101.
o ruhunuzu gıcıklayan munchies'e düşünce tatlı yemek yerine yığıldığı yerde kafasını yaşayan ve sırf ağzına bir parmak bal çalındı diye iki yüzlü günahkar olmayı içine sindremeyen,
bütün hayatı pencereden şehrin manzarasına bakmak için heba etmek zorunda olsa da bunu kabul etmeyen ve dün yanında olanı yarın yanında göremeyeceği için bu günden onlara yol veren bütün iki yüzlülere söylemek istediğim bişey var irlandalı.
hepimiz biraz g**üz.
bütün hayatı pencereden şehrin manzarasına bakmak için heba etmek zorunda olsa da bunu kabul etmeyen ve dün yanında olanı yarın yanında göremeyeceği için bu günden onlara yol veren bütün iki yüzlülere söylemek istediğim bişey var irlandalı.
hepimiz biraz g**üz.
devamını gör...
102.
iyi niyetli g**tlere selam olsun o zaman. gecenin şerrinden korkan yakan güneş gibi olsun. yıldızlar üzerimize yığılırken bir parça ay ışığında nefes alalım. saatler ilerledikçe, karanlık sardıkça bedenleri yatağın içinde gömülü, bilinçaltının derinliklerine daldığımızda huzur bulalım. gecelerimizi uykularımızdan koparanlar utansın.
devamını gör...
103.
güzel demişsin baksır hepimiz biraz g**üz. ama bağğğzıları daha g.t.
kabullenen, sindiren, zevk alan bizler onlar kadar g.t değiliz bence. ama illa günahkar birer g..üz.
erdal baksır production "bir gece ansızın" sundu
dolunaya bakın, biraz yalnız kalın.
canımıznezamanisterse
kafamızanezamaneserse
kabullenen, sindiren, zevk alan bizler onlar kadar g.t değiliz bence. ama illa günahkar birer g..üz.
erdal baksır production "bir gece ansızın" sundu
dolunaya bakın, biraz yalnız kalın.
canımıznezamanisterse
kafamızanezamaneserse
devamını gör...
104.
erdal baksır production "daldan dala" sunar.
günün konusu: savrulmak
ama çok zaman önceydi.
yaralarımız ağır değildi.
yıllardan beri süregelir kiminde savrulmak.
elbette önceleri gençliğin, bağımsızlığın (!) verdiği cesaretle savruldu kimileri. her ne kadar gençliğe bağlasak da bu işin başlangıcını, kırkından sonra savrulmaya karar verir kimileri . evet karar verir. bilinçli bir hata, sevdiğiniz kadın/adam kadar güzeldir.
bu tadı en çok da, rayına tam oturmamış, yolunu henüz bulamamış, savrulmaya devam eden ve bu savrulma olaylarının içinden bir anlığına dahi olsa çıkıp kendi hayatını analiz edemeyenler bilir. bu tür hataların tadı, bakılsa da (yaşansa da) görülmediği (farkına varılmadığı) için alınamayabilir. bu ucu açıklık tecrübeyle ve ders çıkarmakla doğru orantılıdır.
acı olaylar da savrulmayı içgüdüsel olduğunu düşündüğüm bir şekilde ajite edebilir.
en vahim savrulma ise sizin hem kendi rahatınız hem de onun rahatını bozmamak adına sustuğunuz şeylerin birikmesiyle gerçekleşenlerdir kanımca.
mutsuz olup da dillendirememek.
isyan edememek.
meme-k.
savrulmak ince bir çizgi-sınırdır sonra. yani savrulmuş da olabilirsiniz, bir baltaya sap da olamamış olabilirsiniz. savrulmanın bu sınırını pek nadir olarak kişinin kendisi fark eder.
çevresinden bunu duymak da çok rahatsız eder.
çevre genelde free-patavat'dır
neyin bildin ki değerini, benimkini bileceksin.
bunu da tabi mahvedeceksin.
göt.
erdal baksır prdouction tek celsede sundu.
çapa atın, savrulmayın
günün konusu: savrulmak
ama çok zaman önceydi.
yaralarımız ağır değildi.
yıllardan beri süregelir kiminde savrulmak.
elbette önceleri gençliğin, bağımsızlığın (!) verdiği cesaretle savruldu kimileri. her ne kadar gençliğe bağlasak da bu işin başlangıcını, kırkından sonra savrulmaya karar verir kimileri . evet karar verir. bilinçli bir hata, sevdiğiniz kadın/adam kadar güzeldir.
bu tadı en çok da, rayına tam oturmamış, yolunu henüz bulamamış, savrulmaya devam eden ve bu savrulma olaylarının içinden bir anlığına dahi olsa çıkıp kendi hayatını analiz edemeyenler bilir. bu tür hataların tadı, bakılsa da (yaşansa da) görülmediği (farkına varılmadığı) için alınamayabilir. bu ucu açıklık tecrübeyle ve ders çıkarmakla doğru orantılıdır.
acı olaylar da savrulmayı içgüdüsel olduğunu düşündüğüm bir şekilde ajite edebilir.
en vahim savrulma ise sizin hem kendi rahatınız hem de onun rahatını bozmamak adına sustuğunuz şeylerin birikmesiyle gerçekleşenlerdir kanımca.
mutsuz olup da dillendirememek.
isyan edememek.
meme-k.
savrulmak ince bir çizgi-sınırdır sonra. yani savrulmuş da olabilirsiniz, bir baltaya sap da olamamış olabilirsiniz. savrulmanın bu sınırını pek nadir olarak kişinin kendisi fark eder.
çevresinden bunu duymak da çok rahatsız eder.
çevre genelde free-patavat'dır
neyin bildin ki değerini, benimkini bileceksin.
bunu da tabi mahvedeceksin.
göt.
erdal baksır prdouction tek celsede sundu.
çapa atın, savrulmayın
devamını gör...
105.
savrulmayı göze almak. savrulanın geri dönmeyeceğini bilmek. belki de savrulurken değer verdiğin her şeyi yitirmek.
savrulmak- yitirilmek istenmeyenin yitişi.
bir kez üfürülmüş karahindibayı kim geri getirebilir şimdi?
savrulmak- yitirilmek istenmeyenin yitişi.
bir kez üfürülmüş karahindibayı kim geri getirebilir şimdi?
devamını gör...
106.
erdal baksır production -sefaletle- sunar.
günün konusu: modern kölelik
kimimiz çocukluğunda çırak olarak başlar köleliğe. kimimiz stajla. kimimiz nice kapılar ve yüksek mahaşlar corlatacağını düşündüğü beyaz yakalı diplomalarla.
engin günaydınlarla geldiği dünyada geçim kaygısı gütmek yerine köle olup seçim kaygısı gütmeyi kabullenir olduk.
çeyrek asırdır da belamızı bulduk.
mutluluğun mütevazi bir yaşamda olduğunu söyleyecek kadar eınsteın olmasam da
çok şükür mutsuzluğu kucaklamayacak kadar gönlümüz hovarda.
herkesin mutlaka bir arkadaşı vardır her gün bir iş fikriyle hortladığı
ve herkesin bir arkadaşı vardı muhakkak avcı toplayıcı olmayı kutsadığı
yarını bilinmez kılarak bizi etkisi altına alan sistem de bizim
suhulete kadırga vuran şokomelli jacknursu jartiyerleri de.
neden hep daha çok istedik.
neden acizmiş gibi hiç doymak bilmedik.
içimizdeki ben'in bir derdi var derdik
ve derdimizi demeyi biz taş bebeğimizden öğrendik.
tşk.
devamını gör...
107.
erdal baksır production -sorgu- ile sorar.
günün konusu ...
bu gün yani bu sabah hayatımda ilk defa bilinçli olarak kahvaltıyı uyanmamdan iki saat sonra yaptım. bu gün yaşadığım ilklerden biri buydu.
bir diğeri ise sahip olduğumuz maddi şeylerin dışında tırnak içinde ben ne istiyorum diye sormak oldu.
herkes gibi mutlu olmak diye cevapladım kendini bilmez sorumu.
hosbir yaşındayım. (yutkundum)
lafım meclisten dışarı ama daha henüz düşünüyorum ki başkalarından önce kendini mutlu etmek, hak eden insanı doğru zamanda daha da mutlu etmeni kolaylaştıracak.
allah bile çalışmadan vermiyor sayın yazarlar.
biz neden olmazları oldurmaya çalışıyoruz peki.
for egzempıl
9-5 çalıştın
yarım saatte evine gittin.
soyundun döküldün.
duş aldın, yemek yedin.
bir kaç saat oturdun dinlendin.
sonra???
ertesi gün aynı düzen mi?
peki şunu sorayım o zaman size
bir avukat ya da bir doktor musunuz?
mimar ya da mühendis?
ennn pahalı evlerde oturup enn pahalı arabalara mı biniyorsunuz?
yine de trafikte iş dönüşü tamirci çırağının 2000 model corsasının ardında mı beklediniz.
kusura bakmayın mühendis bey ama cidden fakirsiniz.
dante gibi ortasına geldiğimiz ömrün ne zaman sonlanacağını bilmediğimiz halde cidden karın tokluğuna rahat uyumak için çalışmak akıl karı değil.
amaç uzun ya da dolu yaşamak da değil. amaç yaşamak.
ne mi yapmalı?
ne istediğimizi sorgulamalı!
o bize malum oluncaya dek.
yapmaktan keyif aldığımız ve evet bu benim amacım diyebileceğimiz şey neyse onu bulana dek sorgulamalı.
erdal baksır production sorgu ile sordu.
tşk.
devamını gör...
108.
erdal baksır production'u yemiş, arkasından da sorgu ile güya kafamızı ütülüyor. lütfen granit tabanlı ütü kullanınız. benim kafam, başkasını kaldırmıyor.*
eskilerin özlenen başlığı...
eskilerin özlenen başlığı...
devamını gör...
"erdal baksır production" ile benzer başlıklar
baksır
3
erdal tosun
14