duyulan en acı verici cümle

bir kereden birşey olmaz

seni sevmeyi denedim ama başaramadım.

" son vedalarını bana etmişlerdi. "
sevdiklerini kaybeden birinin cümlesiydi.

ben seni arkadaş olarak görüyorum cümlesi. arkadaşının kemiklerini skym.

dün kardiyoloji doktoru bana '' yukarıdaki galiba seni sevmiyor '' dedi.
valla bir anda hayatı sorgulamaya başladım sözlük.

neyse yazamıcam. siz de yazmayın.

"başka çaren yok."
gerçekten başka çarenin olmamasını hatırlatan, iç ürpertici söz. başka bir çare olduğunu bilsek bu kadar acı vermezdi bu sözü duymak ancak gerçekten başka çare olmaması can yakıcı. belki de başka çare olmaması değil can yakıcı olan... can yakıcı olan, bir çare aramaya mecbur kalışımız.

sigara bitmis moruk

baba evladını yıkarsa , ikiside güler . ama evlat babasını yıkarsa , ikiside ağlar .

rol yapıyorsun bilerek depresyondasın, ilgi çekmek istiyorsun.
dünya senin etrafında dönmüyor.
sen şimdi canın ister intihar edersin.
hasta olmak ya da ilaç kullanmak havalı bir şey değil bunun arkasına sığınamazsın.
sen salaksın.
yine beceremedin.

senin gibi evlada lanet olsun.

kendi başına bile fazlasıyla acı verirken duruma göre en acısıdır bir başın sağolsun.

şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece size hep tatlı gelecek.
bir şehit annesinin sözü. ne zaman duysam yutkunamam.

cümle değil kelime…
(bkz: nüksetti)

halisülasyon görüyosun
delisin
kafayı yedin

bir projede görev alıyordum ve ilgilendiğim yaşlı bir çift vardı. 5-6 defa birlikte vakit geçirmiş ve sohbetimiz, samimiyetimiz gelişmişti naci amca ile. ilk başta bize sitemliydi, istemiyordu bizleri görmeyi ancak zamanla kabul etmişti yüreğine. 5. defa kanser hastası olduğunu söylemişti ve ışın tedavisi görüyordu. ağrıları, acıları çoktu ama bizim gittiğimiz dönemde yüzünün güldüğüne çokça şahit olmuştuk ki tüm çocukları ile bile tanıştırmıştı bizleri. sonra pandemi dönemi girdi araya ve proje yarıda kaldı. aradan kısa bizir zaman geçmişti ki bir sabah uyandığımda telefonumda naci amcanın kızından gelen "babamı kaybettik." mesajını gördüm. belki 10-15 dakika sadece mesaja bakakalmıştım. çok ağır gelmişti bu söz. belki başlığa uymayıp okunan bir söz gibi gelebilir ama bazen hala okuduğumdaki sesimi işitirim kulaklarımda.

her trt nağme radyosunu dinlediğimde seni yad ederim :)

maalesef. bu kelimenin içinde bir trajedi barınır.bu kelime ile başlayan cümle beni ürkütür.

"yok ol"

"büyük konuşmuşum"

hastanızı kaybettik, başınız sağ olsun demişti doktor. hissettirdiği acıdan ziyade oluşan boşluk çok zorlayıcı oldu.