futbol bağımlısı erkek

hem futboldan anlamayıp hem de holiganlık yapan erkekle karıştırılmaması gereken kaliteli erkektir.

bazıları hayatlarındaki insandan bile daha önemsiyor tuttuğu takımı. şaka gibi altı üstü top peşinde oynanılan bir oyun yani. normal düzeydeki fanatiklikten bahsetmiyorum ama aşırı fanatik hayattaki en önemli şeyi tuttuğu takım olan insanlarda bir miktar iq düşüklüğü hissediyorum.

herhangi bir bağımlılık insanı zayıflatacaktır. zaten insan olarak, yeme-içme, uyku, elbise gibi bir çok şeye ihtiyacımız varken yeni bir şeyi ihtiyaç haline getirmek çok da mantıklı değil. bir de bağımlılıklar illa ki başka yönlerden eksik kalmanıza sebep verecektir.
tanım: futbol oynamadan, izlemeden, konuşmadan duramayan ve huzur bulamayan erkektir.

işsizliğin alasını kendisine farz bilmiş günde 5 vakit ilk 11 i öven ama gol yediğinde nasıl oldu ya diyen erkek mi?

bir ilgi alanıdır. seven de olabilir sevmeyen de.
bana göre saçmalık.

(bkz: 6 aydır top görmedi delleniyor oğlan)

şu aralar dokunursanız yanacağınız erkektir. hele maç esnasında televizyonun yakınından falan geçip ekranı engellemeyin. işin garip kısmı bir süre sonra siz sadece bir takıma sempati duyar haldeyken o takımı tutar hâle geliyorsunuz.

bu ben değilim.

evlenmek için en ideal erkek tipleridir. evet.

+işte onu diyorum güzelim, kuantum fiziği çok etkileyici ve ben bunun üstüne sayfalarca makale okuyorum... eıııağh, bilim muhteşeeem...
-yah ne kadar bilgisin, sen diyer erkeklere bemzemiyosun biliyomson?
bring! bring!
+sanırım mesaj geldi...
-yah hyr, galatasaray uygulaması, bildirim geldi de gol atmış galatasaray.
+neee, soktuuuuukk, koyduk çocuuuuuu. rerere rörörö şampiyon fener kara kartal cimbombom herere hörörö!

ay evlerden ırak, bunla yaşanmaz.

topu kaleye vurunca gol olur.

belirli bir dozda sevmesi iyi olur. birlikte maç falan izlemek isterim şahsen ama holigansa uzak olsun.

klasik ortadogu erkosu asko. evet.

bana uzak olsun. beynini futbol bürümüş erkekleri hor görüyorum ve aşağılamayı seviyorum. buna layıklar diyedir.

sek olur.

sadece bunlardan oluşan bir arkadaş grubum var maalesef.
ise ilk girdiğimde tanıştık. iş yerindeki arkadaşlarla dışarıda görüşmeyi pek desteklemiyorum*. fakat birinin nişanı vasıtasıyla fazla yüz göz olduk. o vakte kadar davet ettikleri yerlere gitmezdim. zamanla samimiyet derken ipin ucu kaçtı. en son birinin yazlığında toplanacaklardı. ben de gelmek istemediğimi söyledim. bunlar da laf değdirecegim derken dayanamadım "sürekli futbol muhabbeti yaptığınız için sohbetiniz sarmiyor, yanınızda canım sıkılıyor." dedim. tabi bunu deyince aralarından biri hariç hepsi tavır yapmaya başladı. çok da seyimde. çok can sıkıcı bir ortam ve insani bayan bir konu. beşiktaş hariç futbolla da pek alakam yoktur zaten. banane yani kardeşim cebine milyonlar koyan adamların derdini tasasini çekmek. yok şampiyon olamamışsınız yok bilmem ne.
birlikte çalıştığım insanlar böyle tipler olunca yazasim geldi.
bence 23 tane kaslı ve terli erkeği hayranlıkla izleyen hemcinslerimin cinsel yönelimi şaibelidir ya. kişisel fikrim.

tuttuğun takımın maçını izlersin, stada gidersin vs...kombine almak falan bak asla itirazım yok.

fazlası ya ergenlik ya da beyni ergen kalmış yaşlılıktır.
arkadaşım var bir tane, evine gidiyoruz sabah 9da aspor açık ya...
sabah 9 abi.
sabah 9da mesela nasıl bir motivasyonla ligdeki takımların hallerini falan dinliyorsun be kardeşim?
zaten aspor izleyen birinin hangi takımı tuttuğunu söylememe gerek yok diye düşünüyorum* çok net bir vibe bu.

küçükken her maçı izlerdim, oturup hiç alakam olmayan iki takımın ptt 1. lig maçını bile izlemişliğim var mal gibi.
sonra olgunlaştıkça anlıyorsun saçmalığı.

benim görüşüm budur.
katılmayana saygı duyarım tabi ama fikirlerim değişmez.

kendisini bir yere ait hissederek yalnızlık hissini bastırmaya birebirdir futbol çoğu zaman

futbol izleme ve bahis oynama bağımlısı olan erkektir.

yoksa haftada üç gün antrenman yapıp hafta sonları maça çıkmaz. cips-kola, bira-fıstık gibi ikililerle top oynayanları izler. futbolun aktif ve üretken yönüne değil, pasif ve tüketici yönüne bağımlıdır. kendini uyuşturuyor tıpkı roma'daki gladyatör gösterilerini izleyen insanlar gibi. siyasi erk halk uyuşsun istediği için futbol birebir. ve ek olarak adam kendi cebine zarar veriyordur. onun gibiler sayesinde futbol milyar dolarlık bir sektör olmuştur. kendisi kredi borcunu zor ödemesine rağmen uğruna adam bıçaklayacağı futbolcular türkiye gibi fakir bir ülkede bile yılda muhtemelen ortalama yüzbinlerce euro ile milyonlarca euro kazanıyordur. insanların ne kadar tuhaf olduğunu bir kere kanıtlayan bir örnek olan erkektir.

benzer eleştiriler kadınların kıyafet ve kozmetik gibi harcamaları, ve alışverişte birbirlerini ezmeleri için de yapılabilir. ama kadınlar en azından kendine harcıyorlar. futbol bağımlısı erkekler hem cebine hem enerjisine hem de zamanına zarar verip karşılığında neredeyse hiç bir şey almıyor. stres atıyorum diyorsa, stres atmanın çok daha sağlıklı yolları olduğunu söyleyebiliriz. mesela topu kendisinin oynaması yada farklı bir egzersiz türü yapması gibi.

25 yaşın üstündeyse allah şifa versin.