deprem çantası

deprem tehlikesi bulunan bölgelerde yaşayan insanların evlerinde bulunması gereken acil ihtiyaçların bulunduğu afet ve acil durum çantasıdır. sürekli de hazırlamayı üşendiğimiz çantadır. temel olarak çantada bulunması gereken malzemeler/eşyalar şu şekildedir: radyo, bisküvi, su, ilk yardım çantası, pil, el feneri, peçete, tuvalet kağıdı, çakmak, konserve ürünler, düdük, battaniye...
buradan ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz.

günümüzde herkesin hazırlayıp bulundurması gereken çantadır. ayrıca telefonlarımıza ıslık düdük gibi uygulamalar yüklemek de önlem almamızı sağlar. maalesef aman başımıza gelmez inşallah diyerek yaşıyoruz. ama deprem felaketiyle karşı karşıya kalan insanlarda öyle yaşıyordu o yüzden önlem almamız hayatımızı kurtarabilir.

en az 72 saat yetebilecek miktarda su
en az 72 saat yetebilecek bozulmayan yiyecekler (konserve, bisküvi vb.)
ilk yardım çantası
çadır
battaniye
uyku tulumu
yedek pilleri ile beraber kullanışlı bir el feneri
telefonunuzun şarj aleti (taşınabilir ve kablolu)
mevsim şartlarına uygun giysiler (şapka, çorap, yağmurluk, kazak vb.)
bir miktar para
kullandığınız ilaçlar
battaniye
kalem ve kağıt
çok amaçlı çakı
çakmak

ve sigara .

sanırım çok şey yazılı , kim taşıyacak bunları .
en iyisimi siz bunları bina girişine yakın bir yerlerde bulundurun.

bu başlık umarım karşıma tesadüfen çıkmıştır. lütfen öyle olsun çünkü..

(bkz: her şeyde mana aramak)

özellikle istanbul gibi metropollerde deprem çantasının içerisinde ekstra olarak bıçak* silah gibi kendini korumaya yönelik ekipmanların da bulundurulması elzemdir.

tüm altyapının çöktüğü; su, kış mevsimi ise ısınma, yiyecek ve barınma gereksinimlerinin karşılanamadığı bir ortamda 20 milyon kişinin yaşadığı bir şehirde sizce yardım ne zaman ulaşır size? 1gün? 2 gün? 1 hafta? peki yardım gelene kadar komşularınız ne yapacak? peki dünyanın bir çok yerinden zor koşullar altında hayatta kalarak,onlarca savaş, ölüm, vahşet görerek ülkeye gelmiş göçmen kardeşlerimiz nasıl davranacak bu sırada size? mehmet akif'in dediği gibi "kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela" insanların olduğu ortamda gerisi pembe derili yurdum insanının şansı ne kadardır acaba? evet, bunları düşündükten sonra deprem çantasına yeniden bir göz atın derim. sonraki entrymde de deprem çantasında bulundurulması gereken silahların ayrıntısını yazarım bakarsınız.*

en eğitimli akıllı dediğin insanlar bile hazır etmiyor, bunu yapacağı sürenin 10 katında uyarana laf yetiştiriyor ve bu türkiye hakkında yeterince şey söylüyor.

adı her ne kadar deprem çantası olsa da, olağanüstü durumlarda da kullanılabilecek çanta. deprem sonrasında yaşama şansınızı arttırır.

şu sıralar hazırlamakta olduğum bir kişilik deprem çantası şunlardan oluşuyor:

-öncelikle bir adet çanta - quechua arpenaz
-1 el feneri (hareket ile şarj edilenlerden ya da pilli led olanlardan)
-su (belirli aralıklarla değiştirmeli)
-snickers (evet snickers, ufak ve enerji miktarı fazla)
-giysiler (fazla abartmaya gerek yok, temel olarak)
-çakı - 10 liraya da var, 1000 liraya da
-düdük - decathlon'da var kendileri
-yara bandı/sargı bezi - 5 lira en fazla
-radyo (üzerinde (gbkz: trt fm)'in vs. frekansı yazılı olsun) - 10 liraya var

temel olarak bunlar gerekli gibi, aklıma gelirse editlerim.

içinde afet durumlarında hayatta kalma şansınızı artıracak malzemelerin bulunduğu çanta. ben bu çantanın içinde bulunması gereken düdüğü korkudan bir yıl boynuma kurdeleyle asıp taşımıştım. (bkz: deprem öldürmez kalp krizi öldürür).

her zaman hazırda bulundurmamız gereken ama hazırlamadığımız;hazırlasak da diplerde, köşelerde bulundurduğu uz en önemli çantamız.

lazım böyle şeyler.

ben şahsen oturduğum binanın 4-5 yıllık olması sebebiyle, beynimi bu telkinle kandırma yolunu seçtiğimden hiçbir hazırlığım yok. içimden gerçekten gelmiyor. razı olmakla boşvermek arasındaki ince çizgiye inşa ettim kendimi. benim binam da bu, hayat diyip geçiyorum.

muhteşem bir boşvermişlik. şahane bir malzeme kalitesi. bir şey devrilecekse, evdeki her şeyle birlikte devrilmem lazım hocam benim. öyle kötünün iyisi oldu diyemem ben.

geçen camdan hallice bir tv aldım mesela. üflesen düşüp kırılacak gibi öyle duruyor salonun köşesinde. monte eden elemana, olm bu fazla mı sallanıyor dedim. bilerek abi deprem anında esnesin diye böyle aparat yapmışlar dedi.

hee okiş hocam dedim. halbuki ikimizin de gram umrunda değil.

böyle ya işte. boşvermişlik güzel. 1-2 sene daha yıkılmazsam bina ile birlikte, yolculuk vakti.

neredeyse herkesin depremden korktuğu güzide ülkemde maalesef çoğunluğun evinde hazır olmayan depremde bize yardımcı olacak çanta.

hazırlayın şu çantaları artık, kaldırın o kıçları!

herkesin 1 adet edinmesi gereken şey.

powerbank, termal battaniye (yaz mevsimi olması ihtimaline karşı el vantilatörü), kafa feneri de olmazsa olmaz.

teyzem önce sigara koymuş. bu hâlde bile güldürüyorlar insanı.

allah , o çantayı her zaman hazır edecek bilinci versin ama hiç kullanmak zorunda bırakmasın inşallah.

ne yazık ki hiç kimsenin önemsemediği bir şeydir. herkes deprem çantası hazırlamanın ne kadar hayati bir önem taşıdığını bilir ama çoğu insan o çantayı hazırlamaz.

hazır duruyor ama kullanmak nasip olmasın. düdüğü de çantaya koymadım. boynuma asıp öyle geziyorum. uyurken bile çıkarmıyorum. istanbul'da deprem olduğunda o kadar korkmuştum ki bir daha deprem olursa o çanta aklıma gelir mi bilmiyorum. sesim kalmasa bile düdük tek umut. şu an ses gelmediği için bakılmayan binalar var.


bir de geçen bir yetkili deprem çantası enkaz altında kaldığınızda kullanmanız için değil deprem bitip dışarı çıktığınızda ilk 72 saat hayatta kalmanız için hazırlanır dedi. ya kurban olduğum ben bir dışarı çıkayım da çanta sonraki iş.

ılk anda ne olursa olsun nerde olursa olsun akla gelmeyen çanta.
bir tane çanta içinde aileme göre bir kat kıyafet ilk yardım malzemesi olan bi çanta herzaman arabada bekletirdim. kendi günlük kullandığım sırt çantamda ise iğneden ipliğe ilaçların ilk müdahele malzemesinin hatta meyve barlarinin olduğu küçük bir çantam herzaman vardır herkes olmuyor böyle bavulla gez derken ilk geceyi ve gündüzü bu sekilde geçirdik ailemle.

yarına bırakmayın hemen hazırlayın deprem sayesinde o cantalarimda eksik olan bak buda vardı keşke koysaydim dediğim bi kaç şey daha gördüm ve ilk iş ekledim. ufak şeyler hayat kurtarıyor.

yıkmayıp sallayan bir depremde, millet aşağı inip panikle sağa sola sorarken benim alt komşu içinde fener, ufak levye ve iki şişe su bulunan basit bir çantaya inmişti. hazır tutuyormuş. yukarı çıkmaya korkan "şekerim düştü" diyen bir yaşlıya orada bisküvi verdi. ona ve bir iki çocuğa da su.

o zaman anladım deprem çantası ne kadar basit ve elzem.

hep vardır yatağımın yanında. içinde haberleşme için düdük de var lakin enkaz altında boğazına kaçan tozdan ses çıkaramayanlar da çok.

en basitinden su, bisküvi koyarak başlayın, zamanla geliştirirsiniz.

az önce doldurup ayakkabılığa koydum. içindeki ürünlerin son kullanma tarihi 2024 yılı başında bitiyor. allah kullandırtmasın.