defter kaplamış efsane nesil

şimdi beyazlayan saçlarını boyatacak hallere düşmüştür

(bkz: kırtasiyecinin intikamı)

yok ya o kadar eski değil 2000 li yıllarda da kaplanıyordu. 2010 dan sonrasını bilmiyorum.

defteri niye kapladığımızı hiç anlamazdım. boş efor. alt tarafı defter işte bu özen fazla idi. şimdi de telefon kılıfı olayına aynı bakıyorum. kılıf mılıf ne allaşkına yok ekran koruyucuymuş falanmış. özene bak hele özene. ne bu kuran-ı kerim taşır gibi haller. ekranı çizilsin varsın ya da bozulacağı varsa bozulsun. defter de parçalansın falan bunlar dert şeyler değil. bu tedirgin koruma çabaları bence insana yakışmıyor.

paran yoksa birde market poşetiyle kaplardın. gereksiz çabalar.

eski türkiye güzeldi, özleniyordu ama arada sırada da böyle gereksiz disiplin altına sokma işleri olurdu. yeni defter almışız, kapağı janjanlı ve bakmaya doyamayacak bir resim tasarımına sahip. sonra öğretmenden defteri kaplama konusunda emir geliyor. birde jelatinle de değil, takvim yaprağı ile. yaprağın arkasındaki beyaz kısım dışa gelecek şekilde hem de.

hem defter hem kitap kapladık biz. (hayta/belalı tipler bu trende uymaz, arka cebinde ikiye katlanmış göstermelik tek bir defter taşır, sınıfın en güzel kızı nedeniyle derslere misafir sanatçı modunda katılırdı. işte biz okuyan saf tayfa olarak doktor, avukat, mühendis vs olduk, haytalar galerici, müteahhit, belediye başkanı vs oldular.
ne de olsa sınıf arkadaşıyız ya, hala görüşüyoruz.. alışverişlerde bize torpil yaptıklarından en küçük şüphe duymuyoruz.
ülke yönetecek kapasitede zeki olduklarını o yıllarda ne biz, ne öğretmenler nasıl farkedemedik. hayret.!)

bizim okulda da vardi. evet.

eğitim hayatımda en saçma bulduğum şeylerden bir tanesiydi. şimdilerde ne boş şeylerle uğraşmışız diyorum .

defter de kapladım kitapta. bide ben seviyordum bunu ya. bakınca şöyle hoşuma giderdi.
niye acaba?
garip.

sonunda etiket yapistirmanin üzerine adını soyadını sınıfını ve okul numarasını yazmanın keyfine varmış nesildir.

sonra sonra hazır şeffaf kaplar çıktı mertlik bozuldu.

ne efsaneliği bu işe girişilen her akşam evde korkunç ve bir o kadar da gereksiz bir gerginlik çıkardı. "çocukların el becerileri gelişiyor." palavrasıyla hazır kap istemeyen tüm öğretmenler en hafif tabirle tahtaları eksik yaratıklardır* *, çok çok bir tanesinin kaplanma sürecinde yer alıyordum; koli bandı kesmek suretiyle. onu yaparken de babam genellikle pek memnun olmaz, birini bitirdikten sonra beni gönderirdi. aile fertlerini tümden bir araya getiren bir etkinlik olduğu için mutlaka gerginlik çıkarırdı, teknoloji tasarım denen işe yaramaz dersin saçma sapan ödevleri gibi.

bir dönem karanlık çağda yaşamış insanlar. zaten o defter bende 1 ayda bi yerlerini dağıtıyordu. hayatına defter olarak doğmış birisini güzelleştirip başka hedefler yüklemek çok anlamsızdı.

lan defter kaplamanın efsane nesil olmakla ne alakası var yahu?

tamam kardeşim 40 ı gördükte ota boka efsane nesil diyip durmayın! lan bizim nesil ne ara bu kadar embesile bağladı lan.

sadece kendisinin değil 2 kardeşinin de defterlerini kaplamış, üzerine etiketlerini yapıştırmıştır.ilkokul 1.sınıfa gittiğim sene hariç o sene defterlerimi annem kaplamıştı .