dinden soğuma nedenleri

sıfat ile vasıf arasındaki farkı bilmemek.
nihat hatipoğlunu vahiy elçisi zannetmek (bu aynı zamanda gerizekalılık oluyor)
diyanet işlerini otorite kabul etmek.
iktidarı ve yancılarını dinin hamisi görmek.
dini camiye hapsetmek.
cami hocasından din öğrenmek.
tarikatları dinin yolu ve şeyhleri zillullah kabul etmek.

araştırmamak.. sabit fikirli olmak..

diyanetin dininden değilim.
tv ve medyada popüler olan hacı hocadan uzağım.
siyasi hamşolardan fersah fersah kaçarım.
"herkes beni sevsin" ci islamcı aktivistler midemi bulandırır.
kişi, kurum ya da kuruluş benim dinimi temsil edemez!
bugünkü laik kemalist düzende dinin esamesi okunamaz.. çünkü hepsi siyasidir ve menfaatperest yalancıdır.

hacı hoca şeyh tarikat aramadım ve onlara göre de hüküm vermedim. kendim araştırdım-düz müslümanım.

ben eşcinsellerle empati yaptıktan sonra soğumuştum. düşünsenize bütün dinler sizi lanetliyor, kötülüyor. insanlardan bahsetmiyorum bile. çok yalnız hissederdim kendimi ve içimde dinlere karşı bir nefret oluşurdu. böyle doğmadım ama doğabilirdim. bu yüzden dinlerden soğudum. araştırma yaptıktan sonra da çıktım zaten.

kadınlara erkeklerden daha az hak tanınmış olması.

diyarbakır’da gece nöbet tutarken soğumuştum çünkü -35 gördük..

dogma olması yetiyor; kalanı tuzu biberi anam.

papanın altın kaplama mikrofonla afrika'daki aç çocuklar için dua ettiği bir tv yayını vardı. dedim papa senin....

her yerimi örtmem gerektiğini öğrendiğimde bitti.

"cübbeli ahmet gibi hayatı huzur içinde geçmiş biri cennete gidecek ama hristiyan afrika ülkelerinde açlıktan kırılan çocuk cehenneme gidecek." ve "kuranda neden cariyelik var. neden kadına 1 erkeğe 2 miras düşüyor." v.b. gibi sorgulamalarla araştırmaya başlamıştım. küçükken sırf kekeme olduğum için sözde hocalardan da az dayak yemedim oda bilinçaltında illa ki etkili olmuştur.

sizin özgürlük adı altında 3-5 andaval toplanıp "dünya'ya 1 kere geliyorum kime ne?" diye normalleştirdiğiniz her şey süper, "alkol, uyuşturucu, zina haramdır. vebali yapanın boynunadır." diyen kitap anormal öyle mi?

sınırı bilmesi için insanların yontulması gerekiyor. bunu en iyi din dizginleyebilir.

zaten ülkede inanmayana zulüm edilmiyorken neyin tatavası bu? yaşayın istediğiniz gibi. bırakın inananda istediği gibi inansın.

din'den bir insanın başlı başına soğuyabilmesi için ahlak kavramının başka türlü işlemesi gerekiyor. ya din'e yönelik yeterli birikimi yok, ya da bol keseden sallıyodur.

münafığın kılıfını farketmek için gerçek müslümanligi insanlardan değil rabbinin.kitabindan ve onu yaşayan kuran olan peygamberin sunnetinden öğren örnek şahsiyetlerin hayatını oku örnek al ahir zamandaki fitnelere uyup da dininden dönme ,soğuma!

inanılan bir şeyden, bir davadan, bir idealden başka insanlar yüzünden soğunuluyorsa zaten doğru düzgün inanılmamış demektir.

hiç ısınmamıştık ki zaten muhahahaha

tabiki zorlamaktır. halbuki insanlar gönülleriyle ısınmalı dine, hoşlarına gittiği için amel etmeli, sevdiği için yapmalı her şeyi. '' zorla güzellik olmaz'' sözü çok kesişir bu nedenlerle.

geçenlerde season of the witch filmini yeniden izledim. filmde orta çağda veba salgını sürerken vebanın cadılar yüzünden yayılan bir lanet olması nedeniyle öldürülen kadınları gösteren bir bölüm vardı.

yanlış anlama olmasın film şeytan olan ama cadı sanılan bir kadınla tapınak şövalyelerinin savaşını anlatan hristiyanlık propagandası.

ben o kadınlara üzüldüm. kimler kimler cehalet yüzünden öldü tarih boyunca. cehalet dediğim protestan katolik savaşları bloody mary vs.

işin içine çıkar girince rahatsızlık hissetmeden her haltı yiyen sözde dindarlar.

biraz kolaycılık, biraz tahammülsüzlük, biraz cehalet, günümüz türkçesine uzak meallerr, sahte müslümanlar vd.

yaşayan türkçe ile yapılan çeviri çalışmaları var. harika çalışmalar olduğunu söyleyebilirim.

suleymaniyevakfimeali.com/

mezhepçilere, hadisleri kuran ile eşdeğer görenlere ve dindeki çarpıtmalara savaş açmış yüce gönüllü abdulaziz bayındır hocanın başında olduğu bu meal çalışması beni benden almaktadır. ister dinleyin, ister okuyun. insanı hiç yormayan akıcı bir türkçeyle akıllara ve gönüllerine hitap ediyor.

yok.
din, benim huzur kaynağım.
yaratıcıya teslim olmak, onun rızasını kazanmak için ibadet yapmak, güzel ahlaklı yaşamaya çalışmak, yaratıcıdan yardım istemek, yaratıcıdan af dilemek bana iyi geliyor.

en başta insanların gereğinden fazla savunması ufaktan beni bir işkillendirdi. bir şey soruyorum dürzü sanki o an muhammed'in yanında çay içiyormuşçasına cevap veriyor. mış'lı miş'li değil direkt kanıtlama ihtiyacı güdüyor. ee çipil ben gözümle gördüğüme bile şüpheyle yaklaşıyorken senin bu kendinden emin fikir(imsi)lerine mi kanacağım? zaten bu kadar savunman körü körüne inanman daha da salaklığını tescilliyor, aklı hür vicdanı hür bireylerden ne istiyorsunuz?!

hangi din?

dünya cehenneme uzak kaldı, sıcaklık pek hissedilmiyor. yer küre nasıl soğuyor ise bünye de o ılık ılık, sıcak sıcak ve yumuş yumuş ılgıtı hissetmeyince soğumaya dönüyor.