corona salgını geçtiğinde yapılacak ilk şey

sevdiğim insanlara sımsıkı sarılmak; gidip bir yerlerde kahve içip kitap okumak, bol bol deniz kenarına inmek ve dostlarla güzel bir tatil.
en önemlisi de sağlığımın kıymetini bilmek . meğr maske takmadan yürümek bile ne büyük bir nimetmiş.

ağlamak . mutluluktan.

istanbul turu yapmak.

yurtdışına tatile gitmek... gezip göresim geldi yaa
ilk hedefim split...

maça gideceğim. sonra bir sonraki maça gideceğim. sonra bir sonraki ...

şöyle iyi bir kebapçıya gidip abi masayı donat bir buçuk adana çek diyeceğim. dışarıda yemek yemeyi özledim.

aile evinden kaçışşşşşşşşşşşşş

okula ve konsere gitmek-tercihen bağırıp çağırmalı bir konser (bkz: manga)

koronanın bana öğrettiklerini hayatıma uygulamak. (bkz: korona virüsün bize öğrettikleri)

bunların hiç birisini yapamayacaksınız çünkü hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

hep birlikte ve hepimiz sayesinde dünya yeni bir döneme giriyor. yeni dönem; şu an için yeni normal diye tanımlanıyor. 4. endüstriyel devrim olarak başlayacak, insan nüfusu azaltılarak ve daha sıkı kontrol edilerek devam edilecek yeni bir çağa giriliyor. wef (world economic forum) ve dsö ile yönetilen bu süreç aslında yeni bir çağın başlangıcı, 2. dünya savaşının sonlanması ile biten modern çağdan sonra 85 yıldır belirsiz sürekli değişken bir süreç geçiren dünya, tarihi yazan ve belirleyenler, gündemlerine uyabilmesi için böyle bir 'pandemi' gerekliliğini ve asıl modelin çin olduğunu vurguluyorlar. wef sitesine girip bakabilirsiniz. bu yeni gelen çağ kesinlikle dijital bir çağ. artık insan temas ve bir aradalığının bayağı kısıtlanacağı ve sıkı kontrol edileceği bir dönem. para ise tamamen dijital olarak yönetilecek bir sadece direk olarak belirli bir merkezden yönetilecek basit alt gelir ile dijital olarak uygulanacak. ve her şey evden internet üzerinden olacak, eğitim, servis sektörü, alış veriş vs. asıl sıkıntı şimdi başlıyor.

bunları yazdığım için gerçekten çok üzgünüm. ama işin doğrusu bu. iki çağ arasında yaşayanlar hep sıkıntılı bir yaşam sürdüler sanırım.

festivale gidip tanımadığım insanlarla selda bağcan konserinde ele ele tutuşup halay çekmek.

yarasa yemek.

piknik yaparım herhalde. kalabalık bir piknik yapmayalı kaç ay oldu sahi?

şüphesiz ve korkusuzca ailemin yanına gidip onlara doyasıya sarılmak istiyorum.

paşalar gibi evde takılmak.

herkes eski pis günleri özlemiş. ne o öyle trafik lambası dokunacını yalamak felan.

yarasa yiyen çinli ısırmak.

ocaktan adam toplayıp çinli diye japon dövmek.

yiyip içip gezecem her gün aleme gidecem.

her haftasonu gittiğim barıma oturup bira içmek.

spor salonuna gitmek
kütüphaneye gitmek