erkekler kadınları neden zor anlıyor sorunsalı

bu anlatma/anlaşılma/anlaşma döngüsü cinsiyetlerin meselesi değil ki, yeri geliyor anne kendi yetiştirdiği, kendi kanından kültüründen olan evladını anlamıyor.
bu dünyada kimse tam olarak anlatamaz, kimse de tam olarak anlayamaz kimseyi. kişi karşısındakinin acısını, derdini anca kendi acı çekmişliği kadar anlar.

benden size tavsiye anlaşılabilmeye değil anlaşabilmeye odaklanın.

cinsiyet fark etmeksizin kimsenin kimseyi anlamadığını düşünüyorum.

çünkü dinlemiyor....

zor mu anlıyormuşuz. ben hiç anlamıyoruz olarak biliyordum.

çünkü ataerkil yetişmişler, karşı cinsten mantıklı bir cümle duysalar da zihinlerde karşılık bulamadığı için onları tekrar tekrar farklı anlatım yollarıyla kendilerini ifade etmeye zorluyorlar. anlamak isteyeni, çaba göstereni de gayet iyi anlıyor.

çünkü erkekler çok düz. kadınlar daha komplike.

erkeklerin geçmişten günümüze kendisini sürekli üstün görmesi ve toplumun kadını kolelestirmesinden dolayı sürekli ikinci planda tutulmaları dan dolayı anlamıyor veya anlamakta zorluk çekiyor
bir erkek eğer biraz empati kurup insanı duygularını ön plana cikarabilir ise kadını anlama konusunda hiç bir zorluk cekmeyecektir

serseri karşı cinsle takıldıktan sonra umduğunu bulamayan fakat serseri sevdasından da vazgeçmeyen ortalama türk kızının cevabını aradığı sorundur.

ben bu tür başlıkları anlamıyorum. insan daha kendi kendini anlayamıyor o, şu, bu anlaşılır mı? kadın ya da erkeğin özellikle birbirini anlayamadığını sanmıyorum, ayrıştırmak anlamsız geliyor.

anlıyordur fakat o an seninle ilgilenmek istememiş olabilir, uğraşmaya değer görmemiş veya daha önemli bir işi olabilir, zira bazen o kadar saçma beklentileriniz oluyor ki bebekle ilgilenir gibi sizin şımarıklıklarınızla uğraşmak istememiştir.

bir de bazı kadınlarda şöyle bir şey var, kavga çıkartıp tartışmayı çok seviyorlar. ilişkiyi diri tuttuğunu düşünüyorlar ve bir de daha ihtiraslı ve tutkulu olunuyormuş da barışma sonrası love'mış da barışma seksiymiş de bilmem neymiş.

bilerek anlaşılmamak istediğinize adım gibi eminim. anlasak bile öyle değil diye diretip tartışmayı uzatmayı olayları büyütmeye bayılıyorsunuz.

hadi diyelim cidden anlamadı, ne var bunda ? sizin o an içinde bulunduğunuz veya geçmişte yaşadığınız deneyimlerden kaynaklı olarak bir kelime veya bir duruma yüklediğiniz farklı anlamı karşınızdakinin yükleyememesi ve hali ile sizin gibi anlamlandıramaması normal, aynı şekilde siz de erkeği anlayamayabilisiniz. normal şeyler bunlar iletişim bunun için var, konuşarak anlaşmak güzel tripleşerek değil.

ha hala erkekler anlamiyür tü kaka diyorsanız ya doğru partner seçimi yapın cinsel buyrun cinsel tercihlerinizi değiştirin.

kadınlar karmaşık olduğu içindir. duygusal zekaları daha baskın ve erkekler bu karmaşık yapıyı anlamak için çaba sarf etmek istemez. çünkü neden yırtınsın ki? düşünsene karşında surat asıp nedenini bilmediğin bir şekilde trip atan biri var. "ne oldu neyin var" diyorsun mesela. "yok bişey" diyor. e zıkkımın kökü. kimse bu tuhaf girift argümanları çekmek zorunda değil.

ayni fonksiyonlara sahip değiliz, bitek giris çıkış uyumu var okadar.

aslında kadınlar zannettiğiniz kadar kompleks değil, karşıdakinin duygularını okumayı öğrendiğiniz zaman kadınları çok iyi tanırsınız, neye ne cevap vereceklerini, neye tepki vereceklerini, nerede durmanız gerektiği, ne zaman sohbeti bitirmenin gerektiği her şey açıkça anlaşılıyor. lakin duyguları okumak da yetenek ve tecrübe işidir. bazı durumlarda gerçekten anlaşılmalar ama o sırada zaten kendileride kendini anlamaz. tek çocuk olarak yaşıtım olmayan bir çevrede büyüdüm, üniversiteye kadar arkadaşım 2-3 geçmezdi, sosyal değildim ama insan ilişkilerini çok iyi analiz etmiş olmalıyım ki, yakın çevremdeki insanların yiyecek tercihlerini(dönerde turşu sevmemesi yada çiğkoftede nar eksisi sevmememi gibi) , kıyafet tarzlarini, neye sinirlenecegini , bir olaya nasıl tepki vereceğini vs iyi bilirim. zaten üniversitede sosyal olarak açılınca sanki yıllardır sohbet konusunda ağzı iyi laf yapan kişiler gibiydim. zaten sonra özgün geldi ve bölümün yüzde 70 nin kız olmasına etkili oldu.

beklentileri bu olduğu için.

kadınların ezberci kuralcılığı var. bu durum onları bencil kılıyor. hiç laf yemem ama arada lafımı sokarım, mantığı ile yürümüyor bu ilişkiler. empati yoksunluğu diyelim.

cünkü kadinlar cok re rö rö..

kadınlar erkekleri, çok mu anlıyor sanki? biz de anlamıyoruz zaman zaman. hatta çoğu zaman. bazen gerçekten çok anlaşılmaz oluyorsunuz beyler. dolayısıyla bu durum, karşılıklı ifade biçiminin uyuşmamasından kaynaklı bir olgudur ve cinsiyeti yoktur. tüm bireyleri, toplum içindeki tüm bağlantılı, bağlantısız ilişkileri kapsar.
uzatacağım bu konuyu, sündüreceğim hatta anlatırken. parmaklarım yorumladığı ana kadar. bakın, bu da bir iletişim biçimi. klavyesel argümanlar.*

eğer bir birey, konuşarak iletişim kurmakta başarılıysa, karşısındaki de öyle olmalı ya da kavga ile anlaşan bireyin de, aynı şekilde kavga ile iletişimi tutturan biriyle iletişimi kolaydır. keza konuşurken ironi yapan bireylerin, ironik başka bireylerle yada espritüel bireylerin, alıngan bireylerle anlaşamaması gibi... iletişimde, iletişim biçimi uyuşmadığı zaman, anlaşmazlık; kaçınılmazdır.
bunu, böyle kabul edelim ve cinsiyeti aradan çıkaralım ha, olmaz mı?..*

kimse kimseyi kolay kolay dinlemediği için şahsileştirilmemesi gereken durum

yemin ederim beyinsizlikten değil, isteksizlikten, reddedişten. 70 kez bilale anlatır gibi anlatıyorsun, her anlatışında yeni örnekler vererek kendini güncelleyerek deniyorsun. ama yok, adam anlamıyor. e bakıyosun en azından yaşamını sürdürebilecek kadar da iq sahibi. o noktada iyimser kalıp "ya bu demek ki geri zekalı, kapasitesi yetmiyo,zorlamamak lazım" diyemiyorsun. yok çünkü, anlayamaması için yaşamsal gerekliliklerini kendi başına sağlayamayacak kadar sıkıntılı olması lazım. bu gerçeği görüp kabullendiğinde her şey çok daha kolay oluyor: adam aslında istese anlar, seni anlamaya ve seninle uzlaşmaya niyeti yok onun. bunu keşfettiyseniz hiç kendinizi üzmeyin. sizinle hiç alakası yok.

kadin/erkek cinsiyetinden bagimsiz anlamamanin ya da zor anlamanin ana temel nedeni anlamaya gönlün olmamasidir.

ayriyeten gozumuzde bir degeri olani insani cok kolay anlariz sozluk. cunku yasanilan catismayla kaybedilemeyecek kadar kiymetlidir ya, kaybetmemek adina da her turlu sorumlulugu ustlenebiliriz. empati kurabiliriz, sorunu cozmeye dayali yaklasim gosterebiliriz. hatta kendi icimizde avukatligini dahi ustlenebiliriz. uzun lafin kisasi isimize gelince karsi tarafi bir guzel anlayabiliriz. islerine gelince de bir guzel anlasilabiliriz.