folloş baksır

beşiktaş taraftarı yazar. şampiyon beşiktaş bey!*

yaklaşık 13 senelik arkadaşım olan cilgin cocuk/yazar.* sanat okulu mezunu, resim mesim çizer.*

(bkz: çocukluğunu bilirim ben bu keretanın)

bir edit: yine saymayı unutmuşum. 15'dir o.

edit iki: arkadaşcağızımın* nick6* sol frame'e düşmüşken yeni bir edit patlatayım ben de. kendisi şu an meşguldür sanıyorum, sözlüğe bakmıyor olabilir. neyse, bu adamla biz çocukluğumuzu beraber geçirdik. ama beraber büyümedik sözlük. büyürken ayrı düştük. bir sene önce kadar tekrar bir araya geldik. delidir, tutkuludur, arsızdır, umursamaz umarsızdır, görünür. güzel adamdır ama benim bu arkadaşım. kendisine dahi itiraf ettim geçenlerde, ben seni olduğundan küçük görmüşüm arkadaş dedim. güzel adamdır işte. bu da böyle bir edittir.

sen ben gibi değil, böyle insanlar başarılı olur işte. tutku taktiri hak eder. hiç tanımıyorum seni komik nickli adam, ama yazmak istedim. şans yanında olsun. başka bir şeye ihtiyacın yok belli ki.

sexy bir ses.

biraz açık sözlü bir tanım olacak, baştan söyleyeyim..
şimdi efendim, yayında anlattıklarına kadar bu yazarımızı pek anlamlandıramıyordum ya da birazcık mesafeliydim diyebilirim. sevgi pıtırcığı halimle tanımlarını okumuyordum..
ama güçlü insanları oldum olası takdir etmeye, yükseltmeye çalışırım. bir başarı öyküsüdür güzel sanatlar diplomasını alması!
her şey çok güzel gidiyordu.. sonu kötü bitti ama olsundu.. velhasıl sevdim ben bu arkadaşı. hayırlı tezkereleri olsun, başarısı daim olsun. yazsın yahu, bundan sonra anlamaya çalışacağım daha fazla, sözüm olsun. *

şiir analizleri yaptığımız, şiirleştigimiz yazar arkadasimiz. sesi şiirlere çok yatkın ve güzel gidiyor. analizleri desen ayrı güzel.

ne denir ki. onunla böyle etkinliklere katıldığım için mutluyum. iyi'ki var.

bol tanımlar, bol şiirli günler folloş bey.

şu vakitler rahatsız olan arkadaşım. yazar değil, direkt arkadaşım. rahatsız derken hasta. yoksa rahatsız olması şu vakitlere özel değil. allah'ım yeaaa kankacılığın böylesi; neyse, biz sözlükten arkadaş olmadık arkadaşlar, sıkıntı olmaz değil mi?*

(bkz: gereksiz bilgi)
(bkz: ne hacet ki)
(bkz: lazım mıydı)
(bkz: yapma demiyorum yine yap)

(bkz: normal sözlükteki kankacılık)
(bkz: kankacılık)
(bkz: tez kelleleri alınsın)
(bkz: allahım normal sözlüğü yok et)

kafası güzel sözlüğe kayıt olan yazarımız. dikkat et kendine, düşmeyin dipsiz kuyulara.

yazacak mısın, polis mi çağırayım?

t: don lastiği gibi yazar.

edit: nihahaha akışa düşen nick6 buldum, toplanın gençler.

hocam cidden yaz ya da ses at fgjfjg. benim bet sesime karşın sizinkiler gibileri duyalım.

on numara beş yıldız yazarlarımızdan biri. gerek tanımları, gerek zekâsı, çizdiği resimler, yaptığı radyo programları, ne yaparsa yapsın en iyisini yapan olan, yazmadıkları yazdıklarından daha fazla olan, devrinin daim olmasını dilediğim, güzel yazar. güzel insan. gecikmiş bir nickaltı olduğu için de af dilerim. bir kez yazmıştım, tanımlarını silen biri olduğum için onu da silmiş olmalıyım bilmeden. *

sözün kısası, var olsun. *

gemide bir ressam var dediler. kim ola acep bu ''put'' yaratıcısı diye dolaşmaya başladım. vebadan kaçmaya çalışırken geleneklerimi unutmamıştım.
güverteye çıktığımda kömürle tahta zemine bir çift 85 b meme çizen o kişiyi gördüm.
''bre namussuz ne yapıyorsun sen'' dedikten sonra bana döndü ve ''what the f.ing f.k'' tepkisini verdi.
damarlarımda akan asil osmanlı kanının verdiği cesaretle biraz fazla çığırmışım. ağzından çıkan küfür yaralamadı beni, yaralayamazdı. uzun boyu, kumral teni ve en önemlisi gözlerinin rengi barbarclara has küfrü bile gölgelemişti.
; osmanlı erkeklerinin kırolukları, kıllı vücutları barbarlıkları beni yeterince yıpratmıştı. sanatı sadece minyatüre bağlamış, minyatür uzuvlu adamlar işte napçazzzzz.
o güvertede jacklen karşılaşana kadar ''coğrafya kaderdir'' mottosu ile yaşardım. jack'le karşılaşmama sebep olan vebadan kaçışın aslında kaderimi çizdiğini anladım. . aylarca has bahçenin ağaçlarını budayarak biriktirdiğim parayı sadece hayatta kalmak için kullanmayacakmışım meğersem sevdamı bulmak için de kullanmışım.
neyse jack bana sinirli bir şekilde bakarken ''coballo kömürünü ziyan etme diye şey ettiydim'' diyebildim sadece. osmanlının kıtaları aşan egemenliği ve okyanus ötesinde kurulmuş camilerde verilen kur'n kursları sayesinde osmanlıca bilen jack ile muhabbete koyulduk.
resim yapmanın günah olduğunu iddia etmeme rağmen kendisi eğitim gördüğü camide resmin günah olmadığını saatlerce anlattı.
beni nasıl gördüğünü bana göstermek için beni çizmek istediğini söyledi. bana beni sana seni gerek dedim, dinletemedim. okayleştik, gece odama gelmesini söyledim.
yatsı namazının ardından herkes uykuya koyulmuşken jack geldi. soyundum, uzandım.
jack çizdikçe çiziyor, bi ara uyudum uyandım, teheccüt namazımı kıldım. jack hala çiziyor. gökyüzü aydınlanırken portremi bitirmişti.
jack gerçekten beni değil beni nasıl gördüğünü çizmişti. 90 c meme, 58 bel, 126 basen, iri ve ela gözler, kıvırcık siyah saçlar.
jack bana o gün sanat dersi vermişti.
odadan ayrılırken de ''hatçe ben senin yılgın bir hoşgörüyle benim seni tasavvur etme şeklimi beğenmene mi kaldım'' dedi ve gitti.
sanat sanatçı içindir, toplum için değil!

arap kadri donu

bonjour büro. tu as maşallah. bir de tü tü maşallah.

sevgili yayın ortağım.

folloş yerine baksır demenizi tercih ediyor. folloş'a da öyle sinirlendiği falan yok ama, baksır daha iyi. bilginiz olsun.

uyku sorununu da çözebilirse tam süper olacak. beklemedeyiz.

sevgili yayıncımız, güzel insan... geçtiğimiz pazar günü vaktini ayırıp benim sesimin radyodan iyi gelip gelmediğine baktı. teşekkürler baksıııııııııırrrrrrrrr.

kardeşim yaşıyorsan mangal yak.

#2401659

meja ile güzel radyo yayınları vardı, nerde o eski zamanlar...