erkekler kadınları neden zor anlıyor sorunsalı

#3595298

demişim eklemek isterim.

anlamak, anlama çabası içerisinde olmak çok önemli ilk adım bence. erkeklerin genelinde bence bu skill yok.

o kadar dümdüz bir çizgi ve doğru oluşturmuşlar ki o çizginin üzerinde değilsen, kendi doğrusuna ters bir algı oluşturuyorsan hemen yargı eleştiri ve düzeltme çabası.. hal böyle olunca da zaten neyi anlayacak.. anlayamaz.

erkeklerden her boku anlamasını beklemekten kaynaklanıyor olabilir. erkek evine bakmayı bilecek, eşini anlamayı bilecek, para kazanmayı bilecek, gönül almayı bilecek, yeri gelirse tesisatçı yeri gelirse elektrikçi olmasını da bilecek. yani bilecek, anlayacak ve giderecek. bu sebeple düz ve pratik bir yol benimsemiştir. zaten yeteri kadar yükü olduğu için bir de böyle abuk sabuk şeyler için kafa yoramaz, kafası zaten yorgundur.

belki de anlamayan taraf erkek değil , konuyu düz ve anlaşılacak bir akışta aktarmayan kadındır. zorlaştıran eninde sonunda kaybeder kolaylaştıran ise kalbimizin sultanı olur.

kadınları kadınlar bile kendi aralarında anlamıyor bence zorlamayın.

bana 'anlamamazlıktan gelme' gibi geliyor ama bizde anlama kıtlığı yok da demiş olmak istemiyom. ikisi de söz konusu olabilir.

anlamazlıktan gelme kaçamaklığı+küntleşmiş farkındalık berabere olabilir.

çocuklukta bu algoritmalar geliştiriliyor. kız çocuklara ayrıntılı açıklanan konular, erkeğe kabaca 'höt-hüt' emir kipi ile sunulduğu için erkek bebeler anlama/ayrıntıya inme/gerekçeli ifadeleri çözme yeteneksizi oluyo. sanki.

acaba diyorum, hani belki bir ihtimal diye...
yetiştirilme tarzından tutun da, hayatın içerisindeki karakteri etkileyen dinamiklere, oradan tutun da düşünce tarzımıza ve fizyolojik özelliklerimize kadar farklı olduğumuzdan olabilir mi?
yani meraktan soruyorum sadece*

ya sizin kafanız mı güzel yoksa gerçekten kapasiteniz bu soruyu soracak kadar mı?
mesela kadınların da erkekleri anladığını mı düşünüyorsunuz ciddi ciddi de sorun erkeklerin kadınları anlamaması oluyor?*
mesela ilk fırsatta yalnız kalıp uzaklara dalıp giden erkeğin kafasından geçenleri süzebiliyor musunuz?
heveslerini, kırılmışlıklarını, örselenmişliğini vs hiç sordunuz mu kendisine?
haydi hepsini geçelim; hayatınızda kaç kere 1 erkekle, birlikte tamamen onun istediklerini yaptığınız 24 saat geçirdiniz? peki o sizin isteklerinizle kaç 24 saatler geçirdi?
dürüstçe cevaplayın.*

biz sizi, siz bizi anlayamazsınız ki zaten doğrusu ve mantıklı olanı budur.
tam anlamıyla anlaşılabilen bir durumda olsaydık, psikolojik açıdan farklı sıkıntılar olduğu gerçeğiyle yüzleşirdik.

buradan kadınları anlamamayı savunduğumu çıkartacak yazarlara şimdiden uyarımı yapayım.
önce okuduğunuzu anlayınız, lütfen.
bu aralar sözlükte okuduğunu anlayamayanlar gözüme çarpıyor, sonra saçmalamalarına istemsizce gülüyorum çünkü.
elbette birbirimizi anlamaya çalışacağız ki zaten bunu yaparken özen gösteren her zaman daha şanslı olur.
hatalar olacaktır, yapacak bir şey yok.
yeri geliyor annesi kızını anlamıyor bu dünyada ama bir erkekten, bambaşka bir hayattan gelmiş kadını "tamamen" anlamasını beklemek durumu bekleniyorsa ortada bir yanlış vardır.

bu sebeple sizi, elinden gelenden daha fazlasıyla zorlayarak anlamaya çalışan insanları tercih edin.
sizin için bir şey yapmaya çalışması değerli bir iş.
böyle basit sorulara takılmayın, sevin ve sevdiğinizin sırtına atlayın.
haydi.

efendiler!
kadınları anlamaya çalışmayınız, onları seviniz.
m.k. atatürk 1932 - 1. kadın çalıştayı, ankara

ne bileyim

erkeklerin sosyal becerileri kadınlara göre daha zayıf. kadınların dişi olmaktan kaynaklanan; çok sayıda ve farklı sosyal ilişki kurma, duygusal ve empatik olma temelli becerileri var. bunların büyük kısmı paket içeriğinde geliyor ve çoğumuz bu özellikleri geliştiriyoruz. evrim bunu gerektirdi çünkü. bunu yapabilen kadınlar hayatta kaldı ve soyunu devam ettirdi. bu esnada erkekler başka becerilerini geliştirdi.
diğer yandan karşındakini anlamak istemek, anlamaya çalışmak ve bunun üzerine düşünmek her insan için kıymetli ve tamamen bilişsel bir süreç.

karanlıkta göz kırpıp neden göz kırptığımı görmedin der çoğu kadın. çoğunlukla böyle.
biz erkekler düz insanlarız. bizim için gökkuşağı, alaimi sema yedi renk. kadınlara sorarsan sana adope photoshop'da tanımlı tüm renkleri sayarlar.
bu nedenle, hemcinslerim:
a) kadınları anlamaya çalışmayın. başaramazsınız. onun yerine nükleer füzyon konusundaki araştırmalara katılın.
b) kadınların triplerine aldırmayın. onlar bağırır, çağırır, küser. dünyada kadın mı yok.

biz aynı anda 18 duyguyu yaşarken, onlar ne yesek bugün diye düşüyor… iyiyim dediğimizde gerçekten iyi olduğumuzu düşünüyorlar… dümdüz, çetrefilsiz yapıları hassaslığa uygun değil…

kadınları anladığım gün hayatın tüm şifrelerini çözmüşüm demektir.

erkeklerin kadınları ‘zor anlaması’, kadınların ‘anlaşılmaz’ olmasından değil, farklı iletişim tarzlarının çatışmasından kaynaklanır.

erkekler genellikle statü kurmaya ve sorun çözmeye odaklı bir dil kullanır. kadınlar ise bağ kurmaya ve duygusal yakınlık sağlamaya odaklıdır.

örneğin bir kadın gününün kötü geçtiğini anlatırken aslında ‘çözüm’ değil, paylaşım ister. ama erkek, bu anlatıyı bir problem olarak görür ve çözüm önerisi sunar. kadın ‘anlaşılmadığını’ hisseder, erkekse ‘neden kızdığını anlamaz’.

bu bir zeka ya da empati eksikliği değil; farklı iletişim kodları kullanmamızın sonucudur.

anlaşmak için tarafların dili ‘çözmesi’ gerekir: kadınlar bazen doğrudanlık bekleyebilir, erkeklerse duygusal alt metinleri daha iyi okumayı öğrenebilir. iletişim, bir savaş değil; bir çeviri sürecidir.

kaynak: chatgpt
deborah tannen normalsözlük’teki “erkekler kadınları neden zor anlıyor sorunsalı” başlığına ne yazardı?

direkt bot bağlıcam bu hesaba, ben de sözlük botu olucam.

anlamaları artık önemini kaybetti bende, öyle bir beklenti de bile değilim. anlama çabasında olmaları yeterlidir.
dipnot: bu aralar erkek sevmiyorum

demek ki kulakları kapalı
dinlesek anlarız dinlemiyoruz işte
bıdı bıdı konuşurlar
hele ki o kadından hoşlanıyorsak hiç anlamayız

insanların çoğu ne istediğini bilmiyor. kendilerini tanımıyorlar ve söylemlerini de tahminler ya da dışarıdan dayatılan yöneltmeler doğrultusunda dile getiriyorlar. sonrasında gidişatı deneyimleyip, istediği gibi olmadığında savunma pozisyonuna geçerek ben bunu demek istememiştim diye çıkışıyorlar.

bu ortak bir sorun ancak kadınlarda bunun daha da belirgin olmasının bir sebebi var. bu durumun üstüne bir de açıkça meramını dile getirememe ekleniyor. ben açıkça söyledikten sona ne anlamı var o anlaması lazım gibi aptalca bir argümanları var. üstelik bu aralarında konuşup anlaşarak ortaya koydukları bir şey değil, adeta genlerine kodlanmış gibi hepsinin içsel olarak düşündükleri durum. bunun dışında bir de sorumluluk almak istememe var. muhalefet tarafında olmak, yeri gelince karar vericiyi güzel bir eleştiriye tabi tutabilecek mesafede olmayı ancak kararları vererek eleştirilere maruz kalmayacak kadar karara uzak olmayı istiyorlar. bu da isteklerini doğrudan dile getirmeden, alttan alta bizim anlamamız ve bizim fikrimizmiş gibi ortaya koymamızın beklentisini doğuruyor. hal böyle olunca da direkt olarak şöyle yapılsın diye bir söylem bekleyen düz erkek bu durumu asla anlayamıyor. oysa anlayamayacak bir şey yok, kızın canı pizza istiyor ama bu sağlıksız ve kötü bir seçim bunun içsel sorumluluğunu almak istemiyor ancak senin ağzından pizza yiyelimi duymak için can atıyor hatta bunu demen için kendince bir çok yola başvuruyor. seni yönlendiriyor, istemsizce manipüle etmeye uğraşıyor. tüm bunların sonucunda hala salak gibi pizza istediğini anlamadıysan da sana sinir oluyor. bu siniri de bambaşka bir konudan anlamsız bir şekilde çıkartarak anlatmaya çalışıyor ki bu işleri iyice karmaşıklaştırıyor.

uzun lafın kısası kadınların çoğunluğunun neden fazla düşünmeden karar veren ve eyleme geçen kişileri sevdiğinin cevabı burada. iyi ya da kötü bir şeyleri yapan erkeğin yaptıklarının sonuçlarına bakarak ona yön verebilir ancak ne yapacağını bilmeyen ya da sürekli kadına danışan, hep yapılması gerekenleri tartışmaya açan erkeğin çekici olmaması ve karar verme yetisini kadına da yıkmaya çalışarak sorumluluğa ortak etme çabası onun gözden düşmesine sebep olur. bu nedenle düşünceli erkeği oynayanlar kısaca kendilerine iyi çocuk diyenler bir köşede sızlanırken, kötü bile olsa bir karar verip devam eden ve eylemlerini bir referanduma çevirerek gerçekleştirmeyen, görece daha az düşünceli odunlar daha çok talep görür.

zor fılan anladıları yok sadece ıslerıne oyle gelıyor cehaletın mutlulugunda yuzmek daha kolay gelıyor erkek bıreylere

anlayamamasının değil anlamaya çalışmakla uğraşmamasının daha büyük bir sorunsal olduğu mesele.

duygusal ağırlıklı komplike düşüncelere kapılıp algoritmalara karışmak kadınlara özgüyken her şeye çözülmesi gereken bir problem gibi davranıp dümdüz mantıkla bir noktadan her yere varabilmek erkeklere özgü bir durum.

dinlemeyi bilmiyorsunuz.
hiç.

arkadaşlar çok basit. beyninizi kullanmaya başladığınızda kalbinizi de kullanacaksınız. bunu becerebildiğiniz gün anlayacaksınız. bunları çalıştırın dinleme özelliği de otomatik yüklenir zaten.

kadınların çoğu gerçekçi olmayan boş beklentiler içinde bu da iletişimi zor kılıyor.

bir erkek akıllı bir kadınla gayet iyi anlaşır.

genellikle düz ve yüzeysel anladıkları için. bu bazen güzel bir şey olabiliyor ama hep değil sorun da tam olarak bu oluyor. mesela, bir masa tamir edilecekse bir erkek sadece masayı tamir etmeyi düşünür; kadın ise masanın tamirinde çıkabilecek tozların etrafa yayılmamasını, kullanılacak alet edevatın yeterince iyi olup olmadığını, tamir sırasında olabilecek kazayı önlemeyi de düşünür. erkekler 'aman yaparız be bir şekilde' diye her şeye anlık girişebilirler, biz kadınlar ise illa ki düşünürüz. bazen erkeklere imrenmiyor değilim.