bok gibi hissetmek

az önce çok keyifli olmama rağmen şu an başıma gelendir. 10 şubat 2023 tarihinde psikiyatriye uğramayı düşünüyorum sevgili sözlük, umarım uğrarırım.

çoğu kişide olduğu gibi bende de var olan durum. kış geldi mi katlanıyor hatta.

o sırada bok:
-abi ben ne alaka ya? beni çıkartan sensin, ben kötüysem senden çıktığım için...

bunu hiç kullanmıyorum ama belki böyle hissettiğim bir günde neden olmasın.

birisi sizi yemiş
sindirmiş
ve dışarı atmışsa
hissedebilirsiniz evet, müsade ediyorum.

şu an içinde bulunduğum durum.

olur öyle şeyler

o esnada bok:
yalnız ben senin kadar kötü bir halde değilim. gel buna bok gibi değil de "sen gibi hissetmek" diyelim.

şu an neşeli bir mizaca sahibim.

lakin 5. kadehten sonra, kim diyebilir ki bir şarkı çalmayacak ve beni huzursuz etmeyecek..

moral dip olacak ondan sonra. çalar o şarkılar illa.

neden böyle?

çünkü..

iyi niyetimin kurbanıyım. sevimliyim.

karakterimin anlamadığım dönemidir. sebebi olmaz böyle hissetmenin. sadece bir gün kalkarsın ve böyle hissedersin. normalde kendini çok seven neşeli bir insanken bu günlerinde kendini ve hayatı çok sorgularsın.

"ben sana bok demem,
boklar duyar ar eder.
bir zerren düşse boka,
onu da mundar eder"

kesin olarak kurtulmanın bir yolunun olup olmadığı tartışmalı bir durum. bazı disiplinler başarabiliyor bu gibi durumlardan insan zihnini korumayı, bunu biliyoruz ancak günümüz şehir yaşantısı içerisinde ne kadar insana şans tanıyor dünya diye sormadan da edemiyoruz..

benim tavsiyem, kişinin zihnini tıpkı bir hard disk gibi ikiye bölüp bir kısmını duygusal zihin diğer bir kısmını ise mantıksal zihin olarak kullanmaya çalışmasıdır. insan kötü hislerden, yine hisler yoluyla ya da manevi yollar ile kurtulamaz, mantıklı düşünmek denilen şey problem çözmeye yarar. duygular hiçbir şeyi yönetmek için var değildir. duygular tüketilir ve asıl üretimi, tasarımları, yönetimleri arz eden şeyler duygu olmayan şeylerdir.

sifonu cekince kaybolmaniza sebebiyet verir

muhtemelen öylesine bir hafiflik ki bu, çaresizliğe kapılıp tüm o temenni ve dualardan medet bulamadığınız anlarda sağlam bir sifon darbesi ile her şey sona erebilirmiş hissi yükleniyor sanki. epey hızla, döne döne foseptik okyanuslarına doğru yol alarak...

kollarınızı da iki yana açtınız mı tam olarak beklenen ağırlığa erişmişsiniz demektir. kutlu yolculuk başlayabilir artık. şiddetli bulantı sizinle olsun; nihayet siz de bir boksunuz.

kendimi aslında çok iyi hissediyorum.
ne zaman buraya girip bok gibi insanların bok gibi entarilerini okumaya başlıyorum ya da insan içine karışayım diyorum bir bokluk oluyor.
kendini bir bok zanneden mahlukatlar da cabası.aslında bi bok değiller ,farkında da değiller.
çünkü bir bok olamamışlar,olamadıklarını da kabulenememişler ya da kendilerini öyle inandırmışlar.
amma bok yazmışım ya.eee boktan başlıklar ancak benden bunu hakeder.

kimi zaman bir şarkı, bir koku, bir ses ya da herhangi bir renk bile böyle hissetmenize neden olabilir. aslında sebep bunlar değildir kapanmamış bir defter, unutulamayan bir dert, çözülemeyen bir problem vardır kişinin hayatında ama üzerini örtmüştür. o örtü uçmak için nedenini bulmuştur sadece. o örtü kalktığı zaman tüm o koku etrafa yayılır ve siz haliyle bok gibi hissedersiniz. kendinizi sevin, kendinize en çok siz değer verin.

boyle, cok kirli hissetmektir. nasil desem, derbeder berk gibi. evet.

sıradan bir günde sıradan bir birey gibi hissetmektir.

bokun değerini kabız olana sorun.
yani eğer kendinizi değersiz hissediyorsanız. ya yeriniz yanlış ya da yaptıklarınız

ölmek isteyip de ölmeye üşenmek gibi bir şey.