enflasyon sayesinde soğudum. dört kadın alma hakkımız var. ama enflasyonun yüksek olmasından dolayı bu hak elimizden alınıyor. halbuki enflasyon olmasa, dört eşime de güzel güzel son model arabalarını alırım. hepsiyle yurtdışında balayına giderim. sonra biri ayağımı yıkar, biri masaj yapar, biri bitter çikolatamı elleriyle yedirir, diğeri kahvemi yapar getirir. ne güzel olurdu *
devamını gör...
kötü şeylerin hep iyi insanların başına gelirken, kötülerin güllük gülistanlık cirit atıyor olması yeterli bence.
devamını gör...
takribi 16-17'li yaşlarımdayken mealden kuran okumaya başladığımda önce soru işaretleri gelmeye başladı... neden diye sormaya başlayınca peşine kafa karışıklığı geldi...

ama öyle sanıyorum ki; o maneviyatı kaybetmeye başladığım an; tam olarak o yaşlarda kendime sorduğum, yetinmeyip çevremdekilere sorduğum ama tatmin edici bir cevap alamadığım o soruyu sormaya başladığım andı:

hiçbir halta yaramayan, etrafındaki hiç kimseye tek bir gram fayda göstermemiş, tek marifeti müslüman bir anne babadan doğmuş olmak olan bir insan evladı olarak cennete gideceğim garanti iken; ömrünü bilime, iyiliğe falana filana adamış, ateist yahut hristiyan bilim insanları, filozoflar, ilaç yahut makineler icat ederek insanlığa katkı sunan mucitler nasıl oluyor da sırf müslüman olmadıkları için ceheenneme gidecekler?

sonrasında da zaten şüphelerinin peşinden gidiyor insan... her iki kaynağa da bakıyor ama genelde de şüphelerimi haklı çıkaran kaynaklarla haşır neşir oluyordum...

19-20 yaşlarımda turan dursun ve richard dawkins ile tanıştığımda o maneviyatı çoktaaaan kaybetmiş idim...

ama gülünçtür ki, geriye dönüp kendime baktığımda; maneviyatını kaybetmeden önceki halimden çok çok daha ahlaklı diyebiliyorum kendime...

bu bile başlı başına yetmeli bence...
devamını gör...
bakın, sadece islam için demiyorum; herhangi bir dinin değerini ona inandığını söyleyenlerin kalitesi üzerinden ölçmek büyük bir hatadır. münafıklık kavramı zaten dinin kendisi tarafından ortaya konulmuş bir olgu. dini kullanarak insanları kandıran münafıklara karşı bizi uyaran kurum bizzat dinin kendisi zaten:

kuran/tevbe/34:
ey iman edenler, din bilginlerinin ve din adamlarının çoğu halkın parasını hak etmeden yerler ve allah'ın yolundan saptırırlar. altın ve gümüşü yığıp allah yolunda harcamayanlara acı bir azap müjdele.

ilaveten, maun suresini hepimizin bildiğini varsayarak ona değinmiyorum bile. hal böyleyken, dini kullananlara karşı bize yakışan tavır, bu kişilerin inandıklarını iddia ettikleri dine aslında hiç de uymadıklarını göstermek olmalıdır.

bizzat diyanet'in anketine göre anlayarak kuran okuma oranının ne kadar düşük olduğunu (%8) hepimiz biliyoruz. ama insanlar, başta din adamlarını, halkı ve yöneticileri kuran'a uymamakla suçlayacakları yerde, onların menfaat odaklı riyakar eylemlerine bakarak dine ve tanrı'ya karşı tavır alıyorlar: neden?

dinin korunmamız için bizleri uyardığı münafık tipi evinde oturuyor mu sanıyorsunuz siz? elbette ki güç peşinde yükselecekti, münafığın başka amacı mı var? molliere, tartüf'ü boşuna mı yazdı? machiavelli, prens'i boşuna mı yazdı? tarih boyunca din ve siyasette yükselenler münafıklar oldu hep. bugün bunun neyine şaşırdığınızı bir anlasam...

ama şaşırıyorsunuz: çünkü milyonlarca insanın saçmalıyor olabileceğine ihtimal vermiyorsunuz da ondan; çoğunluğa bakıp "işte gerçek din bu" diyorsunuz inatla. çoğunluğu kandıran -her zaman da kandıracak olan- münafıkları gerçek kanaat önderleri saymaktan vazgeçmiyorsunuz bir türlü.

halbuki kuran çoğunlukla ilgili şöyle der:

enam/116:
eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni allah'ın yolundan saptırırlar. onlar ancak zanna uyarlar, yalnız yalan söyleyip dururlar.

arkadaşlar, hangi ülkeden ve hangi dinden olursa olsun çoğunluğun hali bundan fazlası değildir. bu sebeple çoğunluğa bakıp da onlardan dini çıkarımlar yapmaktan vazgeçilmeli artık. tersine, çoğunluğun inandığını iddia ettiği dini baz alarak bizzat çoğunluğun kendisi eleştirilmeli. islam'dan örnek vereceğim ama bu formül bütün dinlerde ve hatta bütün ideolojilerde çalışacaktır.

şimdi kabaca kuran'a bir bakalım ve toplum gerçekten bu kitaba ne kadar uyuyormuş görelim:

1. kazanılandan muhtaçlara vermeyi emreden ayetler (zekat) (2:3,83,110,177,270,272,274).

çoğunluğun bu ayetlere uyduğunu kim
söyleyebilir?

2. rüşvet almayı yasaklayan ayet: (2:188)

yöneticilerin ve memurların bu ayete uyduklarını kim söyleyebilir?

3. dinde zorlama olmadığını söyleyen ve allah hakkında bilmediğimiz şeyler söylememizi yasaklayan ayetler: (2: 256), (7:33)

din adamlarının bu ayetlere uyduklarını kim söyleyebilir?

4. ölçüyü ve tartıyı doğru yapmamızı söyleyen ayet: (11:85)

esnafların ve diğer mesleklerin bu ayete uyduklarını kim söyleyebilir?

5. yetimin malına dokunulmamasını söyleyen ayet: ( 6:152)

zenginlerin bu ayete uyduklarını kim söyleyebilir?

6. kibirlenip büyüklenmeyi kınayan ayet: (4:36)

ünlülerin bu ayete uyduklarını kim söyleyebilir?

7. insanlarla alay etmemizi, ayıplamayı, arkadan çekiştirmeyi, gizli şeyleri araştırmayı yasaklayan ayet: (49:12)

başta sözlükler olmak üzere sosyal medyanın bu ayete uyduğunu kim söyleyebilir?

bunlar ilk bakışta söylenebilecek basit çıkarımlar. elbette istense çok daha fazla madde çıkarılabilir ya da tek bir madde için daha fazla ayet delil getirilebilir. ben çok kısa bir özet geçmeye çalıştım. yoksa daha tonlarca örnek verebiliriz.

kuran özellikle bizim gibi toplumları çok ağır bir biçimde eleştiriyor. ama ironik bir şekilde bu kitaba inandığını iddia eden toplumumuzun bu eleştirilerden haberi yok. kendi kutsal kitabından habersiz bir toplumun yaşayışına bakarak onların dinini eleştirmek doğru mu sizce? bence değil.

tabii toplumsal bir eleştiri yapıyoruz deminden beri, ama bireyi ele alıp sınadığımızda acaba o ne kadar uygun yaşıyor inandığını iddia ettiği kitaba? ona bakalım mı bir de?

kuran'a göre bir mümin nasıl bir karaktere sahip olmalı...

1. insanlar arasında adaletle hükmederler. (en’am-151)
2. allah'a asla şirk koşmazlar. (furkan-68)
3. namuslarını (ırzlarını) korurlar. (furkan-68) 4. hakkı bile bile gizlemezler. (bakara-44) 5. namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar. (mü’minun 2,9)
6. anne ve babalarına “öf” bile demezler. (isra-23)
7. boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. (mü’minun -3)
8. asla zanda bulunmazlar. (casiye -24)
9. cahillerle asla tartışmazlar. (furkan-63)
10. kınayıcının kınamasından korkmazlar. (maide-54)
11. asla yalan söylemezler. (mü’minun-8)
12. emanetlerine ihanet etmezler. (bakara-177)
13. söz verdiklerinde sözünde dururlar. (bakara-177)
14. zekatlarını hakkıyla verirler. (bakara-177) 15. yetimin hakkını asla yemezler. (nisa-2)
16. yolda kalmışlara yardım ederler. (bakara-17)
17. insanların kusurlarını affederler. (âl-i imran-135)
18. yalnızca allah’a dayanıp güvenirler. (tevbe-20)
19. darlıkta da bollukta da infak ederler. (âl-i imran -133)
20. kızdıkları zaman öfkelerini yenerler. (âl-i imran -133)
21. başkalarının ilahlarına sövmezler. (en’am-108)
22. haksız yere bir cana kıymazlar. (en’am-151)
23. allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmazlar. (âl-i imran -199)
24. zinaya asla yaklaşmazlar. (mü’minun -5) 25. inananlara ‘sen mü’min değilsin’ demezler. (nisa-94)
26. rasullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler. (bakara-136)
27. yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler. (furkan-63)
28. ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yaparlar. (en’am-52)
29. helal ve temiz olan şeylerden yerler. (bakara-168)
30. asla yalan şahitlik yapmazlar. (furkan-72) 31. dillerini eğip bükerek (geveleyerek) allah adına yalan konuşmazlar. (nisa-135)
32. allah’ın adı anıldığında kalpleri ürperirler. (enfal-2)
33. yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler. (en’am-151)
34. yeminlerini hiçbir zaman bozmazlar. (nahl-91)
35. adaklarını yerine getirirler. (insan-7)
36. allah’ın ahdini yerine getirirler, anlaşmayı bozmazlar. (ra’d-20)
37. yakınlarına (akrabalarına) yardım ederler. (bakara-177)
38. yolda kalmışlara ve hastalara yardım ederler. (bakara-177)
39. yoksullara ve esir düşenlere yardım ederler. (bakara-177)
40. zorda, darda ve savaş anlarında sabrederler. (bakara-177)
41. verilen rızıktan yerli yerince harcarlar. (enfal-3)
42. kuranı ağır ağır düşünerek okurlar. (müzzemmil-4)
43. dinde zorlama ve baskı yapmazlar. (bakara/ 256)
44. insanlara iyiyi emreder, kötülükten de alıkorlar. (enfal-71)
45. yapacakları işlerde kendi aralarında danışırlar. (şûra-38)
46. müminler ancak allah'a kulluk eder, yalnız ondan yardım dilerler. (fatiha-5)
47. allah'tan korkup-sakınırlar, yasakladığı şeyleri yapmaktan çekinirler. (âl-i imran-102) 48. yalnızca allah'a güvenirler. ondan başka kimseden korkmazlar. (bakara-249)
49. allah'a şükrederler. darlıkta ya da bollukta üzülmez ya da böbürlenmezler. (bakara-172) 50. kesin bilgiyle iman etmişlerdir. allah'ın rızasını kazanmaya çalışırlar. (hucurat-15)
51. kur'an'a kuvvetle bağlıdırlar. tüm hareketlerini kur'an'a göre düzenlerler. insanları kur'an'a ile uyarırlar. (a'raf-170)
52. allah'ın her şeyi gören ve işiten olduğunu bilir, sürekli allah'ı hatırda tutarlar. (âl-i imran-191)
53. allah karşısında acizliklerini bilirler. mütevazidirler. (bakara-286)
54. her şeyin allah'tan olduğunu bilirler. telaşa kapılmaz, serinkanlı ve tevekküllü davranırlar. (tevbe-51)
55. asıl hedefleri ahireti kazanmaktır. ancak dünya nimetlerinden de faydalanır, dünyayı yaşanabilir hale getirmek için çalışırlar. (nisa-74)
56. sadece allah'ı ve müminleri dost ve sırdaş edinirler. (mâide-55,56)
57. akıl sahibidirler. sürekli dikkatli ve uyanıktırlar. (mü’min-54)
58. inkarcılara karşı büyük bir fikri mücadele verirler. yılmadan, gevşemeden mücadelelerini sürdürürler. (enfal-39)
59. hakkı söylemekten çekinmezler. insanlardan çekindiklerinden dolayı gerçeği açıklamaktan geri kalmazlar. kınayıcıların kınamasından korkmazlar. (mâide-54, 67)
60. allah'ın dinini tebliğ ederler. çeşitli biçimlerde insanları allah'ın dinine davet ederler. (nuh-5,6,7,8,9)
61. baskıcı değillerdir. merhametli ve yumuşak huyludurlar. (nahl-125)
62. öfkelerine kapılmazlar, hoşgörülü ve bağışlayıcıdırlar. (âl-i imran-134)
63. güvenilir insanlardır. son derece güçlü bir kişilik sergiler, etraflarına da güven telkin ederler. (duhan-17,18)
64. onlar güzel ahlak sahibidirler. (kalem-4) 65. eşleriyle iyi geçinirler. (nisa-19)
66. zulümden ve öldürülmekten korkmazlar. zorluklara katlanırlar. (ankebut-2,3; tevbe-111)
67. hiçbir şeyi allah'a denk ve benzer tutmazlar. (ihlâs-4)
68. şeytanı ve yandaşlarını düşman edinmişlerdir. (fâtır-6)
69. münafıklara karşı mücadele eder, münafık karakterlilerle birlikte olmazlar. (tevbe-83, 95, 123)
70. inkarcıların zorbalıklarına engel olurlar. (ahzab-60, 61, 62)
71. içki, kumar ve fallardan uzak dururlar. (mâide -90)
72. iman etmeyenlerin gösterişli yaşantısına özenmezler. (kehf-28)
73. zenginlik ve mevkiden etkilenmezler. (hac-41)
74. ibadetlere titizlik gösterir, namaz, oruç ve benzeri ibadetleri dikkatle yerine getirirler. (bakara-238)
75. çoğunluğa değil, allah'ın verdiği kıstaslara uyarlar. (enam-116)
76. allah'a yakınlaşmak, iyi bir mümin olmak için gayret sarf ederler. (mâide -35)
77. kuranı aralarında hakem yaparlar. (enam-114)
78. atalarına körü körüne uymazlar. kur'an'a göre hareket ederler. (ibrahim-10; hud, 11, 62, 109)
79. israftan kaçınırlar. (enam-141)
80. iffetli davranırlar ve allah'ın istediği şekilde evlenirler. (müminun-5, 6; nur, 24, 3, 26, 30)
81. fedakardırlar. (insan-8)
82. temizliğe dikkat ederler. (bakara-125, 168)
83. müminlerin arkasından konuşmaz, kusurlarını araştırmazlar. (hucurat-12)
84. haset etmekten kaçınırlar. (nisa-128)
85. allah'tan bağışlanma dilerler. (bakara-286) 86. kuranı ağır ağır düşünerek okurlar. onunla diri olanları uyarırlar. (müzzemmil-4; yasin-70)
87. birbirlerini ötekileştirmez, aşağılamaz, karalamaz, kötü isimlerle çağırmazlar. (hucurat-11)
88. akıllarını kullanırlar. (yunus-100)
89. onlar birbirlerine selam verir, esenlik dilerler. (nisa-86)
90. onlar her sözü dinler en güzel söze uyarlar. (zümer-18)
91. onlar yumuşak, kibar ve zarif konuşurlar. (taha-44; isra-23; bakara-83)
92. sadece rabbini yüceltirler... (müddessir-3)
.
.
.
liste uzar gider...


en başından beri söylemek istediğim ve söylemeye çalıştığım şey şu ki; halkın, din adamlarının ve yöneticilerin inandıklarını iddia ettikleri dinle uzaktan yakından ilgileri alakaları olmaz genelde. bu işler böyledir maalesef. sadece islam dini ve bu ülke özelinde söylemiyorum bunu. herhangi bir dinde ve herhangi bir ülkede de durum böyledir. hatta sadece dinler için de söylemiyorum bunu. herhangi bir ideolijide de durum böyledir. tekrar ediyorum: herhangi bir dinin değerini ona inandığını söyleyenlerin kalitesi üzerinden ölçmek büyük bir hatadır. kendiniz ve geleceğiniz için vazgeçin bu yanlış akıl yürütmeden.

eğer açıp incil'i okursanız, orada isa peygamberin yahudileri tevrat'a uymamakla eleştirip suçladığını göreceksiniz. halbuki yahudiler tevrat'la yatıp kalkan insanlardır. evlerinin kapılarına bile ayetler asan adamlar nasıl oluyor da tevrat'a uymamakla suçlanabiliyorlar? bunu merak edenler incil'i okusunlar.

aynı şekilde bizim toplumumuz da yüksek oranda müslüman olduğunu iddia etse de bunun böyle olmadığı ortada. çünkü toplumun kurani ilkelere ne kadar uygun yaşadığını sınamaya kalktığımız zaman durumun hiç de öyle söylendiği gibi olmadığı apaçık meydana çıkıyor.

"islam'a en uygun yaşayan ülkeler" listesinin ilk 40'ında müslüman ülke yok yahu! bu listeyi görmeyen kaldı mı bilmiyorum. sadece bu liste bile tek başına yeterli olmalıyken niye böyle uzun uzun yazmak zorunda hissediyorum acaba? www.gzt.com/jurnalist/islam...?

velhasıl, durumlar böyleyken hala toplumun değil de dinin eleştirilmesini anlayamıyorum ben. tekrar ediyorum ve bitiriyorum:

herhangi bir dinin değerini ona inandığını söyleyenlerin kalitesi üzerinden ölçmek büyük bir hatadır!

hele hele falanca siyasi partinin saçma sapan politikalarına bakarak ona göre bir dini pozisyon belirlemek falan... kendinize gelin yahu!
devamını gör...
insanlara kendini borçlu hissettirmesi. cemaat, cemiyet, tarikat vs lerde de çokça yer alıyor bu. küçük yaştaki insanlara eğitim sunup, onları ideolojik açıdan şekillendirip, kendilerine borçlu olduklarını hissettirmeleri. bunu da o insanlara çeşitli görevler, sorumluluklar vererek yaptıklarını düşünüyorum. hani insan yardım ettiği kişiye karşı kendini sorumlu hisseder ya biraz bunun gibi. bak bana zamanında şu şu iyilikleri, yardımları yaptı ee ben de onlara bunu borçluyum gibisinden bir düşünceye sevk ettiğini düşünüyorum.
diğer yandan dinlerin ödül-ceza yöntemine dayalı bir anlayışa sahip olması. olumlu davranışlarda bulunmak için illa bir ödül mü almamız gerekiyor. ya da bak benim emirlerimi yerine getirirsen seni severim ödüllendiririm, yapmazsan cezalandırırım demek hiç bir tanrıya yakışmıyor. tanrı denilen varlığın böyle ucuz hesapları olmamalı. netice de yarattıysa bize sormadı kendi istedi de yarattı. bu da kendisiyle çeliştiği anlamına geliyor ki hiç ama hiç mantığıma yatmıyor.
devamını gör...
devamını gör...
dini kullananların zırhlı araçlarında pudra şekeri çektiğini bilmek.
devamını gör...
dinin iğrenç bir şey olması. hayatın anlamsızlığını din bile saklayamaz. insanların sırf varoluş acılarından kurtulmak için başkalarının hayatını cehenneme çevirmesinden nefret ediyorum. bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum.
devamını gör...
(bkz: recep tayyip erdoğan)
devamını gör...
yukardakilere el cevap : hristiyanlık modelini iyi buluyorum. insanlar topluca kitap okuyup tartışıyolar. yehovanın şahitleri ve adventistlerin ayinleri iyi bir toplumsal etkinlik. diğer kiliselerin tuhaf seromonileri var biraz eğreti.
müslümanlığın ibadet biçiminin ezbere bişeyler okuma olması negatif bir özellik ama oturma kalkma gibi egzersizler içermesi vucuden yapılan bir terapi şekli olması açısından faydalı.

özetle insanların sağlıklı bir beyin için ibadet adı altında yapılan şeylerden yapması faydalı. yoksa yukarıdaki gyro gibi ruh hastası takıntılı bir tipe dönüşebilirsiniz.

dinden soğuma nedenlerine gelirsek;
dinin devlet tarafından finanse edilmesi cemaatten olmayan lise mezunu kişilerin kiralanarak imam yapılması doğru değil. islamda 5 vakit namaz aşırı, hiç kimseninin yapamayacağı ağır bir yük, akıl mantık yerine bikaç yüz sene önce yaşamış adamların fazla iplenmesi eksikler.

hristiyanlık içinse bazı kiliselerin daha ruhani hava oluşturmak için abuk subuk ritüeller sergilemesi biraz gıcık.
devamını gör...
yukarıdakilere bakınca sap ile samanın karıştırılması ve cehalet.

islam'ın tek kaynağı vahydir. kim ek kaynak koymuşsa bilinsin ki, içinde heva ve hevesleri vardır. heva ve heveslerini din diye dayatan kişinin bildirdiklerini din olarak kabul edecek tek kişi de " heva ve heveslerini gerçekleştirmek isteyen kişidir" evet.
devamını gör...
tüm malını mülkünü fakirlere dağıtan halifelere referans verenlerin milyonluk araçlarla gezmesi.

dinlerin anlaşılması ve inandığı dinin gerçeklerini öğrenmek isteyenlere destek çıkmak yerine kılıçla vaaz vermekten anlayamadığım şekilde haz duyan din otoritelerinin dünyevi hırsları bana orta çağı hatırlatıyor.

o zamanlar cennetten arazi satışı vardı bugün de yanmaz kefen satışı var. bin sene geçmiş dünya hala aynı yerde.
devamını gör...
hava çok sıcak.
devamını gör...
(bkz: küresel ısınma)
devamını gör...
din insanları doğru yola sürüklemeli fakat günümüzde kötü alışkanlıkları gizlemek aracılığıyla kullanılıyor.
devamını gör...
siyasal islam ve siyasal islamcılar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dinden soğuma nedenleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim