gece gelen hüzün

kapanmaz yarayım
gece gündüz kanarım
göz göre göre yandı yıllarım
bu duygusal başlıklara yazdığım zaman kendimi çok küçümsüyorum.
kime ne kızım senin abidik gubidik hezeyanlarından.
e benim hesabım sanane.
insanın en büyük düşmanı yine kendisidir ya. zaman zaman kendini açmasını engeller kimi zaman açılmasını. kimi zaman gidip meydan okumasını engeller. bir aciz hissettirir ki sorma.
sormazsın da zaten. insanlar sana neden bu kadar hüzünlü bir ponçiksin gel kollarıma teselli edeyim demezler. diyorlarsa bile anla ki bir menfaatleri var. heh bak bu yaşında anlamışsın zar zor bir şeyler. insanlar bunu yirmili yaşlarda anlıyor seni ne engelledi?neden bu kadar saf kaldın. hemen büyüklenme saf derken iyi demedim sana saf dedim. bön dedim.
aslında hep biliyordum da konduramıyordum. bir kabullenme durumu vardı anlarsın işte. ben seversem onlar da beni sever.
sever tabi neden sevmesin. ama işlerine yaradığın süre severler.
yaramadığında.
yaramadığında gelip sözlüğe yazarsın. birileri okur ya da okumaz ama senden çıkmış olur benim saf kızım.
hala onay alma peşindesin. hala kabullensinler derdindesin. bu denli uyumlu olman sinirimi bozuyor ve bunları sana ayık kafayla söylüyorum bak. normalde hep içip sana saydırırdım biliyorsun.
bilmez miyim hiç...
can sıkıcı bir iyiliğin var. ama hiçbir işine yaramayacak. bil de.
kapa çeneni.

kendinimi leyla mecnun finalin de hissettim durum

gece, insanın en savunmasız kaldığı andır. duygularınla,düşündüklerinle ve en önemlisi kendinle başbaşa kalırsın. hayaller kurarsın, keşke şunu farklı yapsaydım dediklerin de olur.
mantığının kalbine yenildiğini zaman dilimidir aynı zamanda..

gündüz aşko kuşko takılırken geceleri bir tuhaf oluyorum yav. bu gecelerde bir şey var hem sakinleştirip huzur veriyor hem de çekilmiyor bu yalnızlık gel dedirtiyor. zalim sızılar küçük küçük acıyor. amaan bu gece de erken uyuyayım bari.

bilimsel açıklaması şu şekildedir:
kortizol hormonu; böbreküstü bezlerinin korteks (kabuk) bölgesinde üretilen, kan aracılığıyla dokulara iletilen bir hormondur. kortizol hormonu bizim stresle mücadele etmemizi sağlayan hormondur, sabah vücutta seviyesi yükselir. bu yüzden sabahları gecelere göre daha enerjik, daha optimist oluruz. gece kortizol hormonu seviyesi düştüğü için, daha çok streslenirsiniz. gece üstünüze karamsar düşünce bulutlarının çökmesinin sebebi tam da budur. hatta denir ki gece saat 02.00’den sonra alınan kararlar doğru değildir. aynen ötmez rehavete kapılıp gecenin bir köründe karar almayınız.
başka bir taktik söyleyeyim, gece vakti bir konuda karar verirken ikilemde kalırsanız eğer, gece bir karar seçimi yapın fakat uygulamaya geçmeyin. sabah uyanın, hala gece verdiğiniz kararı mantıklı buluyorsanız o zaman uygulamaya geçin. gece aldığınız kararı onaylamıyorsanız uygulamaya geçmeyin. zira az önce açıkladığım üzere, gece stres etkisi altında alınan kararlar sizin için pek hayırlı olmayabilir.

her allahın günü.
bu yüzden geceyi atlatmak için nancy'nin kahvesi benim komedi videolarım hazır.
ya da oyun oynarım falan. asla düşüncelerinize dalmayın. çok kötü vuruyorlar he kürt yırmığı gibi

yukarıda bir yazar arkadaşım "hüzün olmadan mutluluk da olmaz" demiş. bu teselliyle atlatıyoruz işte bu geceleri.*
feride'nin "bazen insan hiçbir şey yapmak istemez. kalmak ister işte öylece işler seni bekliyordur, kıpırdamazsın yerinden. kitap oradadır; göz kırpsa da sana, almazsın eline. değil insanların içine karışmak, geleni de istemezsin. ne yapıyor şu anda sevdiklerin, düşünmezsin. kalırsın işte öyle kendinle baş başa. onu da bulabilmişsen tabii." deyişi çok güzel anlatıyor bu hissi. elin kolun bağlı, kafanın içinde asla durmayan bir çark ile baş başasın. umut, insan kendini kaybetmesin.

rafa kaldırdığım tüm şarkıları tozlarından arındırıp tekrar dinlememe sebep olan, içine düştüğüm duygu. bu hüzne anısı olan tüm şarkılar eşlik ederse gece daha bir anlamlı hale geliyor.

gün boyu içi gıcıklar, kendini saniyeler ile hatırlatır ve gece birden bastırır. hoşgeldin diyemiyorum lakin seni tanıyorum.

sırf gelmesin diye erken uyurum. hiç hoş gelmiyor.

bana gündüz de gelen hüzündür. çünkü ben tam bir melankolik prensesim.

cenab leytenant dinletir

hamdolsun bu gece gelmemiştir. o gelmeden ben gideyim artık.

sayın hüzün lütfen hemen gelme hem o kadar geç değil hem de yemek yemedim henüz

yine bir gece geldi, kapladı beni yine.
bitmeyen hüzün, geçmeyen pişmanlıklar.
yakamı bırakmayan mazinin ağırlığı.
dokunsalar ağlayacak olmak, süzülen yaşların adeta bir köz gibi yakması.

yine bir gece, yine karanlığın esir alması...

eğer dozunu abartmazsanız yaratıcılık için çok iyi bir hammaddedir. yazın,çizin,söyleyin,besteleyin,çalın ya da her neyse ilgilendiğiniz/ertelediğiniz alan.üretime dönüştürün yeter ki dolup taşan o duyguyu,pişman olmazsınız.

2 kadeh bir şeyler iç kendine gelirsin.

- ister limonata ister bira vs vs

gece neden hüzünlenirsiniz anlamıyorum. gece olunca ben kendime geliyorum mutlu oluyorum.

yine gece oldu, kapılar kapandı, sesler kayboldu.
yine kaldık seninle başbaşa eski dostum.
geceler peşimi bırakmıyor, acımıyor, kabus gibi çöküyor.
bu gece gözyaşları hangi nedeni bulacak bakalım?