erzurum kuran kursunda çocuklara tecavüz

ben buna yorum yapamayacağım. ne yazarsam yazayım bu durumu niteleyemiyor. 'iğrenç' desem, 'aşağılık' desem, 'namussuz' desem, bela okusam, ölüm dilesem... hiçbir sözcüğün ya da cümlenin yeri böyle bir olay, böyle bir... şey... karşısında zerre alan doldurmaz.

buradan

üşenenler için;


anadolu irfanı tam gaz devam ediyor. siyasal dinciler iktidar olduğu müddetçe bu tip rezillikler yaşanmaya devam edecek.

kuran kursuna yollamak çocuklarınıza tecavüzü kabullenmek haline gelmiştir. yollamayın çocuklarınızı, hayatlarını söndürmeyin.

insanlık değerlerine rahmet okutturan bir başka iğrenç haberdir. kur'ân'a, islâm'a müslümanların ferâsetsizliğinden cesâret alan bir başka saldırı haberidir. evet; bu haber, insaf ve vicdan sahiplerini sükût ettiren, sâbîlere yönelik, kelimelerle izâha gelmez bir şenâattir; ama öbür yandan da müslümanın değerlerine ve kutsallarına ağır bir hakârettir. çünkü, bu sapıklık iddiaya göre bir kur'an kursu çatısında işlenmiştir ve defalarca tekrar etmiştir. müslüman, ''aman, gizleyelim; aman saklayalım; aman bu rezillik şâyî olmasın! yoksa, kur'an kurslarını kapatırlar, kitabımızı öğrenmemizi, öğretmemizi engellerler!...'' kuruntusuyla, başkasının suçunu üstlenir gibi suskun bir tavır sergiledikçe, ''birkaç kişinin cürmünü kur'an kurslarına teşmil etmeyelim'' argümanlarıyla bu tür olayları hafife aldıkça korkarım, bu kepâzelikler son bulmayacaktır. bir müslüman, hz.peygamberimiz'in bir hadis-i şerifinde vurgulandığı gibi ''bir kötülüğe eliyle, gücü yetmezse diliyle müdahale etmek durumundadır, ona da gücü yetmezse kötülüğe en azından güçlü bir niyet ile buğzetmelidir.'' ''ki bu hâl imândaki en zayıf derecedir.'' öyle ise; cemiyete âyân olmuş bir kötülüğe bir müslüman buğzedemiyorsa, bu güçlü niyetini, kınamasını, demokratik tepkisini dile getirerek karşı çıkamıyorsa, hangi ilâhî rahmeti intizâr etmeğe yüzü olabilir. bir müslüman olarak ülkemde devamlı ''kur'an kurslarında falanca sapık, çocukların namusuna tevessül etti'' gibi artan bu haberler karşısında vicdânım dinmeksizin kanıyor. neden?, diyorum, neden?, neden bu âdilikler, kur'an kursu çatılarında, insanlığın, irfânın, değerlerin eğitiminin verildiği yerlerde ortaya çıkıyor? ve neden, her defasında müslümandan bu âdilikleri görmezden gelip veya tahfif ederek âfâkî bir kur'an kursu savunuculuğu bekleniyor? ben bunu kabul edemiyorum. çünkü, asıl bunu kabul etmek, bunu normal karşılamak kur'an kursları için bir büyük tehlikedir, müslümanın benimsediği islâmî değerler adına bir tehlikedir.

bugün cuma namazında hutbede imam, hucûrat sûresi'nde geçen bir âyete dikkat çekerek sosyal medyada gerçeğe aykırı haberlere karşı müslümanların uyanık bir dikkat sergilemeleri gereği üzerinde durdu. âyet meâli şudur: ''ey iman edenler! size bir fâsık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın'' (hucûrât sûresi 6. âyeti meâl-i münîfi) ben de bu haberi, internette farklı adreslerden araştırdım. iş savcılık sorgusunu filân geçmiş, iddianâme tertip edilmiş; şüpheli atılı suçlamalarla ilgili te'villi ikrârlarda bile bulunmuş. erzurum valisi olayı doğrulamış. ben, bunu sade bir vatandaş olarak daha başka nasıl sorgulayabilirim? olay var mı yok mu diye erzurum savcılığı'na, emniyetine mi gideyim? araştırma, herkesin kendi durumuna ve sosyal statüsüne göredir. haber kanalları toplumun vicdanı olmalıdır. eğer, bu vicdanı yalan haberlerle kirletiyorlarsa memleketin mahkemesi var, savcılığı var, delillerini ortaya koyarlar, hesabını sorarlar. ortada beni bir müslüman olarak fevkâlâde rahatsız eden toplumsal bir olay var. kamu gücünü devlet adına kullananlardan en etkili ve çabuk tedbirler almalarını beklemem gâyet doğaldır. yalan aksettirilen bir durum söz konusu ise o zaman ilgili kurum ve kişilerin herhangi bir iltibâsa meydan vermeyecek açıklıkla olayın doğrusunu anlatmalarını isterim.

burada diyanet işleri başkanlığı'nın islâm'ı ve değerlerini hedef alan, kur'an eğitimi almaları için kur'an kursu'na gönderilen öğrencilerin başlarına gelen vahim olay hakkında en azından bir kınama mesajı yayımlamasını beklerdim. kur'an kursu'nu denetlemekle yükümlü olanların olayda ceza hukuku anlamında görevi ihmal iddiası hâriç olmak üzere doğrudan doğruya sorumlulukları olmasa dahi disiplin hukuku yönünden sorumluluklarının araştırılması gerektiği kanaatindeyim.

son olarak, her samimi müslümanın bu âdilikler karşısında târifsiz bir keder duyduğunu biliyor ve buna inanıyorum. fakat, artık bu tür vicdansızlıkların kur'an kursları'ndan ya da dinî eğitim-öğretim yuvalarından çıkmaması için üzülmekten başka, tüm etkili ve yetkili kamu görevlilerimizden yalvararak nâfiz tedbirler almalarını istiyorum. sayın cumhurbaşkanı'ndan, sayın diyanet işleri başkanı'ndan ve bu konuyu kendilerine dert edinip çözüm sunacaklarını umduğum ilgili tüm kamu görevlileri ile milletvekillerinden sıradan bir vatandaş olarak lûtfen bir şeyler yapmalarını, ama gecikmeksizin yapmalarını bekliyorum. yeniden kanun ve yönetmeliklerle kursların yapı ve organlarını mı belirleyeceksiniz, alınacak personelin özellik, yetki ve sorumluluklarını mı açıkça ortaya koyacaksınız, bunların birkaç denetim mekanizması ile teftişine imkân mı sağlayacaksınız, suç siyâsetinde bu tür ihlâlleri aynı zamanda en ağır kamu görevi suçu olarak mı adlandıracaksınız, kursları yatılı olmaktan mı çıkaracaksınız, hatırıma gelmeyen başkaca tedbirleri mi düşünüp alacaksınız ? lütfen ne yapacaksınız bir an önce yapın!...

bundan önce olduğu gibi şimdi de çâresiz bir üzgünlük içindeyim, kelimelerin taşıyamayacağı bir pislik yükü var ki kimse kenara çekilerek bundan mahfûz olamıyor. görmezden, duymazdan gelinse de boş; kokusu sarmış dört bir yanı...

muhtemelen yetkililer bu olaya da "nolcak canım, bir kereden bi şey olmaz" der. çocukların hayatı bitmiş, artık bunun travmasıyla ne aile kurabilirler ne sağlıklı bir yetişkinlikleri olur. ama evet bir kereden bir şey olmaz xd pedofililerden kurtulmak lazım. bunlardan kurtulmadan türk halkına rahat uyku yok.

ılk entryi sonuna kadar okuyamadım. zavallı çocuklar, yaşadıklarını ömür boyu atlatamayacaklar. tecavüzcü pislik için zaten bir söz söylemeye gerek yok her söylediğim eksik, az kalacak. peki diğerleri? bunu bilip bir insan nasıl susabilir aklım almıyor. lanet olsun hepsine.

insanlar küçücük, savunmasız evlatlarını böyle yerlere emanet ederek istemeden de olsa suça ortak olmuşlardır.

olanları okurken çılgına döndüm..

o çocukların yerinde siz olsaydınız hayatınızın kararmasında payı bulunan herkese düşman kesilmez miydiniz?

bunun hesabını kimden soracaklar şimdi?
diyanete bağlı bir kurummuş. belletmen hapse girdi cezasını çekiyor mu diyecekler?
bu kadar mı yani? çocukların hayatı karardı?
kurum dışından bu gibi şeylerin yaşanmaması adına görevlendirilmeler yapılmalıdır, emniyet güçlerinin rutin kontrolü ve çocuklarla iletişimleri çok önemlidir. sözleşmesiz diyanete bağlı olmayan kimsenin eğitmenlik yapamaması gerekir..

kuran kursları yasaklansın demek din düşmanlığı olarak algılandığı için, en azından güvenlik tedbirlerinin arttırılması ve eğitim kadrolarının titizlikle seçilmesi gerekir.
en ufak ihmalde ise kurumda herkes bedel ödemelidir. özellikle üst düzey yöneticiler!

şahıs geçtiğimiz hafta erzurum 4. ağır ceza mahkemesi tarafından 119 yıl hapse mahkûm edildi. beter olsun allahsız.

oyle ceza falan yalan isler alin kenara her gun keser, kurek sapi falan sokun min. 60 cm kadar.
en son ölsün serefsiz.
bir canliya tecavuz edene pek acimamak lazim.

şakirtler birazdan damlar tekel bayiiler kapatılsın diye biz sistematik diyoruz adamların 1 ayda 3 vukuati patlamış.

tarikat ve cemaatler kapatılmalı kökleri kazinmali bu kadar. bu kaçıncı lan?

allah nasıl olsa yok bela falan da veremez yaşarken kabus olmak lazım bunlara.

nedense bu tür pislikler, hep kur'an kursu gibi dini yerlerden çıkıyor. işte, bunlar hep bastırılmış cinselliğin sonuçları ve yobazlıpın verdiği cehaletten kaynaklı. tarikatlar kapatılsın!.?

hangi rejimle yönetilen ülkede olmuş acaba?

rejimin hangi kurumunda meydana gelmiş?

tecavüzcü hangi rejimin eğitim sisteminden geçmiş?

mevcut rejim, tecavüzcüye ne ceza vermiş?

yağni, adı müslüman diye islam'a mal etmek istiyorsun da, bu zat tamamen layik düzenin bahçesinde!
içindeki hasedden doğan kinden ötürü 3 yıllık olayı yeni olmuş gibi ısıtıp pazarlamak istiyorsun. aynı duyguları yaşısam şimdi okullarda, üniversitelerde olmuş tecavüz haberlerini getirip koyardım.

anladık cinsel açlığı gidermek için kerhane açtınız.

" iki insan nilahsız da çiftleşebilir" diye milleti birbirinin karısına kızına davet ettiniz. de bunda da suçlu sizsiniz.

istismar olmayan kuran kursu kalmayacak bu gidişle.

#3234973

şeriat ile yönetilen ülkeleri de görüyoruz;

ölen eş ile son bir kez veda seksi yapılabilir diye fetva var;
haber.sol.org.tr/dunyadan/m...

afganistan da insanlar çocuk yaştaki kızlarını geçinebilmek için satıyor;
tr.euronews.com/2021/11/08/...

işid in ezidi kadınları köle olarak satması;
www.bbc.com/turkce/haberler...

bak burada #81913 bir dünya halt var.

mevzuyu ahlaktan önce laikliğe demokrasiye getirmeden önce ensar vakfındaki 45 çocuğun hesabını sor sonra konuşuruz.

sanki bacha bazi, çocuk gelinler falan laik ve demokratik sistemin getirisiymiş gibi kendiniz 1400 yıl öncesinin fantazilerini yaşamak için çocukları ve kadınlara yapmadığınız kalmamış hala laik sistem de, zina da bilmem ne de? benim için çocuk tecavüzcüsünün dini, milleti, ideolojisi yok alayının soyu kurutulmalı bu kadar.

şimdi git başka yerde kendi cenahının yediği haltlar için sistemleri suçla.

lgbt nin toplum nazarında aklanma ve temize çıkma sürecini hızlandıracak olan gelişmelerden sadece biri.

#3235024

hangisi kur'an'dan referans alınarak yapılmış?

mezhepçisi, 1. layiklik aşaması.

tasavvufçusu 2. layiklik aşaması.

kemalist, liberalist, sosyalist vs 3. layiklik aşaması.
hepiniz kur'an dini için aynısınız. yoldan çıkarak sapmış.

benim girdinin numarası verilerek eleştiride bulunulmuş. ben ehl-i sunni, şia, vehhabi, deaş'çı, tasocu vs değilim.

şimdi yerri önce eleştirip karaladığın dinler hakkındaki farkı öğren, ona göre yaz.

şaşırdık mı...!

#3235043 şeriat gelince senin kafandaki "gerçek şeriat" değil de selefi/vahhabi, diyubendi ekolü bir şeriat gelmeyeceği ne malum?

sana göre hepsi bozuk hiçbiri tam manasıyla uygulayamıyor. iyi güzel de bu kadar süper bir yönetim sistemini nasıl oluyor da herkes çarpık bir şekilde anlayıp uyguluyor?

basbayağı senin mahallenden bunlar da işte olm. senin zihniyetinin sonucu bu varacağı yer de bu. her olayda layik diye türkçeyi katlederek yazıyorsun iyi de şimdi sen sistem layik ondan oluyor dersen karşı taraf da "hepi topu laiklik 100 senedir var fakat 1000 senedir islami kaideler ile yaşıyor ve yönetiliyoruz" derse ne diyeceksin mığrıbı?