en yakın arkadaşın ihaneti

kalbimi en çok kıran olay. sorun onun artık arkadaşım olmaması değil, ihanet gibi alçakça bir şeye başvurması. hayatımdan çıkmak isteyenleri zorla tutmaya çalışmak gibi bir huyum yok. keşke ihanet yerine bana direkt bunları söyleseydi...

öğrenince vay anasını avradını diye şarkıya başladığım ihanet türüdür. tam da o anlarda insan sigara içmiyor olsa bile bir tane cigara yakıp ufka doğru bakmak ister.

senin için en yakın arkadaşken, demek ki onun en yakın arkadaşın olmaması durumu. hayatın toz pembe olmadığını ve kime güveneceğimizi bu tür olaylarla öğreniyoruz. her şeyin bir sebebi var zannımca.

hayatın acımasız sınavlarından biridir. öyle ki, bildiğiniz tüm doğruları, bilmediğiniz yanlışlarla değiştirir. yakın çevrenizden bir şekilde kötülük görmenin tarifi, acısı bir başkadır. bu konuya iyi yönünden bakmak zordur ama olması gereken de budur. bu durumu size hiçbir eğitim kurumu ders diye vermez. işte tecrübe ve olgunlaşma, bu tarz deneyimler ile olur. belki de tek iyi tarafı budur. güven duygunuz yara almıştır ama ben her şeye rağmen, insanlara güvenmenin doğru olacağı görüşündeyim.

can baba der ki;
"ne kadar yalansız yaşarsak, o kadar iyi."

size yanlış yapanları hayatınızdan çıkarın ve yaşamaya devam edin.

her zaman hayatta tek başımıza olduğumuzun planını, bir kenarda tutmamız gerektiğini gösteren detaylardan sadece birisidir.

ihanetin konusu ne olursa olsun, nedeni olmaz bedeli olur diyip cezası neyse kesmelisiniz, inanın yılların hiçbir önemi bir yerden sonra bir anlam ifade etmiyor. 4 senelik dostundan ayrılmış biri olarak bunları yazıyorum

ona karşı artik en ufak duygu kırıntısı bile barındırmaz hale geldim, hayat böyledir dostlar, nerede ne olacağını asla kestiremezsiniz, ne oldum değil, ne olacağım diyip önünüze bakmalısınız.

en yakın arkadaşta neymiş? a** çocuğunun biri bile olabiliyor işte...

sizi yarı yolda bırakanın hayatınızda bir yeri ve önemi olmamalıdır, kendisine saygı duyan bir birey bu konuda hassasiyet gösterir.

yaşadığımda beynimin çalışma fonksiyonlarını durdurduğu olaydı. ama intikam aldım, en iyi arkadaş eşittir yarasının nerede olduğunu bilmek. bana bunu yapanın canını yakarım hacı!

her faninin tadacağı gerçek. acı skalası farklılık gösterebilir.

ihanet demeyelim de. belki kıskanmak, bir yerde çıkarcı olduğumu ifade etmesi, ben karşılık beklemeden ve sadece daha fazla verimli ve güzel zaman geçirmek için bir şeyler yapıyorken, bitirmeme neden oldu.

hayatın ödüllendirmesi umurumda değil maskulenci takılan efendi. pişman olduğunun farkına da vardın. herkes hata yapar. ama güven ince bir iptir. kesinci aynısı olmuyor. inşa etmek de uzun zaman alıyor. neden alsın ki?

yolda yürüdüğün yerde birinin popona şaplak atması gibi.

en yakın daha doğrusu en gerçeği olsaydı; ihanet, zahmet ve yüzeysellik olmazdı.

akıllara eşkiya filmini getirir. çocukken oyunlarla başlayan ihanet, sonunda keje ye sıçramıştır. bu kadar spoiler yeter. izleyelim. izlettirelim.