e-kitap okumak

telefonuma e-pub kitapları açan bir uygulama indirdim, sayfa rengi falan da seçilebiliyor.uzun zaman okunmayıp tekrar okunmaya başlandığında bile kalınan sayfadan okumaya devam etme imkanı sunuyor. önemli bulunan yerleri vurgulama adına renk renk kalem seçenekleri mevcut. ve telefonun ışığı sayesinde odada elektrik tasarrufu da mümkün oluyor.
dezavantajları ise, gelen herhangi bir bildirim ya da mesaj dikkati dağıtabiliyor. ya da telefonu şarj etme imkanı yoksa kitap yarıda kalabiliyor.kitap kokusu kitaba dokunmak falan gibi durumları romantize ediyoruz. insan konfor alanından çıkmamak için bazen değişime direnebiliyor ama, e-kitap olayı dünyanın çölleşme gerçeğiyle yüzleştiği şu dönemde kağıt israf edilmemesi açısından da değerli bir adım.benim de bu konuda kafam karışık gerçekten.tek bildiğim okumanın çok güzel bir beceri ve eylem olduğu.

aslında kendince bir rahatlığı var. hele kobonuz falan varsa alın elinize yatakta döne döne okuyun.

akraba ziyareti, tuvalet gibi kitabı açıp okuyamayacağım alanlarda okuyorum baya da güzel oluyor

artık basımı olmayan, sadece e-kitap formatında yayınlanmış oldukları veya paramın yetmediği zamanlarda yaptığım bir eylemdir. bence bu tür durumlar için çok iyi bir alternatif. tabi kitabın kitaplığında olması kadar mükemmel bir durum değil.

e-ink teknolojisi barındıran kobo, kindle gibi bir markanın ışıklı bir modeline sahipseniz geceleri ve yolculuklarda pratik ve keyifli olabilecek eylemdir. ama bütün okumaların gerçekleştirme şekli olacak eylem değildir.

denedim hatta o sıralar alma imkanım olmadığı için merak ettiğim bir kitapta denedim ama sıkıcı yaa,o sayfa dokusu bambaşkaymış meğer.

bir türlü yapamadığımdır. tat alamıyorum, okuduğumu anlamıyorum. benlik değil.

basılı kitap okumak plaktan müzik dinlemekse e kitap okumak kulaklıkla mp3 dinlemektir. yerine göre birisi yerine göre diğeri güzeldir. ikisini de seviyorum. senelerdir kindle kullanıyorum ama aradığım kitapların çoğunun e kitap hali yok mecburen baskılı kitaba da devam ediyorum.

birçok kitabı e kitap olarak okudum keşke elimde olsaydı neyse para bulunca alıp tekrar okuruz.

benim en nefret ettiğim durumlardan biri.

tez yazarken mecbur kaldığım eylemdir.

gün boyu o ya da bu sebeple ekrana bir şekilde maruz kalıyorken, seçim şansımı (her zaman, her daim) kendisinden yana kullanmayacağım eylem. ha zaten sevmiyorum e-kitap olayını, o ayrı.

kitap kokusu, sayfası, kapağı romantizmi yapmayacağım fakat benim gibi odaklanması 5 yaş seviyesinde olan biri için e-kitap okumak çok zor. yoksa oldukça kullanışlı olduğunu düşünüyorum. her türlü okuyana saygım sonsuz. iyi okumalar.

hangi cihazda okuduğunuza göre verdiği zevk, haz ve konforun değiştiği durumdur.

(bkz: kindle)(bkz: kobo)

ilk telefonumu aldıklarından tuşluydu. sms atmaya korkardım. 160karakteri tıkır tıkır ses eşliğinde yazardım. şimdi dönüp o güne baktığımda özlediğim şeyler arasında o tuşlu telefon sadece nostalji.

elektronik kitap aslında iki şekilde canlandırıyor kafamda.
1-yıllar önce aldığım kobo.
2-yıllar önce aldığım koboya indirdiğim gb'larca e-pub yayın.
bu epubları uygulama ile tablette, pc de, telefonda senkron edebiliyorum.

e kitap ta en büyük eksiklik netflix gibi bir platformdur kanımca aylık öde 50-60 tl kitapları oku geç. beğendiğini yine satın al.

gelelim emekli olmuş ilk telefonuma. iyiydi hoştu, ama anlamsızdı. sırf merhaba demek için, kırk yılda anam babam nerdesin diye sormak için anlamsızdı hayatımızda. ama ilk evresiydi telefonun. onun nesli gelişti. elektronik kitaplar da gelişir. okuma alışkanlığı azsa daha yavaş olur ama değişir. amaç istifçilik yapıp kitap okumak değilse kitabın kokusu güzeldir. ama bir seyahate çıkarken hangi kitabı alacağını düşünmeden yola devam edebilmek müthiş bir konfor. yayın evlerinin, kitapçıların kısır raflar da kitap aramak yerine istediğine anında ulaşabilmek (dil önemli hocam, tabiki türkçe kaynak az) kitap kokusunun önünde nasıl durmaz?

velhasıl kitap kokusu iyidir, ama eskimiştir. nostalji olacaktır. tek sorun bunun ne zaman olacağı, bugün mü yoksa yarın mı?

okumak ve sayfa sayfa ilerlemekten ziyade, fiziken vücudu olmadığından, bitirmesi oldukça tuhaf hissettiren eylem.

stefan zweig kitaplarına para vermemek için yapmaya başladığım, en son beni bir kitaba 40 lira vermekten kurtaran eylemdir. gerçek kitabın yerini tutmaz.

zamanında imkansızlıklar dolayısıyla 15 inç tüplü monitörden başladığım için bu olaya, şu an otobüslerdeki durak gösteren ekrandan bile kitap okuyabilirim. o kadar fark etmez bana, gerçek kitapmış sanalmış mürekkepmiş pikselmiş. text olsun yeter.

imkansızlık derken fakir edebiyatı değil, istediğimiz kitaplar şehrimizde yoktu. e-ticaret de yoktu ve her daim istanbul'dan birinden rica edemezdik. yani olay bi miktar yılmaz erdoğan'ın dediği gibiydi;

alabileceğimiz şeylerin sayısı bulabildiklerimizden birazcık daha olsa fazla idi. yani şehirde her daim limon olsa niye almayaydık?

linkteki kitapla google play kitaplarda başladığım alışkanlık. hem çok daha uygun fiyatlı hemde her yerden erişim sağlayıp okuma kolaylığı sağlıyor. bence teknolojinin nimetlerinden faydalanmalı buradan

fazla göz yorduğundan tercih etmemeye çalışsam da ekonomik durumlar yüzünden zorunlu olarak kendini içinde bulduğum eylem.