1.
söylediği şarkıların neredeyse tümünü dinlemiş olduğum fransız kadını, kaldırım serçesi, müthiş ve deli bir insan.
la foule şarkısını söylerken dinlemeyi değil kendisini izlemeyi tercih ederim. ayrıca sırf edith hanım yüzünden fransızca öğrenmek istemişimdir.
la foule şarkısını söylerken dinlemeyi değil kendisini izlemeyi tercih ederim. ayrıca sırf edith hanım yüzünden fransızca öğrenmek istemişimdir.
devamını gör...
2.
kaldırım seçesi lakaplı zorlukların hayatına etkisi büyük olan şarkıcı. şklar ve yoksulluk. sokakta başlayan şöhret ve benim en sevdiğim şarkı la vie en rose.
devamını gör...
3.
attila ilhan’ın, ölümünün ardından “piaf’ın ölmesi gerçekte kıyısından köşesinden bizim de tanıdığımız eski bir fransa’nın ölmesi demekti.” dediği büyük sanatçı.
devamını gör...
4.
sanatçının çok zor bir hayatı olmuştur ve genç yaşta hayatını kaybetmiştir. fransa'nın alman işgali sırasında alman subaylar tarafından berlin'de konser vermesi için teklifte bulunulmuştur.
daha fazlası için; edith piaf
daha fazlası için; edith piaf
devamını gör...
5.
eski sevgilimi hatırlatan, beraber şarap içerken dinlediğimiz parçaların sahibi sanatçı.
devamını gör...
6.
lisedeyken fransızca dersinde tanıştığım kaldırım serçesi.
je ne veux pas travailler ile tanımıştım kendisini ilk olarak.
je ne veux pas travailler ile tanımıştım kendisini ilk olarak.
devamını gör...
7.
kaldırım serçesi. bu sanatçıyı her dinlediğimde fransızcanın şarkıya ne kadar yakışır bir dil olduğunu keşfediyorum. her şarkısında ayrı bir hissiyata kapılsam da genellikle şarabımı elime alıp şöminenin önünde oturuyormuşum gibi huzurlu bir his veriyor.
en sevdiklerimden birini bırakayım:
en sevdiklerimden birini bırakayım:
devamını gör...
8.
yürüyen gırtlak olarak yaratılmış ölümsüz sanatçı. huzunbaz gecelerin yumuşak ilacıdır.
devamını gör...
9.
edith dinlerken dans eder gibi oluyorum. bir şarkı ya da melodi bende dans etme hissi uyandırıyorsa (en azından hayalimde) o şey iyidir net.
devamını gör...
10.
milord adlı şarkısı harika olan sanatçı.
gerçi çoğu şarkısı güzel. dinlemeyi severim.
gerçi çoğu şarkısı güzel. dinlemeyi severim.
devamını gör...
11.
la vie en rose şarkısı ile en çok bilinen ve cesaretin var mı aşka filminde de geçen şarkıların güzel sesli sanatçısı.
devamını gör...
12.
bugün doğum günü...
1915 paris doğumlu, döneminin en sevilen sanatçılarından biriydi edith piaf
fransız şarkıcıdır.
annesi göçmen, babası cambazdı. babasının isteği ile önce bir genelevde çalışmaya yollandı ardından babasının onu genelevden geri alması ile sokaklarda şarkı söylemeye başladı, söylediği şeyler arasında fransa'nın milli marşı la marseillaise'da vardır.
17 yaşındayken anne olan piaf, bebeğini 2 yaşındayken kaybetti.
küçük piaf ya da kaldırım serçesi olarak tanınmaya başlanan piaf yüzlerce şarkıya imza atmıştır.
1949 yılında sevgilisi marcel cerdan piaf'la buluşmak için bindiği uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir.
bu kayıpa büyük bir depresyona giren piaf kendini alkole vermiş, 10 ekim 1963'de aramızdan ayrılmıştır.
cenaze töreninde 100.000'den fazla kişi bulunan piaf'ın ardından charles aznavour ise ''ikinci dünya savaşı sona erdiğinden beri bütün paris’in trafiğini tamamen kilitleyen başka bir olay yoktur, demiştir.
la môme - adlı film kendisinin hayatını anlatır.
piaf'ından son röportajından bir kesit/
bir kadına öğüt verecek olsaydınız, bu ne olurdu?
- sev.
- bir genç kıza?
- sev.
- peki bir çocuğa?
- sev.
şarkıları
fransızca: le droit d'aimer
fransızca: à quoi ça sert l'amour? (théo sarapo ile birlikte)
fransızca: fallait-ıl
fransızca: une valse
fransızca: ınconnu excepte de dieu (charles dumont ile birlikte)
fransızca: quatorze juillet
fransızca: les amants de teruel (mikis theodorakis ve jacques plante ile birlikte)
fransızca: roulez tambours
fransızca: musique à tout va
fransızca: le rendez-vous
fransızca: toi, tu l'entends pas!
fransızca: carmen's story
fransızca: on cherche un auguste
fransızca: ça fait drôle
fransızca: emporte-moi
fransızca: polichinelle
fransızca: le petit brouillard (un petit brouillard)
fransızca: le diable de la bastille
1963
fransızca: c'était pas moi
fransızca: le chant d'amour
fransızca: tiens, v'là un marin
fransızca: j'en ai tant vu
fransızca: traqué
fransızca: les gens
fransızca: margot cœur gros
fransızca: monsieur ıncognito
fransızca: un dimanche à londres (théo sarapo ile birlikte)
fransızca: l'homme de berlin (son şarkısı)
''je repars à zéro
non, je ne regrette rien
car ma vie, car mes joies
aujourd'hui, ça commence avec toi.
non, je ne regrette rien''
1915 paris doğumlu, döneminin en sevilen sanatçılarından biriydi edith piaf
fransız şarkıcıdır.
annesi göçmen, babası cambazdı. babasının isteği ile önce bir genelevde çalışmaya yollandı ardından babasının onu genelevden geri alması ile sokaklarda şarkı söylemeye başladı, söylediği şeyler arasında fransa'nın milli marşı la marseillaise'da vardır.
17 yaşındayken anne olan piaf, bebeğini 2 yaşındayken kaybetti.
küçük piaf ya da kaldırım serçesi olarak tanınmaya başlanan piaf yüzlerce şarkıya imza atmıştır.
1949 yılında sevgilisi marcel cerdan piaf'la buluşmak için bindiği uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybetmiştir.
bu kayıpa büyük bir depresyona giren piaf kendini alkole vermiş, 10 ekim 1963'de aramızdan ayrılmıştır.
cenaze töreninde 100.000'den fazla kişi bulunan piaf'ın ardından charles aznavour ise ''ikinci dünya savaşı sona erdiğinden beri bütün paris’in trafiğini tamamen kilitleyen başka bir olay yoktur, demiştir.
la môme - adlı film kendisinin hayatını anlatır.
piaf'ından son röportajından bir kesit/
bir kadına öğüt verecek olsaydınız, bu ne olurdu?
- sev.
- bir genç kıza?
- sev.
- peki bir çocuğa?
- sev.
şarkıları
fransızca: le droit d'aimer
fransızca: à quoi ça sert l'amour? (théo sarapo ile birlikte)
fransızca: fallait-ıl
fransızca: une valse
fransızca: ınconnu excepte de dieu (charles dumont ile birlikte)
fransızca: quatorze juillet
fransızca: les amants de teruel (mikis theodorakis ve jacques plante ile birlikte)
fransızca: roulez tambours
fransızca: musique à tout va
fransızca: le rendez-vous
fransızca: toi, tu l'entends pas!
fransızca: carmen's story
fransızca: on cherche un auguste
fransızca: ça fait drôle
fransızca: emporte-moi
fransızca: polichinelle
fransızca: le petit brouillard (un petit brouillard)
fransızca: le diable de la bastille
1963
fransızca: c'était pas moi
fransızca: le chant d'amour
fransızca: tiens, v'là un marin
fransızca: j'en ai tant vu
fransızca: traqué
fransızca: les gens
fransızca: margot cœur gros
fransızca: monsieur ıncognito
fransızca: un dimanche à londres (théo sarapo ile birlikte)
fransızca: l'homme de berlin (son şarkısı)
''je repars à zéro
non, je ne regrette rien
car ma vie, car mes joies
aujourd'hui, ça commence avec toi.
non, je ne regrette rien''
devamını gör...
13.
hayatını anlatan la vie en rose ( la mome) diye bir filmi de çekilmiş fransa'nın minik serçesi, kaldırım serçesi. filmde gördüklerimin tümü doğruysa ki çoğu doğruymuş "yuh benimki de hayat mı ..." dedirten, genelevlerden, kaldırımlardan geçen bir hayatı olmuş, delinin teki bir kadınmış. bu sebeplerden çok sevilmesi de normaldir.
filmde kendisini oynayan kadın da oyunculuğun dibine vurup kanımca yeryüzündeki tüm en iyi kadın oyuncu ödüllerini hak etmiştir...
filmde kendisini oynayan kadın da oyunculuğun dibine vurup kanımca yeryüzündeki tüm en iyi kadın oyuncu ödüllerini hak etmiştir...
devamını gör...
14.
uçak kazasında yitirdiği sevgilisi için turnelere bile götürdüğü ruh çağırma masasıyla seanslar düzenlermiş.
tezgah tabi. arkadaşları; "şuna şu kadar frank, buna bu kadar frank ver..." diye kadını soyup soğana çevirmişler.
(bkz: magazin forever)
tezgah tabi. arkadaşları; "şuna şu kadar frank, buna bu kadar frank ver..." diye kadını soyup soğana çevirmişler.
(bkz: magazin forever)
devamını gör...
15.
2. dünya savaşı'ndan sonra nazilerle onlardan bilgi koparıp direnişçilere aktarmak için sıkı fıkıydı diye propaganda yapılıp, neredeyse savaş kahramanı payesi verildiği bile olmuştur. edith piaf her türlü ahlaksızlığın dibine vurmuş, şaibeli bir karakterdi. la mome filminde tüm bunlardan aklanır tarzda mağdur gibi lanse edilmesine rağmen bu böyledir. keza paris başpiskoposu cenazesinin sürdüğü dejenere hayat sebebiyle kilisede yapılmasını engellemiştir.
devamını gör...
16.
hakkında yapılmış radyo tiyatrosunu dinlemek için buradan.
devamını gör...