dün yüklemi özneyle kırıştırırken görmüş virgül ne yapıyorsunuz siz burada demiş.
özne söze girip devrik cümle yapmaya çalışıyorduk ama beceremedik demiş.
devamını gör...
çok hoş bir öykü varmış ama bu öykünün henüz bir ismi yokmuş. boşta duran bir zamire, "şu ismin yerini tutsana" demişler. zamiri öyküye raptetmek istemişler lâkin o da tutamamış. bunun üzerine gidip bağ fiilden yardım istemişler, ismin yerine bağ fiille düğüm atıp tutturmuşlar.
devamını gör...
ahmet hamdi tanpınar'ın pek kalemi olmazmış, okuduğu kitaplarda da sigarasını yaktığı kibrit ile satırların altını çizmeye çalışırmış.
bir de yeni aldığı kitaplarla uyur veya uyuya kalırmış hep.
enteresan bir adammış velhasıl-ı kelam!
devamını gör...
balzac'ın kahve bağımlılığı

günde 50 fincan kahve içen balzac kahve yapmaya zamanı olmadığında veya yapacak birisi yokken kahve çekirdeklerini çiğnermiş. 51 yaşında hayata veda eden yazarın ölüm sebeplerinin başında da kahve tiryakiliği geliyor.
devamını gör...
dostoyevski , dost hayatı yaşıyormuş. kiminle olduğunu söylemem.
devamını gör...
adı üstünde çoğu: 'dedikodu' biribiriyle ve gerçeklerle çelişen uydurmalar..( örn. ahmet haşim'e dair olanı..haşimin sevgilisinin annesi, haşim çok seviyor diye uskumru dolması yapıp, haşimin cebine koymuş muş da, haşimde elini dışarda cebine atıp bulunca kızmış mış da sevgilisini terketmiş miş.. haşim kendi fiziğinden çirkinliğinden alabildiğine kompleksli, bunalımlı, topluluktan kaçan içine kapanık münzevi az konuşan sorunlu bir insanmış, yazdıkları ortada. haşim döneminde hem de haşim gibi birisinin sevgilisi olabilir mi, hadi kaçak göçek bir şekilde oldu, sevgilinin annesi o kültürel dokuda durumu kabullenip, bir de cebine habersiz uskumru dolması koyar mı, bırak kadınları insanlardan kaçarak yaşayan haşim o sevgiliyi bu nedenle terk eder mi... nerden tutsan imkansız..
nazım'ın haşime yönelik dizelerini hatırlayın anlarsınız...)
devamını gör...
nurullah ataç bir gazeteden köşe yazarlığı teklifi alır. bir kaç gün düşündükten sonra ücretini kendi belirlediği müspet cevap ile geri döner; "kısa yazmam isteniyorsa yazı başına 10 lira isterim, ‘uzun da olabilir’ diyorsanız, yazı başına 5 lira yeter!"
devamını gör...
mübareğin asalaklığı ve tembelliği dillere destandır maalesef. hamasette sınır tanımaması bu yüzden olmalı..
devamını gör...
ahah nefis konu. bunun en süperi, çok kıl olduğum femo tayfayı kudurtan değerli ted hughes abimiz. sylvia plath'ın eşi oluyor kendileri. aldatmış bunu çat çat ted baba. ya tamam, aldatmak berbat bişi bunu ben de biliyorum da, o kadın çekilmezdi abicim. oturup edebi düzlemde her femocan kardeşim ile tartışırım. dünyada harika kokan çok neşeli kadınlar var. neşesiz gibi duruyorlar uzaktan önce, fakat neşe dolular. yiyesimiz geliyor çiğ çiğ. ted bey'e ruh hastası tayfa çok saldırmış aldatınca. bence dünyanın en haklı aldatması o.

bir diğer en süper olay da, simone de beauvoir yenge bence çokomelini emdirdi genç oğlanlara arada derede. sartre'ye boynuzlu diyemem...emin değilim. fakat konuşuşmuş zamanında bu olaylar.. sadakatsiz filmi gibi durumlar olmuş sanırım. sartre'ye mektubunu yazıp merdivenlerde gömdürmüş diye bir dedikocu okumuştum. günahını da alamam kimsenin. seks iyi yani. yarım saat sürüyor ortalama. kıza göre değişiyor. (rekorum 1 saat 17 dakika nefessiz). sonra otelin sauna kısmına inmek de süper. 45dk bali masajını da çakacaksın buhar banyosundan falan sonra, oooh. millet seksi unuttu günümüzde. kadınlarımız gerginlik makinesi gibi oldu hassaslaşmaktan. manyak oldu herkes. bence sevişelim bam bam. seks heyecandır ve de ruhu dinlendiren harika bir ileri-geri salınımıdır.

ps: rıza olmalı. ekşi sığırı kimliğimle, bu "rıza" konusunu belirteyim ki, yolda atlıyoruz sanmasın kimse. rıza çalımbay.
devamını gör...
bir edebiyatçı olarak başlıyorum;

1)edgar allan poe ve hemingway alkolikti.

2) virginia woolf'un asıl adı "adeline virginia stephen'dir" feminist edebiyatına dahil olan eseri olmasına rağmen, kocasının soyadını kullanır. ( kadın- erkek özgürlüğü için savaşırken, kocanın soyadının arkasına sığınmak.. peki..) camdan aşağı atlamaya kalkışmıştır ve sonunda ceplerini taşla doldurarak kendisini nehire atıp, boğmuştur. ciddi psikolojik sorunları olan bir yazardı ama delirme ve yeteneğini kaybetme korkusu yüzünden bu eşiğe gelmiştir. "delirme korkusu yüzünden deliren yazar" olarak tanımlanabilir.

3) sylvia plath.. amerikan edebiyatının en melankolik ve deliliğin eşiğini geçmiş yazarıdır. feminist olarak tanımlanır ama hayatı aksini kanıtlar (bence). aslında problemi babasıdır. babası ile arasında olmayan bağın hatta babasının katı davranışlarının travması, evlendiği kocasının kendisini aldatmasıyla birleşince, iyice işler rayından çıkar. hayatında toplam 3 kere intihara teşebbüs eder. en sonunda, 2 cocugunu uyuttuktan sonra, kafasını fırına sokar ve gaz koklayarak intihar eder.

4) federico garcia lorca;

ispanyol yazardır. varlığıyla ispanyol edebiyatını mest etmiştir. eşcinseldir ve bunu saklama gereği duymaz. ölümü şaibelidir çünkü ispanyanın iç savaş döneminin başında öldürülür ve cesedi hiç bulunamaz. yakın zamanda, öldürüldüğü düşünülen bölge de; kendisine ait bir bulgu çıkarabilmek amacıyla kazılar yapıldı.

5) margaret mead

kendisi ingiliz dili ve edebiyatı mezunu olsa da, amerikan kültürel antropolojisine dahil bir hanımefendidir. kitapları vardır ve amerika'da feminist hareketinin önderlerinden sayılır. franz boas'ın akımı olan " culture and personality school" (30'lar ve 40'lar da aktifti) dahildir. aynı akımın içerisinde yer alan ruth benedict( kendiside edebiyat mezunudur ve antropologdur) ile eş cinsel ilişki yaşamıştır. üstelik straight şekilde, 3 kez evlenip boşandığı gerçeğini de atlamamak gerekir. hanımefendi amerikan toplumu için ciddi jübiledir.

6) divine comedy/ ınferno - dante

dante'nin ünlü eseri " ilahi komedinin" ( komedya diye çevrilmiştir ama asıl doğru çevirisi komedidir.) bir bölümüdür. ınferno, hristiyanlık inancını sembolize eden( odak incildir), cehennemin 9 katının detaylıca anlatıldığı ciddi bir tasvirdir aslında. dantenin kurgusunda, cehennemin 9 katı vardır ve günahkarlar, günahlarının ağırlığına göre 9 kata yerleştirilirler. 1'den 9'a kadar olan dikey inişte, günahlar; hafiften büyüğe doğru konumlandırılır. hafif günaha sahip olanlar ilk katlara, büyük günahları barındıranlar ise dibe doğru yerleştirilir. her katın günah açılımı farklıdır. aslında eserin bu bölümünde, temelde "günahı reddetme" ideolojisi vardır ve ruhun, tanrı'ya doğru yolculuğu temel tutulur. dante italyan bir yazardır, eser; italyan edebiyatına aittir.

daha çok var ama kelimeler bitmez..

bunlar simdilik idealdir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"edebiyat dedikoduları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim