fas

tunus, cezayir ile koşu ülkeler.

sınırları içerisinde (bkz: kazablanka) ve (bkz: marakeş) gibi güzel şehirleri bulunduran kuzey afrika ülkesidir.

afrika'nın kuzey batısında bulunan arap ve berberi ülkesidir. başkenti rabat, yüzölçümü 446.550 km²'dir. kuzeyinde akdeniz, batısında atlas okyanusu vardır.

afrika'da bir ülke. arap coğrafyasına eskort sağlayan en büyük ülkedir. kızların ne kadar rahat olduğunu bilse bizim ülkemizdeki gençler derhal tası tarağı toplar giderler.

ingilizce karşılığı morocco'dan türkçe'ye 'fas' olarak çevrilmiştir. fas olarak türkçe'ye çevrilmesini açıklayacak olursak. geçmişte osmanlı fesleri burada yer alan fez şehrinde üretilmektedir. burada fez kelimesi zamanla fas halini almış ve ülke genel olarak 'fas' adıyla tanımlanır hale gelmiştir.

vatandaşlarından birkaçını tanıdığım ülke. benim şansıma mı böyle denk geldi bilmiyorum ama gayet tatlı insanlardır hepsi. ve yine kendi gözlemlerime göre kızları çok güzel olan ülkedir.
kuzeyinde ispanyolca, diğer kısımlarında fransızca çok yaygınmış. bu ülkeden biriyle tanışırsanız birden fazla dil konuştuğunu görmeniz çok muhtemeldir.
bir de özel olarak yapılan, lezzetli mi lezzetli bir çayı vardır. o ayrı bir başlığı hak eder.

en çok gidip gezmek istediğim yerlerin başında gelen ülke.
özellikle fez şehrini çok görmek istiyorum.

hoş bir akdeniz ülkesidir.
"tutun kolumdan beni fas'a götürün."

dünyanın en iyi tohumlarının olduğu söylenen ülke. maks2 sene sonra gideceğim.

"bir şehri keşfetmenin en zevkli yolu, şehrin sokaklarında kaybolmaktır." derler. 2011'in şubatında eşimle birlikte gittiğimiz fas öyle büyüleyici bir ülkeydi ki sokaklarında saatlerce yürüsek de hiç yorulmadık… kazablanka, fes, tanca, agadir, meknes, rabat ve tabii ki marakeş.. bugüne kadar gittiğim ülkeler arasında sokaklarında kaybolmaktan en keyif aldığım ülkeydi. her sokakta, her tanıştığımız insanda bambaşka bir hikaye vardı. özellikle fes sokakları, yüzyıllar öncesindeki bir şehrin ortasına düşmüş hissiyatı veriyordu. pandemi bitsin tekrar gitmek istiyorum..

meraklısına tüm detaylarıyla fas.

politik, tarihsel ve kültürel açıdan ilginç bulduğum bir ülke. resmi dili darija (fas lehçesiyle arapça) olmasına rağmen neredeyse herkes derdini anlatacak kadar fransızca bilmek zorundadır. öyle ki tramvaylarda yapılan anonslardan, sokak isimlerine tutun her yerde fransızca görüp duyabilirsiniz. darija dediğimiz dil ise mağrip arapçası lehçesinin bir parçası, ama normal arapça'dan o kadar farklı ki bir arap ve bir faslı konuşsalar birbirlerini pek anlayamaz diyorlar. hatta lehçe durumu fas'ta bu durum şehirden şehire değişiklik gösteriyor. türkiye'de olduğu gibi. darija'nın içinde ispanyolca kelimeler de var, ülkede ispanyolca bilen insan sayısı da çok fazla. bazen yeni bir dil olarak bazen de fas arapçası olarak anılır. bunun dışında halkının %26'sı berberidir(amazigh). berberiler kuzey afrika'da yaşamış en eski topluluk olarak bilinir. onların da kendi dilleri var(amazighan). yani burdaki herkes en az 2-3 dil biliyor, hiçbiri de tam değil açıkçası.

ülke şeriatla yönetiliyor hatta kral var, yanlış hatırlamıyorsam 29 tane sarayı vardı. ama pek şeriatla yönetilir gibi durmuyor açıkçası. fransız emperyalizmi sağolsun kafalarını karıştırmayı başarmış. ülke %99 müslüman -şeriat işte, müslüman olmama şansın yok, dinden çıkmanın cezası ölüm :d ama daha önce yapmamışlar bunu, şeriatı da tam uygulamıyorlar.- ve çoğunluk sünni geriye kalanlar da maliki.

mesela şeriatın nasıl tam uygulanamadığına bazı örnekler. ahlak polisleri var, sokakta bir erkekle öpüşürken, el ele tutuşurken hatta hiçbir şey yapmasanız yan yana bile dursanız, sizden gelip kimlik sormaya ve bilgi almaya hakları oluyor. evlenmeden seks yaparken yakalanırsan hapis yatma ihtimalin var. ama seks işçiliği konusunda çığır açmış bir ülke. vallahi tezatlar ülkesi... ayrıca böyle bir durum yaşarsanız rüşvet verip kurtulma ihtimaliniz daha yüksek. çok rüşvetçi bir ülke. bu yönüyle meksika'ya benziyor. polis bile sizden rüşvet almaya çalışıyor. ya da mesela ramazan'da alkol satışı kesinlikle yasak ama ramazan dışında otu* hangi ot anladınız, çok kolayca temin edebiliyorsunuz.

batı sahra diye bir bölgesi var, üçte ikisini fas yönetiyor ama ayrı bir ülke olarak sayılıyor. bunu da anlamış değilim. terör vs pek tekin bir bölge değil. çöl zaten, şehirleri de gelişmemiş, öyle değişik bir yer.

ama fas'a baktığımız zaman 30 dakikada kazablanka'dan rabat'a trenle ulaşım var. yaklaşık 100 kilometre. başka bir şehire pat diye gidiyorsunuz. ulaşımları çok iyi. tek sorun trene ya da tramvaya çok fazla kaçak yolcunun binmeye çalışması. bu yüzden size sürekli tren/tramvay kartı ya da kimlik soruyorlar.

bazı bölgelerinin tekinsiz olduğu da doğru. hırsızlık çok yaygın. o yüzden gidecekseniz dikkat edin. ve bazı yerlerde kamerayla fotoğraf çekmeye izin verilmiyor. hatta genelde insanlar başka bir yeri çekseniz bile rahatsız oluyorlar, kapatmanızı istiyorlar.

biraz da müzikten konuşalım. arabeske benzer bir müzik türü var. ismi rai. ibrahim tatlıses'i alın, arapça öğretin, arkasına müzisyen olarak deli vahit'i koyun ortaya rai müzik çıkacaktır. onun dışında rap/pop orada da çok yaygın. kanımca berberiler faslılara göre çok daha yetenekli bu konuda. en popüleri berberi ve sahra insanlarının karışımı tinariwen grubu. tüm dünyada en özgün grup ve en iyi dünya müziği yapan grup seçilmişti geçtiğimiz senelerde. sahiden çok çok iyiler.

gezilecek yerleri konusunda genelde 5 şehir söylenir. rabat, kazablanka, marakeş, fes ve şafşavan. marakeş'in meydanı, festivalleri ve genelevleri meşhurdur. arabistan'dan sırf bunun için gelenler var diyorlar. rabat zaten başkent, caddeleri kazablanka'dan daha düzenli, temiz, güvenli. kazablanka'yı istanbul gibi düşünebilirsiniz. en bilindik şehri. en bilindik yeri de ikinci hasan camii. dünya'nın en uzun minaresine sahiptir ve atlantik denizinin altını doldurarak inşa etmişler. ikinci hasan camii'ye sırtınızı verip ince ve uzun bir yoldan yürüdükten sonra büyücülerin fink attığı bir mekana denk geliyorsunuz. cin çıkarma, büyü vs işleri yapılıyor. :d

fes şehrinde dünyanın en eski üniversitesi bulunuyor ve en büyük üçüncü şehir. şafşavan ise mavi şehir. şehirdeki bütün binalar mavi renkte. sebebi ise ispanya'dan kaçan yahudiler, huzuru bulmak için evlerini maviye boyamaya başlamış ve zamanla bu şehirde bunu yapmak gelenek haline gelmiş. şimdi de mis gibi turist çekiyor ama pek güvenli bir bölge olduğunu söyleyemem. çok dar sokakları var. kazablanka'da kısmen öyle, bazı sokakları dar ve sürekli kendinizi çıkmaz sokaklarda bulabiliyorsunuz.

gelelim yemeklere, kouskous en meşhur yemekleri. bizde bildiğiniz kuskusun aynısı. sadece içine farklı baharatlar ya da isteğe göre sebzeler eklenerek pişiriliyor. ardından en bilinen tajin yemeği var. pişirmek için topraktan yapılmış özel bir kase kullanılıyor. basitçe anlatırsam patates, et, salça, bilimum sebze. etli güveç de diyebiliriz. msemmen isimli bir çeşit ekmeği var, ona da bazlama diyebiliriz. chebekia isimli bir tatlıları var, en meşhur tatlı çeşidi. susamlı ya da portakallı olarak yapılabiliyor. kadın cinsel organına benzediği için bu tatlıya dalga geçiliyor. dhsjdhd

ve tabii nane çayı. bir faslı bir türk gibi çayı olmadan gününü bitiremez. rengi açık sarı. çay konusunda genel anlamda çok fazla çeşit var. ama en ünlüsü nane. pazarlarda taze nanelerden çay yapıp insanlara satan amcalar görmek mümkün. bir de bardağa utanmasalar 5 metre öteden dökecekler. ama öyle hem köpüklü hem daha güzel oluyormuş tadı.

çay içmeseler bile taze sıkılmış meyve suyu içerler. kahve içerler ama su içmezler. fas kahvesi diye bir şey yok ama servis ettikleri black coffee sahiden black bimblack.

bim demişken, bim var. lc waikiki var, defacto var, miniso var. bim'e ve lc'ye çok şaşırmıştım.

bana göre en güzel yerleri cebelitarık bölgesinin bitişiği olan yerler. ve o bölgelere turizm açısından nerdeyse hiç yatırım yapılmamış. sanırım bir de ispanya ya da portekiz emparyalizmi ile uğraşmak istememişler. zaten ufak bir parçası ispanya'ya ait.

bu kadardı. sonuna kadar okuduysanız tebrik ederim.

emeğinize, yüreğinize sağlık...

bizim ülkemizde ismi fez şehrinden gelen, yabancıların ise el-mağrıbiden gelen morocco olarak bildikleri kuzey afrika'nın en batısındaki ülke, atlas okyanusuna kıyısı vardır.
fransızca, arapça, bedevi arapçası ya da bedevice ve lehçeleri ile ispanyolca bu ülkede konuşulan dillerdir. fransa, belçika ve hollanda'da hatırı sayılır miktarda faslı yaşamaktadır.

başkenti rabat olan kuzey afrika ülkesi olarak bilinir.
dini islam olup, dili ise berberice ve arapça olarak bilinir.



gezifatihi.com/fas-hakkinda...

tam arapça ismi el-memleke el-mağribiyye (batı krallığı)'dır. genellikle el-mağrip (batı) ismi kullanılır. tarihî referanslarda, orta çağ arap tarihçileri ve coğrafyacılar, fas'ı el-mağrip el aqşá (en uzak batı) olarak anmışlardır.

"morocco" kelimesi; latince'deki "morroch" kelimesinden gelir. morroch, latince'de murabıtlar ve muhavvidler'in başkentleri olan marakeş'e verilen isimdir [9]. iranlılar "marrakech" [10] ve türkler de antik idrisî ve marinî başkent fes'ten dolayı bu ülkeye fas demişlerdir.

marakeş ismi büyük ihtimâlle berberice'de tanrı'nın toprakları anlamına gelen mur-akush kelimesinden gelmektedir.

yurt dışında en çok gitmek istediğim ülkedir. neredeyse çocuk yaşlarda okuduğum bir romandan dolayı fas'a karşı bir hayranlık, deyim yerindeyse hasret duyuyorum. oralarda beni çeken şeyler var, o sarı atmosfer beni büyülüyor. inşallah bir gün gidip gezmek nasip olur.

gitmek istediğim ülkelerden biri. ne olur en kısa zamanda gerçekleşsin!

bu ülkede, okyanusa tam nazır güzel bir camii vardır: 2. hasan camii. bizim camiilerden büyük mecidiye camiine benzer, minare şekli en büyük farklardan biridir*.

bugün yazıştık...oğlum muhakkak görmelisin, süper bir yer, çölün ortasında kanyon var diyor...birazdan sahrada gün batımına gidecez diyorlar.
alköl var mı anne dedim...biz yanımızda getirdik diyor.
hah şöyle yaaaa, gezin tozun.

(bkz: casablanca)