dünyanın en samimiyetsiz cümlesi

tek kelimelik bir tane var, rakipsiz:

nasılsın?

üstüne bir de iyi ol, pozitif düşün, takma kafaya falan gelince bünyede bir buçuk porsiyonluk atom bombası etkisi yaratıyor.

iş yerindeki “biz bir aileyiz” yalanı.

"hiç arayıp sormuyorsun"

"dur o da bir şey mi"

yalan geliyoooooor...

(bkz: boşver takma kafaya)
über samimiyetsiz ve boş bir cümledir.

otursaydınız daha erken.

emeklilerimizi enflasyona ezdirmiyoruz, ezdirmeyeceğiz.

inan ki. evet.

ekseriyetle övgü içeren cümleler.
beni övme kardeşim, bana para ver.

yaaaa sen ne kadar şöyle böyle bir insanmışsııınnn, mutlaka görüşelimmm, bi ara bir şeyler yapalımmm, arayı açmayalımmmm

*
hm
hmm
hmmm

ben sizin için buradayım.
buradaki her şey sizler için.
konunun döner sermaye ile ilgisi yok.

(bkz: biz bir aileyiz)

tabi, normal sözlük hariç…*

"hayır hoşlandığımı ve beğendiğimi söyledim yalan değil ama bundan öteye geçmedi.yakın zamanda aldığım en samimiyetsiz ve saçma cevap buydu

“ben de tam seni arayacaktım!”

tam aklımdan sen geçiyordun insanı bu, nerede görsem tanırım.

o da selam söylüyor.

" seni anlıyorum"
" ne olursa olsun, her zaman arayabilirsin. "
" her zaman yanındayım."
" seni asla bırakmayacağımı biliyorsun"
" sonsuza kadar beraberiz"
" her zaman en yakın arkadaşım olacaksın"
" ben verdiğim her sözü tutarım"
" ben asla aldatmam biliyorsun"

bu tırı vırıların sayıları ve çeşitleri arttırılabilinir tabi. ben buna " modern ve baskın klişeler" adını taktım. hiç biri hissedildiği için söylenmiyor, aksine bu cümleler eğer gerekli olduğuna inanılıyorsa, karşıdaki kişiyi manipule etmek adına sarf ediliyor. altı dolu olmayan bir temele ev çıkmak için harika bir teşvik yöntemi. 5 kuruş etmeyen insanlara, büyük kelimelerle süslü değerler atıyoruz. sonucu acınası bir final oluyor.

bu yüzden sözcüklere değil, eylemlere odaklanın. ben öyle yapıyorum. misal; sevgiliniz başka biri ile sevişiyorken dahi size , sizi cok sevdiğini yazabilir. yani sözcükler en kolay manipule hatta hipnoz aracıdır. her zaman doğruyu yansıtmazlar. bu yüzden karşınızdaki insanı, size nasıl davrandığı ve sizin için neler yaptığı ile tartın.

mesela şu an sahip olduğum ilişkim, benim için bu konuda bir hiroshima etkisi oluşturdu. şu ana kadar hep ilişkilerinde verici taraf bendim. karşımdaki insanlar narsist, kendi çıkarlarını gözeten ama bunu ustalıkla kapatabildiğini düşünen garip insanlardan oluşuyordu. su an ki erkek arkadaşım hayatıma girdiğinde, aydınlandım. ilişkinin nasıl bir süreç olması gerektiğini, nasıl yürüdüğünü öğrendim ve bunları yaparken bana cümleler kurmadı, bana karşı aksiyonlar aldı.

misal; başıma bir şey geldiğinde, "geleyim mi?" yazmaz. kalkar ve gelir. bir yere giderken istemesemde mutlaka bana her duruma karşı yanımda bulunsun diye nakit verir, iş yerime vesayet yok diye taksime kadar düşünür. bakın dikkat edin bunlar hep aksiyonlar, cümleler değil.

insanlar manipule etmek istediğinde mesaj yazar, sevdiğinde ise bunu hareketleriyle kanıtlar. bu sadece ilişkilerde böyle değil. biri size değer veriyorsa, bunun fiziksel dünyada mutlaka bir göstergesi olur.

seni seviyorum.

yok, normalde samimiyetsiz bir cümle değil ama bazı kişiliksizler bunu "amaca" ulaşmak için kolaylıkla söyleyebildiği zaman çok samimiyetsiz oluyor.

konuşuruz sonra.

sen daha iyilerine layıksın.

ay canim cok uzuldumm gecmis olsunn