çay tiryakiliği

beni bırakmayan tek kadim dost. çok severek içerim,ince beline hastayım onun.

özellikle sigarayı bıraktıktan sonra çok fazla tüketiyorum.gün içinde çalışırken ayrı akşam evde ayrı.her şeyde olduğu gibi fazlası zarardır diye düşünüyorum. sonra alkolden iyidir diye de düşünüyorum.

çomar hastalıkları anabilim dalı'nda tedavi altına alınabilen hastalık.

dikkatli olunmazsa kahve tiryakiliğine kayabilecek durum.

çay içmediğim gün ciddi anlamda başım ağrır, moralim bozulur. gün boyu çay içmeyip, günün sonunda aldığım o ilk yudumda tüm dertlerimi unuturum. dünyanın en profesyonel masözü, psikoloğu da gelse o rahatlık hissini bana veremez. çay= en güzel meditasyon.

şu keyfi veremeyen insanlar var.

hüseyin nihal atsız boğazına düşkün değildi. hatta bu konuda kayıtsız olmaya yakın bir durumu vardı. ancak çay içmeye bayılırdı. ismet tümtürk ise çayı pek sevmezdi. bir gün tümtürk, atsız’a: ‘bu renkli suyu içmekten ne zevk alıyorsun, anlamıyorum. tadı tuzu olmayan bir sudan ibaret!’ dedi. atsız buna karşı parladı: ‘o, sebeb-i hilkat-i kainattır!’.

gemlik'e geldim ve çayımı demledim. severim ben taze güzel demlenmiş çayı.
3 gün kafa dinleme ihtiyacım vardı, iyi oldu. çünkü bu sene uzun yıllar sonra ilk defa yıllık izin kullanmadım maalesef. hava epey sıcak şu iki gündür yine marmara'da ve akşam için de 3 gün takılmalık olarak bir kasa efes aldım.
bu sene ilk kez denize karşı bira içmek için saat 21:00'i bekliyorum. hanıma söyledim elma dilim patatesleri de hazır olacak. *

ya ben de çaya bayılırım

günde 20 bardak ile katıldığımdır.

yaşama sebebidir. çaysız bir hayat olamaz.

ağır bağımlısıyımdır. ama ince belli de içmeyi seviyorum. tadını çıkara çıkara...

günün hangi saati olursa olsun farketmez bir oturuşta 6 7 bardak içmeden kalkmam tabi tavşan kanı ve ince belli olmak şartıyla.

annemden bana geçen bağımlılık. bazen kahve içerek güne başlayayım diyorum ama çayın yanından geçerken kendimi suçlu hissediyorum. günde elli bardak verseler içeceğim artık.

bu yüzden su içmez olmuştum ama aldığım uyarılar sonucu su içmeyi arttırdım. 1,5lt. içiyorum günde. bugün manuel terapi uzmanı "çay vücuttaki suyu da azaltır, su kaybına neden olur, su içimini arttırman lazım" dedi. 2,5lt. de nasıl içeyim? nasıl zaman buluyorsunuz o kadar su içmeye anlayamıyorum!
çayı arttırdığım anda su içmem azalıyor. çayı kesmem gerek ama offf!

su içmeyi artırdığınızda otomatik olarak azalan durum. ben aşırı çay tiryakisiyken hiç su içmezdim. diyete başlayınca mecburen su miktarını artırdım. günde 2litreden fazla su içmeye başlayınca bu kez çaya ihtiyaç duymadığımı farkettim. meğer vücudumun sıvı istediğindenmiş tüm tiryakiliğim. şimdi günde 1-2 ince belli keyif çayı içsem yetiyor.

eski kız arkadaşımın annesiyle tanışana kadar kendi annemde olduğunu sandığım bağımlılık şekli. anacığım günde 20-25 bardak içer bu da kendisini fevkalade bir tiryaki yapar. fakat eski kız arkadaşımın annesi çay içmek değil, resmen çay olmak istiyordu. sabah 6 civarı uyanıp çayını demlerdi ve gece 12’ye kadar sayamayacağım kadar çok kez yeniden çay demlerdi. uzun yol yolculuğuna çıkacağı zaman - eşini ziyaret için 15 günde bir adana-istanbul gidiş gelişi- kocaman bir termosa çay demler götürür, molalarda dinlenme tesislerinde termosunu yeniden doldururdu. abimin düğününde, düğün salonunda kendine çay demletmişti çalışanlara. çok konuşkan, girişken, sıcak kanlı bir hanımefendi olduğu için de çay isteğini kimse geri çevirmez, girilen her ortamda kendisine taze çay bulabilirdi. asla su içmezdi. çay çay çay çay…

ingilizlerde bile artık günümüzde az rastlanan bir tiryakiliktir.

ben olmaktir. cunku cay 1 yasam tarzidir.

yeni yaşlara yön aldıkça kendiliğinden gelişen bir tiryakiliktir. gün içinde birkaç bardak çay içilmeyince bir yoksunluk krizi oluşabilir.