düşün ki kardeşin bunu okuyor

iyi geceler ablacım.

sunu atmaktan vazgec artik be ablam

incilin arasına 100 dolar konulmuş da hediye edilmiş gibi bir başlık.

gel gari yâd ellerden. oturup, iki kadeh rakı içip dertleşelim.

mirası aklından bile geçirme kardesim.

evlendikten sonra iyice kendini düşünmeye ve bencil olmaya başladın. birde teyzenin anne yarısı olmadığını öğrenemedin. sürekli çocuklarına bakmam için psikolojik baskı yapmazsan sevinirim. ben kendime ancak bakabiliyorum, çocuk bakmak hiç bana göre değil.

lütfen artık geleceğin için kaygılanmak yerine şu an için en iyisini yapmaya başla.

canımın içleri ne olursa olsun arkanızdayım, ben arkanızı hep toparlarım. hata yapmaktan çekinmeyin. üzülmekten, ağlamaktan... bunlar sizi büyütecek, böyle karakteriniz gelişecek. sevin, sevilin. öpüyorum sizi şapır şupur keratalar.

iyiki benim kardeşim olarak dünyaya gelmişsin.

en çok yanımda olmasını istediğim insan sensin belki ama yoksun. olamadın da. sebeplerini biliyorum. anlıyorum. çok özlüyorum bazen.

bir de iyiki evlenip o bebeyi de yapmışsınız. aşığım ona.

korkma lannn yanındayım . kızı gezdir , yedir , içir, hediyeler al, mutlu et, istmezse tamam de , usulca çık gel evine . üstüne konuşur neden olmadı deriz. kısmet deriz . olmadı bir tura çıkarız senle. yaparız olum bişiler . korkma ...

bir şey demeyeceğim. şimdi değil.
(yav gizem falan katmıyorum bunu diyeceğim zaten aaa)

seri köz getir karşiiiiiim

hangisi?

canım kardeşim...

ben senin annen oldum bunu biliyorsun değil mi?...

yüzüne karşı ben senin için böyle demedim demem de ama çocukluk yaşlarım sana bişi olmasın diye kendimi feda ederek geçti... ve anne dediğimiz kadına...

ama başaramadım... özür dilerim, özür dilerim ablam... keşke daha güçlü olabilseydim... cesur olabilseydim ama canın mevzubahisti...

eve getirdikleri o gün daha beşinci sınıfa gidiyordum... yeşilli kahverengili çekyatın üstünde eski kundaklara sarıp yatırmışlardı seni... küçücük kapkara bişiydin, o siyahlı saçların koca gözlerinle ışık olmuştun hayatıma... aslında ben o gün, o gün anne olmuştum...

seninle ilgilendim göt kadar boyumla, hayatının üstüne titredim... çok dövüştük * ama hep sarıldık birbirimize... doğduğun yerden defolup giderken yabancı bir şehre, seni hep gezdirdim okul çağın geldi bana velisi bu dediler bana... içim titriyordu sana bakarken, seni severken... hem ruhumdaki iyiyi koruyan hem de mücadele gücümdün sen benim... o en kara olaylar olduğunda ebeveyn denen kahpeler yüzünden hayatımın en karanlık dönemleri başladığında sırf başına bir iş gelmesin diye sustum... dayak yememen için elimden geleni yaptım... beraber çalıştık bu yolda sen daha küçücüktün... okuldan merdivenlerden ittirilip düşüp iki ayağını birden kötü bir şekilde incittiğinde o yokuştan sırtımda ben indirmiş seni taşıya taşıya hastaneye götürdüm... unutamam o günleri, unutamam ablam...


ama ayrı kaldığımızda başına gelenler... gelenler beni öldürdü canımın canı... anan bizi ayırdığında 6 sene seni görmek haber almak için köpek gibi uğraşırken başına gelenler... ölseydim keşke kardeşim... koruyamadım seni, affet... affet beni ablam... bilmiyordum... özür dilerim, çok özür dilerim...

böyle olmana sebep ben oldum, bağışla beni canımın canı... her dem yanında olmalıydım, yapamadım... bunun suçluluğu benimle ömür boyu gelecek... ben çektim sen çekmemeliydin...

seni çok seviyorum birtanem, affet beni...

sen küçücüktün o zaman, o kadar ufaktın ki çizgi film kanalını bile açamıyordun. tam konuşamıyordun bile. 3 yaşındaydın henüz. ben kendimi banyoya kapatmış aklımdan milyon kere geçmiş ve sonunda cesaretimi toplamış bileklerimi kesmeye karar vermişken minicik ellerinle kapıyı tıklatıp yarım yamalak konuşmanla beni kendime getirdin. her şeyi düşünmüştüm her şeyi, ne olursa olsun o gün ölecektim kafaya koymuştum. ölümümün annemi babamı nasıl etkileyeceğini düşünmüştüm geçer demiştim, ama senin sesini duyduğum an anladım sana vereceğim zararı. senin hiç haberin olmasa da sayende yaşıyorum yani minik kelebeğim. şimdi de yaşamayı istiyor sayılmam, o günden sonra da iyi ki intihar etmemişim dediğim bir gün bile olmadı. ama sen mutlusun, annem babam mutlu. en azından sırtınıza bir yük olmadım.

şimdi 12 yaşındasın. seninle tahmin ettiğimden bile daha iyi anlaşıyoruz. bana çok düşkünsün, ben de sana tabi. eskisi kadar neşeli olabilmeyi, sana daha eğlenceli bir çocukluk yaşatabilmeyi o kadar isterdim ki. beni affet olur mu?

bazen her şey üstüme geldiğinde seni düşünüp mutlu olmak için ne kadar büyük bir sebebim olduğunu hatırlıyorum. seni öyle çok, öyle çok, öyle çok seviyorum ki…

seni 1 kere kursta, 2 kere okuldan almayı unutmama rağmen, küçükken seni 1 kere yastıkla, 1 kere de denizde yanlışlıkla (valla yanlışlıkla) boğmama rağmen, aile ekonomimize katkıda bulunmak için sana yaptığım kantinci kaşarından hallice hatta belki daha az kaşarlı tostu kısacası kuru ekmeği sana zorla yedirmeme rağmen (kendime çift kaşarlı yapmıştım), saçını kahkül keseceğim ayağına seni beslemeye çevirmeme rağmen, sürekli içeceğine tükürüp, sen içtikten sonra tükürdüğümü itiraf etmeme rağmen, saklambaç ayağına seni odadan kovup daha sonra bilgisayarda oyuna daldığım için, seni aramayı unutup kirli sepetinin içinde yarım saat havasız kalmana rağmen, sen henüz 2 yaşındayken 3 kere havaya atıp 2 kere tutmama rağmen, çok konuştuğun için seni genelde dinlemeyip dinliyormuş gibi bile yapmamama rağmen, diş fırçalama alışkanlığı kazanman için ilk diş fırçanla lavaboyu temizlerken sana yakalandığımda yaşattığım travmaya rağmen, başın ağrıdığı için para karşılığı bana masaj yaptırdığında başını daha çok ağrıtıp, paramı aldıktan sonra seni dövmeme rağmen ve ve ve daha sayısız travmalarının, çocukluk anılarının, ergenlik döneminin korkulu rüyası olmama rağmen

seni çok ama çok seviyorum canım kardeşim, iyi ki benim kardeşimsin. he bir de en sevdiğin tişörtünü saç boyama tişörtüm yaptım, haberin olsun.

-en sevdiğin ablan *

yazdığın günlükte birkaç satırın, birkaç kıyafetin, tokan/ küpen ve bolca anın…
kokun burnumdan gitti.
seni çok özlüyorum.

ya birader allah rızası için şu mikrofonun açıkken bir şey yemeyi bırak. oyuna konsantre olamıyorum lan! hup diye içine çektiğin çaya tüküreyim yaa!!!

girdim âdem cismine kimse ne bilmez sırrımı
men o beytullâh içinde tâ ezelden var idim