nasip olmadı efendim . ..
devamını gör...
59.
masanın en güzel yerine oturtulmak, sırtına yastık koyulmak, en demli çayı, öpücüklerin hasını almaktır. bazen en yakınınızda olduğunu söyleyen insanlar sizi hunharca kırarlar. iman tahtanızdan 'çaat' sesi gelir. hızlıca uzaklaşarak onu geçmişte bırakmanız gerekir. ama bırakamazsınız. öyle bir malsınız çünkü.
devamını gör...
60.
hayal gücümle tarif edemeyeceğim kadar güzel bir o kadar da uzak bir his...
devamını gör...