doğu (dizi)

doğu demirkol'un blutv'deki yeni dizisi bugün izleyeceğim ilk 3 bölümü. sonra editlerim.

edit: fena bir iş olmamış. doğu demirkol'un standuplarını izleyip gülen insan bu diziye de güler (yetenek sizsiniz garabetini standup saymıyorum). eğer ben doğu demirkol'u komik falan bulmuyorum derseniz bunu da sevmezsiniz muhtemelen. ha dizi daha iyi bir noktaya gelecektir bölümler ilerledikçe. mesela doğu demirkol ilk bölümden ege kökenli ile bir kimya yakalamış. muhabbetleri falan samimi geldi. ama beni evliya aykan ile muhabbetleri pek sarmadı. evliya'nın olduğu yerlere pek gülmedim. biraz itici geldi sanırım.

cihangir'e ve cihangir'in sanat bakışına sağlamından çakmış, abiler skecini hatırlatmış-bunu nasıl korkmadan koymuş anlayamadım- dizidir. aile yapısı ve ailesine karşı tavrı aşırı orijinal geldi. annenin ankara hukuk bitirip kendini dine vermesi, babanın anneye deli muamelesi yapması, kardeş zaten başka bir dünya. kuyumcu sahnesi çok absürt olmuş. evliya'nın bu kadar insan sevişiyor ben niye tekim tavırlarını tuttum. liseden arkadaşlar bölümü çok gerdi, adeta kendim yaşıyormuşum gibi hissettim. o bölümden küçük bir sahne olarak

genel olarak doğu'yu beğenen biri gayet bu diziyi de beğenir. büyük beklenti ve ön yargıya gerek yok.

4. ve 5. bölümle ilgili olabildiğince spoilersız naçizane değerlemdirmelerde bulunacağım. :

4. bölüm mükemmeldi. ilk 15 dakikada ofansif mizah kısmından baya rahatsızlık duydum. sanırım insanların yaratılışından gelen özellikleri ile dalga geçilmesinden hoşlanmıyorum. benim için bir insanın dış görünüşü ile dalga geçmekle engelli bir insanın engeli ile dalga geçmek arasında fark yok. bölümün mizah dozaşı baya yüksekti. birkaç kez kahkaha attım. ama özellikle bölümün sonuna ba-yıl-dım. hani bazen sizin için önemli ve hayatınızda yeri olan bir insandan fikir alırsınızda onun sizi anlamadığını ya da kendinizi ona anlatamadığını düşünürsünüz ya. ama sonra hayatınızda hiçbir yeri olmayan yabancı birisi çıkar size duymak istediğini söyler sizi rahatlatır. sizi bir saniyeliğinede olsa mutlu eder. işte bu bölümün sonu da aynen öyleydi.(tabi bu olay belki bir tek benim başıma gelmiştir. ve bu nedenle empati kurmuş olabilirim. bu sebepten bu kadar hoşuma gitmiştir belki.) yani sonuç olarak 4. bölüm benim ilk 5 bölüm arasında en sevdiğim ve en beğendiğim bölümdü.

5. bölüme gelecek olursak yine inceden ofansif bir mizah vardı. ofansif mizahı sevmememe rağmen diziyi baya sevdim 5. bölümde kişisel gelişim mevzusuna sağlam bir eleştiri vardı. 1. bölümdeki sohbete çağıran arkadaş bu bölümde de vardı. dizide demekki devamlı olacak. bölümün sonunda doğu yine kendine inanan kendini anlayan birisini buldu. o da ufaktan bir mutlu etmedi değil.

diziyi genel olarak eleştirecek olursam bu dizi 5. bölüm itibari ile olmuş. hem de baya iyi olmuş. türkiye "gibi" ve "doğu" gibi dijital platformda çok iyi iki komedi dizisi kazandı.
ikisinide zevkle takip edeceğim.

ilk on dakika bok gibi ne oluyor derken devam ettim ve sardı.

dizi doğu demirkolun otobiyografisi, bu yönde izlerseniz kendinden verdiği detaylarla yaptığı mizahı bağdaştırabilir.

yoklukta izlenebilecek kendinizden de kesitler bulabileceğiniz dizi. martin eden recep ivedik edition.

yetenek sizsiniz programına baktım, adam gerçekten böyle davranıyor.

ilk 4 bölümü izledim şimdiye kadar keyifli olduğunu düşünüyorum. bence gözlemlerini de komik bir şekilde aktardı. büyük bir beklentiyle izlenmediği sürece akıyor şimdilik. abi tiplemesinin en bunalımlı yerlerde çıkması tanınmasında yada hayallerini gerçekleştirmesinde kurtarıcı olarak geldiğini mi temsil ediyor acep?

doğu demirkol'u çok seven biri olarak dizisini de beğendiğimi söyleyebilirim. stand-up gösterilerinde kendisiyle alakalı anlattıkları ile dizide geçen olaylar örtüşmektedir. aile ile çok iyi bir uyum yakalamıştır aile muhabbetlerini gerçekten çok doğal buldum. doğu'nun kendisiyle alakalı başından geçen olayları mizahi bir şekilde ele alması çok hoşuma gitti ama yer yer hüzünlenmedim desem yalan olur. kaçımız yaşamıyoruz ki bunları? arkadaşları tarafından aşağılanıyor, ailesi kendisinin başarılı olacağına inanmıyor, bir gösteri yapıyor rezil oluyor vs vs. kendisi her ne kadar bunu bir güldürü öğesi olarak ele alsa da ben doğu demirkol'un çok büyük bir iş başardığını düşünüyorum. sevdim, güldüm de. bunun dışında doğu ile arkadaşı özgür arasındaki muhabbetler beni pek sarmadı onun dışında zevkliydi.zeynep (ege kökenli) ile doğu arasındaki diyaloglar çok eğlenceliydi. izlenir, doğu demirkol'u seviyor ve gülüyorsanız şans verilebilir.

ilk bölümü izledim, çok fazla kötüydü. "ilerleyen zamanda açılır, bir şans vereyim yahu..." diye düşünerek 3 bölüm izledim, açılmadı, aksine daha da bunaltıcı, daha da kötü bir espri anlayışı ve çok daha kötü bir gösteriye dönüştü.

doğu demirkol'un stand up gösterilerini izlemekten keyif alıyor idim lakin kendisinin ilk kez uzun soluklu bir yapıtına başladım, doğu'nun oynadığı nbc filmini de izlemedim henüz.

şunu söyleyebilirim ki bu doğu uzun soluklu çok itici bir varlığa dönüşüyormuş lan! hareketleri, müthiş bir aksana sahip ailede büyümesine rağmen iğrenç şive taklidi, insanlarla kurduğu o diyaloglar... yemin ediyorum lise 1'de sınıfı güldürmeye çalışan bir salak vardı ya, hah işte tam olarak onu izletiyor insanlara, komik değil, güzel değil, çerezlik bir şey de değil, inanılmaz rahatsız edici, resmen recep ivedik dizi olmuş gibi aptalca bir şey...

şimdi diyeceksiniz ki "adam absürt komedi yapıyor oğlum sen anlamamışsındır."
bakın böyle diyenin ağzının ortasına ucuz deodorant sıkarım bilginiz olsun.

keşke bininci girdimi bu yapıma girmeseydim.

bir emrah aguş ve doğu demirkol dizisidir.

dizinin senaryosunu murat özsoy ve doğu demirkol yazmıştır. başrollerde ise doğu demirkol, evliya aykan, banu fotocan, ege kökenli ve kubilay tunçer oynamaktadır. üç sezon yayınlanmış olan dizi doğu demirkol'un kendi yaşam hikayesidir büyük oranda.

öncelikle diziyi çok beğenmedim ama çok da kötü bir dizi olduğunu söyleyemem. doğu demirkol'dan daha iyi bir dizi beklerdim açıkçası. birkaç yerde kahkaha attım ve birkaç bölümü çok beğendim ama yine de benim için hayal kırıklığı okuduğunu söyleyebilirim dizinin.

dizide ne beğendiğim performans kubilay tunçer'inki oldu, ki zaten kendisini oynadığı bütün rollerde çok beğenmişimdir bugüne kadar. evliya aykan ise kendisinden çok şey beklediğim bir komedyen olmasına rağmen dizideki performansı çok zayıf kalmış.

doğu demirkol'a gelince her zamanki doğu ama beklediğim kadar komik olmayanı. yani sanki yeteneksizsiniz yıllarına doğru bir devrilme söz konusu olacakmış gibi.

yine de doğu demirkol'u seviyoruz. bir tek dizinin vasat olması bu durumu değiştirmez . ahlat ağacı ve ölümlü dünya hatırına ve elbette abilere duyduğumuz nostaljik sevgi sayesinde bunu hoş görebiliriz.

izlediğim kadarıyla güzel değildi çünkü bir kaç bölüm izleyip bırakmıştım beni kendine çekemedi. beğenenler olabilir belki de ben yanlış zamanda izledim onu da bilemem belki bir şans daha veririm ama kim bilir ne zaman. ünlü olmuş birinin ünlü olma çabalarını izlemek eskide kaldı bence ama neyse belli olmaz benim işim.

ateist cerrah bir baba ile hukukçu, ciddi mütedeyyin bir anne tezatından nasıl kafayı sıyırmadan ve bir şeyler yapabilen çocuklar çıkarın gerçek hikayesi. peki hikaye eğlenceli mi? 4-5 bölüm izleyip bıraktım, eğlenmedim. klişelere gömülmüş kalmış. belki de bazı olayları fazlasıyla gerçeğe bağlı kalıp anlatmanın derdine düştüğünden ve ''bana ne senin annenle muhabbetinin bu kadar detayından '' dedirttiğindendir.

mesela bir sahneden alıntı :
**utanmıyor musun kızın yaşında birine asılmaya?
*lan o benim kızım zaten!!!!
** abi abi bende kalp pili var. özür dileriz abicim.

diziyi fav.layanlar buna mı güldünüz ? e valla sözlük daha komik ya. al taptaze tam komedi başlığı: (bkz: normal sözlük'ün öteki yüzü)

afişiyle, içeriğiyle, anlatımıyla, sade ve anlaşılır oluşuyla o kadar sevdiğim bir dizi ki... fakat doğu demirkol'a katlanamıyorum. katlanabilsem devam edip izleyeceğim ama yok, olmuyor. bi, tutunamayanlar'da tutmuştum, onda da, tam değil. yoksa dizide zorlamadan komedi gibi ama bana doğu demirkol'un bulunduğu her alan, zorlama gibi geliyor. dizi de, zaten kendinden hareketle doğu ismiyle zikredilmiş ki afişi de zaten doğu'yu yansıtır şekilde, dünyada bir uzaylı temasında... gel gelelim, tahammülüm tükeniyor demirkol'un zorlama komedisyenliğine biraz.
bir anlamda durum komedisi onunkisi. izahı olmayan şeylerin, mizahını yapıyor. bu anlamda da başarılı bulduğumu söylemeliyim.

dizi, artık bilmeyen yoktur diye düşünüyorum blutv'de... rahatlıkla izlenebilen bir platform ve telif hakları gereği dışarıya gram sızma yok, çeşitli mizah unsurları hariç.*

dizi, çok fazla şeye değiniyor. örneğin

dolayısıyla ve kısaca; doğu demirkol'a katlanabilenler için gayet izlenebilirliği yüksek bir dizi. ben bir de şey sahnesine bayılmıştım, hani babasıyla dedikodu yaparken bir anda: demesine. doğu o kadar küstah ve bunu o kadar rahat sunuyor ki şaşıp kalıyorsunuz.
kendisi ya işte... kendisini bir anlamda anlatıyor ve bu da tr. tarihinde bir ilk, yanılmıyorsam ve yanılıyorsam da düzeltin.*

severek takip ettiğim dizilerden biri. doğu demirkol iyi iş çıkarmış. gündelik sorunları, arada kalmış bakış açısını iyi aktarmış seyirciye. 3. sezondayım devamı da gelsin isterim.
evliya'nın bıçaklanma sahnesine koptum. bıçağı eline alıp, bıçaklandım, bakın ben bıçaklandım demesi aşırı komikti.
dizinin müziği de harun kolçak'tan aşkımızın ateşi. ay ay aaaay diye muzip bir giriş yapılması cuk diye oturmuş. umarım uzun ömürlü olur bu dizi :)