freud'u sevmemek

başlıklarını gördükçe lise psikoloji hocamın aklıma gelmesinden mütevellit sevmemekten öte, nefret ettiğim derin psikolog, yazar, iç dünya kuramcısı ve/veya ona beslediğim his.

herhangi birini sevmemek gibi normaldir.

muhafazakar sosyolog ve psikologlarda gördüğüm durumdur.

zihninin mıncıklanmasından hoşlanmayan insan eğilimi.

başlık sahibinin tam tersine lisede sevdiğim psikoloji ögretmenimden midir bilmem ama freud ve daha nicesini sevmem söz konusu olmuştur. eğitimcinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir bu başlık aslında. her şey'e ilgi duyup sevemeyiz bu bir gerçek ama bazen anlatıcının kendi alanında iyi olması o alana ilgi duymamızı sağlarken tam tersi bir durumunda soğumamıza neden olduğunu söyleyebiliriz.
yani freud'u sevip sevmemek değil mesele.

insanın sağlığını koruyan iki faktör vardır. işini sevmesi ve hayatı sevmesi.

sonunu yine freud'a bağladık.. saygılar...
freud severler derneği

freud her ne kadar etik değerleri çiğnemiş olsa da psikiyatri ve psikoloji de çığır açmıştır. ondan önceki sınırlı ve genelgeçer bilgiyle psikoloji bir bilim olamazdı. tabi dönemin şartlarını da göz önüne aldığınız zaman, çok da etik değerlerden bahsedilecek bir dünya yoktu ortada...

frued'u hiç sevmem. ama okurum haklı olduğu çalışmaları var.
psikanalizin babasıdır.
ben wilhelm'ciyim sebebi ise psikolojiyle her alanda daha fazla katkıda bulunması.
küçük bir örnek, bugün felsefe ve psikoloji ayrı bir dal ise wilhelm amcamıza borçluyuz bunu. kendisi ilk psikoloji kliniğini kurmuştur.
hastaya dayalı terapiyi kendisi bulduğu için psikolojinin babası unvanı almıştır.
frued kokoin çekip hipnozla uğraşırken, wilhelm hayatını psikolojiye adamıştır.
netflix'in çıkardığı diziyi izlemenizi önermem. çok saçma bir iştir.
wilhelm amcamızın ne yazıktır ki, hiçbir yöntemi şu an kullanılmaz.
ama psikolojiye kattıkları yeterdir hatta artar bile.

yıllar önce tanıdığımda ben de adamı ahlaksızlıkla itham edip nefret ettiğimi hatırlıyorum.
ama yıllar içinde (kpss çalıştıkça merak edip) okudum.
bir çok konuda adamın dediği yere geldik. sanırım bu böyle de devam edecek.

kendimiz hakkında bilmek istemeyecek arzulara ve düşüncelere sahibiz. freud bunları açıkça ortaya seriyor. insanların freud sevmemelerinin nedeni bu.

sevmeme nedenlerimden biri, eşi martha'nın mutsuzluğudur:

martha, çok soylu bir ailenin kızıdır ve ailesi freud'u onaylamaz. ama freud yazdığı binlerce mektupla martha'yı resmen ince ince işler.
hatta kendisine "senin entelektüel kapasitene hayranım, benimle evlenirsen entelektüel birikimine de katkıda bulunurum" gibi vaatlerde bulunup kendisini evlenmeye ikna etmiştir.
peki sonra ne mi olmuştur?

evlendikten sonra martha;
9 yıl içerisinde 6 tane çocuk doğurmuş(tabi o zamanlar doğum kontrol hak getire)ve evinin hanımı çocuklarının annesi olmuştur.
evlilikleri çok kısa zamanda oldukça sıkıcı ve monotonlaşmıştır.
hatta öyle ki freud 40 yaşına geldiğinde martha'yla olan cinsel münasebeti tamamen kesmiştir. daha doğrusu freud, hayatından cinselliği ve libidoyu tamamen çıkarmıştır.
martha'ya düşen ise çocuklarıyla birlikte kendi içine kapanmak olmuştur.

martha, çok iyi bir yahudi terbiyesi almış ve yahudi dinine de çok sadık olarak yetişmişti.
freud, martha'nın inandığı dinin görevlerini yerine getirmesine bile izin vermemiştir.
ancak freud öldükten sonra, 12 sene dul kaldığı dönemde dinî görevlerini yerine getirmeye başlamıştır.

ah martha...

ozan akyol'un kendisini bizim şov'da ağırladığı programda açıkladığı gerçeklerdir. herkese ana bacı yapmıştır, ayıp etmiştir.

freud'a göre bu durum şöyle açıklanır, insanlar olmak istedikleri ama asla onun gibi olamayacakları insanları kıskanır ve sevmezler. freud'u sevmeyenler freud gibi olmak isteyen ama olamayanlardır. psikolojisi bozuk olmayan da psikolojisi bozuk olanı zaten anlayamaz.

normaldir. bende freud sevmiyorum. ancak gerekmedikçe de - saldırırcasına - bunu dillendirmiyorum. freud bilimini burjuvanın hizmetine sunmuş sınıfçı biriymiş ama ortada psikanalizm gibi insanlık tarihinde çığır açmış geniş bir alan var. darwin düşmanı bağnazların freud'a da aynı saikler ile saldırdıklarını görünce ortada kuyu varmış gibi yandan geçip vakit kaybına uğramamak eğilimi içine giriyorum ben.

ek not olarak : freud yahudi sağ sapmalı burjuva bilimcilerinin tipik örneklerinden biridir. hakkındaki tarihi bilgiler ( tıpkı dostoyevski gibi) sır gibi sakladığı ideolojisinin liberalizm - demokrat veya otokrat - ya da sosyalizm olmadığı kanısını uyandırıyor. daha sade bir tabir ile gerici olduğunu ortaya koymaya tenezzül etmeyen ancak bilimci sıfatına da layık (bilimsel bilgi edinme kriterlerine - objektiviteye - bağlı kalarak bilim icra eden) biriymiş.

freud sevgisi başa dert açtığı için olabilir.

bazen bir freud sadece bir freuddur.

soyadımı değiştirmesem haber benden bahsediyor sanıcam. kurtardık iyi iyi.