yaşamayı arzu etmeyen bir hayat, sona erme yoluna girmiş demektir.
jack londonmartin eden
devamını gör...
geçmişte göklere çıkarılan şeylerle şimdi mücadele edildiği, geçmişte mücadele edilen şeylerinse şimdi göklere çıkarıldığı bir yerde, gerçekte anlamlı ve bize umut verecek bir fark yoktur.

suçluluk sorunu - almanya'nın siyasal sorumluluğu üzerine - karl jaspers
devamını gör...
her insan kendisini görmediğimizde yok olur, sonra yeniden gördüğümüzde yeni bir yaratıdır.

kayıp zamanın izinde
marcel proust
devamını gör...
andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. sabredenleri müjdele!

onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “doğrusu biz allah’a aidiz ve kuşkusuz o’na döneceğiz” derler.

işte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.
devamını gör...
hastalandığında odur sana şifa veren.

kuran en sevdiğim kitap evet.
devamını gör...
oyle 1 kitap yok diye olmayan alintidir. evet.
devamını gör...
sonra birden dert ve tasa içinde yaşayan biz insanların, havadaki kuşların kaygısız ve masum mutluluklarını kıskanmamız gerektiğini hissettim.


-insancıklar, dostoyevski
devamını gör...
tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.

sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin..


kürk mantolu madonna
devamını gör...
ali ata bak
devamını gör...
"(...)
seni tutsak yapanın kim olduğunu ortaya çıkardım: sen kendi kendini zincire vuruyorsun. kendi tutsaklığının tek ve biricik sorumlusu, yine sensin. yalnızca sensin, başka hiç kimse değil!

sözlerim seni şaşırtıyor değil mi? senin kurtarıcıların anlattıklarına göre sorumlu olanlar guillaume, nicolas, papa grégoire, morgan, krupp ya da ford. senin "kurtarıcıların"a gelince, onlar mussolini, napolyon, hitler ve stalin.

ben sana diyorum ki: "senin tek kurtarıcın, yine sensin, kendinsin!
(...)".

wilhelm reich - dinle küçük adam
doruk yayınları, nisan 2011, s.19
devamını gör...
"joe dimaggio'nun kim olduğunu biliyor musun, baba? tony lazzeri ve frank crosetti'nin?"

"topçu," diye homurdandı.

"bebek pinelli'nin adını hiç duydun mu? ya da lou fonseca'nın? ron pelligrini'nin?"

"topçu hepsi."

"peki, vic monte, sam latorra, boots zarlingo?"

"topçu."

"insan, baba! senin benim gibi adamlar. babaları terzi, kasap, balıkçı, berber, maden işçisi. bizimkine benzer hayatlar sürmüş italyan kökenli amerikalılar, bu fırsat ülkesinin değişik yerlerinden."

"fırsat için ne derler biliyor musun, baba?"

"sen her şeyi biliyorsun, bana söyle."

"kapıyı bir kez çalar."
devamını gör...

kişinin kendisini yargılaması,başkasını yargılamasından çok daha zordur.eğer kendini doğru bir biçimde yargılamayı başarırsan,gerçek bir bilgesin demektir.


küçük prens
devamını gör...

bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi, her şeyi feda etti ona, dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile, ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı.
canı sıkılıyordu, hepsi bu, insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu.böylece karmaşa ve dram dolu bir yaşam yaratmıştı kendine.
bir olayın olması gerek, insan bağlantılarından çoğunun açıklaması işte bu. bir olayın olması gerek, hatta aşksız bir köleliğin, hatta savaşın ya da ölümün bile. o halde yaşasın ölü gömme törenleri!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"en sevdiğin kitaptan bir alıntı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim