etkilendiğin bir şarkı sözü bırak

ne ateş var ne de duman amma
tutuşur alevler yanar ali cabbar
sevdiğin kız başkasına varmış
dayanabilirsen dayan ali cabbar

hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden,

hikayem seninle başladı seninle devam etsin beni sen inandır.

you're just too good to be true.

bir gün dönsem sözümden
düşerim dost gözünden
dünya dönüyor dostlar
bir sözden dönsem çok mu?
devran dönüyor dostlar
ben dönmüşüm çok mu?

'' lambada titreyen alev üşüyor. ''

a.karakoç

öyle büyük ki ağrım
horon tepseler ağlıyorum
inan ki elimi kolumu zincirledin
inan ki sustuklarımı sen izin vermedin diye
boğazımda cümleledim
artık telefon beklemiyorum
artık telefon etmiyorum, çünkü biz artık olduk
tabakta kaldık günah olduk
yazık olduk
biz senle, biz senle iki ayrı olduk

haydi gel
(haydi gel içelim)
derdini al da gel
(haydi gel içelim)
bu evrende bir tozsun
tarih seni unutsun
haydi gel içelim

yedi beni, ömrümden deli deli
"yıllanmış kehribarım, çekmekten" derdi seni
"gözlerinin ehli benim, ben unutmam" derdi seni
aşkından tarumarım, bu karanlık yuttu beni
kehribar

aşk kapıyı çalınca dürbünden bakamazsın,
doğalgaza zam gelince kömür sobası yakamazsın.

babam sınıfta kaldı yazgan

"when there's no more sins to care about"

"umursanacak hiç bir günah kalmadığında" demek.

cümlenin devamını yazmak istemedim çünkü beni etkileyen sadece burasıydı.ufak bir grammar hatası olmasına rağmen, cümlenin orjinali lp tarafından böyle seslendirildiği için düzeltmedim.

her şeye rağmen, bence bu cümle inanılmaz anlamlı.

lp- no witness

söyleyin yarime
baharlari beklesin
söğüdün dalları
bugün eğilmesin
beni geçirmeye
kardeşim gelmesin
annesinin birtanesini
kimseler üzmesin.

what happens to the heart
ı was always workin' steady but ı never called it art
ı got my shit together meeting christ and reading marx
ıt failed my little fire but it spread a dying spark
go tell the young messiah what happens to the heart
there's a mist of summer kisses where ı tried to double park
the rivalry was viscious, the women were in charge
ıt was nothing, it was business, but it left an ugly mark
ı've come here to revisit what happens to the heart
ı was selling holy trinkets, ı was dressing kind of sharp
ı let pussy in the kitchen and a panther in the yard
ın the prison of the gifted ı was friendly with the guards
so ı never had to witness what happens to the heart
ı shoulda seen it coming, after all ı knew the chart
just to look at her was trouble, it was trouble from the start
sure we played a stunning couple, but ı never liked the part
ıt ain't pretty, it ain't subtle, what happens to the heart
now the angel's got a fiddle, the devil's got a harp
every soul is like a minnow, every mind is like a shark
may have broken every window, but the house
the house is dark, ı care but very little
what happens to the heart
then ı studied with this beggar, he was filthy, he was scarred
by the claws of many women he had failed to disregard
no fable here, no lesson, so singing meadowlark
just a filthy beggar guessing what happens to the heart
ı was always workin' steady, but ı never called it art
ıt was just some old convention like the horse before the cart
ı had no trouble betting on the flood against the ark
you see, ı knew about the ending, what happens to the heart
ı was handy with a rifle, my father's 303
ı fought for something final, not the right to disagree

benim korkum senden değil kaderimdendir .

sagopa nın hemen hemen tüm şarkılarında geçen cümleler

kaderimle oynayacak kadar sevgilim olmuşsun meğer.
ben seni kabullenmeyip, ben yapmaya çalışırken.
yokluğun çirkin de yapmış beni,
geçen gün aynada gördüm tesadüfen.

ardıma bakmadan gitmek zor
alışmak zor şeydir nedense
yaşamak ya da ölmek aynı
yalnızlık, o ayrı işkence

“geçmiş zaman yine çabucak
bulamadan aynı onu
kendimden bir adım öteye
varamadım ayrı konu” **

hoşuma gitti ve aşko kuşkoluk yapmak istedim.

sevgiler,
levi.

you put a grenade in your mouth and pulled the pin out in the hope that ı'd get hurt by the blast*
sleeping pulse