cehennem

neredeyse bütün dinlerde "asi"lerin cezalandırıldığı uhrevi mekan. "arapçadan türkçeye geçmiştir. kelimeni evveli ibranice gehonnom'dur ve kudüs'teki hinnom vadisi demektir."

fosil yakıt kullanmasıyla çevrecilerin tepkisini çeken yer.

sırf inanmadığım için tecavüzcü seri katil biriyle aynı bulunacağım söylenen yer.bu arada tecavüzcü müslümansa cezası bitince cennete gidebiliyormuş ama ben ömür boyu orda olacakmisim

dante'nin yazdığı ilahi komedya kitabının 3 bölümünden biri cehennem, cennet ve araf.
aynı zamanda dan brown'un kitaplarından birinin adı 'cehennem'.

ilahi adalet sonrası, kötü kimselerin ya da inanış göstermeyenlerin gideceği yer olarak belirtilen.

inanışa göre kötülük yapanların cezalandırılacağı yer.

zebanilerle kaynaşıp , şeytanla arkadaş olabileceğiniz , bir yandan zakkum suyunu yudumladığınız, iç ısıtan sıcak mekan

500 derece ateşte ölmeden yanılan yegane mecra.

dünyanın bazı bölgelerinden daha kötü olduğunu sanmıyorum. ayrıca düşünsene şeytanla yan yana cezanı çekiyorsun. çok havalı.(...)
-sen neden düştün kardeş?
+inkar ettim. peki ya sen?
-şeytanım ulan ben hadsiz!
+abi bilemedim affet herkesin kuyruğu var burada, ayrıca şeytan kırmızı olmuyor muydu? zenci gibi olmuşsun yanmaktan abi. biraz ara verelim mi?
-oldu canım kokteyl de getirelim mi? bi serinlik olur hem.

dini inanışa göre; insanların günahlarının bedeli karşılığında acı/ızdırap çekecekleri kutsal mekan.

efsane dan brown kitabı.

kafanın içindeki binlerce ses ve çatışmalar.

zebaniler ile ateş dansının yapıldığı yer.

dostoyevski'ye göre; insanın yüreğinde sevginin bittiği yer.

"insanı harekete geçiren iki manivela vardır; biri korku, diğeri menfaat"
cehennem ve cennet

soyut kavram üzerinden; inanmayanlar trajikomik betimlemelerle hesapta alay ederken, inananlar ise sanki kendilerine berat ayeti gelmişcesine rahat.. peygamberler bile bu kadar rahat değilldi.

"öldükten sonra, ben bile bana ne olacağını bilmiyorum" hadis.

kafirler; inanmıyor olmanız, ne allah'ın ve ne de iman edenlerin umurunda değil. hatta saygı duymanız da beklenmiyor.

şahsen; hindu inanışına göre, lağım akıntılarının doldurduğu ganj nehrine atılan külün, cennete yolculuk ettiğine iman etmiyorum.. ama o inançla alay ederek seviyemi de düşürmüyorum.

inanmıyorsan düşünmez ve korkmazsın, sonunu sorun etmezsin.
iman eden biri olarak; inanıyorum ki, sen o gün keşke toprak olsaydım diyeceksin.

sizi yakın bir azapla uyardık. o gün kişi ellerinin yaptıklarıyla karşı karşıya gelecek ve gerçeği yalanlayarak inkar eden kimse: "keşke toprak olsaydım." diyecek nebe 40

acı çektiğinizi kimsenin duymadığı yer.

"cehennem, derinliklerin artık (ya da henüz) yeterli olmadığınız her şeyle size gelmesidir. cehennem elde edebileceğinizi artık elde edememenizdir. cehennem istemediğinizi bildiğiniz her şeyi düşünmek ve duyumsamak ve yapmak zorunda olduğunuz zamandır. cehennem yapmak zorunda olmanın aynı zamanda istemek olduğunu ve bundan da bizzat sorumlu olduğunu bilmektir. cehennem insanın kedisiyle ilgili tasarladığı her ciddi şeyin aynı zamanda gülünç, her ince şeyin aynı zamanda kaba, her iyinin kötü, her yükseğin alçak ve her hoşluğun aynı zamanda utanç verici olduğunu bilmektir."

jung

(bkz: orta doğu)

cehennem acı çektiğimiz yer değil, acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir.