engelsiz bir çocuğu da doğurmak istemediğim, yani çocuk istemediğim için cevabı benim için hayır olan soru.
devamını gör...
hic kolay değil hem o çocuk için hem aileler için. etrafimizda çok var .oyüzden hayır
devamını gör...
göz göre göre kendi canımdan olan birinin benim çarpık genlerim yüzünden senelerce acı içinde yaşamasını istemem. tabii ki çocuk doğmadı diye çok üzülürüm ama ben bile isteye bir insan evladının hayatını karartmak istemiyorum.

hepimiz bir engelli üyesiyiz ve hepimiz birine muhtaç olmaktan korkuyoruz o yüzden bir başkasına bunu yaşatamam.

sorumsuz ve gereksiz evliliklerden doğan milyon tane down sendromlu milyon tane sma'lı çocuk var ve yeri geliyor yalan diye yardım için çoğunuz para vermiyorsunuz. üç kuruş para atmaktan aciz olan insanlar gerçekten engelli bir çocuğa bakabilecekler mi ki? yani neden bir çocuğun hayatını karartmak bu kadar basit geliyor? önlem alıp geninizi kontrol ettirmek, akraba evliliklerinden kaçınmak zor olmamalı.
devamını gör...
hayır. böyle bir kötülüğü ne kendinize, ne de doğacak olan bireye yapmayın. yap ma yın!!!
devamını gör...
engelli veya engelsiz herhangi bir çocuk doğurma şansım zaten yok da, herkes için görünürlüğünü zerre umursamadan açtığınız şu başlıkların özenliliğine siz biraz kafa yorsanız mı acaba?
saçma şeylerin konuşulmasına bir noktaya kadar tahammül edilebiliyor da ayıp olanlar pek öyle olmuyor.
devamını gör...
yetemezdim. kendime yetemiyorken kendimi çocuk sahibi olma potansiyeline sonunda layık görmeyi başarmışken,engelli bir çocuğa yememe korkusu basardı. hakkını nasıl öderim sonra.
devamını gör...
engelsizini bile doğurmak istemem. hele de bu ülkede başımıza neyin geleceği bile şüpheliyken şu dönemde hamile kalanın aklına şaşarım.
devamını gör...
bir soru anneye yönelik olarak görünse bile babanında yaşayabileceği aşikar.

başlığa yazılan entrylerin tamamını okudum çoğunluk istemezdim demiş sanki çocuk dünyaya gelmeden önce onlara soruluyormuş gibi.

hadi diyelim çocuk sağlam doğdu ama sonra engelli oldu, ne yapmayı düşünürsünüz bu durumda dürüp çöpe atmak gibi dahiyane fikirleriniz var mı?

yaşamayanın ahkam kesmesi kolay oluyor tabii zaten böyle bir tercih hakkı olsaydı insanın, kimse bunu istemezdi.

sonuç itibariyle ben bu çocukları verilmiş bir hediye olarak gördüğüm için zaten istemezdim diyenlere layık olmayacağını düşünüyorum.

zordur anne baba için sonuçta senin canından bir parçadır neden ben sorusu aklınızı bir süre meşgul edecektir ama kabullenene kadar.

bir yerde okumuştum ve hiç aklımdan çıkmaz, ey çocuğu engelli doğmuş anne isyan etmeyip sabır gösterirsen ahirette allah cc seni bizzat kendisi karşılayacak yazıyordu. benim için bu referans dünya hayatı içindeki herkesten ve her şeyden daha değerlidir. tabi idrak edebilene..
devamını gör...
yeterince doğuṣtan geriliği olan ve engelli çocukla calıṣtığım için: asla.

lafa gelince herkes cocuklar çiçektir falan ama gerçek hayatta en ufak destek yok. ṣehirler buna göre planlanmamıṣ, kurumlar iyi niyetli ama olması gerekenin %1'i bile değil. tek baṣınasın ve tüm hayatını verip. madden de tükenip bir gıdım karṣılık alamaz haldesin. aileler bitik. babaların yarısı kaçmıṣ, anneler avuçla hap içiyor delirmemek için.

eṣ dost da uzaktan sever. sanki bulaṣıcıymıṣ gibi görûṣmez olur. ağzının tadı kaçsın istemez. sadece sakat değil arkadaṣsız, çevresiz de büyür. ergenlikten sonra uzaktan cici diyen de kalmaz. okul zaten ayrı bir uzay konusu.

doğmuṣ çocuğa bakıp "doğmasa mıydı!" demek de mantıksız. böyle tersine mantık olmaz. o zaman 60 tane doğurana bakıp "hepsi cocuk" da dersin, git 60 tane doğur doğmayan 20 tanenin günahı ne madem? doğmadan õnce, o yokken verilecek kararın, mevcut zamanın geri iṣletilmesiyle ilgisi yok. sonradan sakatlanma da bu yüzden örnek olamaz.
devamını gör...
bunun ne demek olduğunu anlamayanlar çok güzel yargılıyor onu fark ettim ama hiç kolay değil. sandığınız gibi insanlar bu konuda eğitimli filan değil. sosyal medyada orda burda engelli bireyleri güzelleyen insanlar karşı karşıya geldiklerinde hayvan gibi bakıp engelli çocuğu da ailesini de rahatsız ediyorlar. sayacak bir ton dert var bu konuda ki herkes sağlıklı bir evladı olsun ister zaten kim der benim çocuğum engelli olsun istiyorum diye. tercih hakkı bana sunuluyorsa ben buna hayır derim çocuğumun da benim de yaşayacağımız zorlukları biliyorum çünkü. fakat tabi ki de olacaksa oluyor engelli bir evladım da olabilir ya da sağlıklı evladım sonradan sağlığını kaybedebilir. engelli bir çocuğum olsa şartlarım doğrultusunda ona en iyi şekilde bakmaya çalışırım yine çok severim tabi ki fakat bunu istememek ayıp değil bence.
devamını gör...
ülkenin hâlini gördüğümden bu yana(ortaokul sonları ve lise başları) engelli ya da engelsiz kısmını önemsemiyorum. çünkü cehennem yerine dönmüş bir yere bir masumu bırakmayacağım.
o zamanlardaki annelere ya da babalara biraz deli gözüyle bakardım. çocuklara kıyamazken kendi çocuğuma nasıl kıyabilirim?..
bir de şu an ortaokul veya lisede değilim. kendi hayatımı düşünüyorum. çok mu memnun kaldım? cevabım hayır. doğmayı ben seçmedim ama ebeveynlerim anne- baba olmayı seçti. gelmeye değecek bir hayat göremiyorum. hayattan nefret ederken saçma sapan bir aile ortamı? sebebi onlarında berbat bir aile ortamından kaynaklanıyor ama onların bu berbatlığı düzeltmeye çabaladıklarını da hiç denilebilecek kadar az denk geldim. onları düzeltmeye çalış, bir yandan onlara benzememek için çabala ve kendini geliştir. bir yandan aileyle, bir yandan kendimle, diğer yandan geleceğimle uğraşmak gerçekten çok yorucu. gelecek dediğim yerlerde gezmeye yakın olan yaşam standartları.
ve ben çocukluğuma baktığımda annemleri baya yetersiz bulup kitaplarla yetinmeye çalışıyordum. baya öğrenme açlığım var. ve çevrem katmaktan çok götürecek şekilde...
çocukluğumun veya ergenliğimin geçtiği yıllar şu an ki yıllardan kat ve kat iyiydi ve ben lisede böyle düşündüm. direkt bu hayatın içinde aynı şekilde başlasaydım her türlü bunalımdan daha erken intihar etmeye çalışırdım.
anne- baba deyince büyüklüklerince bilgili ve tecrübeli olmaları gerekiyor. belli bir olgunluğa erişmiş olmaları lazım.
ben insanların aklıyla yaşını küçükken doğru orantıda sanardım. bu da birçok aptal ya da ahlaksız büyükler görene dek. bir de sanıyorum ki herkes kendini geliştirmek için uğraşıyor. aslında bir bok için uğraştıkları yokmuş! tabi bok olmak için çaba harcamamışlarsa.
aptal insanlar içinde o kadar yıl yaşamış olmak cidden zor. çevremden ibaret değil bu aptal sıfatı genelden ibaret.
hayatı bir ömür ot gibi yaşamak rahatsız edici gelmiyor mu? doğduğumuz andan başlasak ölüpte okuyamayacağımız kitaplar, yapamayacağımız aktiviteler, izleyemeyeceğimiz dizi/filmler kalabilecekken bu zenginlik içinde nasıl bu vasat yaşam sürülebiliyor?
insanın kendini geliştirebilen bir varlık olduğuna inanırken insanları tanımaya başladığımda çoğu zaman buna inanmayı bıraktım. dünü aynı, bugünü aynı, yarını aynı?..
böyle insanlar ebeveyn olmamalı. kendine kattığı bir şey yokken çocuğuna ne katacak? çocuğun beynine boş kitap desek en fazla içine bir harf yazabilecek kişiler? cocukta onlardansa çok sıkıntı olmaz ama ya değilse o zaman ne olur?..
o çocuğun hayatının boktan olmasına gerek yok böyle bir aile içinde olduktan sonra zaten hayatı boka çevrilmeye mahkum. cebini doldurabilir ama yüreğinde boşluklar, kafasının içinde aşırı doluluklar olacak ve bunları hiçbir zaman değiştirme ya da düzeltme şansı yok. fidanken atıldı çizik, ağaç olunca da onunla birlikte büyür.
anne- baba olma potansiyeli taşımak öncelikli olmalı üremek değil. her üreme de insan çıkarmakla sonuçlanmıyor ki...
çocuk dilini, çocuk kalbini, çocuk aklını vs. bilmeden ne anne- baba olması? keşke bu insanlar direkt yaratan tarafından kısırlaştırılsaydı. ve kısır olanlara evlat edinme yasak olsaydı...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"engelli bir çocuğu doğurmak ister miydiniz sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim