cemaat baskısından dolayı intihar eden tıp öğrencisi

valla ailenin yurt yetkilileri ile çıkıp çocuğumun psikolojik sorunları vardı demesi an meselesi.
cemaatin halktan gördüğü destek akılalmaz boyutlarda.

şimdi gördüm yapmış bile

babasının hala içler acısı cevap verdiği; son çare olarak, hayatının baharında, ölümü seçmiş bir insan evladı.
babası hala 25 yıldır bu cemaatin içindeyim, bir zararını görmedim diyor. evladın gitmiş, daha nasıl bir zararı olabilir sana, yuh.

ardında bıraktığı mektubu okudum, videoyu izledim. çok üzüldüm. çaresizlik... gençken ben de kırılgan biriydim. basit olaylarda aklıma herkesi terk etmek, belki intihar etmek gelirdi. tabi bu çocuğun sıkıntıları daha büyük olabilir. herkesin derdi kendine.

ancak burada kendi aileme parantez açmak istiyorum. gençken ne kadar kızsam etsem de kendileri bana hiç karışmadı. hiç surda kalacaksın, şunu yapacaksın demediler. kendileri muhafazakar olmasına rağmen ne oruç için ne de namaz için zorlamadilar. liseyi dışarda okudum hiç karışmadılar, unide kyk'da ve evde kaldım yine karışmadılar.

şu an onlardan uzakta bir yerde görev yapıyorum. ne kazandığım parayı bilirler ne de destek isterler. bazı arkadaşlardan duyuyorum ailesi para göndermesini istiyormuş. çocuğun birikim yapacağına inanmıyorlar.

teşekkürler ailem.

çocuk resmen bir hiç uğruna ölmüş.yazıklar olsun sizin gibi insanlara be.

gencecik yaşında hayatı elinden çalınmış, kahrolmamak mümkün değil. çok şiddetli bir çaresizliğe itilmiş hassas bir kalp...böylesi nahif bir insanı kaybetmemiz o kadar acı ki..
annesine almak istediği fırından bahsediyor,kardeşlerinden bahsediyor. kardeşlerinin ona o kadar çok ihtiyacı vardı ki.. bizim ona çok ihtiyacımız vardı,onun bize ihtiyacı vardı... ama ben hissediyorum elinden gelen her şeyi yaptığını, sonuna kadar mücadele ettiğini hissediyorum ama maalesef hayat çok acımasız ve olmuyor işte bazen.
intihar değil bu, cinayet. katillerin ve destekçilerinin en güçlü olduğu dönemlerden birindeyiz maalesef. nefret ve cehalet egemen oldu bu topraklara maalesef.
çok üzgünüm,çok öfkeliyim.
ne kadar zor da olsa inadına yaşamalıyız ama bunu hissediyorum,birbirimizin elinden tutmamız lazım.


"yaşamak bu yangın yerinde
her gün yeniden ölerek

zalimin elinde tutsak
cahile kurban olarak

yalanla kirli havada
güçlükle soluk alarak

savunmak gerçeği, çoğu kez
yalnızlığını bilerek

korkağı, döneği, suskunu
görüp de öfkeyle dolarak

toplanıyor ölü arkadaşlar
her biri bir yerden gelerek

kiminin boynunda ilmeği
kimi kanını silerek

kucaklıyor beni metin altıok
"aldırma" diyor gülerek"

"yaşamak görevdir bu yangın yerinde
yaşamak, insan kalarak""

bana bir kez daha şu sözü hatırlattı:
“arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” mustafa kemal atatürk.
lan bir insan hergün bir daha haklı çıkar mı? her sözüyle sürekli haklı çıkıp da hiç dinleyeni olmaz mı?

gelişmiş ülkelere bir bakın. hangisinde din dersi zorunludur? hangisinde cemaat yurtları vardır? bizler, din dersleri seçmeli olsun, çocukları cemaatlere teslim etmeyin dediğimiz zaman; dinsiz, terörist vs. diye suçlanıyoruz.

yaşanan bu olaya intihar denmez,

sorumlusu devlet olan bir cinayettir.

esasen bir çok şey yazabileceğim bir başlık ama gerek yok. genç kardeşimizi yattığı yer incitmesin diyorum. bu yapıları her şartta ve koşulda savunanları muteber bilip, alkışlayanların olduğu bir ortamda ne söylesek boş!

din halkın afyondur diyen karl marx seni saygıyla sevgiyle anıyorum.

(bkz: enes kara)

onlarca ahlaksız haberlere konu olan cemaat yurtlarında yaşanan üzücü haber..
cemaat ne kardeşim ? ne iş yapar bu adamlar ne katkıları oldu bu ülkenin ekonomisine sanayisine bilim, kültür gelişmişliğine ?
devlet hazinesinden dahi para aktarılan bu oluşumların kapatılması gerekir..

enes'in bıraktığı not ve videonun üstüne babasının şuursuz açıklamalarını okuduktan sonra cemaat baskısının asıl değil tali neden olduğunu düşünüyorum.

“kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. talebelerin kaldığı yer. orada kalmasını tavsiye ettim. devlet yurdunda başvuru yapmadık. durumumuz iyi. manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. ben 25 yıldır risale-i nur okuyorum. bir zararını görmedim. ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. birkaç ay kalır sonra alışır dedim. cenazeyi aldık şu an dönüyoruz hatay’a. biz kimseden şikayetçi değiliz. "

kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer öyle mi? ''dinde zorlama yoktur.'' , ''sana düşen yalnızca tebliğdir.'' ayetlerinden bihaber, kula kulluk eden, geri kafalı, insanların din algısını bozan dinden soğutan , kişisel iradelerini ipotek ettirmiş şahsiyetsizlerin baskıyla psikoloji bozdukları bir yer! enes'e olan da bu ne yazık ki, 11.ci sınıftan beri müslüman olmadığını belirtmiş bıraktığı notta.. senin bundan haberin de bizimle birlikte oldu. ne acı.

orada kalmasını tavsiye etmedin, orada kalmaktan başka seçenek sunmadın hatta buna zorladın. bu çocuğun hayatı senin ve mensubu olduğun cemaatin yüzünden baskı ve zorlamayla geçti. okuyacağı bölüme dahi sen ve cemaat abileri karar verdi. onun için neyin doğru neyin yanlış hangisinin daha hayırlı olduğunu sizden daha iyi kim bilebilir??? yoksa ideali tıp okumak olan biri neden uzun sürecek olan eğitim hayatından, tus'tan , emeğinin maddi karşılığını alamayacağından yakınsın henüz ikinci senesinde..

25 yıldır okuduğun risale-i nur ve cemaatin zararını tabi göremezsin. sen, içinde bulunduğu depresif ruh hali videosundan bile hissedilebilen evladının ne hale geldiğini de göremedin. onun ahiretini düşündüğün kadar ne istediğine kulak vermedin. sağlıklı iletişim kurmadın. birey olarak görmedin. dindar evlat yetiştirme çaban kadar onun derdiyle dertlenmedin. şu an bile kendini sorgulamıyorsun. pişmanlık ve acı hissetmiyorsun. iyi bir babaydın, onun ahiretini düşünmekten başka ne yaptın ki.. hatta bunu hak etmedin. başını öne eğdirdi, senin gibi bir adamın oğlu nasıl imansız gider? yok değil mi onun gibi bir evladın?

çok şey söylenebilir, keşkeler sıralanabilir. keşke psikolojik destek alsaydı, keşke irade gösterebilecek cesareti ve gücü kendinde bulup rest çekip hayal ettiklerini gerçekleştirmeyi deneyebilseydi vs vs.. vah ki gidene..

cemaat yurtları da cemaatler de kapatılmalıdır

kardeşimize çok yazık oldu. burada keşke tek suçlu olsa ama hayır. cemaatteki görevli diyerek adlandırdığı kişi, babası, anası, arkadaşları hepiniz suçlusunuz o gencecik çocuğu bu halde gördünüz ve onu zorladınız size helal olsun. hani islam'da zorlama yoktu. demek ki biz bu dini yaşayamıyoruz bize yazıklar olsun...
bilemiyorum sözlük; ben 20' li yaşlarda olacağım ve babam beni bir yerlerde kalmam için zorlayacak.*
tabi enes... tabi! senin hiç hatan yok. 20'li yaşlarında bi ton derdin vardı ve intihar etmek senin en doğal hakkındı.
dikkatimi çeken bir ayrıntı
bu arada sabah 6.5-7 de çıkıp akşam 5 de eve gelen birisine bir cemaat hangi zamanda baskı yapacak onu da anlayamadım. orada kalmak istemeyip oradan ayrılmadımnve orada seni silah zoruyla tutmadılar ama orada kalmalarına müsade etmeleri çok büyük baskı. süper objektif bir başlık kızıştırın ortalığı az daha araştırın belki başka şeyler de çıkar....
valahi bırava

bu olayın siyasetle de cemaatle de aileyle de birebir alakası vardır. bir insanın hayatının içine sıçıp daha sonra nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorlar anlayamıyorum. ya da bu gencin ailesi nasıl ebeveynler, çıldıracağım gerçekten. hala böyle insanların var olması bile çok can sıkıcı. bu ilk değildi ama umarım ki son olur.

bahsi geçen kişi (bkz: enes kara)'dır.
ve intihar sebebi yalnızca din, cemaat ve aile baskısından ibaret değildir.
geleceğine dair en ufak bir umudu da kalmadığı için canına kıymıştır.
bataklıkta yüzdüğünü bildiği için, çırpındıkça battığı için, önünde hiçbir aydınlık göremediği için!*

adam türkiye'nin en prestijli mesleğinde bile umut göremiyor. ki haklı! ama çok acı.
doktorlarımızın durumları ortada. bu ülkede ciddi bir beyin göçü var!!!
bunu görmemek için kör olmak da yetmez beyinsiz de olmak lazım.
sürekli bir survivor içinde yaşamayı istemek zorunda mı herkes? bu nasıl bir algı lan? nerde huzur, mutluluk kavramları? en son ne zaman huzurlu hissettiniz aq siz? unutmuşsunuz!!!
kalkıp 19 yaşında hayatta hiç umudu kalmayan bir genci yargılamak nasıl bir mesnetsizlik?
suçlu mu arıyorsunuz? bakın aynaya!
sizin bu leş kafanızın sonucu bunlar.
neeeeeemiş "tipik kaşıyıcı nevalesi." s*ktir lan.
sen insan gibi yaşamayı kendine layık görmeyen bir yaratık olabilirsin ama enes de ben de diğerleri de buna layık olduğumuzu biliyoruz. siz kendinizi buna layık görmüyorsanız bile bu görüşü savunup gencecik hayatları karatmayın! şu b*k ağzınızı kapatın ya bu o kadar da zor değil. bir konuda da fikir sıçmayın mesela? bir şeyde de acaba ben de suçlu ya da kurban olabilir miyim diye bi sorun kendinize? bi hayat muhasebesi yapın! lafta karıncayı incitmeyen insanlarsınızdır! ama tek cümlenizle hayat söndürecek kadar kötüsünüz! sizinle aynı dünya içinde nefes aldığım için her gün utanıyorum. her gün!
o çocuk bugün bizim aramızda değilse bu hepimizin suçu lan! nasıl böyle ağzınızı yaya yaya konuşabiliyorsunuz?
gelecek veremedik yavrularımıza! veremedik, veremiyoruz!
sisteme kurban ediyoruz her gün bir yavrumuzu! ben bu durumdan çok sıkıldım. ben bunu artık kabullenebilecek sinir sistemine sahip değilim.
burda bu leş ağızları gördükçe içimdeki 3 parça umudu da kaybetmeye başlıyorum. sizin benim umudumu zedelemeye ne hakkınız var lan?
nasıl iğrençsiniz! nasıl korkunç yaratıklarsınız! içinize hiç mi sevgi işlemediler lan sizin? hiç mi bir kedi, bir çocuğun başını okşamadınız? hiç mi bir bebeğin yanaklarına dokunmadınız? hiç mi annenizin dizine yatmadınız? hiç mi babanızla sarılmadınız? siz nasıl yaratıklarsınız aq?
geç din meselesini. çocuklarımızın umudu yok diyorum!!! geleceğe dair hiçbir umut ve beklentileri yok. suçlusu da hepimiziz. ama en çok sizsiniz.

kimse umursamadı yetkililer dönüp bakmadı bile allah rahmet eylesin. güzel insan. enes kara

(bkz: cemaat ve tarikatların ülkemiz için büyük bir sorun olması)

her şeyi anlıyorum buradaki yobazların da derdini anlıyorum hatta bu deli said nursi'nin bile derdini anlıyorum fakat evladını kaybeden bir babanın çıkıp böyle sakince açıklama yapabilmesini anlayamıyorum yahu. baba olsam böyle bir durumda delirirdim herhalde.

baba değil iskele babası. sizin çocuklarınızı da kurtaracağız bu bataklıktan merak etmeyin.

en trajikomik durum bence insanların bakış açısı bu duruma. yitip giden bir sürü genç var ve biz sadece islam'ı yok etmek istiyorlar ile din can alıyorcuların arasında kalıyoruz. insani olarak bakmıyoruz bu duruma.