1.
çokça başlık açılmıştır belki bu konu hakkında. ben evlilik kavramına karşıyım temelde. yani gönül ilişkisine devletin ve kanunların karışmasına. birini seversin, belki bir çocuk da dünyaya getirirsin belki. ama bunu illa resmiyete dökmenin ne gerekliliği var? ben onu sevdim, o da beni sevdi, imza atalım ve bir akit olsun mu?
gönül ilişkisini toplumsal baskı ve mukavele altına alırsanız mutsuzluk yaşanması neredeyse kesin. gönül ilişkisine imza atılması ve kanunun buna dahil olması saçma. düşünün, bir şirket kuruyorsunuz ve ortağınız size şart koşuyor:
bundan vazgeçersen bana ömür boyu nafaka vereceksin. buna kim imza atar? sorsan aklı başında kimse imza atmaz ama söz konusu evlilik olunca basıyorsunuz imzayı. neden? çünkü işin içine bir miktar duygusallık karışıyor.
sözü çok uzatmayacağım. gönül işlerine hukuku karıştırmamalı, devletler bu işlere karışıp bu konuyu resmileştirmesin derim. söz konusu imzaya gelince hayatınızın en pahalı imzası olabiliyor çünkü.
edit: gün batımına doğru birayla başladığım yolculuğa şarapla devam ettiğimden ötürü, yazdıklarım ortaokul kompozisyon ödevi şekline bürünmüş. okudukça utanıyorum ama doğru aslında. tüm bunlara rağmen riski seven ve evliliği düşünen sırılsıklam aşık arkadaşlara bir parça armağan edeyim. belki düğünde dans parçası yaparsınız, kim bilir?
frank sinatra'dan my way of life
gönül ilişkisini toplumsal baskı ve mukavele altına alırsanız mutsuzluk yaşanması neredeyse kesin. gönül ilişkisine imza atılması ve kanunun buna dahil olması saçma. düşünün, bir şirket kuruyorsunuz ve ortağınız size şart koşuyor:
bundan vazgeçersen bana ömür boyu nafaka vereceksin. buna kim imza atar? sorsan aklı başında kimse imza atmaz ama söz konusu evlilik olunca basıyorsunuz imzayı. neden? çünkü işin içine bir miktar duygusallık karışıyor.
sözü çok uzatmayacağım. gönül işlerine hukuku karıştırmamalı, devletler bu işlere karışıp bu konuyu resmileştirmesin derim. söz konusu imzaya gelince hayatınızın en pahalı imzası olabiliyor çünkü.
edit: gün batımına doğru birayla başladığım yolculuğa şarapla devam ettiğimden ötürü, yazdıklarım ortaokul kompozisyon ödevi şekline bürünmüş. okudukça utanıyorum ama doğru aslında. tüm bunlara rağmen riski seven ve evliliği düşünen sırılsıklam aşık arkadaşlara bir parça armağan edeyim. belki düğünde dans parçası yaparsınız, kim bilir?
frank sinatra'dan my way of life
devamını gör...
2.
tamam*
devamını gör...
3.
çok geç. ama yanlıştan döndük.
devamını gör...
4.
evlenin diyen biri kadar haklı, ve onun kadar haksız bir öneri.. sadece söyleyenin düşüncesini öğrendiğiniz (veya karşıt düşüncedekilerin.) başka hayatlar, deneyimler yani..
devamını gör...
5.
tam ve net bilgi
devamını gör...
6.
yüksek değer erkeğe verilen tavsiyelerdir.
kadının sorumluluklarını üstlenmeye, gerekirse tamponunu değiştirmeye hevesli,
kadına ulaşmak için neredeyse boynuna ilan asacak erkekler
siz duraklama yapmadan devam edin kardeşim.
1960'ların feministleri bile bugünün "modern kadınları" karşısında yaka silkerken,
sakın ola muhterem annelerinizin yaşadığı hayatı modern kadınlara biçerek evlilik kararı almayın.
modern kadın evliliği bitirmiştir ve
bugün evlenmek isteyen bir adamın karşısında 3 seçenek vardır.
bunları öğrenin.
1. vasıfsız bir karının sponsoru olarak yaşamak
sizi paranız ve üreteceğiniz değerler için kullanacak biriyile evlenip
onun bitmek bilmeyen görmemişliğini doyurmak için çalşırsınız.
ömrünüz bu kadına hizmet ederek geçer.
ne paranızın, zenginliğinizin, çalıştığınızın hayrını görürsünüz
ne de bunun elinde büyümüş embesil çocuklarınızdan bir hayır görürsünüz.
2. sevdiğiniz bir kadınla anlaşarak ortak hayat kurmak
kadınlar ortak yaşam kurmak falan gibi söylemleri nikaha kadar savunurlar. sonrasında
- erkek ol da karını oraya buraya götür -erkek ol da karına onu bunu allar başlar.
yok komşu hayriye hanıma kocası yarım milyonluk yüzük almış,
ay ben senlen evlendim hayatımı gençliğimi mahvettim.
bu ortak hayat kurma masalına hala inanıp keriz gibi evlenen kaldı mı ya?
paralı koca bulamayan kızlar
-evde kalmayayım en azından 3-5 sene onunla gezip tozayım sonra da sıkılırsam boşanırım diyerek
ya da -yaşım gelip geçiyor, biyolojik babasını bulayım sonrasına bakarız diyerek
bu söylemi savunur gibi yapıp evleniyorlar. (bkz: bekar anne sorunu)
keriz olmayın.
3. zengin ama sorunlu bir kadının bakıcısı olmayı kabul etmek
zengin ailelerin aşırı şımartılmış, elinden hiçbir iş gelmeyen düşük kapasiteli kızları vardır.
sayıları da öyle az buz değil. toplumda refah arttıkça bunların sayısı da hızla artıyor.
ama annişkolarının babişkolarının şımartıp prenses ettiği bu düşük kapasiteliler bir işe gir(ebil)seler
patronu veya müdürü bunlara üç gün tahammül etmez.
sorumluluk alamazlar. yetenekleri yoktur. ancak suratlarını boyayıp mağaza dolaşırlar
asla kendi ayakları üzerinde duramazlar ve onlara sürekli para akıtılması gerekir.
tabi ki evde de sürekli kavga kriz bağırtı çağırtı... sudan sebeplerle sinir krizi geçirirler.
anne babaları artık -bu artık evlensin de, bizim değil kocasının sorunu olsun ister ve bu düşük kapasiteli kadının
-bakın erkek arkadaşım diye eve getirdiği "akıllı" oğlanı yağlayıp ballayıp damat eder ve nikah masasına oturturlar.
işte ondan sonra ömür boyu bu emb..silin bakıcısı ve olur olmadık sinir krizlerinin sakinleştiricisi,
psikoloğu, psikyatristi olmak zorunda kalırsınız. tabi kendiniz de delirip akıl hastanesine düşmezseniz
veya boşanıp ömür boyu nafaka ödemeye razı olmazsanız.
ne demiştik. modern kadın evliliği bitirdi.
siz de stratejinizi buna göre kuracaksınız.
erkekler için modern dünyada tek bir "doğru evlilik" modeli vardır.
o da ister çalışarak, ister aileden gelen parayla kesenizi doldurup bir hayat kurmak
ve sonra çocuğunuzu doğuracak bir kadını nikahınıza alıp evde çocuk bakıcısı olarak beslemektir.
ama asla onun duygusal manipülasyonları altına girmeyeceksiniz
ailenizle yüz göz etmeyeceksiniz
onun ailesiyle yüz göz olmayacaksınız.
çocuğunuzu emzirecek, yedirecek, doyuracak büyütecek.
ama asla çocuğun eğitimini de ona teslim etmeyeceksiniz.
sadece temel ihtiyaçlarını karşılayacak.
bu kız ne kadar ahlaklı, akıllı, zeki, yüksek eğitimli olursa
çocuğunuza katkısı da o kadar çok olur.
ama bu evlilik modelini kalitesiz eğitim almış bir kezoyla yaparsanız
hem çocuğunuz çöp olur hem de kendi evinizde hapis hayatı yaşarsınız.
özetle bu işin tek bir çözümü var:
zengin olmuş bir erkek ve ufak tefek nazlarına katlanacağınız yüksek eğitimli bir kadın.
çocuklarınız büyüyünce de muhtemelen -ben artık genç pompacı istiyorum diyerek sizden boşanacaktır
ama önemli olan çocuklarınızın yetişmesi.
kadının sorumluluklarını üstlenmeye, gerekirse tamponunu değiştirmeye hevesli,
kadına ulaşmak için neredeyse boynuna ilan asacak erkekler
siz duraklama yapmadan devam edin kardeşim.
1960'ların feministleri bile bugünün "modern kadınları" karşısında yaka silkerken,
sakın ola muhterem annelerinizin yaşadığı hayatı modern kadınlara biçerek evlilik kararı almayın.
modern kadın evliliği bitirmiştir ve
bugün evlenmek isteyen bir adamın karşısında 3 seçenek vardır.
bunları öğrenin.
1. vasıfsız bir karının sponsoru olarak yaşamak
sizi paranız ve üreteceğiniz değerler için kullanacak biriyile evlenip
onun bitmek bilmeyen görmemişliğini doyurmak için çalşırsınız.
ömrünüz bu kadına hizmet ederek geçer.
ne paranızın, zenginliğinizin, çalıştığınızın hayrını görürsünüz
ne de bunun elinde büyümüş embesil çocuklarınızdan bir hayır görürsünüz.
2. sevdiğiniz bir kadınla anlaşarak ortak hayat kurmak
kadınlar ortak yaşam kurmak falan gibi söylemleri nikaha kadar savunurlar. sonrasında
- erkek ol da karını oraya buraya götür -erkek ol da karına onu bunu allar başlar.
yok komşu hayriye hanıma kocası yarım milyonluk yüzük almış,
ay ben senlen evlendim hayatımı gençliğimi mahvettim.
bu ortak hayat kurma masalına hala inanıp keriz gibi evlenen kaldı mı ya?
paralı koca bulamayan kızlar
-evde kalmayayım en azından 3-5 sene onunla gezip tozayım sonra da sıkılırsam boşanırım diyerek
ya da -yaşım gelip geçiyor, biyolojik babasını bulayım sonrasına bakarız diyerek
bu söylemi savunur gibi yapıp evleniyorlar. (bkz: bekar anne sorunu)
keriz olmayın.
3. zengin ama sorunlu bir kadının bakıcısı olmayı kabul etmek
zengin ailelerin aşırı şımartılmış, elinden hiçbir iş gelmeyen düşük kapasiteli kızları vardır.
sayıları da öyle az buz değil. toplumda refah arttıkça bunların sayısı da hızla artıyor.
ama annişkolarının babişkolarının şımartıp prenses ettiği bu düşük kapasiteliler bir işe gir(ebil)seler
patronu veya müdürü bunlara üç gün tahammül etmez.
sorumluluk alamazlar. yetenekleri yoktur. ancak suratlarını boyayıp mağaza dolaşırlar
asla kendi ayakları üzerinde duramazlar ve onlara sürekli para akıtılması gerekir.
tabi ki evde de sürekli kavga kriz bağırtı çağırtı... sudan sebeplerle sinir krizi geçirirler.
anne babaları artık -bu artık evlensin de, bizim değil kocasının sorunu olsun ister ve bu düşük kapasiteli kadının
-bakın erkek arkadaşım diye eve getirdiği "akıllı" oğlanı yağlayıp ballayıp damat eder ve nikah masasına oturturlar.
işte ondan sonra ömür boyu bu emb..silin bakıcısı ve olur olmadık sinir krizlerinin sakinleştiricisi,
psikoloğu, psikyatristi olmak zorunda kalırsınız. tabi kendiniz de delirip akıl hastanesine düşmezseniz
veya boşanıp ömür boyu nafaka ödemeye razı olmazsanız.
ne demiştik. modern kadın evliliği bitirdi.
siz de stratejinizi buna göre kuracaksınız.
erkekler için modern dünyada tek bir "doğru evlilik" modeli vardır.
o da ister çalışarak, ister aileden gelen parayla kesenizi doldurup bir hayat kurmak
ve sonra çocuğunuzu doğuracak bir kadını nikahınıza alıp evde çocuk bakıcısı olarak beslemektir.
ama asla onun duygusal manipülasyonları altına girmeyeceksiniz
ailenizle yüz göz etmeyeceksiniz
onun ailesiyle yüz göz olmayacaksınız.
çocuğunuzu emzirecek, yedirecek, doyuracak büyütecek.
ama asla çocuğun eğitimini de ona teslim etmeyeceksiniz.
sadece temel ihtiyaçlarını karşılayacak.
bu kız ne kadar ahlaklı, akıllı, zeki, yüksek eğitimli olursa
çocuğunuza katkısı da o kadar çok olur.
ama bu evlilik modelini kalitesiz eğitim almış bir kezoyla yaparsanız
hem çocuğunuz çöp olur hem de kendi evinizde hapis hayatı yaşarsınız.
özetle bu işin tek bir çözümü var:
zengin olmuş bir erkek ve ufak tefek nazlarına katlanacağınız yüksek eğitimli bir kadın.
çocuklarınız büyüyünce de muhtemelen -ben artık genç pompacı istiyorum diyerek sizden boşanacaktır
ama önemli olan çocuklarınızın yetişmesi.
devamını gör...
7.
(bkz: tamam)
devamını gör...
8.
uymayacagim talep.
evliliginizi yonetemeyip bosanacak kadar loosersaniz banane knk. ben evlenip mutlu yuva kuramazmiyim agbi. yani kurarim. suanki sevgilimle 7 sene sonra evlenmeyi dusunuyoruz. 7 sene sonra bu entry'ye denk gelen arkadaslar dm kutuma damlayip neticeyi sorabilir
evliliginizi yonetemeyip bosanacak kadar loosersaniz banane knk. ben evlenip mutlu yuva kuramazmiyim agbi. yani kurarim. suanki sevgilimle 7 sene sonra evlenmeyi dusunuyoruz. 7 sene sonra bu entry'ye denk gelen arkadaslar dm kutuma damlayip neticeyi sorabilir
devamını gör...
9.
cinsel açlığın afrikasi olan ülkemizde bu çağrıya kulak veren arkadaşlar günün sonunda düz duvara tirmanir beyler.
devamını gör...
10.
evlenin evlenin. herkes bunları yaşamalı. hayat tecrübesi olur en azından:
devamını gör...
11.
herkes evlensin!
kimsenin bekar kalıp evli insanlardan daha mutlu olmaya hakkı yok.
kimsenin bekar kalıp evli insanlardan daha mutlu olmaya hakkı yok.
devamını gör...
12.
tamam.
çocukluğumdan başladı "evlenmeyeceğim" fikri. "büyüyünce değişirsin. en önce sen evlenirsin." dediler ama değişen bir şey yok.
kafamdaki hayatı fatih altaylı söylemiş ve linç yemiş. o kafada adam bulursam neden olmasın?
çocukluğumdan başladı "evlenmeyeceğim" fikri. "büyüyünce değişirsin. en önce sen evlenirsin." dediler ama değişen bir şey yok.
kafamdaki hayatı fatih altaylı söylemiş ve linç yemiş. o kafada adam bulursam neden olmasın?
devamını gör...
13.
kesinlikle evlenin. ama bir yerde o evlilik yürümüyorsa, artık sevmiyorsan, aldatmak istiyorsan, başkalarına gözün kayıyorsa veya karınla/kocanla bir arada vakit geçirmek eziyete dönüştüyse lütfen boşanmayı da bilin. bizdeki asıl sorun boşanma sistemindeki sıkıntılar. boşadığınız insana salça olmamayı da bir zahmet kabul edin.
not: nafaka dahil.
not: nafaka dahil.
devamını gör...
14.
yeni evlenen arkadaşımın geçen gün dediği söz . bu kadar erken demesi biraz üzdü .
devamını gör...
15.
keşke fırsat olsa da evlenmiyorum desem. yok ki. zaten biri olmayınca, evlenmiyorum diye tribe girmek de anlamsız. çünkü tercihten ziyade zorunluluk bu. tercih imkanım olsaydı evlenmezdim diyeyim.
devamını gör...
16.
türkler evlensin ve üresin lütfen. ben bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum şımarıklığını bırakın, azınlık olacağız yakında.
devamını gör...
17.
türkçe meali: ben evliliği beceremedim. çok kötü tecrübeler yaşadım geriye dönsem o kişi yerine başka kişi seçerim. aşırı genelleme hatasını yapıyorum. kötü duygumu kusuyorum. konunun sizin medeni halinizle alakası yok.
devamını gör...
18.
tabi. cinselliğim var, yalnız değilsin, çocuğun var, düzenin var; ama az bir şey can sıkan bir şey oldu mu " en güzel senin ki, ne hoş, bekarsın"
devamını gör...