e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama

blagoevgrad üsküp veya sakız adalılar lılar ses etsin.

7 kuşak trabzon.

büyük büyük dedem trablusgarp'da savaşmış.

yeni güncelleme ile birlikte, daha önce bu bilgileri görünmeyen bazı kişiler de bunu görüntüleyebilmeye başladılar. bu kişilerden biri de benim.

bende 1800'lerin ortasında başlıyor. (1843)

her şey tahir ile başlamış. (soyadı yok)



tahir kafkasya da doğmuş, sonra bir gün deli silkmiş gibi bavulları toplayıp "hadi eskişehir'e gideyim anuna koyım, zaten soyadım da yok" demiş, annesi emine ve babası bekir'in "oğlum, kızanım, yapma etme, sene 1865, yollar tehlikeli, adamı yolda ayılar ziker. bak ne güzel kafkasya'da yaşayıp gidiyoruz" yalvarışlarını dinlememiş, binmiş atına ve yola çıkmış.

yolda yaşadığı bir sürü maceradan sonra eskişehir - odunpazarı - çavlum mahallesine gelince, heralde ortamı beğenmiş olacak ki, "ooo hacı burası güzelmiş, ben buraya yerleşirim, neydi lan o kafkasya her yer dağ tepe." diyerek yolculuğunu sonlandırmış.

kafkas kökenli çıktım yani.

ama tahir'den öncesini bilmiyorum tabi.

ulan tahir ne adamsın.

tahir (temsili):

benim uzmanlık alanımdır.
ailenin belirgin lakabı varsa osmanlıca belgelerden okuyarak 300 sene geriye gidebilirim.

4 kişi çıktı. onla düne anca gideriz.

bir insan neden dedesinin dedesini merak edip bu sistemde sorgulama yapar kafam almıyor. balkandan göçmüşüz, kırımdan gelmişiz vesaire. sen göçmedin deden göçtü. birey olmayı ne zaman öğreneceksiniz?

napolyon'a "sen soylu değilsin" demişler, soyum kendimden başlar demiş. tabii zeki adam. nerede türk insanında bu akıl fikir. biraz napoleone'yi örnek alın.

teyzelerimin bizim balkan göçmeni oldugumuzu iddia etmelerine müteakip, devletin açtığı alt-üst soy bilgisi ile ; 1700 lerden bu yana şehirli oldugumuzu öğrenmiş oldum. aile kütüğüne köyden giren ya da köye gelin giden yoktu ta ki bana kadar. (ben geleneği bozarak eşimin malatya da ki hiç görmediği köyünün kütüğüne girdim.)

ancak geçenlerde bir toplantıda tanıstıgım biri o yıllarda atalarımın ikamet ettiği semtin gayri müslimlere ait yerleşim yeri oldugunu söylemesi ile içimde bir “acaba” duygusu kabarmadı değil. bizimkiler devşirme olabilirler.

içinden daha çıkılmaz bir hale sokan olaydır

bir ümit farklı bir yer çıkar, bir kişi olsun farklı memleketli olur diye heves edip bakmıştım. sonuç hüsran. *

hayal kırıklığı...

bütün isimler ahmet, mehmet, ayşe, fatma. hepsi mal gibi aynı yerde doğup aynı yerde ölmüşler. millette kahkaha atmalık dede, nine isimleri varken bizimkilere bak. hadi diyelim selanik, gürcistan neyim olsun o da yok.

bir ümit belki bir yerlerden gelmişlerdir, diyerek sorguladım. isa'dan beri dağdaymış bizimkiler. hiç aşağılara inelim, biraz dolaşalım dememişler. bir ara komşu köye gidip, beğenmemişler ve geri dönmüşler. hayatlarını beş haneli yerlerde geçirmişler.

aynı yerde yaşadığınız için zaten soy ağacınızı görebiliyorsunuz. aileniz vergi veren insanlardı.

benim gibi daha eski bir aileye sahip olan kimseleri hiç şaşırtmamış sorgulama yöntemi. açıkçası benim elimdeki soyağacı bilgisi e-devletten 200 yıl daha geriye gidiyor. 1600'lerin başına kadar sülaleyi götürebiliyorum.

tabi bunun kaynağı vakıfname. osmanlı vakıf cenneti bir devletti. varlıklı ve eğitimli kimseler genelde vakıfları, sahip oldukları mülklerin sahipliğini uzatmak için kullanmıştır. gelirleri de aileyi yüzlerce yıl beslemiştir.

benim ailem hem malatya hem de istanbulun yerlisi. 1600'lerde atamın kardeşinin yaptırdığı cami hâlâ üsküdarda duruyor. yanında hamamı bile var. soyağacımda 1 sadrazam, bir haremağası, 3 paşa ve sanırım bi de sipahi beyi var. sadrazam olan, osmanlıda tüm üst bürokrasinin kılıçtan geçirilmesine neden olan olayın muhtemel sorumlusu*. olaydan bir ay önce istifa edip, isyan çıkmasına neden olup hayatta kalan tek kişi kendisidir. bir tanesi de anadolu sipahilerinin başı gibi bir şey. o da çok değişik işler yapmış. anlatmayayım burada.
ben ne yapayım böyle sülaleyi bir rockefeller olamadıktan sonra.

millet de "dedem köyden neden çıkmadı" diye şikayet etsin. benim aristokrat ruhum incinmiş kimin umurunda...****

gerçekten de hayal kırıklığı.

iki muhit arası al gülüm ver gülüm yapmışlar. bu ne kepazelik, tek düzelik, vizyonsuzluk hocam ya.

lan hiç mi aranızdan biri, hayal kurmamış, başka memleketlerde noluyor diye merak edip, gitmemiş. orada yeni insanlarla tanışıp, evlenmemiş.

1848'den beri aynı il -ilçe.

ne biçim hayatlar gelmiş, geçmiş lan.

umut sarıkaya'dan gelsin

sağdan sola, üstten alta, önden arkaya doğru donat tadında uygulama

galiba bizimkiler anadolu'ya gelir gelmez yozgat'a yerleşmişler daha da çıkmamışlar. ilk göç eden kişi babam olmuş iş bulabilmek için 80'li yıllarda düşünün yani.

tüm soy aynı köyde ulan bi çıkın bakın etrafa dünyada neler oluyor. yan köye baksaydınız bari bi djfjfjdbjddhdjhdjcjfnf

ilk çıktığında popüler olan e-devlet uygulamalarından biri,
gerek var mıydı böyle bir uygulamaya, vardı vardı.

bizim sülale kastomonun 15 ilçesinden/köyünden dışarı çıkmamış,yani hakiki kastamonu ayısıyım :d

baba tarafı aynı köyden bile çıkmamış.* has oralıyız.

anne tarafım kafkaslardan gelme yörüklermiş. köyün zengin kızıyla evlenince büyük dedem yerleşik hayata geçilmiş.