fırat yılmaz çakıroğlu

şehadetinin üstünden 9 yıl geçti. mekanı cennet, ruhu şad olsun. asla unutmadık ve unutturmayacağız seni.

bugün, saygıyla, sevgiyle ve minnetle andığımız çakıroğlu fırat yılmaz'ın kürtçü teröristler tarafından şehit edilişinin 9. yıldönümü. kutlu tini şad, mekanı uçmağ olsun. fırat'ı unutmayacağız ve unutturmayacağız!.. oy fırat'ım oy gardaşım; demek sen de, demek sen de... :(
"yiğit bahtsız olurmuş.
taçsız, tahtsız olurmuş.
namertlerin adı çok,
mertler atsız olurmuş!"

etrafımda bir kaç kez yüzyüze gelmiş tanıdıklarımdan öğrendiğim kadarıyla problemli bir bireymiş. ama ölmüş insan öbür tarafta herkes yüzleşecek sonuçta. allah rahmet etsin.

ava giderken avlanan ülkücü. iyi bilmezdik.

"dövlet bize bahmiirr"ci teröristtroller buralara da dadanmiş, sallıyor.
çözüm süreci zamanı hdp-akp işbirliği ve pkk yandaşlarının büyük üniversitelere nasıl yanladığını herkes bilir. sığır diyor ki "ellerinde bıçaklarla adam kesmeye gelmişler.". kesmeye gelmişler ve nedense bunun fiziki kanıtını bugüne kadar hiç göremedik nedense. düşünün birileri döner bıçaklarıyla üni basacak ve pkkmedya bunu hiç vermeyecek.

olayın aslına gelince sınav çıkışı fırat'ı dövmeye gelenlerden katil olan piç kantine kaçıyor ve yine kendisi gibi pkk destekçisi olan kantinci pezevengin verdiği bıçakla fırat'ı öldürüyor.

zaten o dönem sözde çözümcü pkk yanlısı sözde hocalar ile ege'ye nasıl yuva kurduklarını herkes biliyor. vatan evlatları en ufak bir yürüyüşte uzaklaştırma alırken basit bir -ege üniversitesi pkk- google aramasıyla durumu daha net görebilirsiniz.

eğer çözüm süreci gibi bir süreç olmasıydı katil orospu evladı bugünlerde olduğu gibi sarı torba ile evine kargolanırdı. kaldı ki olaydan sonra katil orospu çocuğu nurullah semo denen orospu çocuğunun kandilden fotoğrafları da ortaya çıktı.

bir de öyle mal ki femoral arter kesisini tamponla durduracağına inanıyor. bunlar hep eşekle ilişkiye girmekten kaynaklanıyor.

hayatın ne olursa olsun devam ettiğinin kanıtlarından biridir. bazı şeyleri unutmam deseniz bile unutabiliyorsunuz. bu gün fırat'ın ölüm yıl dönümüymüş. aklıma hep şu fotoğraf geliyor.

2010 - 2014 arası uludağ üniversitesinde okurken aynı dönemde kuzenim de ege üniversitesinde okuyan sıkı ülkücülerdendi ve rahmetlinin çok samimi arkadaşıydı. izmire de sık sık gidiş geliş yapardım. bu gidişler esnasında da rahmetli ile tanışıp konuşma fırsatına çokça sahip oldum. her ne kadar siyasi görüşlerimiz ayrı olsa da buluştuğumuz ortak noktalar çok olurdu. sağlam bir atatürkçü ve vatanseverdi. ruhun şad olsun kardeşim.

ayrıca '' karşıt görüşlü öğrenciler '' diye yumuşatılarak nitelendirilmeye çalışılan dönemin öğrencileri hain, bölücü, pkk ve apo sempatizanıydı.

kahraman , fedai falan gibi bir şey bu arkadaş.
koskoca devlet bir süreç yürütüyor .

adı çözüm süreci. ve bu arkadaşlar bu sürece karşı çıkıyor.

kürt düşmanlığını , pkk karşıtlığı diye yutturmaya çalışırken de canından oluyor.

bizim çok milliyetçi, vatanseverler de burada bu elemanı güzelliyor.

katile kafam girsin, maktul de çok matah biri değil.
bunu bilmekte de fayda var.

atanamamış abdullah çatlı'ydı. ikincisinin arkasında devlet vardı. devlet işaret ediyordu, çatlı gidip ya kendisi öldürüyordu, ya haluk kırcı gibi gibi başka çakallara öldürtüyordu. konjoktür değişince devlet başka görev verdi katiline, eroin kuryesi olarak çalıştırmaya başladı. fazla para isteyince de temizlediler.
bunun şanssızlığı arkasına henüz devleti alamamış olmasıydı. az bekleseydi, masa devrilir, bu cinayet işlese bile kahraman ilan edilirdi. nitekim adam bıçaklamaktan sabıkası olan biri.
bizde işler böyle. devlete güvenip iş yapmayacaksın. baksana bir katliamla maraş'ın demografisini değiştiren koca(!) yazıcıoğlu bile, hem de maraş dağlarında kuyruğu titretti. hem de ne titretmek. namaz kılayım bari demiş.
bu da elde pala, ardında sürüsü, adam avlamaya gidiyor. ege üniversitesi'nde vatan kurtaracak. avlanıyor.
mevzu budur.

çocuk katili terör başına “önder” diyen çulsuz dağ sıçanı sever tiplerin arkasından konuştuğu yiğit. katili pkklı köpeğe “karşıt görüşlü” diyenlere de kafam girsin.

ılık g.tlü bazı kısımlarca anlaşılamayan nokta şu ki bu çocuk herhangi bir kavgada öldürülmedi. kanı bozuk bir pkk lı terörist tarafından öldürüldü. hoş siz onları '' karşıt görüşlü öğrenciler '' olarak tanımlayıp hain, bölücü, bebek katili sevici diyemeseniz de durum bu. he bir de şu var. sözlükte bu gencecik vatan evladının ölümüne sevinenler ve klavye delikanlılığı yapanlar inanın ki birer lağım faresidir. amerika'nın bayrağı altında onursuzca it olarak savaştırılan lağım faresi. yıllar sonra bile bu kancıkları burada ağlatıyorsun ya toprağın bol olsun kardeşim.

duyanda bu çocuğun durduk yerde oturduğu yerde öldürüldüğünü sanacak...alın size olay günü...
dip: meşru müdafaa ....

katilleri sadece terör örgütü üyeleri değildir, zira o dönemki rektör (bkz: candeğer yılmaz) ve edebiyat fakültesi dekanı (bkz: ersin doğer)'in de bu ölüm olayında parmakları vardır. kaldı ki bunlar okulun içindeki olayları engelleme ve terör örgütü propagandası yapmanın önlenmesi yönünde yükümlülükleri vardır. bu yükümlülüklerini yerine getirmemişlerdir. bu akademisyen tayfası tck'nın 83. maddesi uyarınca kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunu işlemişlerdir. fakat mahkeme bunları ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan (tck m. 257/2) mahkum etmiştir. bu da mahkemenin ayrı bir garabetidir.
adamlar aynı zamanda bunların ihmallerinden destek alarak (ihtimal ki, icra ile destek alarak) okulda istedikleri gibi at koşturmuşlar ve okulu terör örgütü propaganda merkezine dönüştürmüşlerdir. bu yüzden bu iki akademisyen terör örgütünün propagandasına (tmk m. 7/2, tck m. 39) ihmali davranışa yardım etmeden veya terör örgütüne yardım etmeden cezalandırılmalıydı. kimsenin bu konuları konuşmaması, bunların sadece görevi kötüye kullanma suçundan adeta ödül gibi ceza alması canımı çok sıkıyor.
herkes semo gibi katil cambazlara bakıyor. halbuki okuldaki yönetim gerekli ortama müsaade etmeseydi, katiller okulda cirit atamazdı. katilleri birazda buralarda arayın.

alkolik müptezelleri arkasından havlalatan rahmetli.