evlenmek için bir neden bırak

insan bir sese, bir tatlı gülüşe ihtiyaç duyuyor bazen.

(bkz: free cima)

nedenlerinden biri ileride pişman olmamak olabilir. şöyle ki hayatı dolu dolu yaşamış, gezmiş tozmuş, istediğini almış, istediğini yemiş ama evlenmemiş insanların çok pişmanlığını duydum.

ne kadar eğlensen, coşsan da gönül bir eş istiyor, bir aile, bir yuva istiyor.

evlenin.

çok az kişi içinde yaşadığı toplumunun dışında kalabilir.evlilik topluma dahil olmanız demek. yani bir nevi normal olduğunuzun heteroseksüel olduğunuzun insanların gözünde tescil edilmesi. çünkü insanlar düzdür ve düz düşünür. homoseksüelliği sadece sahne sanatçılarının ortaya koyduğu abartılmış haliyle tanıdıkları için evli çocuklu olup homoseksüel olduğunu hayatı boyu gizleyenler olduğunu görmez. görse de anlamaz inanmaz.

bir çok insan da bu nedenle yani topluma karışmak normal görünmek normal hissetmek hatta çocuk yapıp çocuk sevmek istediği için evleniyor.

çünkü bu topluma biri çıkıp onun çocuğu yok o ne bilir, bilmez biz biliriz dediğinde bunun bir karşılığı oluyorsa çocuk sahibi olma baskısı altında ezilen insanların da olması normal.

bebek bokuyla oynayacaksınız. sxsfdf

bebe yapmak. evet.

helal sex.

evli olmak evsiz olmaktan iyidir.

hayatını, seni sen olduğun için seven, sevdiğin birinin yakın markajında geçirmek. ona sarılmak, yakın ilişkiyi güvenli sularda yaşamak. toplumun en küçük parçası olan aile kurumuna katılıp toplumla ayakları yere basan ilişkiler kurmak. soy ağacına bir dal daha eklemek.

sırt kaşıtma. kulunç ezdirme. hasta olunca direkt kalçadan şak diye iğne yapabilen eş. -örn. hemşire yâr.- ay damar yolu açayım derken neler açtı...

gülom gülom, şu sırtımı ez hele.
-of berat tanıştığımızda böyle değildin ya, gülom ne ya.
-gız çıh gıız.

kütüğü yozgatlı ha, sanki bana brabant düşesi... gız çıhh gız.

evlenmek için kesin bir neden bulamazsın ama evlilik sana hayata tutunabilmek için binlerce neden verir. nedene boğar hatta adamı neden manyağı yapar.

çünkü hayatınıza birinin şahit olması gerekiyor. üzüntünüzü, sevincinizi, başarılarınızı görecek ve buna şahit olacak birine ihtiyacınız var. bu çok insani bir şey.

"o bunu yaptı, ben şahidim" demek içindir evlilik.

bana çok yıllar önce "sadece bir kere ve tam evlen" nasihatı verilmemiş olsa hayatım nasıl akardı bilemem..
lakin..
bunu diyenin hayat amacının evlenip boşanmak olmasına kaç puan ???

para harcayacak yer bulamıyorsan evlen kardeş.

rahat batması

(bkz: açık ilişki)

aile büyüklerinin çenesini kapatmak.

buna gerekçe aramak ya da kılıf bulmak bana lüzumsuz geliyor. huzurlu bir an düşün; beş dakika sürüyor ve aynı anda zihninize bu mesele düşüyor. işte o anın değerini bil. ya gidip imzanı at, meseleyi kapat ya da lütfen bu gereksiz tantanalarla var olanı da bozma.

özgürlüğünden vazgeçme isteği.

hayat arkadaşlığı.

ben bununla bir ömür yaşayabilirim dediğiniz kişiyle bu dünyada bulunduğunuz süre içerisinde beraber yürümek. yukarıda bir yazar daha bahsetmiş, birbirinin hayatına şahit olmak. ama evlilikte sadece şahitlik değil, aynı zamanda dahiliyet de söz konusu. siz bir şeyler yaşıyorsunuz, ama yalnız değilsiniz. sizin yanınızda birisi var, sizi destekliyor, alkışlıyor, eleştiriyor, sizinle kavga ediyor, size sarılıyor, iyisiyle kötüsüyle hem birbirinizin hayatına dahilsiniz, iki ayrı birey bir takım oluşturmuş durumda. hem de birbirinizin hayatına, bu dünyadan gelip geçmenize, eş zamanlı şahit oluyorsunuz. bu da hayat arkadaşlığıdır bana göre.

evliliğe para odaklı gelenek adı altındaki abuk sabuk başka amaçlar eklenmesine rağmen, özünde evlilik hayat arkadaşlığı değil mi ? yada öyle olması gerekmiyor mu?