e-kitap okumak

tarık akan'nın (bkz: anne kafam da bit var)
kitabını okumuştum gece nöbetin de. çok sarmıştı valla abartısız 11 dal sigara içmiştim okurken.

pdf çok şarj yer yalnız.

bini geçik kitapla kendi oluşturduğum e kutuphanemle yaptığımdır. z sağolsun.

e kitap okumak güzel ama göz ağrısı başağrısı hiç güzel değil.

aşşırı sinir bozucu, bir o kadar da rahat aktivite. bi kere kitabı taşıma derdi yok. aç telefondan istediğin yerden oku. telefonu uyurken bile yanından ayırmayan üşengeç tipler için önemli bir buluş ebook.
kitaptan okuduğun tadı veriyor mu, elbette vermiyor. göz yoruyor, telefona gelen bildirimle dikkat dağılıyor, ayraç olayı hala bazı uygulamalarda saçma sapan olduğu için okunan sayfaları tekrar okutmak zorunda bırakıyor falan. ancak benim gibi unıtkan bir üşengeç için artık kitap okuyabilmenin tek yolu malesef..

dışardan telefon bağımlısı gibi görünmekten endişelendiğim için, bende olmadı o iş

telefona tablete bakanlar kitabın sayfalarına bakan bir olur mu hiç?

hiç bir sakıncası yoktur. yok kitabın kokusuymuş, sayfasıymış, kapağıymış bunlar boş laflar. kitap sadece bir maddedir, onun ehemmiyeti içeriğinde saklıdır. okuduklarımın zihnimdeki yaratacağı ve benim şekillendireceğim hususlar olmasa hiç bir anlamı yoktur. somut bir kitabı okurken bile o kitabı haşat ederim. notlar alır, kavramları altını çizer, önemli yerleri belirtir ve sualler sorarım. kitabın üzerine yeni bir kitap yazmaya kalkarım. işin şiirselleştirmenin bir anlamı yok.

görme engelinden dolayı ekran okuyucuyla sürekli yaptığım eylemdir.
üstteki arkadaşın da dediği gibi içerik önemlidir.

önceleri önyargılı olduğum bir husustu ama zamanla e-kitap okumaya alıştım. hatta geçen gün okumayı çok istediğim ama baskı halini kimselerin görmesini istemediğim bir kitabın (bkz: toksik aile ilişkileri) e-kitap versiyonunu satın aldım. önce tüm kitabı okudum, sonra bir kez daha, sonra altını çizerek bir kez daha, şimdi de bir sekmede açık duruyor, gün içinde fırsat buldukça ara ara altını çizdiğim kısımları okuyorum. gizli gizli okumak için de güzel bir yöntemmiş... bu arada kitapta yazanlar, hayat hikayemin özeti gibi... bu kadar gerçeklerle yüzleşmek çok acı oldu ama olsun... en azından artık bir şeylerin değişeceğine dair boş yere umutlanmayacak kadar bilinçlendim. gizli gizli okumaya devam.*

kitaplar çok pahalandı, diye ek seçenek olarak düşünmüştüm. bkz: gaflet ve delalet. bu nedenle dün e-kitap okuyucusu fiyatlarına baktım. * sonuç; bir okuyucu = 500 kitap - 500 kitap içeriği.

yok canım, sağ olun. ben sarılıp uyuduğum, karton kapak saman yapraklarımla mutluyum.

bazıları elektronik kitaptan neyi kastettiğimi pek anlamamışlar. ben size ne olduğunu atayım da şu anda okuduğunuz araç vasıtasıyla o 500 kitap içeriğinden mahrum kalmayın :d

elektronik kitap:
elektronik kitap, e-kitap veya e-kitap, bilgisayarların veya diğer elektronik cihazların düz panel ekranında okunabilen metinden oluşan dijital biçimde sunulan bir kitap yayınıdır. bazen "basılı bir kitabın elektronik versiyonu" olarak tanımlansa da, bazı e-kitapların basılı bir eşdeğeri yoktur. e-kitaplar, özel e-kitap okuyucu cihazlar, masaüstü, dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar da dahil olmak üzere kontrol edilebilir bir görüntü aygıtına sahip herhangi bir cihazda okunabilir.

ayrıca somut kitap kötü değildir. bende de yüzlerce var. sadece ille de şu, bu denmesini anlamlandıramıyorum. yanlış anlamlara yormayın lütfen.

gerçekleştirmek için bookmate isimli uygulamayı kullandığım eylem. öyle özel e-kitap okutuculara falan ihtiyacınız yok arkadaşlar bu uygulama sayesinde. her an her yerde her durumda cep telefonunuzdan uygulamayı açıp okuyabilirsiniz. e-kitap okumayı makul hale getiren de bu durum zaten; her an her yerde her durumda okuyabilmek. hatta ben bir durum daha paylaşayım sizinle. bildiğiniz gibi sosyal mekanlarda kahvenizi alıp kitap okumak istediğinizde etrafta yadırgandığınız, şovcu olduğunuza dair yargılara maruz kaldığınız durumlar oluyor, özellikle küçük şehirlerde. telefondan e-kitap okumak bu durumda da hızır gibi yetişiyor.

e kitabın hangisine denk gelirseniz onu okuyuverin gali.

ya da mağara duvarına kazıyalım size özel, o eşsiz kaya dokusunu hissedin.

dikilitaşa da bambaşka diyorlar, açık hava-boyun fıtığı kombinasyonu, mis.

www.youtube.com/shorts/0aYC...

otomatik vites araba kullanmak gibidir, ruhsuzdur.

elle yazılan kitaplardan endüstriyel matbaalara geçildiğinde de insanlar; ya abi o hattatın çizgilerini, parşömenin kokusunu, ciltlerin dışındaki derileri, kalın mumlu ipleri hissetmeden kitap mı okunur yia, demişler midir acaba?

e-kitap bal gibi okunur ve bal gibi de kağıda basılı kitaptan avantajlıdır.
birincisi her an her yerde okumanızı sağlayan bir konforu var e-kitap okumanın. ikincisi gelişen teknolojiyle gayet stabil, düzgün, verimli çalışan mobil uygulamalar türedi telefonlar için ve bunlarda göz-baş ağrısı yapmayacak şekilde ekran parlaklığı, font ayarı ayarlanabiliyor. ayrıca iphone kullanıyorsanız ( androidi bilmiyorum ) odaklardan okumayı aktif hale getirip, e-kitap okuma uygulamasını kullanırsanız, sistem bunu öğreniyor ve daha sonra e-kitap okuma uygulamasını her açtığınızda okuma odağını otomatik ayarlıyor. böylece bildirimler dikkatimi dağıtıyor bahanesi de ortadan kalkmış oluyor.

e-kitap okumanın en önemli avantajı ise normalde metreküplerce yer kaplayacak olan kitapların, birkaç mb ile cihazınızda taşınabiliyor olması.
ama sizler satın aldığınız şeyi sergilemenin, fiziksel olarak sahip olma duygusunun hazzını arıyorsanız, onu bilemem…

tercih edilebilir fakat hiçbir zaman alışamadığım olaydır. o kitaba dokunmak, sayfalarını çevirmek , kokusu bu hissiyatlar çok farklı.

kitap kokusu edebiyatı yapanların tavsiye etmediğidir.

hiç tercih etmeyeceğim bir yöntem olabilir. kitabı ben elimde tutmalıyım, sayfaları çevirirken çıkan o sesi duymalıyım, ilk aldığım zaman kokusunu içime çekmeliyim :) bu konuda sanırım gelenekselciyim ben :)

çok keyiflidir.

müthiş eylem. daha önce de hakkında yazdığım için uzun uzun yazmayacağım.

bu arada çalışır durumda sömürmelik e-kitap sitesi bilen varsa bi’ dm uzağındayım..